Allah'ın isimleri: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
k →‎İsimlerin listesi: İmla Hatası Giderildi AWB ile
58. satır:
|9||Azîm || '''العظيم''' || "Büyüklük sahibi, çok yüce ve çok büyük olan; sınırsız ve kayıtsız büyüklük, üstünlüğün tek sâhibi, pek azametli, yüce olandır."
|-
|10||Azîz || '''العزيز''' || "Aziz, izzetli. Aziz; kelimeye izzetli, onurlu, mağlup edilemeyen, herşeyeher şeye galip olan anlamları verilmiştir. Aziz kelimesinden ayrıca Arapça dil kalıpları kullanılarak Azze, [[Azize]], [[Muiz]], muazzez gibi kelimeler türetilmiştir. [[Palmira]]da [[Levanten]]lerin Sabah yıldızı'nı tanımlayan ve deveye biner şekilde tasvir edilen, kervanların koruyucusu olduğuna inanılan Aziz isimli bir tanrısı bulunmaktadır.<ref>[http://tr.scribd.com/doc/80277758/oh-my-gods#outer_page_189 Oh My God] Yayın tarihi: ''25 Mart 2011'' {{İng.}}</ref> Ayrıca ismin [[Uzza]]'nın erkek versiyonu olarak [[İsis]]/Uzza (İzis) kültü ile de bağlantılı olduğu düşünülebilir."
|-
|11||Bâis || '''الباعث''' || "Ölüleri yeniden yaratan, ölüleri dirilten, her canlıyı ölümünün ardından yeniden dirilten demektir. Meselâ kışın ölmüş gibi âdetâ cansız gibi görünen bitkileri ve bâzı hayvanları baharda yeniden canlandırması ve onlarda yeni şeyler yaratması."
118. satır:
|39||Hayy || '''الحيّ''' || "Her zaman diri olan. Hayy, ezelî ve ebedî diri olan, uyuklama, yorulma gibi noksanlıklardan uzak olan. Var. Diri, tam ve mükemmel mânâsıyla hayat sâhibi demektir."
|-
|40||Kābid || '''القابض''' || "Sıkan, daraltan. Kābid, Allah'ın, herşeyiher şeyi sonsuz kudreti altına alan, bu kudretiyle kuşatıp kavrayan, herşeyiher şeyi emri altına alıp tutan en yüce varlık olduğu anlamına gelir. Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan demektir."
|-
|41||Kādir || '''القادر''' || "Kudretli, kudret sâhibi, tükenmez kudreti olan, istediğini dilediği gibi yapmaya muktedir olandır. Her türlü güç ve kuvvet de O'ndandır (el-Bakara, 2/20). İstediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan, gücü yeten demektir."
168. satır:
|64||Muksit || '''المقسط''' || "Dürüst veya tasarruflu. Muksit, "Bütün işlerini dengeli yapan" anlamına gelir. Hükmünde ve fiillerinde adâletli olan demektir."
|-
|65||Muktedir || '''المقتدر''' || "İktidar sahibi. Muktedir, gücü herşeyeher şeye yeten, herşeyiher şeyi dilediği duruma getiren, kuvvet sahibi demektir. Kehf suresinin 45. ayetinde, Kamer suresinin 42. ve 55. ayetlerinde geçer."
|-
|66||Musavvir || '''المصور''' || "Tasarımlayan, şekillendiren. Yaratmış olduğu varlıkları şekillendiren ve durumlarını tâkdir eden demektir."
184. satır:
|72||Müteâli || '''المتعالِ''' || "Her şeyden yüce. Müteâli, yüksek ve yüce, bilinenlerin en üstünü demektir. Akıllı yaratılmışlarda mümkün gördüğü her şeyden çok yücedir."
|-
|73||Mütekebbir || '''المتكبّر''' || "Bütün ihtişamın sahibi, Büyük ve büyüklenen."<ref>http://www.konevider.org/docs/esma-i-husna.pdf Akademik çalışma Dr Ramazan SÖNMEZ N.Erbakan Ün.Yabancı Diller Yük.Ok.Öğr.Gör.</ref> Mütekebbir, “zatının ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek kadar ulu” anlamına gelir.<ref name= "mütekebbir">[http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=320189 TDV İslam Ansiklopedisi, Bekir Topaloğlu]</ref> Arapça K.B.R kökünden mütefa'il vezninde türetilen bir kelimedir. Mütekebbir, kibirlenen, büyüklenen anlamına gelir. Yaklaşık olarak aynı anlama gelen Müstekbir kelimesi de aynı kökten türemiş kelimelerdendir. Aynı kökten türetilen diğer kelimeler kibir, kibriya, ekber vb. dir. Bu manalar yergi ifade etmekte olup Allah’tan başka varlıklar için söz konusudur.<ref name= "mütekebbir" /> Tanrı için kullanıldığında ululuk sahibi, herşeydeher şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren anlamları verilir. İsim ayrıca [[Antropomorfizm|antropomorfik]] çağrışımlar açısından dikkat çekicidir."
|-
|74||Müzil || '''المذل''' || "Zillet veren. Müzil, yüce Allah'ın lâyık olanları zillete düşüren, zelîl kılan, onları hor ve hakîr eden anlamına gelen bir sıfat isimdir. Zillete düşüren, hor ve hakir eden demektir."
206. satır:
|83||Samed || '''الصمد''' || "Her şey kendisine muhtaç olan, kendisi ise hiçbir şeye muhtaç olmayan. Geleneksel [[meâl]] çalışmalarında ''Samed'' [[kelime]]sine birebir [[tercüme]] şeklinde anlam verilmez ve "kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, ama her şey ona muhtaç olan; tüm [[canlılar]]ın ihtiyaçlarını gideren ve her türlü istekte doğrudan kendisine başvurulan" şeklinde açıklamalarda bulunulur."
|-
|84||Şehîd || '''الشهيد''' || "Şâhit, herşeyeher şeye şâhit olan, her şeyi hakkıyla gören, bilen ve muâmelesini de buna göre yapan demektir. Her zaman ve her yerde hâzır ve nâzır olan demektir. "
|-
|85||Şekûr || '''الشكور''' || "Az şükredene dahi çok nimet veren."
216. satır:
|88||Tevvâb || '''التوّاب''' || "Tövbelere kucak açan. Tevvâb, tövbeleri çok kabul eden, tövbe kapısını açık tutarak tövbe etme imkânı veren, bağışlayan demektir. Buna göre Allah, samîmî olarak günahlardan dönüp tövbe edenleri bağışlayandır."
|-
|89||Vâcid || '''الواجد''' || "İcâd eyleyen, varlığı kendinden olan. Vâcid, vâr olan ve herşeyiher şeyi vâreden, icâd eyleyen; varlığı kendinden olan; dilediğini istediği anda var edip yaratandır. O'na karşı hiçbir şey kendini gizleyemez. İstediğini, istediği vakit bulan demektir."
|-
|90||Vâhid || '''الواحد''' || "Eşi ve benzeri olmayan, zâtında tek olan. Vâhid; kendisinden başka olmamak, zâtında, sıfatlarında, işlerinde ve hükümlerinde, fiillerinde aslâ ortağı, dengi ve benzeri bulunmayan demektir. Sayılabilirlik, yâni iki değil, bir olmak demek değildir. Çünkü Allah sonsuzdur, ucu bucağı yoktur. Dolayısıyla bir sayıyla eşlemek imkânsızdır."