Delhi Sultanlığı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Théoden (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + telif hakkı ihlali
Nebra (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
115. satır:
İslâmiyet, Aşağı [[İndüs]] vadisine ilk olarak [[Emevîler]] devrinde girmişti. Sonraları [[Hindistan]] içlerine müslüman askerî kuvvetlerini ilk getiren [[Gazneli]] hükümdarları idi. [[Gazneliler]], [[Pencab]] bölgesini ele geçirerek, burayı [[Hindistan]]’daki dâimî merkezleri yaptılar. İktidarlarının sonuna doğru ise [[Lahor]] merkez olmuştu. Gazneliler’in yerini alan Gurlular için Pencab, Hindistan’ın fethi için önemli bir merkez idi. [[Gurlular|Gurlu hanedanından]] 1173 (H. 569) senesinden sonra [[Gazne]]’de hükümdar olan Şehâbüddîn (Mu’izzüddîn) Muhammed, Ganj ovasında hâkimiyetini genişletti. Muînüddîn Çeştî hazretlerinden aldığı işaretle, [[Ecmir]]’i fethetti. Emrindeki Türk asıllı kumandanlarından [[Kutbiddin Aybek|Kutbeddîn Aybeg]]’i bütün Hindistan’ın fethi ile vazifelendirdi. Hindistan’da islâmiyet’in yayılmasında önemli rol oynayan Mu’izzüddîn, 1206 (H. 602) senesinde ölünce, Lahor’a giden [[Kutbiddin Aybek|Kutbiddin Aybak]], sultanlık teklifini kabul etti. Kuzey [[Hindistan]]’a hâkim olup, Delhi Türk Devleti’nin temelini attı. Ölen [[Mu’izzüddîn Muhammed]]’in kardeşi ve batı [[Gurlular]]ın sultânı [[Gıyâseddîn Mahmûd]], bu durumu kabul edip [[Kutbiddin Aybek|Kutbeddîn]]’e, Melik ünvanını verdi. Bu sırada, Sultan Mu’izzüddîn’in komutanlarından [[Tâceddîn Yıldız]], [[Gazne]]’de hüküm sürmekteydi. [[Aybeg]], onu yenerek [[Gazne]]’ye girdiyse de, ancak kırk gün kalabildi. Daha sonra [[Tâceddîn Yıldız]]’ın baskısı üzerine [[Hindistan]]’a çekildi. Orada [[İslâmiyet]]’in yayılması için çalıştı. Fethettiği yerleri cami ve medreselerle süsleyip, mümtaz ilim sahipleri ile şenlendirdi. Alimlere, fakir ve muhtaçlara maaşlar bağlattı. Sulh ve sükûnu sağlayıp, memleketinde her türlü zulme mâni oldu. Hak ve adaleti hâkim kıldı.
 
[[Kutbiddin Aybek|Kutbeddîn Aybeg]], [[1210]] (H. 607) senesinde harb tâlimi için, çevgan oynarken, geçirdiği bir kaza sonunda ölünce, Delhi Türk Sultanlığı dörde bölündü. [[Delhi]]’de [[Kutbiddin Aybek|Aybeg]]’in oğlu Aram Şah, Badaun’da damadı İltutmuş, Yukarı Sint’te öbür damadı Kabaca, [[Bengal]]’de de [[Halac]] emirlerinden Ali, bağımsızlıklarını îlân ettiler. Bir çokBirçok bölge de [[hindûlar]]ın eline geçti. Bâzı devlet büyüklerinin teşviki ile İltutmuş, [[Aram Şâh]]’ı mağlûb ederek [[Delhi]]’yi ele geçirdi ve tahta geçti. Diğer bölgelerde bağımsızlıklarını îlân eden komutanları da hâkimiyeti altına aldı ve [[Hindistan]]’da [[Türk-İslâm]] hâkimiyetini yeniden kurarak, sağlamlaştırdı.
 
Bu arada [[Moğollar]]a mağlûb olan [[Celâleddîn Harezmşâh]], [[iltutmuş]]’a sığındı. Onu tâkib eden [[Moğollar]], [[Hindistan]]’a girdiler ve bir çok yeri yağmaladılar. Birara [[Mültan]]’ı kuşatmalarına rağmen netîce elde edemeyip geri çekildiler. [[İltutmuş]]’un bacanağı ve kumandanlarından olan Kabaca, onlara başarı ile karşı koydu. Bu müdâfaa esnasında [[Mültan]]’da bulunan Kutbüddîn Bahtiyar Kâkî (rahmetullahi aleyh), Kabaca ve ordusuna manevî destek oldu. Duası bereketiyle [[Moğollar]] kuşatmayı kaldırdılar. [[Celâleddîn Harezmşâh]], 1224 senesine kadar [[Hindistan]]’da kaldı. Çeşitli iç olaylara karıştı. Daha sonra Mükran yoluyla İran’a geçti. Moğolların kuzeydeki Türk ülkelerine baskı yapmaları neticesi, Hindistan’a Türk göçleri başladı. Bunları ülkesine memnuniyetle kabul edip yerleştiren İltutmuş, bu sayede ordusunu da güçlendirdi.