Abdülkadir el-Cezâirî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
iç bağlantı düzeltme AWB ile
düzeltme AWB ile
24. satır:
 
=== Fransız işgali ve direniş ===
[[Cezayir]], Fransız ordusunun 1830'da ülkeyi işgaline değin, [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] devletine bağlı bir eyaletti. Ülkenin yönetimi [[Türkler|Türk]] [[yeniçeri]]ler ve onların seçtiği bir ''Dayı'' 'nın (''vali'') elinde bulunuyordu. Türk-Cezayirli karışımı bir kökene sahip olan Kuloğlu topluluğu ile belirli ayrıcalıklı kabilelerden destek gören bu yöneticiler, aynı dinden gelmenin kendilerine sağladığı üstünlükle Cezayir'i çok sıkı bir denetim altında tutuyorlardı.
 
Bununla birlikte bu yöneticilerden nefret eden Cezayirliler, 19. yüzyıl başlarında sürekli ayaklanma halindeydiler. Ülke halkı, bu nedenle [[Hıristiyan]] istilacılara karşı koyamayacak kadar bölünmüş durumdaydı. Ülkenin batısında yaşayan kabileler [[Oran, Cezayir|Oran]]'ı kuşatma altına aldılar. Okul öğretmenlerinin ve özellikle dinsel tarikat üyelerinin besleyip güçlendirdiği ortak İslam dindaşlık duyguları çevresinde birleşen bu kabileler, örgütsel bir yapı kurmaya çalıştılar.Bir tarikat önderi ve [[Maskura]] yakınlarındaki bir zaviyenin yönetcisi olan Muhyiddin, Oran ve [[Mostaganem]]'deki Fransız birliklerine karşı yapılacak yıpratma savaşının başına geçmeye çağrıldı.
41. satır:
Abdülkadir, Temmuz 1846'da, geri kalan bir avuç adamıyla birlikte yeniden [[Fas]]'a sığındı. Ancak kendisini bir yük olarak gören Fas sultanının desteğini yitirince Cezayir'e dönmek zorunda kaldı. Doğu'ya gönderileceğine söz verilmesi üzerine, General Christophe de Lamoriciére ile Bugeaud'un yerini almış olan Kral [[Louis-Philippe]]'ın oğlu Aumale düküne onurlu bir biçimde teslim oldu.
 
Ancak Louis-Philippe oğlunun verdiği sözü yerine getirmekten kaçındı.Abdülkadir bir süre [[Fransa]]'daki [[Château de Pau]]'da tutuklu kaldı. Ardından [[Amboise]]'de hapsedildi. Önce cumhurbaşkanı, ardından imparator olan [[Louis-Napoléon]] [[1852]]'de Abdülkadir'in [[Bursa]]'ya gitmesine izin verdi. Oradan [[Şam]]'a geçen Abdülkadir örnek bir yaşantı sürerek ''Zikru'l-Akil ve Tenbihu'l-Gafil'' (Akıllılara Çağrı, Aldırışsızlara Uyarı) adlı bir kitap yazdı. Fransız hükûmeti kendisine yüklü bir emekli aylığı bağladı ve [[Kıbayl]] kabilesinden gelme bir muhafız birliği verdi. Hatta [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] denetiminden çıkarmak istedikleri [[Mısır]] ile [[Anadolu]] arasında bir yerlerde hükümdar olması yönünde girişimde bulundu. Abdülkadir, 1871 [[Cezayir]] ayaklanması sırasında [[Konstantin (şehir)|Konstantin]]'in güneyindeki kabileleri ayaklandırmaya çalışan oğullarından birini evlatlıktan reddetti. 1883'te [[Şam]]'da öldü.<ref>[[Encyclopædia Britannica|Encyclopædia Britannica Fifteenth Edition]]</ref>
 
Günümüzde Cezayirliler kendisini en büyük halk kahramanlarından biri olarak görmektedirler.