Nikita Kruşçev: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Aarp65 (mesaj | katkılar)
→‎Yaşamı: space added
Yzkoc (mesaj | katkılar)
37. satır:
[[17 Nisan]] [[1894]]'te [[Ukrayna]]'nın [[Kalinovka]] şehrinde dünyaya geldi. Babası [[maden]] işçisiydi. Doğduğu köyde öğrenim gördükten sonra, ailesiyle birlikte [[Donetsk]] Kömür Havzasındaki madencilik ve sanayi merkezi [[Yuzovka]]'ya geçti. Burada 15 yaşında boru tesisatçısı olarak çalışmaya başladı. 1917 Devriminden önce işçi teşkilatlarında vazife aldı. 1918'de Rusya Komünist ([[Bolşevik]]) Partisine üye oldu. Ocak 1919'da [[Kızıl Ordu]]ya girdi. 1922'de Yuzovka'da yeni açılan bir işçi okuluna girerek orta öğrenimle birlikte parti eğitimi gördü. Okuldaki parti komitesinin sekreterliğine getirildi. 1925'te Yuzovka'daki Petrovski-Mariinsk ilçesinin parti sekreteri oldu. Aktif çalışmaları sebebiyle parti ileri gelenlerinin dikkatini çekti. Moskova'da toplanan 14. Parti Kongresine katıldı. 1929'da Moskova'daki Stalin Sanayi Akademisine kabul edilerek [[metalurji]] öğrenimi gördü. Parti içindeki çalışmalarına da devam eden Kruşçev 1933'te Moskova Bölge Komitesi İkinci Sekreterliğine yükseldi. 1935'te Moskova parti teşkilatının birinci sekreteri oldu. Komünist Partinin 17. Parti Kongresinde, Merkez Komitesinin tam üyeliğine seçildi. Aynı yıl Yüksek Sovyet Prezidyumu yedek üyeliğine getirildi. 1938'de [[politbüro]] aday üyesi oldu. Ertesi yıl politbüronun tam üyesi oldu. 1943'te Stalin'in politik temsilcisi olarak Stalingrad Kuşatması'nda Sovyet Kuvvetleri'ne komuta etti. 1944'te Ukrayna Meclisinin başkanlığına getirildi. 1946'da meydana gelen büyük kıtlık sırasında, gıda maddelerinin dağıtımında [[Josef Stalin|Stalin]]'in isteği doğrultusunda hareket etmediği için bir müddet gözden düştü. 1949'da Moskova bölgesi parti başkanlığına yeniden getirildi. Aynı zamanda Komünist Parti Merkez Komitesi sekreteri oldu. 1949-53 döneminde diğer parti idarecileri gibi sık sık Stalin'in siyasi oyunlarıyla karşılaştı. 1953'te Stalin'in ölümünden sonra Komünist Partinin birinci sekreterliğine getirildi. Devleti idare eden Başbakan [[Georgi Malenkov]] ile bir müddet rekabet etti. 1955'te Malenkov'u başbakanlıktan uzaklaştırarak yerine kendi adayı [[Nikolay Bulganin]]'i getirdi.
 
Mayıs 1955'te ilk dış gezisini Bulganin'le birlikte [[Yugoslavya]]'ya yaptı. Daha sonra, Cenevre, Afganistan ve Hindistan'a yaptığı gezilerde dışa dönük ve esnek bir politika izlediğini gösterdi. Şubat 1956'da Moskova'da toplanan [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresi|20. Parti Kongresinde]]; iktidarın tek kişide toplanmasını tenkit ederek, Stalin'i acımasızlık, hoşgörüsüzlük ve iktidarı kötüye kullanmakla suçladı. Stalin'in yanılmaz lider imajını yıkmaya ve Leninist modele dönmeye yönelik köklü bir Stalincilikten uzaklaşma kampanyası başlattı. Bu süreç ve politika [[destalinizasyon]] olarak adlandırıldı ve tarihe geçti. Binlerce siyasi tutukluyu serbest bıraktı. Stalincilikten arınma hareketi Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerde de önemli gelişmelere yol açtı. [[Polonya]] ve [[Macaristan]]'da ayaklanmalar meydana geldi. Doğu Avrupa'daki bu gerginlikler Kruşçev'e karşı muhalefetin güçlenmesine sebep oldu. 1957'de Kruşçev'in vazifeden uzaklaştırılması gündeme geldi. Prezidyumda yapılan bir oylama aleyhine neticelendiyse de vazifede kalmayı başardı. 1958'de başbakanlığı da üstlendi. 1959'da [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi 21. Kongresi|21. Parti Kongresinde]] kapitalist ülkelerle barışçı bir yarış içinde olmayı teklif etti. ABD'ye yaptığı ziyaret sonrasında Mayıs 1960'ta iki ülke liderinin Paris'te yaptığı zirveye katıldı.
 
1961'de ABD Başkanı [[John F. Kennedy]]'le Viyana'da yapılan zirve toplantısına katıldı. Bu görüşmeden kısa süre sonra [[Berlin Duvarı]] inşa edildi. 1962'de [[Küba]]'ya orta menzilli füzeler yerleştirmeye girişti. ABD ile uzlaşılması neticesinde füzeleri kaldırmayı kabul etti. Bu uzlaşma sebebiyle Komünist [[Çin]] ile [[Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği|SSCB]]'nin arası açıldı. Çin lideri [[Mao Zedong]] (Tse Tung) tarafından sert bir şekilde tenkit edilen Kruşçev ihtiyaç maddelerinin karşılanması yönünde halktan gelen baskıları ve aydınların düşünce hürriyetinin genişletilmesi yönündeki isteklerini dikkate aldı. Ancak idaredeki hakimiyetinin azalacağı endişesiyle rahatsız oldu. Bu sebeple bilim ve fikir adamlarına karşı sert tedbirlere yöneldi. 1958'de [[Boris Pasternak]]'ın [[Nobel Edebiyat Ödülü]]nü almasına izin vermedi.