Osmanlı-Kutsal İttifak savaşları: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
düzeltme AWB ile |
||
163. satır:
Sadrazam ve Serdar-ı Ekrem Fazıl Mustafa Paşa'nın ölmesi Osmanlı ordularının gerilemesine ve Kutsal İttifak güçlerinin yeni taarruzlarına neden oldu. 1692 ve 1693 yıllarında [[Leh]]ler [[Tuna]]'ya inip [[Kamaniçe]] ve [[Varat]]'ı aldılar. [[Venedikliler]] ise [[Dalmaçya]]'da ilerlediler ve Gabella Kalesi'ni aldılar.<ref name="osmanlitarihi"/>
21 Eylül 1694 günü Venedikliler Kaptan-General [[Antonio Zen]] komutasındaki Venedik donanması Ege Denizi'ne girerek [[Sakız Adası]]'na 9,000 asker çıkardılar.<ref name="norwich">
=== II. Mustafa dönemi ===
206. satır:
{{ana madde|Zenta Muharebesi}}
[[Osmanlı Ordusu]] ilerlerken [[Prens Eugen]] [[Varadın]]'e çekilmişti.
Bu muharebe sonunda Avusturya orduları eline geçen Osmanlı ordusu ait eşyaların hepsi şahsen Prens Eugene tarafından Avusturya İmparatoru'na hediye edilmiştir. Bunlar arasında şunlar bulunmakta idi: Sadrazam Elmas Mehmed Paşa'nın koynunda bulunan sedaret mührü <ref>Bu sedaret mührü İmparatorluk Hazinesi tarafından Viyana'da bulunan "Avusturya Ordu Tarihi Müzesi"'ne verilmiştir ve bu müzede sergilenmektedir.</ref>, ordudaki 6,000 araba dolusu değerli eşya ve ağırlıklar <ref>3,000 dolu araba Tisza Nehri'ni geçerken batmıştır.</ref>, 80 büyük top ve 56 küçük top; binlerce deve at, öküz; padişahın 8 atla çekilen arabası; mehterhanenin tüm çalgıları; 40 bin florinlik hazine; Macaristan Krallığı tacı; 423 sancak ve vezirler için 7 at tuğu; 10 tane köle harem kadını; ve üç büyük sandık devlet evrak arşivi.<ref name="sakaoğlu"/>.
214. satır:
== Zenta Muharebesi'nden sonra Avusturya==
Zenta Muharebesi yılın geç döneminde yapıldığı için Avusturya güçleri komutanı Prens Eugene bu Zenta Muharebesi'ndeki zaferini diğer bir büyük etkili harekat ile, özellikle Timaşvar Kalesi kuşatıp ele geçirme ile, takip edemeyeceğini anladı. Fakat kış gelmeden Osmanlılara bir başka darbe vurmak arzu etmekteydi. Bunun için büyük Avusturya ordusunun bir kısmı ile bir Osmanlı eyaleti olan Bosna'ya saldırmaya karar verdi. Hedefi Bosna eyalet merkezi [[Saraybosna]]'yı ele geçirmekti. Avusturya ordusunun bu saldırı için kurulan parçası 13 Eylül 1697'de sınır olan Tuna Nehri üzerindeki Osek (modern Hırvatistan'da [[Osijek]])'den ayrıldı ve bu ordu çok engebeli yollardan geçerek 3 Eylül günü Saraybosna önlerine geldi. Osmanlılar şehri terk etmişlerdi. Avusturya ordusu şehre girip talan etti; binalar harabeye döndürüldü ve şehir tümüyle yakıldı.
<blockquote>
Şehir tümüyle yakıldı; her bölge boş yangın alanına döndürüldü. Askerlerimiz düşmanı kovaladılar ve avladıklarını ve kadınları ve çocukları, getirdiler.
</blockquote>
Ertesi yıl 1698de Avusturya ordusu ilkbahar, yaz ve güz mevsimlerinde hiç önemli savaş harekatına girişmedi. Bunun ana nedeni Avusturya İmparatorluk devlet hazinesinin askeri harekatlar, kuşatmalar ve muharebeler sonucunda tamtakır olması ve askeri harcamalar için yeni mali kaynak bulmanın imkansız olması gelmektedir. Yaz 1698 döneminde Avusturya ordusu askerleri sanki yaz tatilindeymişler gibi eli boş kaldılar. Fakat ordunun seçme bindirilmiş piyadeler ("dragoner") alaylarının ikisinde büyük bir isyan çıktı. Bu isyanda askerler subaylarını yakalayıp tutukladılar ve bunları isteklerini karşılamak için rehine kullanmaya hazırlandılar. Fakat başkomutan olan Prens Eugene isyancıları gayet sert olarak ve isyancılara karşı hiç acımasız olarak ordusunda çıkan bu asker ayaklanmasını bastırdı. Bu iki alay içinde olan isyancı askerden tek birini bile affetmedi. İsyanın elebaşısı olan 12 askeri kurşun dizdirerek ve 20 askeri astırarak idam ettirdi. Diğer isyancı askerlerin hepsine meydan dayağı cezası vererek bu cezayi merhametsizcesine uygulattı. Bu ceza uygulamasından kaç askerin öldüğü; kaçının kötürüm olduğu belgelerde bulunmamaktadır.
Avusturya İmparatoru [[Leopold]] Avrupa'da beklenen değişmelere de dikkatini çektiği için "Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları"'nın biran evvel uygun bir barış antlaşması ile sona erdirmeyi çok istediği anlaşılmaktadır. Avrupa'da yakın bir gelecekte ortaya çıkması gayet muhtemel olan sorun aklen, fiziksel olarak ve psikolojik bakımdan engelli olan ve hiç erkek çocuğu bulunmayan İspanya Kralı [[II. Carlos]]'un yerine kimin gelip İspanya Kralı olacağı idi. İspanya Krallığına en uygun iki varış bulunmakta idi ve bunların ikisi de İspanya krallığı yapmış olan [[III. Felipe]]'nin torunu ve [[IV. Filipe]]'nin damatları idi. Bu iki muhtemel varislerden biri Avusturya İmparatoru Leopold idi ve diğeri Fransa Kralı [[XIV. Louis]] idi. Bu iki hükümdar da diğerinin İspanya Kralı olmasını kabul edilmez ve savaş gerektirecek bir durum olarak görmekteydiler. Bunun için Avusturya İmparatoru Leopold yakın gelecekte Fransa'ya karşı batı Avrupa'da mutlaka savaşacağını bilmekte idi.
[[Hollanda Cumhuriyeti]] ve [[Birleşik Krallık]] da Fransa ile İspanya'nın tek bir kral, Fransa Kralı XIV. Louis, tarafından yönetilmesini bir kötü rüya olarak görmekteydiler. Bunun için [[Hollanda Cumhuriyeti]] ve [[Birleşik Krallık]] Osmanlı Devleti ile Kutsal İttifak Devletleri arasında savaşın sona erdirilmesi için arabulucuk yapmayı teklif ettiler. Hem Osmanlı Devleti hem de Avusturya bu müzakerelerin biran evvel başlayıp bir barış antlaşmasının imzalanması için gayet istekli taraflardı.
Avusturya İmparatoru Leopold Kutsal İttifak'a dahil olanlarla bu konuda fikirlerini almıştı. Avusturya'ya uyan Venedik barıştan yana görünüyordu. Osmanlılardan dana fazla araziler ele geçireceklerini umdukları için Lehistan ve Rusya savaşa devam edilmesini istemekte idi. İmparator Leopold Çar I. Petro ile Viyana'da ikili bir toplantı yapmıştı ama bu toplantıda mutabakata varamamışlardı. Çar ısrarla [[Kerç]] Kalesi’nin Rusya'ya teslim edilmesini istemekteydi. İmpartor Leopold bu konunun kendi desteği ile barış müzakerelerine getirileceğini ama Osmanlıların bunu hiç kabul etmeyeceklerini söyledi. Çar I.Petro bunun üzerine barışı kimin istediğini sormdu ve imparator kesin tavrını ortaya koyarak tüm hıristiyan dünyasının istediğini söyledi. Çar I. Petro arabulucu oalark görünen İngiltere ve Hollanda’nın kendi ticarî menfaatleri için barış istediklerini iddia etti ama imparatoru buna ikna olmadı. Lehistan ise bu savaşlar boyunca hiç başarı kazanamıştı ama yıllardır ele geçirmeye çalıştıkları Kamenice’yi istemekteydiler. İmparator Leopold barış müzakerelri sırasında Lehistan menfaatlerinin korunacağı üzerine garanti verdi ve bunu üzerine Lehistan da barışa razı oldu.
== Zenta Muherebesi'nden sonra Osmanlı Devleti ve barış görüşmeleri için mutabakat==
Zenta Muharebesi'den sonra elde kalan Osmanlı kuvvetleri Tuna kıyılarına çekilmek zorunda kalmışlardı. Avusturya'nın Zenta Muharebesi galibiyeti Kutsal İttifaka dahil diğer devletlerin de Osmanlı Devleti arazilerini bir parçasını birer parçasını ele geçirmeye teşvik etti. Venedikliler Mora yarımadasından ilerleyerek [[Atina]]'yı ele geçirdi; Dalmaçya kıyılarında kalan Osmanlı yerleşkelerini fethetti ve Bosna eyaletine girerek buradaki birçok kaleyi işgal ettiler. 1695'de itibaren Rusya Kırım taraflarına saldırıya geçmişti ve 1696'da Azak kalesini ellerine geçirdiler. Bütün bunlar Osmanlı devletini yeniden barış istemeye zorlamaktaydı.<ref name="TDV"/>
Rumen asıllı (1673-1723) döneminde yaşamış tarihçi [[Dimitri Kantemiroğlu]] göre bu sefer ki barış müzakereleri için zemini hazırlayanın Divan-ı Humayun baştercümanı olan [[Aleksandros Mavrokordatos (diplomat)|Aleksandros Mavrokordatos]] idi. Mavrokordatos barış konusunu önce Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa ile sonra da İngiltere ve Hollanda büyükelçileri ile konuşmuş ve her iki tarafın gıyabında bu elçilere Osmanlı barış isteklerini söyleyip onları aracılık denemeye teşvik etmiştir.
İngiltere ve Hollanda Viyana'da imparatorun müteffiklerini barış yapılması hususunda Avusturya ile anlaşmasını sağladığı haberini Osmanlı devleti nezdindeki elçilerine ulaştırdılar. Böylece İngiltere’nin İstanbul büyükelçisi William Paget ve Hollanda büyükelçisi Jacobüs Colliers Edirne’ye gittiler ve orada Sadrazam Amcazâde Hüseyin Paşa ile müzakerelerde bulunarak barış hususunda aracılık yapabileceklerini bildirdiler.
Esasen barış yanlısı olan Sadrazam bu sefer Sultan II. Mustafa ile görüştü. Sultan II. Mustafa barışa ancak Osmanlılar tarafından kaybedilen arazilerin hiç olmazsa bir kısmının geri verilmesi halinde yanlı olacağını yoksa barış müzakerelerin aleyhinde olduğunu bildirdi. Fakat Sadrazam bunun ancak son mağlubiyetten sonra askeri zorla olamıyacağını Padişaha inandırdı ve II. Mustafa barış müzakerelrin açılmasına ikna oldu. Sonra Amcazade Hüseyin Paşa devlet ricali ile bir toplantıda barış için gerçekçeleri onlara açıkladı. Bu gerekçeler özetle 16 yıldır süren savaşların devletin iç durumunu her yerde bozması; savaş için mali kaynaklar olarak olağanüstü vergilere başvurulmasının halkı ezmesi; köylü halkın çift bozarak köylerini boşalması; Anadolu'da asayisizliğin artması; Rumeli de ise hristiyan tebanın ayaklanmaya her zaman hazır olması; Bağdat ve Basra çevresinde bazı Arap ayaklanmaları çıkması ve savaş için asker ve mühimat tedarikinin gayet zor hatta imkansız hale gelmesidir.
Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa, [[Reîsülküttâb]] [[Rami Mehmed Paşa|
Bundan sonra Sadrazam bir divan toplantısı yaptı. Bu toplantıya kubbealtı vezirleri yanında Kırım Hani Selim Giray; Şeyhülislam [[Feyzullah Efendi]], Rumeli ve Anadolu [[kazasker]]leri, [[Yeniçeri Ağası]] ve [[Külkethüdası]] katıldı. Bu toplantıda resmen Osmanlı hükümetinin barıştan yana olduğu kararı verildi. Amcazade Hüseyin Paşa bu kararı aracı elçilere iletti ve onlar da bunu Avusturya hükümetine bildirdiler. Tüm bu gelişmeler olmakta iken ateşkes yapılmamıştı ve tüm cephelerde yerel çatışmalar devam etmekteydi.<ref name="TDV"/>
314. satır:
* Miroğlu, İsmet (2005), ''Bin Atlının Akınları'', İstanbul: Babiali Kültür Yayıncılığı ISBN 9758486896
== Dış bağlantılar ==
* [http://www.populertarih.com.tr Popüler Tarih.]
* Afyoncu, Erhan (2004). "On Soruda: Zenta Muharebesi", ''Populer Tarih'' Kasım, İstanbul:Popüler Tarih, Dünya Yayınları. Online:
[[Kategori:Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları| ]]
|