Satyendra Nath Bose: Revizyonlar arasındaki fark

1918 yılı ve sonralarında Saha ile beraber teori fizik ve saf matematik ile ilgili birçok çalışma yayınladılar. 1924 yılında Dhaka Üniversitesi Fizik bölümünde okuyucu olarak çalışırken,Bose özdeş parçacıklarla sayılan radyasyon durumlarını hikayeleştirerek Planck’in kuantum radyasyon kuralından yola çıkarak referanssız bir şekilde bir çalışma yayımladı.Bu çalışma kuantum istatistiğinde çok önemli bir alan yaratarak ufuk açıcı bir çalışma oldu.Yayınlanmak için kabul edilemeyeceğini düşünerek,ilk olarak makalesini Almanya’daki Albert Einstein’a gönderdi.Einstein makalenin ne kadar önemli olduğunu fark edince,Almanca’ya çevirdi ve Bose adına Zeitschrift für Physik’e kabul edilmesini onayladı.Bu farkındalığın sonunda,Bose iki yıl boyunca Avrupa’da X-ray ve kristalografi laboratuarlarında Louis De Broglie,Marie Curie ve Einstein’le beraber çalışma fırsatına sahip oldu.

==BOSE-EINSTEIN İSTATİSTİKLERİ==

ayrılan ve parçacıkların momentumları olan bir parçacık bulma olasılığından dolayı stres oldu.Bose bu durumu Planck’ın yasası ve hafif kuanta hipotezi olarak küçük bir makale şeklinde derse uyarladı ve bunu Einstein’a mektup olarak gönderdi.<ref name= SMahanti/><ref name= "shanbhag">{{cite web | first = MR | last = Shanbhag | work =Personalities | title = Scientist |url=http://www.calcuttaweb.com/people/snbose.shtml |publisher= Calcutta web}}</ref><ref name = "OConnorRobertson">{{cite web | first1 =JJ | last1 = O'Connor | first2 = EF | last2 = Robertson |date= October 2003 |title= Satyendranath Bose |url= http://www-history.mcs.st-andrews.ac.uk/Biographies/Bose.html | publisher= St Andrew's | work = The MacTutor History of Mathematics archive | place = [[United Kingdom|UK]]}}</ref>‘’ Saygılarımla bayım,ekteki makaleyi okumanız ve görüşünüzü almak için bu mektubu gönderme cesareti buldum.Ne düşüneceğinizle ilgili endişeliyim.Planck yasasındaki katsayının (8πv^2)/c^3 olduğu sonucuna elektrodinamikten bağımsız bir şekilde sadece en uzak orta alanın uzayda h^3olduğunu varsayarak ulaşmayı denedim.Almanca’ya çevrilince sonucun ne olacağını bilmiyorum.Eğer bunun yayımlanmaya değer olduğunu düşünüyorsanız ve eğer Zeitschrift für Physik’de yayımlanması için düzenlerseniz çok minnettar olurum.Bu düşünce tamamen yanlışsa,böyle bir ricada hiç tereddüt yaşamayacağım.Çünkü biz sadece sizin öğretilerinizden yazılarınıza kar eden öğrencileriniziz.Kalküta’da

görelilik yazılarınızı İngilizce’ye çevirmek için izninizi isteyen birini hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmiyorum.Siz bu ricayı kabul etmiştiniz.Kitabınız henüz basıldı..Genel görelilik çalışmalrınızı çevirenlerden biri de bendim.’’