Yemişçi Hasan Paşa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎Hayatı: düzeltme AWB ile
Uzuncarsili never state, that Yemisci is father of Sulanzade Mehmed. Uzuncarsili wrote about Sulanzade Mehmed: "Rüstem Paşa ile Çağalazâde ahfadından"
24. satır:
Bu görevde iken devletin resmi parası olan gümüş akçenin devamlı tağyiş edilip değer düşürülmesini önlemeye çalıştı. Yeni rayici düşük, ama istikrarlı olarak değerini koruyan gümüş akçe kestirdi. Serdar olan Sadrazam Damat İbrahim Paşa ordu ile Belgrad ordugahında iken 10 Temmuz 1601'de ölmesi haberi İstanbul'a ulaştığı zaman Yemişçi Hasan Paşa 22 Temmuz 1601'de sedarete getirildi.<ref name="uzuncarsili"/>
 
Yeni sadrazam Yemişci Hasan Paşa Damat İbrahim Paşa'nın dul kalan karısı ve padişahın kızkardeşi Ayşe Sultan'la evlendi. [[Civankapıcıbaşı Sultanzade Semiz Mehmed Paşa]]'nın babasıdır. Böylece Damat İbrahim Paşa'nın konağına ve servetine de varis oldu. Avusturya seferinde ile Belgrad'da bulunan orduya da serdar-ı ekrem de oldu.<ref name="uzuncarsili"/>
 
Önemli bir stratejik Osmanlı kalesi olan ''İstolni Belgrad'' (günümüzde [[Székesfehérvár]]) Fransız " Mercœür Dükü Filip Emmanuel" generalliği ile fanatik bir Katolik papazı "Brindisi'li Lorenzo" idaresinde olan bir Avusturya ordusu tarafından kuşatılarak ellerine geçirildi. Bu kalenin kaybı serdar Yemişci Hasan Paşa'nın idaresizliğine atıf edildi. Fakat 9 Eylül 1601'de Avusturya İmparatoru [[Arşidük Ferdinand]], komutasında 100.000 kişilik bir orduyla (günümüzde [[Nagykanizsa]] adi verilmiş olan) Kanije kalesini kuşattı. [[Tiryaki Hasan Paşa]] 9.000 kişilik bir orduyla 73 gün süren [[Kanije Savunması]] yaptı. Sonunda 8 Kasım 1601'de, Tiryaki Hasan Paşa Osmanlı kuvvetleriyle Haçlılara bir gece baskını yaptılar; Arşidük Ferdinand bundan çok zorlukla kaçıp canını kurtarabildi. Avusturya ordusu tarafından 47 büyük top, 14.000 tüfek, 60.000 çadır, 15.000 kazma kürek, dağlarca erzak, Ferdinand'ın altın tahtı ve otağı geride bırakıldı. Bunlar Osmanlılar eline geçti. Osmanlı devleti için büyük bir avuntu meselesi oldu ve Yemişci Hasan Paşa'nın hatalarını unutturdu.<ref name="sakaoğlu">Sakaoğlu, Necdet (1999), ''Bu Mülkün Sultanları''', İstanbul:Oğlak say.196</ref>