Karacaahmet Mezarlığı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme, yazış şekli: bir çok → birçok AWB ile
k Karacaahmet Mezarlığı hakkında Bedri Rahmi Eyüboğlu röportajı, kaynak ekleme
78. satır:
bir aşka benzeyen sonsuz yas yapraklarına işlemiş, o her zaman yeşil ağaç, o narin ve
karanlık servi yükselir.”
 
Karacaahmet Mezarlığı'nın yol genişletilmesi maksadıyla, Karayolları tarafından istimlak edilerek, sanatsal emsali bulunamayacak taşların geri getirelemeyecek şekilde yok edilmesine tepki verenlerden biri de; şair, ressam ve düşünce adamı [[Bedri Rahmi Eyüboğlu]]'dur.
 
Eyüpoğlu, Karacaahmet Mezarlığı'nın değerini ve tahribatından dolayı duyduğu büyük üzüntüyü, şu ifadelerle dile getirmiştir:
 
“Mezar taşlarının başına gelenleri şiirin dışında, ancak sinema anlatabilir. Bu yazıda ikide bir şairliğimiz tutuyorsa bağışlayın. Eğer siz de benim gibi yirmi yıldan beri Karacaahmet’i sağından solundan, ortasından geçse idiniz, taşlarla kurduğum dostluğu daha iyi anlardınız. Bu mezar taşları arasında öyleleri var ki, bunu yirmi defa büyütüp herhangi bir alana dikseniz, dünyanın sayılı anıtlarından birini armağan etmiş olurdunuz.Demin de söyledim, yirmi yıldır yolum Karacaahmet’ten geçiyor. Hele son üç yıl içinde yolumuz Karacaahmet’e öylesine saplandı ki, bir bıçak gibi... Yeni yol; selvi, mezar, mezar taşı, demir parmaklık, çiçek, fidan demeden tümünün köküne kibrit suyu sıkmış. Benim bu mezarlıkta yatan can ciğer arkadaşlarım vardı. Belki her Allah’ın günü dört tekerleğimle onları dört defa çiğniyorum. Taşları nerede, başları nerede, elleri avuçları nerede?” <ref> Eyüboğlu, Bedri Rahmi: “Bir Değer Bilmezlik Örneği: Anıtlarımız Bile Mezar Taşları Yanında Çocuk Oyuncağı Kalıyor”, Milliyet Sanat, sayı 112, 1975 </ref>
 
Mezarlık, etkileyici görünümü ve mimari ihtişamıyla yüzyıllar boyunca yabancı seyyahları büyülemiş, birçok seyyah hatıralarında bu mezarlıktan söz etmiştir. Hatıratında mezarlığı anlatanların başında yer alan Fransız şair ve edebiyatçı [[Theophile Gautier]], Karacaahmet'in Doğu'nun en büyük mezarlığı olduğunu söyleyerek hayranlığını dile getirmiştir. Ayrıca, Polonyalı Kont Edward Raczynski ''1814'de İstanbul ve Çanakkale'ye Seyahat'' adlı eserinde, ve yine Alman mareşal [[Helmuth Karl Bernhard von Moltke]] ''Türkiye'den Mektuplar'' adlı kitabında Karacaahmet Mezarlığı'na büyük bir yer ayırmışlardır.