Süperiletkenlik: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{düzenle|Ağustos 2011}}
 
'''Süperiletken''' ('''Üstüniletken'''), elektriksel [[iletkenlik]]leri sonsuza ulaşan maddelere denir. Bazı [[element]] ve [[alaşım]]lar belirli bir sıcaklık ([[Kritik sıcaklık]]: Tc) seviyesine veya o [[kritik sıcaklığın]] altına doğru soğutulduklarında [[süperiletkenlik]] özelliği kazanırlar. [[Elektrik akımı]], [[direnç]]le karşılaşmadan süperiletken maddelerin üzerinden geçebilir. Başka bir özellikleri de içlerindeki [[manyetik akı]]yı mükemmel bir [[diyamanyetik]]lik özelliği göstererek dışarı itmeleridir. Bu [[diyamanyetik]] özellik göstermeleri [[Meissner etkisi]] olarak tanımlanır. '''Süperiletken maddeler'''den yüksek akımlar geçebilir.
 
==Tarihi Gelişmegelişme Sürecisüreci==
 
Hollandalı fizikçi [[Heike Kamerlingh Onnes]] 1908 yılında Helyum’u sıvı hale dönüştürmeyi başardı. Bu başarı 4,2 K’e kadar olan düşük sıcaklıklarda fiziksel özelliklerin araştırılmasını mümkün hale getirdi. Metallerin elektriksel dirençlerinin bu düşük sıcaklık bölgelerindeki değişimi yine ilk defa Onnes tarafından incelendi. Sıvı Helyum’un keşfinden 3 yıl sonra Heike Kamerlingh Onnes, civa metalinde DC elektriksel direncin kritik sıcaklık (Tc) diye adlandırdığı sıcaklık ve altındaki sıcaklıklarda ölçülemeyecek kadar küçük bir değere düştüğünü gözlemledi. Ancak ölçülemeyecek kadar düşük değere düşmüyordu. Daha sonra yapılan ölçümlerle sıfır olduğu anlaşılmıştır. Bu heyecan verici gözlem süperiletkenliğin keşfi olarak bilinmektedir.
Bu çalışmadan dolayı Kamerling Onnes 1913 yılında Nobel Fizik ödülünü kazandı. Daha sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda başka elementlerin ve bileşiklerinde (1913 yılında kursunun (Pb) 7,2 K’de (Onnes, 1911), 1930 yılında Niyobyum'un 9,2 K’de (Chapnik, 1930) süperiletken olduğu anlaşıldı. Süperiletkenliğin H. K. Onnes tarafından 1911 yılında kesfinden 1933 yılına kadar süperiletkenin bir ideal iletken olduğu yani sadece sıfır dirence sahip olduğu düsünülüyordu.
sıcaklık bölgelerindeki değişimi yine ilk defa Onnes tarafından incelendi. Sıvı Helyum’un keşfinden 3 yıl sonra Heike Kamerlingh Onnes, civa metalinde DC elektriksel direncin kritik sıcaklık(Tc) diye adlandırdığı sıcaklık ve altındaki sıcaklıklarda ölçülemeyecek kadar küçük bir değere düştüğünü gözlemledi. Ancak ölçülemeyecek kadar düşük değere düşmüyordu. Daha sonra yapılan ölçümlerle sıfır olduğu anlaşılmıştır. Bu heyecan verici gözlem süperiletkenliğin keşfi olarak bilinmektedir.
Bu çalışmadan dolayı Kamerling Onnes 1913 yılında Nobel Fizik ödülünü kazandı. Daha sonraki yıllarda yapılan
çalışmalarda başka elementlerin ve bileşiklerinde (1913 yılında kursunun (Pb) 7,2 K’de (Onnes, 1911),
1930 yılında Niyobyum'un 9,2 K’de (Chapnik, 1930) süperiletken olduğu anlaşıldı. Süperiletkenliğin H. K. Onnes tarafından 1911 yılında kesfinden 1933 yılına kadar süperiletkenin bir ideal iletken olduğu yani sadece sıfır dirence sahip olduğu düsünülüyordu.
Kusursuz diyamanyetizma özelliği keşiften yaklaşık 22 yıl sonra W. Meissner ve R. Ochsenfeld tarafından gözlendi. Diyamanyetiklik, manyetik ters yönelmesi olarak ifade edilebilir. Manyetik alan yayılım frekansına göre moleküler çapta ters yönlenme eğilimi gösterirler. Bir mıknatısa yaklaştırıldığında kuzey kutbu gören maddenin yakın tarafı kuzey kutbu olarak yönelecektir. Su, bu yapıya sahip maddelerden biridir. Diyamanyetizma özelliği, keşfedilen süperiletkenler için ortak bir özellik oluşturmaktadır. Bu özellik Meissner Etkisi olarak bilinmekte olup, kritik sıcaklığın altındaki süperiletken bir malzemeye yüksek olmayan bir alan uygulandığında malzemenin bu manyetik alanı dışarlaması prensibidir .
 
==Meissner Etkisietkisi==
W. Meissner ve R. Ochsenfeld tarafından 1933 yılında gözlemlenen bu etkide, manyetik alan içindeki bir süperiletken kritik geçiş sıcaklığına(Tc) kadar soğutulduğunda manyetik alan çizgileri süperiletkenin dışına itilir. Manyetik alanın bu şekilde dışarlanması Meissner etkisi olarak bilinir ve bu etki, bir süperiletkenin içinde B=0 olacak şekilde davrandığını gösterir. Manyetik alanın dışlanması, perdeleme akımları (shielding currents) olarak bilinen ve uygulanan manyetik alana eşit ve zıt yönde alan oluşturacak yönde süperiletken yüzeyinde akan elektrik akımından dolayı meydana gelir. Meissner etkisinin en iyi gösterimi levitasyon durumundaki kalıcı mıknatıs deneyidir.
W. Meissner ve R. Ochsenfeld tarafından 1933 yılında gözlemlenen bu
 
etkide, manyetik alan içindeki bir süperiletken kritik geçiş sıcaklığına(Tc) kadar
soğutulduğunda manyetik alan çizgileri süperiletkenin dışına itilir. Manyetik alanın bu şekilde dışarlanması Meissner etkisi olarak bilinir ve bu etki, bir süperiletkenin içinde B=0 olacak şekilde davrandığını gösterir. Manyetik alanın dışlanması, perdeleme akımları (shielding currents) olarak bilinen ve uygulanan manyetik alana eşit ve zıt yönde alan oluşturacak yönde süperiletken yüzeyinde akan elektrik akımından dolayı meydana gelir. Meissner etkisinin en iyi gösterimi levitasyon durumundaki kalıcı mıknatıs deneyidir.
Süper iletkenler sıfır elektriksel dirence sahiptirler. Bunun yanında manyetik alanı itme gibi bir özellikleri daha vardır (diamanyetik). Yüklü bir parçacık bir eksen etrafında döndüğünde bir manyetik alan oluşturur. Bu manyetik alanın yönünü parçacığın dönme yönü belirler. Atomlarda manyetik alan oluşturan tanecik elektrondur. Proton ve nötronun etkisi çok küçük olduğundan ihmal edilir. Bir atomun veya molekülün elektron dizilişi yazıldığında bazılarının eşleşmiş bazılarının ise eşleşmemiş olduğu görülür. Eşleşmiş elektronların dönme yönleri birbirine ters olduğundan oluşturdukları manyetik alanlar birbirlerini sıfırlayacaklardır. Elektron dizilişi yazılan maddenin bütün elektronları eşleşmiş ise net bir manyetik alan oluşmayacağından bu tür maddeler manyetik alandan etkilenmezler ve diamanyetik olarak isimlendirilirler. Bu olaya Meissner etkisi (akı dışarlanması) adı verilir.
 
==Cooper Çiftiçifti==
 
Cooper çiftleri Negatif elektrik yüklü elektron atom örgüsün içinden geçerken pozitif yüklü [[iyon]]larla [[elektromanyetik etkileşim]]e geçerse Cooper çifti oluşup atom örgüsünün şekli bozulur. Cooper çiftleri süperiletkendeki akımın taşıyıcılarıdır fonon alışverişi ile bağlı kalırlar. Fonon kristal titreşim kuantumudur.Parçalayıcısı düzen parametresiyken adını [[Leon Neil Cooper]]'dan alır.
 
Öncelikle, Cooper çiftlerini oluşturan elektronlar tek bir atoma bağlı değil. Bunlar, aynen metallerdeki gibi malzeme içinde serbestçe dolaşan elektronlardan oluşuyor. Bazı atomların (metal atomları) en dış kabuklarındaki elektronlar atomlara diğerlerinden çok daha zayıf bağlanmıştır. Atomları bir araya koyarak malzemeyi oluşturduğunuzda, bu elektronlar bir atomdan diğerine rahatça geçerek, malzeme içinde serbestçe dolaşmaya başlarlar. Küçük bazı farklar dışında bu hareket parçacıkların boş uzaydaki hareketine oldukça benziyor. Biz bu tip malzemelere “metal” diyoruz. Süperiletkenlik de metallerde, bu serbest elektronların birbirleriyle “bir şekilde” etkileşerek Cooper çiftleri oluşturmasıyla oluşuyor. Etkileşme BCS tipi dediğimiz süperiletkenlerde, atomların titreşmesi aracılığıyla gerçekleşiyor. Yani, bir elektron çevresindeki atomların titreşmesine neden oluyor, bu titreşimler uzağa yayılıyor ve başka bir elektronun hareketini etkiliyor. Fakat elektronların etkileşmesi için bu tek bir olası mekanizma değil. Özellikle seramik süperiletkenlerde başka etkileşme mekanizmalarının olduğu düşünülüyor.
Satır 30 ⟶ 26:
Cooper çiftlerinin oluşmasının neden sıfır dirence yol açtığı sorusununsa basit bir cevabı yok. Standart, Bose-Einstein yoğuşması cinsinden açıklaması şöyle: Kuantum kuramına göre elektron bir fermiyondur; yani aynı kuantum durumunda bulunamayan, Pauli dışlama ilkesine uyan parçacıklar. Buna karşın çift sayıda fermiyon içeren bir sistemse bir bozondur. Bozonlar da, fermiyonların aksine aynı kuantum durumunda bulunmaya çalışır. Örneğin helyum atomu, 2 proton, 2 nötron ve 2 elektrondan, dolayısıyla 6 fermiyondan oluşan bir bozondur. Bose-Einstein yoğuşması olayında, bozonların büyük çoğunluğu aynı kuantum durumuna girer. Bu durumda, eğer bir takım bozonlar bir yöne doğru sabit hızla hareket ediyorsa, bütün diğer bozonlar da aynı yöne doğru aynı hızla gitmek isteyecektir. Belli bir sıcaklığın altında sıvı helyumda gördüğümüz “süper akışkanlık” bu kuantum olgusundan kaynaklanıyor. Süperiletkenlerde de Cooper çiftleri bir bozon gibi davranıyor (ama, bir Cooper çiftini, değişmez bir parçacık olarak düşünmek pek doğru değil). Dolayısıyla, akım taşıyan bir durumda, bütün Cooper çiftleri aynı yönde, aynı hızla hareket etme eğiliminde. Dolayısıyla, bu akımdan bir Cooper çiftini çıkarmak (yavaşlatmak) enerji isteyen bir olay, normal dirençli metallerdeki gibi dışarıya enerji veren bir olay değil.
 
==BCS Kuramıkuramı==
 
Bir metalde atom örgüsünü oluşturan atomların birlikte hareket ettiği biliniyordu.Bu yapı belli enerji ve frekanslarda titreşiyordu.Titreşimin artması [[fonon]]a bağlıydı frekans ise [[atom kütlesi]]ne bağlıydı.Civa için kritik sıcaklığın civa [[izotop]]una göre değişiyordu bu da süperiletkenliği fononla ilgisi olduğunu kanıtlıyordu. Negatif atom örgüsünün içinden pozitif yüklü [[iyon]]larla [[elektromanyetik etkileşim]] yapmasının sonucu elektronları birlikte hareket ettirmeye çalışıyordu ve bu çiftlere Cooper çifti denildi.<ref>Bilim Teknik</ref>
Süperiletkenliği anlamaya yönelik geniş çapta kabul edilmiş ilk teori 1957 yılında John Bardeen, Leon Cooper ve John Schrieffer adındaki Amerikalı fizikçilerden geldi ve onlara 1972'de Nobel ödülünü kazandırdı. Bu teori BCS teorisi olarak bilinmekte olup, adı bilimadamlarının soyisimlerinin başharflerinden derlenmiştir.
 
Satır 39 ⟶ 35:
BCS teorisine göre elektronlar kristal bir örgünün içinden geçerken, örgü içeri doğru bükülme gösterir ve fonon denen ses paketleri oluşturur . Bu fononlar deforme olmuş alanda pozitif bir yük yatağı oluşturarak arkadan gelen elektronların aynı bölgeden geçmesine olanak sağlarlar. Elektronların çiftler halinde geçmesine sebep olan bu olaya 'phonon-mediated coupling' (fonon yardımıyla eşleşme) denir ve süperiletkenliğe olanak sağlar. Bu çift COOPER ÇİFTİ olarak adlandırılır.
 
==Kalıcı Mıknatısmıknatıs Deneyideneyi==
Kritik sıcaklığın altına kadar soğutulmuş bir süperiletken maddeye üstten küçük, hafif fakat oldukça kuvvetli bir mıknatıs yaklaştırıldığında, mıknatısın süperiletken madde üzerinde kaldığı gözlenir. Mıknatıs süperiletkene yaklaştırıldığı zaman süperiletken madde üzerinde bir süperiletken akım meydana getirecektir. Manyetik alanın etkisiyle oluşan bu süperiletken akım dışarıdan uygulanan alana eşit fakat zıt yönde bir manyetik alan oluşturur. Süperiletken madde içerisinde oluşan bu manyetik alan da dışarıdan uygulanan manyetik alanın süperiletken madde içerisine girmesini engelleyecektir. Bu engelleme sonucu da süperiletken mıknatıs üzerinde havada kalacaktır. Bu olay madde süperiletken fazında kaldığı sürece devam edecektir.
 
BSC TEORİSİ: Süperiletkenliği anlamaya yönelik geniş çapta kabul edilmiş ilk teori 1957 yılında John Bardeen, Leon Cooper ve John Schrieffer adındaki AmerikalıABD'li fizikçilerden geldi ve onlara 1972'de Nobel ödülünü kazandırdı. �
 
'''==Süperiletkenliğin teknolojik uygulaması'''<br />==
*Manyetik güç depolama
*Maglev trenleri
*Maglev rüzgar türbinleri
*SQUIDs<br />
*Süperiletken Kablolarbolometreler
*Süperiletken Bolometreler<br />kablolar
 
'''Süperiletkenliğin teknolojik uygulaması'''<br />
Manyetik Güç Depolama<br />
Maglev Trenleri<br />
Maglev Rüzgar Türbinleri<br />
SQUIDs<br />
Süperiletken Bolometreler<br />
Süperiletken Kablolar
[[Dosya:Flyingsuperconductor.ogg|thumb|Süperiletkenliğe ilişkin bir video]]