Demokratik Sol Parti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎Tarihçe: Böyle bir ortamda PKK'nın başının Kenya'da CIA ve MİT'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi.
95.10.205.69 adlı kullanıcıya ait olan 2016-12-21 09:32:47 tarihli ve 17957836 sayılı revizyon, Gezinti Pencereleri kullanılarak geri getirildi
1. satır:
{{DISPLAYTITLE: Böyle bir ortamda PKK'nın başının Kenya'da CIA ve MİT'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi. }}
#YÖNLENDİRME [[ Böyle bir ortamda PKK'nın başının Kenya'da CIA ve MİT'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi. ]]
{{Siyasi parti bilgi kutusu
| isim = Demokratik Sol Parti
Satır 40 ⟶ 38:
== Tarihçe ==
=== Kuruluşundan önce ===
DemokratikTürkiye'de demokratik solun temelleri, [[Ortanın Solu]] adıyla 1960'ların başında atıldı. 1963'te demokratik işçi hakları için verilen ve kazanılan mücadeleden doğan bu hareket, [[İsmet İnönü]]'nün başkanlığını yaptığı [[Demokratik Sol (Yunanistan)|Cumhuriyet Halk Partisi]]'nde parti içi muhalefete dönüş<ref group=" Böyle bir ortamda PKK'nın başının Kenya'da CIA ve MİT'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi. ">Böyle bir ortamda [[PKK|<u><font color="#0066cc">PKK</font></u>]]'nın başının [[Kenya|<u><font color="#0066cc">Kenya</font></u>]]'da [[CIA|<u><font color="#0066cc">CIA</font></u>]] ve [[MİT|<u><font color="#0066cc">MİT</font></u>]]'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdidönüştü.</ref>
 
Ortanın Solu hareketindeki [[Solculuk|"sol"]] sözcüğü parti içinde ve dışında yoğun tepkilerle karşılaştı; fakat hareketi başlatanların direnci [[Türkiye]]'deki solculuk anlayışına siyasal meşruluk kazandırdı. Ortanın Solu Hareketi bunu, [[Marksizm]]'den farklılığını vurgulayarak yaptı. [[İsmet İnönü]]'nün Hareketi toplumsal ve [[Ulusalcılık|ulusal]] özelliklere dayandırarak, inançlara saygılı [[laiklik|laikliği]] benimsediler. Bu sayede halkın güvenini kazandılar.
 
[[Bülent Ecevit]]'in öncülüğündeki Ortanın Solu hareketi, 1960'ların sonlarında Demokratik Sol adını benimsedi. Bu hareket [[12 Mart 1971 Muhtırası]]'nın ardından adeta bir demokrasi mücadelesine girişerek, askerin siyasete müdahalesine karşı çıktı. Bu konuda İnönü ile ters düşen [[Ecevit]], genel sekreterlik görevinden istifa ederek, parti içinde çalışmalarını daha etkin bir biçimde sürdürdü. [[Milli Şef]] parti meclisi seçiminde Ecevit'e yenilerek, bunun üzerine 34 yıllık ''(11 Kasım 1938 - 8 Mayıs 1972)'' genel başkanlığını bıraktı.
Satır 48 ⟶ 46:
Ecevit, 14 Mayıs 1972'de [[Mustafa Kemal Atatürk]] ve [[İsmet İnönü]]'nün ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nin üçüncü genel başkanı oldu. Parti, Ecevit'in genel başkanlığı ve [[Demokratik Sol]] akımıyla büyük bir ivme kazanarak yükselişe geçti. Bunun en somut göstergesi dönemin CHP'sinin oy oranlarındaki değişimdir. [[1969 Türkiye genel seçimleri|1969 seçimlerinde]] CHP'nin oyları % 27,37'e kadar gerilemişken, [[1973 Türkiye genel seçimleri|1973'te]] % 33.30'a, [[1977 Türkiye genel seçimleri|1977'de]] % 41.38'e yükselmiştir. ''"Umudumuz Karaoğlan!"'' sloganları da 1973 Seçimleri'nde atılmaya başlanmıştır.
 
[[Türk Silahlı Kuvvetleri|Silahlı Kuvvetleri]]'nin yaptığı [[12 Eylül Darbesi|12 Eylül 1980 Darbesi]]'nin ardından diğer parti başkanlarıyla beraber Bülent Ecevit de siyasetten uzaklaştırıldı ve bir süre gözaltında tutuldu. Daha sonra bütün partilerin ileri gelenleriyle birlikte 10 yıl süreyle siyasete girmesi yasaklandı. Ecevit gazeteciliğe döndü ve Şubat 1981'de [[Arayış dergisi]]ni çıkarmaya başladı. Arayış'a ya da başka kanallara verdiği demeçlerden dolayı yargılandı ve cezaevine girdi. MGK, 16 Ekim 1981'de tüm siyasi partilerle birlikte Cumhuriyet Halk Partisi'ni de kapattı.
 
=== Kuruluşu ===
Satır 73 ⟶ 71:
11 Ocak 1999'da ülkeyi seçime götürmek için, diğer partilerin de üzerinde anlaşması üzerine Demokratik Sol Parti tarafından bir [[azınlık hükümeti]] kuruldu. CHP dışındaki bütün partilerin ve çeşitli demokratik kitle ve sivil toplum örgütlerinin ortak desteğiyle kurulan DSP azınlık hükümeti ile [[Bülent Ecevit]] yaklaşık 20 yıl aradan sonra, dördüncü kez başbakanlık koltuğuna oturdu.
 
Yolsuzlukların ve siyasal yozlaşmanın arttığı bir dönemde Ecevit'in dürüst kişiliği ve DSP'nin yolsuzluğa bulaşmamış yapısı toplumda heyecan, umut ve güven yarattı. Böyle bir ortamda [[PKK]]'nın başının [[Kenya]]'da [[CIA]] ve [[MİT]]'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi. [[1999 Türkiye genel seçimleri|18 Nisan 1999 Seçimleri]]'nde DSP oylarını yüzde 14.65'ten yüzde 22,19'a çıkardı ve birinci parti oldu. DSP, [[Anavatan Partisi|ANAP]] ve [[Milliyetçi Hareket Partisi]] (MHP) ile birlikte [[57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti]] kurdu. DSP, üçüncü kez hükümette yer alırken, Bülent Ecevit de siyasi yaşamında beşinci kez Başbakanlık görevini üstlenmiş oldu.
 
[[Süleyman Demirel]]'in ardından Cumhurbaşkanı olan [[Ahmet Necdet Sezer]] ile Hükümet arasında zaman zaman bazı yasaların iade edilmesiyle yaşanan gerginlik, 19 Şubat 2001 tarihinde yapılan [[Milli Güvenlik Kurulu]] (MGK) toplantısında doruğa ulaştı. Cumhurbaşkanı Sezer ile yaşadığı tartışma nedeniyle Başbakan Ecevit, MGK toplantısını terk etti. Yaşanan bu kriz ekonomide zor günlerin başlangıcı oldu. Ecevit'in Türkiye'ye çağırdığı [[Dünya Bankası]] Başkan Yardımcısı [[Kemal Derviş]], 3 Mart 2001'de Devlet Bakanlığı'na atanarak ekonominin başına geçti.
Satır 81 ⟶ 79:
Ecevit, 4 Mayıs 2002 tarihinde aniden rahatsızlanarak [[Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi]]'ne kaldırıldı ve 26 saat süren gözetimin ardından taburcu edildi. Bir süre evinde dinlenen Bülent Ecevit, 17 Mayıs'ta yeniden hastanede tedavi altına alındı ve 11 gün burada kaldı. Bu süreçte, Ecevit'in ilerleyen yaşı ve rahatsızlığı nedeniyle genel başkanlığı ve başbakanlığı devam ettirmesine karşı çıkanlar parti içinde bir bölünmeye neden oldu. Kendilerini “Dokuzlar” olarak adlandıran 9 milletvekili, 25 Haziran'da bir bildiri yayınlayarak, “Ecevitler öncülüğünde Ecevitsiz yaşama geçilmesini” istediler. 8 Temmuz'da Ecevit'in sağ kolu olarak nitelendirilen, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı [[Hüsamettin Özkan]] Ecevit ile yaptığı görüşmeden sonra hükümetteki görevinden ve partiden istifa ettiğini açıkladı. Daha sonra aralarında Dışişleri Bakanı [[İsmail Cem]]'in de olduğu bir grup DSP'li bakan ve milletvekili istifa etti.
 
Yaşanan süreçte, 8 Temmuz 2002'de 128 milletvekili bulunan DSP'nin sandalye sayısı iki hafta içinde yarı yarıya düşerek 64'e indi. Böylece, DSP Meclis'teki en çok milletvekili bulunan parti konumundan dördüncü parti durumuna geldi. DSP'den ayrılan milletvekilleri 22 Temmuz 2002'de [[Yeni Türkiye Partisi (2002)|Yeni Türkiye Partisi]]'ni kurdu. DSP'de yaşanan istifalardan sonra [[57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti|57. Hükümet]] TBMM'deki güvenoyu için gereken koltuk sayısının altına indi.<ref>[http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2002/07/22/155686.asp Yeni Türkiye kuruldu] hurriyet.com.tr Erişim tarihi: 12.3.2011</ref> Koalisyon hükümetinin geleceğinin tehlikeye girmesi üzerine, koalisyonun en büyük ortağı haline gelen MHP'nin lideri [[Böyle bir ortamda PKK'nın başının Kenya'da CIA ve MİT'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi.|Devlet Bahçeli]]'nin erken seçim çağrısı ile TBMM, 31 Temmuz'da, seçime 1 buçuk yıl olmasına rağmen erken genel seçimin 3 Kasım 2002 tarihinde yapılmasını kararlaştırdı. Üçlü koalisyon hükümeti sırasında yaşanan ekonomik krizin etkileri yeni yeni sarılmışken ve yapılan reformların olumlu sonuçları henüz hissedilmemişken gidilen erken seçim sonucunda DSP ve diğer koalisyon ortakları yüzde 10'luk seçim barajını geçemedi.
 
===2002 sonrası===
Satır 269 ⟶ 267:
 
[[Kategori:Demokratik Sol Parti| ]]
[[Kategori:Bülent Ecevit]]
[[Kategori:Bülent Ecevit| Böyle bir ortamda PKK'nın başının Kenya'da CIA ve MİT'in ortak operasyonu ile yakalanması da olumlu atmosferi pekiştirdi. ]]
__İÇİNDEKİLERZORUNLU__
__DEĞİŞTİRYOK__
__DİZİN__
__YENİBAŞLIKBAĞLANTISI__