Phi fenomeni: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Sevdeakinca (mesaj | katkılar)
Sevdeakinca (mesaj | katkılar)
10. satır:
 
Wertheimer Franfurt Üniversitesinde daha resmi araştırmalarını sürdürmüştü. Frankfurt'ta birkaç yıl önce Berlin Üniversitesinde Wertheimer ile çalışmış olan iki genç daha vardı: [[Kurt Koffka]] ve [[Wolfgang Köhler]]. Her biri psikolojide üretken çalışmalar yapmış kişilerdi. Bir süre sonra hepsi Wundt'çu elementçiliğe karşı mücadeleye girişmişlerdi.
Koffka ve Köhler'in denek olarak çalıştığı Wertheimer'ın araştırma problemi, "Görünüşte Devinim (hareket) Algısı"nı, yani gerçek bir fiziksel hareket yokken hareket algısını kapsıyordu. Wertheimer uyarıcının ardışık olarak, kısa aralıklarla ve hızlı hızlı sunumunu sağlayan bir aleti (takitoskop) kullanarak birisi dikey ve diğeri dikey olana 20 veya 30 derecelik açısı olan iki yarık boyunca ışığı yansıttı. Eğer ışıklar önce bir yarık, sonra da diğeri boyunca aralarında uzun bir boşlukla (200 milisaniyeden daha uzun) gösterildiyse, önce birinci yarıkta, daha sonra da ötekisinde olmak üzere deneklere iki ardışık ışık görünmüştü. Işıklar arasındaki boşluk çok kısa olduğunda denekler ışıkları sürekli görmüştü. Bununla birlikte ışıklar arasında en uygun boşluk (yaklaşık 60 milisaniye) olduğunda denekler bir yerden ötekine giden ve tekrar geri dönen bir tek ışık çizgisi görmüştü. Bu bulgular yapısalcı anlayışın bilinç deneyimlerini duyumsal elementlerine indirgemesiyle açıklanamayacak bir şeydi. Çünkü görünüşte devinim algısı tek tek duyum elementlerinin toplamıyla açıklanamazdı. Bu olay bir duyum kadar basit ve temel yine de bir duyumdan hatta bir duyumlar dizisinden farklıdır. Wertheimer bu duruma [[Phi Fenomeni]] adını vermiştir. Dönemin kabul gören psikoloji ekolu phi fenomenini açıklayamamıştı. Wertheimer ise zahiri hareket açıklanmaya ihtiyaç duymaz, algılandığı gibi vardır ve daha basit şeylere indirgenemez cevabını vermişti. <ref>Modern Psikoloji TarihiSchultz, DianeD. P. ve Schultz veS. SydneyE. Ellen(2007). Schultz''Modern psikoloji tarihi'' (1. Baskı). (Y. Aslay, Çev.). İstanbul: Kaknüs Yayınları,. 2007(2004). </ref>
 
==Max Wertheimer==
15 Nisan 1880’de Prag’da doğdu. 12 Ekim 1943’te ABD’nin New York kentinde öldü. Yetişme çağında müziğe ilgi duyan ve çeşitli oda müziği yapıtları besteleyen Wertheimer, liseyi bitirdikten sonra 1900’de Prag’da Karl Üniversitesi’nde başladığı hukuk öğrenimini yarıda  bırakıp 1901’de Berlin Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ne girdi. Würzburg Üniversitesi’ndeki yüksek lisans çalışması sırasında tanıkların nesnel davranıp davranmadıklarını değerlendirmede kullanılacak bir yalan makinesinin yapılması çalışmalarına katılan Wertheimer, 1904’te doktorasını aldı. Berlin, Viyana ve Prag’da Jung’un “sözcük-çağrışım tekniği” ve aleksiya (görme gücü ya da zekada bir bozulma olmamasına karşın okuma becerisini yitirme durumu) alanlarında incelemelerini sürdürdü. 1910-1916 yılları arasında Frankfurt Üniversitesi’nde Koffka ve Kohler’le tanıştıktan sonra algı üzerine yaptığı araştırmalar ileride Gestalt Psikolojisi’ni doğuracak olan düşüncelerin gelişmesine yol açtı. Psikolojik incelemenin bir yandan nesnel kalırken bir yandan da incelediği olguyu eğip bükmesini, değiştirmesini önleyecek bir yöntemin gerekliliği üzerinde durdu. 1916-1929 arasındaaasında Berlin’de Friedrich-Wilhelm Üniversitesi’nde psikoloji doçenti olarak çalıştı. 1922’de Koffka ve Kohler’le birlikte Gestaltçı Psikoloji’nin yayın organı olarak “Psikoloji Araştırmaları” (Almancası) dergisini yayımlamaya başladı. 1929’da Frankfurt Üniversitesi’nde profesör oldu; toplumsal ve deneysel psikoloji dersleriyle olduğu kadar felsefe, mantık ve matematiğin temel sorunları konusunda düzenlediği seminerlerleeminerlerle de büyük ilgi topladı. 1933 baharında Hitler’in yaptığı bir radyo konuşmasını dinledikten sonra artık Almanya’da kalmanın anlamsız olduğuna karar vererek Çekoslavakya’ya geçti. Eylül 1933’te New School for Social Research’ün çağrısına uyarak ABD’ye gitti; ölümüne değin bu yükseköğrenim kurumunda dersler verdi.
 
“Phi Fenomeni” olgusunun ortaya konması Wertheimer ve arkadaşlarının psikolojiye bakışlarını derinden etkiledi. Psikolojik olayların tekil öğelerin toplamı değil parçalanmaz bütünler, yapılar olduğu sonucuna vardılar. Wertheimer bu bütünlere Gestalt adını verdi ve daha sonra savundukları görüşler Gestalt Psikolojisi olarak adlandırıldı.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Phi_fenomeni" sayfasından alınmıştır