Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Peykbot (mesaj | katkılar)
k →‎Yasada Değişiklikler: bağlantı düzenleme
k dzn AWB ile
1. satır:
{{Atatürk Devrimleri}}
'''“Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması”''', 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilip 13 Aralık 1925 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 677 sayılı kanun ile uygulamaya konmuş bir [[Atatürk Devrimleri|Atatürk Devrimi]]’dir.
 
[[Konya]] milletvekili [[Refik Koraltan|Refik Bey (Koraltan)]] ve beş arkadaşının önerisiyle meclise sunulup kabul edilen ''Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Seddine ve Türbedarlar ile Bazı Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun''; bütün tarikatlarla birlikte ''şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gaipten haber vermek'' ve murada kavuşturmak amacıyla ''muskacılık'' gibi, eylem, unvan ve sıfatların kullanılmasını, bunlara ait hizmetlerin yapılmasını ve bu unvanlarla ilgili elbise giyilmesini de yasaklamıştır. Ayrıca yasa ile Türkiye Cumhuriyeti içinde padişahlara ait ya da bir tarikata çıkar sağlamaya yönelik tüm türbeler kapatılmış, türbedarlıklar kaldırılmıştır. Yasaya aykırı davrananlara para ve hapis cezası getirilmiştir.
 
Yasa, 1982 anayasasında "''inkılap kanunları''" (anayasanın 174. maddesine göre anayasaya aykırılığı iddia edilip iptal edilemeyecek kanun) arasında kabul edilerek koruma altına alınmıştır.<ref name=anayasa>[http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/anayasa.maddeler?p3=174 '''1982 Anayasası 174. madde''', ''TBBM web sitesi Erişim tarihi:10.08.2011'']</ref>
9. satır:
Yasanın çıkmasında, Doğu Anadolu bölgesinde gerçekleşen [[Şeyh Sait İsyanı]]'nın hızlandırıcı rolü oldu.<ref name=gunes>[http://www.gunes.com/2011/05/25/yazar/538/riza_zelyut/tekke_ve_zaviyeler_nicin_kapatildi_.html Rıza Zelyut, '''Tekke ve Zaviyeler Niçin Kapatıldı?''', ''Güneş Gazetesi, 25.05.2011'']</ref>
 
Bir [[Nakşbendiyye]] şeyhi olan ve 1925 yılında Mustafa Kemal ve arkadaşlarının İslâm dininin temelini yıkmaya çalıştıklarını iddia eden bir fetva yayınlayarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı ayaklanan [[Şeyh Said]], başlattığı isyanda gücünü tekke, zaviye ve dergâhlara yerleşmiş tarikatçılardan alıyordu. İsyancıları yargılayan Diyarbakır İstiklal Mahkemesi, 28 Haziran’da okunan karar metninde “''şeyhlerin tekke ve zaviyelerde kendilerine Allah süsü vererek halkı kendilerine taptırmak gibi fiiller işlediğinin anlaşıldığını''" bildirmiş ve yargı bölgesi içindeki tekke ve zaviyeleri kapatmıştı.<ref name=idam>[http://www.seyhsaid.org/qunciknivis/idam_karar%C4%B1_metni '''İdam Kararı Metni''', ''Seyhsaid.org sitesi, Erişim tarihi:05.08.2011'']</ref> Bu gelişme, tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanunun çıkışı hızlandırdı. Ankara İstiklal mahkemesi de tekke ve zaviyelerin kapatılması için hükûmete başvuru yaptığı gibi Konya milletvekili Refik Bey ve arkadaşları bu konuda bir yasa önergesi hazırlayıp Meclise verdiler.
 
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, 30 Ağustos 1925'teki Kastamonu söylevinde "''Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.''" sözleriyle tüm yurtta tekke ve zaviyelerin kapatılacağının işaretini verdi.<ref name=atgaturkiye>[http://www.ataturkiye.com/devrimleri/tekkevezaviyeler.html '''Ataturkiye.com sitesi''', Erişim tarihi:05.08.2011'']</ref> Cumhurbaşkanı Ankara’ya döner dönmez bu konuda bir hükûmet kararnamesi yayımlandı. 2 Eylül 1925 tarihli kararname ile tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı alındı.
16. satır:
 
== Yasada Değişiklikler ==
677 sayılı yasa, önce 1950 yılında çıkan 5566/1 numaralı yasa daha sonra 1990 yılında çıkan 3612/5 sayılı yasa ile değişikliğe uğradı.<ref name=ugurlu>[http://www.turkishnews.com/tr/content/wp-content/uploads/2013/04/T%C3%9CRK%C4%B0YE-CUMHUR%C4%B0YET%C4%B0-DEVR%C4%B0M-YASALARI.pdf, Nurer Uğurlu, '''Türkiye Cumhuriyeti Devrim Yasaları''', ''Mart 1999'']</ref>
 
Yasa değişikliği konusu, ilk defa 1947'de [[Cumhuriyet Halk Partisi|CHP]]'nin VII. Kurultayı'nda gündeme geldi. Kurultayda programın milliyetçilik maddesine ilişkin söz alan [[Hamdullah Suphi Tanrıöver]], gençlere milliyet duygusunun verilmesi için türbelerin tamir edilmesini, açılmasını önerdi.<ref name=kocak>[http://www.duzceyerelhaber.com/kose-yazi.asp?id=2321&Cemil_KOcAK-Tek_parti_doneminin_%91irtica_merkezleri%92nden_biri_de_turbelerdi Cemil Koçak, '''Tek Parti Döneminin İrtica Merkezlerinden Birisi Türbelerdi''', ''Star Gazetesi, 03.07.2011'']</ref> Kanun değişikliği içeren yasa tasarısı, 21 Ocak 1950'de başbakan [[Şemsettin Günaltay]] tarafından meclise sunuldu; geniş bir mutabakatla 5 Mart 1950'de yasalaştı. Yeni yasa, türbelerin bir bölümünün Milli Eğitim Bakanlığı onayı ile açılmasına olanak sağladı. İlk olarak İstanbul'da [[Koca Mustafa Reşit Paşa]] türbesi, ardından [[Gazi Osman Paşa]] türbesi açıldı. Bunu [[Barbaros HayrettinHayreddin Paşa]] türbesi, Osmanlı sultanlarından [[Kanuni Sultan Süleyman]] ve [[Yavuz Sultan Selim]]'in, Bursa'da [[Osman Gazi]] ve [[Orhan Gazi]]'nin türbelerinin ve [[Yeşil Türbe]]'nin açılışı izledi. [[Mimar Sinan]]'ın, [[Fatih Sultan Mehmet]]'in türbesi, içinde [[Sultan Abdülaziz]] ve [[II. Abdülhamid]]'in de yatmakta oldukları [[II. Mahmut Türbesi]], Bolayır’da [[Şehzade Gazi Süleyman Paşa]], [[Kırşehir]]’de [[Âşık Paşa]], [[Konya]]’da Selçuklu sultanları, [[Akşehir]]’de [[Nasreddin Hoca]] türbeleri ilk partide açılan türbelerdendir.
 
1990’da çıkan yasa ise türbelerin açılması için Bakanlar Kurulu onayının alınması şartını ortadan kaldırdı; Kültür Bakanlığı’nın onayı yeterli görüldü.
 
Siyasilerin tarikat mensupları ile ilişki kurması sonucu tarikatların itibar kazanması ile yasa uygulanmaz duruma geldi. Tarikatlar, yasaklı olmalarına rağmen etkinliklerini sürdürebilmektedirler.<ref name=ugurlu/>