Kolhis: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Kaynakların doğruluğu tartışmalı muğlak bilgiler çıkarıldı.
51. satır:
|ulusal_marş =
|yaygın_diller = [[Zan dili|Tzan Dili]] (Eski Lazca), [[Abhazca]]
|din = PaganizmYerel inançlar, Mithracılık
|para_birimi =
|yönetici1 = Soulak
108. satır:
 
Antik Çağ'da güçlü bir devlet olarak tarih sahnesine çıkan Kolkhis'in gücü ve zenginliği antik dünyanın dikkatini çekmiş ve bu zenginliği ele geçirmek isteyen [[Yunanlar]]la, zenginliği vermek istemeyen [[Lazlar]]ın mücadelesini anlatan "[[Argonautika]]” Altın Post Efsanesi'ne konu olmuştur. Kaynak olarak [[Apollonius Rhodius]]'un işlediği, [[Valerius Flaccus]]'un geliştirerek aktardığı efsanenin pek çok farklı versiyonu bulunmaktadır, efsanenin Kolkhisli kahramanları ve farklı bir versiyonu aşağıda kısaca anlatılmaktadır.
 
 
=== Kolkhisli Kahramanlar ===
Satır 149 ⟶ 150:
Halk, pek çok kabileden oluştuğu ve her kabile de kendi şefi tarafından yönetildiği için, kabile statüleri özerklik hatta bazen bağımsızlık arzediyor, bir kabilenin aldığı karar bir diğer kabileyi bağlamayabiliyordu. Zira [[Driller]], [[Makhoroniler]] ve kıyıda yaşayıp adı bilinmeyen diğer Kolkhi topluluklar gibi Tzan kabilelerinin krallıktan bağımsız şekilde yaşamaları bu duruma örnek teşkil etmektedir.
 
[[Dosya:Normal Colchian Axes from Tli Cemetery-tli2C tomb 282.jpg|250px|küçükresim|sağ|Kolkhis baltalarıbaltası. Savaş aletlerini seven ve tepeden tırnağa silahlı dolaşan Antik Çağ Lazlarının en çok kullandığı savaş aleti baltalardır.]]
Tzanlar (Kolkhisliler) toplum olarak doğudaki İberler ([[Gürcüler]]) ve kuzeydeki [[Kuban kültürü|Kuban]] (Kuzey Kafkasya) [[Abhazlar|Abhaz]], [[Çerkesler|Çerkes]] ve [[Çeçenler|Çeçen]] topluluklar ile akrabadır.
 
Satır 158 ⟶ 159:
== Dil ==
Antik Kolkhis toplumu [[Kafkas dilleri|Kafkas Dil Ailesi]]'nin, Güney Kafkas koluna ait bugünkü [[Lazca]] ve [[Megrelce]]'nin atası olan [[Zan dili|Tzan Dili]]'ni konuşuyorlardı.<ref>Ali İhsan Aksamaz. Kafkasya'dan Karadeniz'e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. s. 37.</ref> Fakat günümüze dek ortaya çıkarılan arkeolojik bulgularda paralar ve diğer eserler dışında yazılı kaynaklara rastlanmamıştır.
 
== Din ==
Antik Kolkhis'te Güneş, Tzan inanışının merkezinde bulunuyordu. Tzan kabilelerinin başına geçen Kolkhis Kralı da Güneş'in oğlu kabul ediliyordu. Kolkhis basımı paralarda ve üretilen diğer eserlerde görünen Güneş kültünün izleri Tzan takviminde de görülmektedir. Tzan takviminde Pazar günü (Lazca: Mjaçxa) “Güneş günü” olarak adlandırılıyor ve bu günde yalnızca Güneşe ibadet ediliyordu.
 
Kolkhis'te Güneş ve Ana Tanrıça kültleri çok önemli yere sahipti. Günümüzde Kolkhis Güneş Kültü ile ilgili az çok bilgi olsa da, Kolkhis Ana Tanrıça kültü Antik Çağ Doğu Karadeniz tarihinin araştırma bekleyen konularındandır.
 
Tuta: Güneşten sonra gelen yüce güç ise Ay'dı. Ay'ın Güneş ile birlikte dünyadaki canlıları koruduğuna inanılıyordu. Pazartesi günü de (Lazca: Tutaçxa) “Ay günü” olarak adlandırılıyor bu günde de Ay'a ibadet ediliyordu. Ay gününde kutlama yapılmaz, Ay tutulması uğursuz bir durum olarak görülürdü. Ay'ın Yeni Ay evresi ise “Ay'ın geri dönüşü” olarak görülür ve Tzanlar kılıçlarını kınlarından çıkarıp Ay'a doğru uzatır, dualar ederlerdi.<ref>Ali İhsan Aksamaz. Kafkasya'dan Karadeniz'e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. s. 125.</ref>
 
Muruntsxi: Güneş ve ay gibi kutsal diğer göksel varlıklar ise yıldızlardı.
 
Tzan inanışında göksel inanışların yanında doğaperestliğin bir yansıması olarak ağaç kültünün de ön plana çıktığı görülmektedir. Tarihçi [[Prokopius (tarihçi)|Prokopius]], Kolkhis'ten geç bir dönemde de olsa bu inanıştan bahsetmiş ve Tzanların ağaçlara tanrıları gibi hürmet ettiklerini aktarmıştır.<ref>Prokopius – Yapılar</ref> Ayrıca bir başka önemli konuyu da aktaran Prokopius [[Trabzon]]'da yaşayan Tzanların kuşları tanrısal varlıklar olarak gördüklerini bildirmiştir.
K'ik'ina: Tzan savaş tanrısıdır.<ref>Simon Canaşia, Niko Berdzenişvili, Gürcistan Tarihi. s. 80.</ref> Antik Çağ yazarlarının bu kabilelerle ilgili olarak aktardıkları en önemli ayrıntı tepeden tırnağa silahlı ve son derece savaşçı olduklarıdır. Bazı Tzan kabileleri ekime elverişli arazi olmadığı için geçimini korsanlıkta, haydutlukta aramıştır. Bu durum da savaşı bir yaşam biçimi olarak benimsemelerine sebep olmuştur. Tzan takviminde Salı günü “Savaş Tanrısının Günü” (Lazca: İk'inaçxa: K'ik'ina'nın Günü) kabul ediliyor, Salı günü yalnızca ona ibadet ediliyordu. Bu günde doğan çocukların kan dökücü büyük savaşçılar olacaklarına inanılırdı.
 
Ğormoti: Evrenin yaratıcısı kabul edilen tanrıdır. Ğormoti tabiat olaylarını yönetir ve gökyüzünde yaşadığı kabul edilirdi.<ref>Simon Canaşia, Niko Berdzenişvili, Gürcistan Tarihi.</ref>
 
Şana: Aydınlatan, doyuran, ısıtan, huzur ve mutluluk veren tanrıçadır. Şana, Abhaz mitolojisinde de tanrıça olarak karşımıza çıkmaktadır.<ref>B. Ömer Büyüka, Abhaz Mitolojisi</ref>
 
Obi: Yağmur Tanrısıdır. Doğu Karadeniz coğrafyasının en sık görülen doğa olayı olan yağmurun tanrılaştırılmış formu Obi, ekinlerin gelişmesi için gerekli yağmuru gönderiyordu. Tzan takviminde Cuma günü haftanın son günüydü. Cuma günü “Yağmur Tanrısının Günü” (Lazca: Obiçxa: Obi'nin günü) idi ve bu gün Obi'ye ibadete ayrılmıştı.<ref>Ali İhsan Aksamaz. Kafkasya'dan Karadeniz'e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. s. 126.</ref>
 
[[Germakoçi|Germak'oçi]]: Eski Tzan inanışında bir [[Devler|dev]]. “Orman adamı” olarak anılırdı, olağanüstü kuvvetli ve korkunç sesli bir yaratıktı. Temmuz ayında korkunç bir şekilde bağırarak Karadeniz'e atladığına inanılırdı.<ref>Ali İhsan Aksamaz. Kafkasya'dan Karadeniz'e Lazların Tarihsel Yolculuğu. Çiviyazıları 1997. s. 44.</ref>
 
Tzan inanışında evren 3 katmandan oluşmaktaydı: Gökyüzü, yeryüzü, yer altı.
 
Ntza: Gökyüzü. Antik Kolkhis'te gökyüzü aydınlığın ve mutluluğun kaynağı olarak görülmekteydi. İnanışlarının merkezi Güneş, Ay ve yıldızlar da burada olduğundan gökyüzü bir nevi cennet olarak görülürdü. Ölen kişi eğer iyi birisiyse ruhunun göğe yükseleceğine inanılırdı. Bu yüzden günümüzde de Lazca en büyük temenni sözü “Neaşa Exti” yani “Göğe yüksel” (Cennet'e gidesin) sözüdür.
 
Dixa: Yeryüzü. İnsanların ve Dida Mangisa(Koruyucu Ana), Germak'oçi, Çinka gibi doğa üstü varlıkların da yaşam alanıydı.
 
Leta Tude: Yer altı. Karanlık güçlerin bulunduğu yer olduğuna inanılırdı. Kötü insanların ruhları Leta Tude'ye çekilirdi. Galenişi, Cazi gibi ürkütücü mitolojik varlıklar burada yaşardı.<ref>http://www.lazuri.com/tkvani_ncarepe/e_s_laz_halk_inanclari.html</ref>
 
== Arkeoloji ==
Satır 194 ⟶ 166:
 
=== Mimari ===
[[Dosya:Old Colchian houses.jpg|270px250px|küçükresim|sağ|Kolkhis ahşap kule mimarisi]]
Doğu Karadeniz'in geniş ormanlık alanları bölgedeki tüm mimari yapılara yetecek kaynağı sağlıyordu. Antik dönemlerde Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Gümüşhane, Rize, Artvin ve devamında Batı Gürcistan'daki tüm illerin mimari yapıları ağaç mimari temelinde yükseliyordu. Doğu Karadeniz'e özgü bu ahşap mimari “Çargvali” olarak adlandırılıyordu.<ref>Otar Lordkipanidze – Altın Ülkesi Kolkha s. 15</ref> Antik Kolkhis'in bu özgün mimarisinde evler “Ahşap Kule” tarzı inşa ediliyordu. Romalı mimar ve mühendis [[Vitruvius]]'un anlatımına göre Kolkhis evlerinin yapımı şöyledir:
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Kolhis" sayfasından alınmıştır