Tasavvuf: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sofuluk ule sufilik aynı şey değildir
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
k Metin geliştirildi. Kaynakları eklendi.
1. satır:
{{kaynaksız}}
 
''Sufizm'in diğer anlamları için [[Sufi (anlam ayrımı)]] sayfasına bakınız''
{{İslam}}
'''Tasavvuf''', '''sufilik''' ({{dil-ar|صُوفِية}} sufiyye) ({{dil-fa|تصوف}} tasavvuf) ({{dil-fa|صوفیگری}} sūfīgarī), [[İslam]]'ın iç veya [[mistisizm|mistik]] yüzü olarak tarif edilir.
 
Tasavvuf ve sufi kelimelerinin hangi kökten geldiği hakkında ihtilâf vardır.<ref name="HKY">Yılmaz, H. Kâmil, Prof. Dr., Ana Hatlarıyla Tasavvuf ve Tarikatlar, Ensar Neşriyat; ''(iktibâs metni: [http://rumimevlevi.com/tr/islam/mezhepler-ve-tasavvuf/tasavvuf/sufi-yolu-tarikat/936-sufi-ve-tasavvuf-kelimelerinin-koku])</ref> Sûfî kelimesinin kökü olarak en çok hüsn-ü kabul gören kelime, ''"yün"'' anlamına gelen Arapça ''"sûf"''tur. Klâsik tasavvuf yazarlarının ilklerinden olan Ebû Nasr Serrâc (ölm. 378/988); "peygamberlerin, evliyâ ve asfıyânın yolu" dediği sûf giyme âdetinden hareketle sûfî kelimesini bu kökten sayar.<ref name="HKY"/>
Tasavvuf kelimesinin kökleri [[Muhammed]] döneminde keçi ve benzeri hayvanların kılından yapılmış çobanların giydiği üst kalın elbise, kepenekten geldiği söylenmektedir. Bu görüşün açıklanmasında peygamberin döneminde hiçbir sohbeti kaçırmayan ve İslâm peygamberinin tüm dini açıklamalarına daime katılan çok fakir bir bedevi grubu anlatılmaktadır. Bunlar işleri veya mecbur sebeplerden dolayı sohbete ve konuşmalara katılamayan diğer din mensuplarına İslam hakkında peygamberin konuşmalarını anlatırlarmış. Bunların kendilerini tamamen fiziki olarak da İslam'a ve dini yaşamaya adamaları her kesimin dikkatini çekmiştir. Belirgin özellikleri olan giydikleri keçi kılından olan üst kalın elbise nedeniyle suffa ehli (Ashab-ı Suffa) olarak anılmaya başlanmışlardır. Nitekim bu giydikleri elbise Arapça dilinde soffa veya suffa olarak anılmaktaymış. Yine bu görüşe göre İslam peygamberinin bahçede sohbet yaptığı etrafı açık çardak benzeri bir yapı yüzünden de tasavvuf kelimesinin türeyebileceği söylenmektedir. Zira bu yapı da soffa veya suffa olarak anılmaktaymış. Bu ifadeler kapsamında "tasavvuf" lafzı buralardan gelebilir denilmektedir ancak esasta kelimenin ruhani manası Kuran-ı Kerim'im "yaşama geçirilmiş hali, Kuran-ı Kerim'in tamamına inanıp onu yaşamak"<ref>Kuran-ı Kerim, Âli imrân 119</ref> olarak tarif edilmektedir.<ref>http://www.http://www.mihr.com/Home/Publishment/0</ref>
 
Sahih-i Buhârî Tercemesi'nde ''"Suffa; [[Kamûs-ı Türkî|Kāmûs]] <ref group="n">[[Kamûs-ı Türkî]] ya da kısaca Kāmûs, müellifi Şemseddîn Sâmî, 1901</ref> müterciminin dediği gibi, eski yerlerdeki "sed", "seki" gibi yüksekçe eyvana denir. Lisanımızda tahrifle "sofa" tâbir olunur. Ehl-i suffa buna izâfe edilmiştir." denilmektedir.<ref>Babanzâde Ahmed Naim - Kâmil Miras, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercemesi ve Şerhi, Baban Ahmed - Kâmil Miras, c. 7, s. 62-63</ref><ref>[http://Osmanlıca.com/?k=ashâb-ı+suffa&t=%40%40 Osmanlıca Sözlük, "Ashâb-ı Suffa" maddesi.]</ref>
 
Bir diğer görüşte ise suffe; ''"avlu, gölgelik"'' gibi mânâlarda kullanılır. Mescid-i Nebevî'nin avlusu ve gölgeliğinde yatıp kalktıkları için, bu fakir ve bekâr muhacirlere “Ashâb-ı Suffe ''(Suffeliler)''” adı verilmiştir.<ref>[http://sorularlaislamiyet.com/ashab-i-suffe-hakkinda-bilgi-verir-misiniz-ashab-i-suffe-neden-kaldirilmistir Ashâb-ı Suffe, sorularlaislamiyet.com]</ref>
 
TasavvufSûfî kelimesinin köklerikökünün [[Muhammed]] döneminde ''"keçi ve benzerivb. hayvanların kılından, yününden (sûf) yapılmış, çobanların giydiği üst kalın elbise, kepenekten geldiği"'' söylenmektedir. Bugörüşünün<ref görüşünname="HKY"/> açıklanmasındaaçıklamasında; peygamberin döneminde hiçbir sohbeti kaçırmayan ve İslâm peygamberinin tüm dini açıklamalarına daime katılan çok fakir bir bedevi grubu anlatılmaktadır. Bunlar işleri veya mecbur sebeplerden dolayı sohbete ve konuşmalara katılamayan diğer din mensuplarına İslam hakkında peygamberin konuşmalarını anlatırlarmış. Bunların kendilerini tamamen fiziki olarak da İslam'a ve dini yaşamaya adamaları; her kesimin dikkatini çekmiştir. Belirgin özellikleri olan giydikleri keçi kılından olan üst kalın elbise nedeniyle suffa ehli (Ashab-ı Suffa) olarak anılmaya başlanmışlardır. Nitekim bu giydikleri elbise Arapça dilinde soffa veya suffa olarak anılmaktaymış. Yine bu görüşe göre İslam peygamberinin bahçede sohbet yaptığı etrafı açık çardak benzeri bir yapı yüzünden de tasavvuf kelimesinin türeyebileceği söylenmektedir. Zira bu yapı da soffa veya suffa olarak anılmaktaymış. Bu ifadeler kapsamında "tasavvuf" lafzı buralardan gelebilir denilmektedir ancak esasta kelimenin ruhani manası Kuran-ı Kerim'im "yaşama geçirilmiş hali, Kuran-ı Kerim'in tamamına inanıp onu yaşamak"<ref>Kuran-ı Kerim, Âli imrân 119</ref> olarak tarif edilmektedir.<ref>http://www.http://www.mihr.com/Home/Publishment/0</ref>
 
Tasavvufun [[mistisizm]]in İslam özelindeki hali olduğunu iddia edenler olduğu gibi, mistisizmin Çin-Hindu dinlerinden gelmesi nedeni ile [[İslam]] ile tamamen farklı olduğunu iddia edenler de olmuştur. Kimilerine göre, tasavvuf [[şeriat]]tan daha yüksek bir aşamayı ifade eder. Mutasavvıflar [[sufi]] olmaya çalışmışlar, [[tekke]]ler, [[medrese]]ler kurmuşlardır. Sufiyâne hayat yaşamaya çalışanlara [[derviş]] de denilir. [[Türkler]] arasında Tasavvuf [[Türkistan|Batı Türkistan]]’da çıkmıştır.<ref>TDV, İslâm Ansiklopedisi, Cilt 3, sahife 161, İstanbul, 1989.</ref> İlk sufiler [[Kâşif|keşif]] sahibi insanlardı, mala mülke değer vermezler, bazen çıkınları bile olmadan gezer ve gittikleri yerlerde insanları [[mürşid|dini yönden aydınlatırlardı]]. Batı Türkistan’daki bu ilk sufilerin bazıları, bir [[tarikat]] gütmedikleri için tarikat [[şeyh]]leri gibi isim yapmamış olabiliyorlardı.{{olgu}}
 
== Kelimenin kökeni ==
Arapça tasavvuf kelimesinin hangi kökten geldiği tam olarak bilinmemektedir.<ref name="HKY"></ref> En çok kabul gören görüşlere göre:
# Saflaşma anlamında "safâ" kökünden,
# Yün elbise giyinme anlamında "suf" kökünden,
Satır 17 ⟶ 24:
# Abdullah bin Mesud'un rivayetine göre Peygamber şöyle söylemiştir: "Allah Teâlâ, Musa ile konuştuğu gün üzerinde yün bir cübbe, yünden yapılmış bir şalvar ve kolları yün bir elbise vardı. Ayakkabıları da merkeb derisinden idi."<ref>Tirmîzî, Libas, 10; Hâkim, Müstedrek, I,28</ref>
# Peygamberin evinin yanında suffe denilen odalarda ikamet eden, fakirler olan Ashab-ı Suffe gibi yaşama anlamında suffe kökünden türemiş olabilir.
 
Kuşeyrî ve Hucvirî gibi bâzı müellifler; bu kelimenin Arapça herhangi bir kelimeden türemediğini, olsa olsa câmid bir lâkâb olabileceğini söylerler. Sûfî ve tasavvuf kelimelerinin Arapça bir kökü bulunduğunu öne sürenler ise bir kelime üzerinde ittifak edememişlerdir. Tasavvuf kelimesinin kökü olarak öne sürülen başlıca kelimeler şunlardır:
 
# [[Asr-ı Saadet|Asr-ı Sa'âdet]]'teki ashâb-ı suffenin "suffe"si,
# Çöl bitkisi "sufâne",
# Duruluk ve temizlik anlamındaki "safâ" ve "safvet",
# "Saff-ı evvel",
# Kendilerini halka hizmete veren "Benu's-sûfe",
# Ense saçı ve kıl demek olan "sûfetü'l-kafâ",
# "Sıfat" kelimesi,
# Yunanca 'hakîm ve filozof' anlamındaki "sofia",
# Yün anlamına gelen "sûf".<ref name="HKY"/>
 
=== İnanç, kültür, öğreti ===
Satır 22 ⟶ 41:
Sufizm'in tanımı çeşitli mutasavvıflarca farklı şekillerde yapılmıştır. Bu tanımlardan birine göre, Sufizm, insanın akıl yoluyla erişemediği ilahî hakikatleri ve gayb âlemine ait hakikatleri manevi latifelerle arama yoludur. Hedef, insan-ı kâmil olmaktır. Bir başka deyişle, Sufizm, İslam inanışına göre, kişiliği kötü huylardan temizleyip, [[ruh]]u pak edip, olgunluk ve kemale erme yoludur.
Tasavvuf, silsile yolu ile [[Muhammed]]'e dayandırılan, Allah'ı anlamaya vesile olarak, [[Peygamber]] vârisi olduğuna inanılan [[Evliya]] ve [[Mutasavvıf]]lar tarafından, "Hakk'tan aldığını halka sunuş" yolu olarak takdim edilen, dinin [[fıkıh]], [[kelam]], Ahlak ve tasavvuf olmak üzere dört ana temelden oluştuğu inancını savunan Mutasavvıfların yolu olarak ortaya çıkmıştır.
* ''Tasavvuf,; Allah’ın, seni sende öldürüp, Kendinde ebediyen diri kılmasıdır.'' ([[Cüneyd Bağdadi|Cüneyd-i Bağdâdî]])
* ''Tasavvuf ehlinin üç vasfı vardır. Toprak gibidir, iyiye de, kötü kimseye de verir. Bulut gibidir, her şeyi gölgeler. Yağmur gibidir, sevilen kimseyi de, sevilmeyen kimseyi de sular.'' ([[Harkûşî Abdülmelîk bin Muhammed]])
* ''Tasavvuf hâldir, söz değildir, söz ile ele geçmez.'' ([[Abdülkadir Geylani]])
Satır 44 ⟶ 63:
== Kaynağı ve tarihi ==
;Çıkış:
Tasavvufun ilk örneği olarak İslam peygamberinin Hira mağarasında inzivaya çekilmesi gösterilir. Tasavvufta Peygamberin orada halktan uzak kalarak nefsini terbiye ile uğraştığına, [[Sahabe]]den [[Ali]] ve [[Ebubekir]] gibi bazı kimselerin tasavvufi gerçekleri Peygamber'den aldığına ve nesilden nesile aktardığına inanılır.
 
[[Tebe-i Tabiin|Tebe-i Tâbi'în]] devrinde iyice genişleyen İslâm dünyâsında refah arttıkça halktan ibâdet ve zühd konularına yönelenlere ''"âbid, zâhid, nâsik, bekkâ"'' gibi isimler verilmeye başlandı. Bunların arkasından hicrî II. asrın ortalarından sonra ise "sûfî" kavramı yaygınlaşmıştır. "Sûfî" lâkâbıyla ilk anılan zât; bir rivâyete göre Câbir b. Hayyân ''(ölm.150/767)'', bir başka rivâyete göre ise Ebû Hâşim'dir. Her ikisi de Kûfe'li olduklarından, "sûfî" kavramının önce Kûfe ve Basra'da ortaya çıktığı söylenebilir.<ref name="HKY"/>
 
Tasavvufta Peygamberin orada halktan uzak kalarak nefsini terbiye ile uğraştığına, [[Sahabe|Sahâbe]]<nowiki>den</nowiki> [[Ali]] ve [[Ebubekir]] gibi bazı kimselerin tasavvufi gerçekleri Peygamber'den aldığına ve nesilden nesile aktardığına inanılır.
 
"Suffe ehli; Medine'de duracak yerleri, sığınacak kimseleri olmayan sayıları zaman içinde değişen erkeklerden oluşuyordu. Mescid-i Nebevinin etrafındaki hücrelerde bir arada yaşıyorlardı. Ziraat yapmaya, süt hayvanları ile uğraşmaya veya ticarete imkânları yoktu. Gündüzleri odun taşıyarak ve hurma çekirdeklerini kırıp öğüterek karınlarını doyurmaya çalışıyor; geceleri ise ibadetle ve Kur'an okumakla meşgul oluyorlardı. Şu ayetlerin onlar hakkında olduğu düşünülür:"
Satır 167 ⟶ 190:
* Prof. Dr. [[Mahmud Esad Coşan]], ''Tarihi ve Tasavvufi Şahsiyetler'', İstanbul, 2008.
* [[Hazret İnayet Han]], Mistik Yürek, Okyanus Yayınları, İstanbul 2003
 
== Dipnotlar ==
{{Kaynakça|group="n"}}
# Kāmûs
 
== Kaynakça ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Tasavvuf" sayfasından alınmıştır