Türk sineması: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile |
Mustafadan (mesaj | katkılar) Değişiklik özeti yok |
||
87. satır:
===Yeşilçam (1945-1980)===
[[Dosya:
[[İkinci Dünya Savaşı]]'nın başlaması ve bitmesi, Türkiye'nin [[Demokrat Parti]] ile gerçek mânâda çok partili hayata geçmesi, yeni yönetmenlerin ortaya çıktığı ve Yeşilçam sinemasının başladığı yıllar oldu. [[Faruk Kenç]], 1930'ların sonuna kadar tek adam olan Muhsin Ertuğrul dışında yönetmenlik yapan ilk isimdi. ''[[Taş Parçası]]'' (1939) filmiyle sinemaya atılan Kenç, tiyatro kökenli olmadığından filmlerinde de tiyatro etkisi yoktur, ancak filmleri vasatın üzerine çıkamaz. Ertuğrul filmlerini sesli çekerken, Faruk Kenç filmi sessiz çekip sonradan seslendirerek Türk sinemasının hemen benimseyeceği bir uygulamayı başlatmış oldu. 1948'de yabancı filmlerden yüzde 70 alınan verginin yerli filmlerde yüzde 25'e düşürülmesiyle yeni yönetmen sayısında ve film üretiminde büyük artış yaşandı. 1950'lerden sonra sinema salonları [[Anadolu]]'da bir ölçüde yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Yeşilçam sineması dediğimiz dönem, daha çok 1950–1960 yılları arasını anlatır. Bu dönem sinemasının en bariz özelliği sinemanın bir eğlence niteliğinde hoşca vakit geçirme aracı olarak anlaşılmasıdır. Bol miktarda salon komedileri, kan davasını konu alan köy filmleri, aşk ve namus filmleri çekilmiştir. Bu dönem Türk sinemasının yapılanmasında önemli bir kilometre taşıdır. Türk sinemasında yılda iki yüzü aşkın film üretilmiştir. 1950 ile 1960 arasındaki on yıllık dönem, Türk toplumsal gerçekçiliği için büyük önem taşır. 1948–1959 yılları arısında Türk ulusal sineması için sağlam temeller atılmaya başlanmıştır. Ucuz melodramlar ve tiyatro oyunları dışında bir sinema kavramı ilk defa bu yıllarda oluşmuştur. Bu dönemde yaşanan büyük gelişmeler içinde üç unsur, toplumsal gerçekçi bir sinemanın ortaya çıkışını sağlayacak alt yapının kurulması açısında önemlidir. Bu unsurları şöyle sıralanabilir:
* Yeşilçam olarak bildiğimiz yeni bir sinema endüstrisinin ortaya çıkması ve böylelikle film ve sinema salonu sayısında büyük artış olması.
294. satır:
| 1997 || ''[[Hamam (film)|Hamam]]'' || [[Ferzan Özpetek]] || ''[[34. Altın Portakal Film Festivali]]'' (En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Müzik "''[[Aldo De Scalzi Pivio]]''") <br> ''[[17. Uluslararası İstanbul Film Festivali]]'' (En İyi Yönetmen) <br> ''[[11. Altın Koza Film Festivali]]'' (En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu "''[[Şerif Sezer]]''") <br> ''[[10. Ankara Uluslararası Film Festivali]]'' (Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu "''[[Mehmet Günsur]]''", Umut Veren Yeni Kadın Oyuncu "''[[Başak Köklükaya]]''", En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu "''[[Şerif Sezer]]''")
|-
| 1997 || ''[[Masumiyet (film)|Masumiyet]]'' || [[Zeki
|-
| 1998 || ''[[Gemide]]'' || [[Serdar Akar]] || ''[[35. Altın Portakal Film Festivali]]'' (En İyi İkicni Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu, En İyi Erkek Oyuncu "''[[Erkan Can]]''") <br> ''[[18. Uluslararası İstanbul Film Festivali]]'' (Kültür Bakanlığı En İyi İlk Film Ödülü) <br> ''[[11. Ankara Uluslararası Film Festivali]]'' (Seçici Kurul Özel Ödülü, Umut Veren Yeni Yönetmen, Umut Veren Yeni Senaryo Yazarı, En İyi Erkek Oyuncu "''[[Erkan Can]]''", En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu "''[[Haldun Boysan]]''")
|