Şerif Muhittin Targan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
kaynaksız
Bjelica (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
9. satır:
21 Ocak 1892 günü [[İstanbul]]’da doğdu. Annesi Sabiha Hanım; babası, [[Osmanlı İmparatorluğu]]’nun son Mekke Emiri (Şerifi) Vezir Ali Haydar Paşa’dır. Soyağacı İslam peygamberi [[Muhammed bin Abdullah|Muhammed]]'in torunu [[Hasan bin Ali|Hasan]]'a dayanmaktadır; kendi hazırladığı soyağacında peygamberin 37. kuşaktan torunu olduğu görülür. Ailenin yedi çocuğunun beşincisidir.
 
Muhittin Şerif, 18 yaşına kadar özel derslerle yetişti. Bu dönemde Farsça, Arapça, İngilizce, Fransızca öğrendi. Daha sonra [[Darülfünun]]'da [[hukuk]] ve [[edebiyat]] öğrenimi gördü, her iki alanda da diploma aldı. Evdeki müzikli toplantıların etkisiyle küçük yaşta müziğe ilgi duydu. Piano, ud çalmayı küçük yaşta öğrendi. [[Ali Rıfat Çağatay]], [[Rauf Yekta|Rauf Yekta Bey]] ve [[Ahmet Irsoy (Zekaizade)|Ahmet Irsoy]]'dan Türk müziğine ilişkin dersler aldı. Ud’da virtüözlük seviyesine ulaşınca beste yapmaya başladı. Henüz 13 yaşındayken, klasik üsluptaki saz eserlerinden biri olan Hüzzam Saz Semaisi'ni besteleyecek olgunluktaydı. 14 yaşında amcası Ali Cabbar Paşa’nın önerisiyle [[çello]] öğrenmeye başladı ve bu enstrümanda da çok üst düzeye erişti. Başta ud ve çello olmak üzere, viyola, piyano, keman ve lavta enstrümanlarını da çaldığı anlatılmaktadır.
 
Yüksek öğrenimini tamamladıktan kısa bir süre sonra başlayan [[I. Dünya Savaşı]] sırasında çıkan Hicaz isyanı üzerine babası Mekke Emiri olarak görevlendirilince onunla birlikte Hicaz Bölgesi’ne gitti ve bu bölgede 9 yıl yaşadı. Ailesi, kendileri ile aynı sülaleden gelen Şerif Hüseyin’in çıkardığı isyana katılmamıştı. Aile, bununu bedelini servetini büyük ölçüde yitirerek ödedi. Savaştan sonra ortaya çıkan devletlerin sınırları içindeki gayri menkulleri kendilerine verilmemişti. Muhittin Şerif, ailesine yük olmamak ve kendi hayatını kazanmak üzere [[1924]] yılında [[New York]]’a gitti. Yakın arkadaşı şair [[Mehmet Âkif Ersoy]], "Şarka Davet" adlı şiirini Targan’ın ABD’ye gidişi, müziğini Türkiye’de icra etmeyişinin üzüntüsü ile yazmıştır.