Sebastiano Venier: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k →‎Doçe olmadan önce: İmla hatası giderildi Ünvan -> Unvan AWB ile
düzeltme, yazış şekli: hiç bir → hiçbir , nisbeten → nispeten, red et → reddet AWB ile
38. satır:
Sebastino Venier gayet sıhhatli ve dinç bir çocukluk ve gençlik geçirdi. Gayet yetenekli, zeki ve iyi düşünür olduğu ve bunun için bir harika deha olduğu bildirilmektedir. Fakat gayet sert, haşin ve aptallıklardan hiç hoşlanmayıp hemen kızıp kızgısını hemen açıkça gösteren bir tabiatı vardı.
 
İyi bir eğitim gördü. Akademik olarak doktora yapmamakla beraber gayet iyi hukuk bilgisi olduğu bildirilir. Gayet belagatlı olarak düşünceli ve iyi konuşma yapmayı bilmekteydi. Bunun için nisbetennispeten genç yaşında hukukçu avukat olarak çalışmaya başladı. Belagatı ve bilgisi ile Venedik hukukçuları arasında iyice tanındı.
 
Hukuk kariyerinin başlamasından dört yıl sonra Venedik Cumhuriyeti devlet yönetimi kariyerine geçti. Venedik kolonisi olan [[Girit]] adasında [[Hanya]] şehri valisi olarak atandı ve bu görevde 4 yıl kalıp 11 Ocak 1551'de bu görevden ayrıldı. 1561'de [[Brescia]] şehrini "Capitano" adı ile anılan valiliğine atandı. 1564'de Friuli bolgesinde Vendeik Cumhuriyeti devlet sinirlari idarecisi oldu. 1566-1568 döneminde [[Verona]] şehri genel valisi (podesta) görevini üzerine aldı. Eylül 1562'de Venedik Cumhuriyeti'nin büyük bir şeref kurumu olan "Büyük Savio Koleji (Collegio dei Savi) (tam tercümesi ile "Akiller Koleji)" üyeliğine seçildi. Sonra Venedik Cumhuriyeti kaleler genel müfettişliği görevine atandı. 1570de Venedik Cumhuriyeti'nde doçeden sonra ikinci gelen devlet hizmeti olan "San Marko Proküratörü (Başsavcı)" görevine getirildi. Mart 1570'de Venedik kolonisi olan [[Korfu]] adası genel valisi olarak atandı.
 
20 Mart 1570'de Osmanlı elçisinin Venedik'te o zamanki Venedik Doçe [[Pietro Loredan (doçe)|Pietro Loredan]]'a sunduğu [[Kıbrıs]] adasının Venedikliler tarafından Osmanlı Devleti'ne teslim edilmesi isteğini ihtiva eden ültimatomu Doçe'nin red etmesireddetmesi ile fiilen [[Osmanlı-Venedik Savaşı (1570-1573)]] başlamıştı. 17 Haziran 1570'de Sebastino Venier resmen Venedik Cumhuriyeti Kıbrıs Genel Valisi olarak atandı. Fakat 350-400 parça gemiden oluşan büyük bir Osmanlı donanması ve taşıdığı 60-100 bin askerlik çıkartma kara birlikleri ile 27 Haziran 1570'da İstanbul'dan ayrılmış ve 3 Temmuz'da [[Larnaka]] yakınlarında karaya çıkarak başkent [[Lefkoşa|Lefkoşa (Nicosia)]]'ya doğru yürüyüşe geçmişti. Bunun üzerine Sebastino Venier Kıbrıs'a gitmeden 13 Aralık 1570'de (o zamana kadar bu özel unvanı taşımadan donamaya komuta eden "Girolamo Zane" yerine) Venedik donanmasının başkomutanı olarak "Capitano General da Mar" unvanı ile tayin edildi.<ref>Bu unvan Venedik Cumhuriyeti donanması içinde ilk defa verilmekteydi. Osmanlı Devleti donanmasının başkomutanın [[Kaptan-ı Derya]] olarak isimlendirilmesi ve bunun İtalyanca'ya tercümesi "Capitano General da Mar" olduğundan Venedik donanması için bu yeni rütbe ve unvanın isminin Osmanlılardan alındığını tarihçiler tartışmasız kabul etmektedirler.</ref> Bu görevle Kıbrıs'a gidemeyince [[Draç]] kalesini kuşsatmaya aldı. Aynıı zamanda Venedik donanmasını Osmanlılarla bir deniz muharebesi yapmak üzere yeni gemiler ve Venedikli halktan hür olan tayfalarla takviye etmeye çaba gösterdi.
 
===İnebahtı Deniz Muharebesi'ndeki rolü===
58. satır:
===Doçelik dönemi===
 
4 Haziran 1577'de önceki Doçe olan [[I. Alvise Mocenigo]] ölünce 41 seçmenden oluşan Venedik Cumhuriyeti "Doçe Seçmenler Konseyi" yeni doçe seçmek için toplandı. Barış yapıldıktan sonra 1577'de Sebastiano Venier Venedik'e büyük bir savaş galibi havalarında dönmüştü ve 1577'deki Doçe seçimi için en güçlü adaydı. Gerçekten de 11 Haziran [[1577]]'de yapılan Doçe Seçmenler Konseyi oylamasında oyların hepsini alıp hiç birhiçbir rakibe oy verilmeden ekseriyetle Venedik Doçesi seçildi ve o gün Venedik Doçesi tahtına geçti.
 
20 Aralık 1577de Venedik [[Palazzo Ducale (Venedik)|Düklük Sarayı (Palazzo Ducale)]]'nin büyük bir kısmında gayet büyük br yangın çıktı. Bu yangının yayılmış olduğu sarayın odalarının duvarlarında bulunan eşleri bulunmaz ve kıymet bile biçilemez resim sanatının en güzel örnekleri olan tablolarından çoğunun yanıp kaybolmasına neden oldu.