İkinci Meşrutiyet: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
DCB (mesaj | katkılar)
k (GR) File renamed: File:Hussein Hilmi Pasha.jpgFile:Hussein Husnu Pasha.jpg File renaming criterion #3: To correct obvious errors in file names, including misspelled [[c::en:Noun#Proper_nouns_and_...
Jmfarina (mesaj | katkılar)
Ayşe Osmanoğlu'nun kitabından, II. Abdulhamid'in ayaklanma ile bir ilgisinin olmadığı bilgisi refansı ile birlikte eklenmiştir
19. satır:
 
==Birinci dönem, 1908==
Bunu izleyen dönemde, ülkeyi perde arkasından yöneten [[İttihat ve Terakki]] yönetimine karşı bazı çevrelerde gitgide artan bir hoşnutsuzluk görüldü. 6 Nisan 1909 günü muhalif gazeteci [[Hasan Fehmi]] Bey'in bir [[İttihat ve Terakki]] fedaisi tarafından öldürülmesi, İstanbul'da büyük bir protesto gösterisine yol açtı. Ve sonunda 13 Nisan 1909'da bazı askerî birliklerin ve [[medrese]] öğrencilerinin katıldığı bir ayaklanma başladı; bazı subaylar ve bazı milletvekilleri linç edildi ve İttihatçı olarak bilinen gazeteler yağmalandı. Eski takvimle yeni takvim arasındaki 13 günlük farktan dolayı [[31 Mart Olayı]] olarak anılan bu ayaklanma, [[Selanik]]'ten gelen [[Hareket Ordusu]] tarafından 24 Nisan'da bastırıldı. 27 Nisan'da yeniden toplanan meclis, [[II. Abdülhamit]]'i bu ayaklanmadan sorumlu tutarak tahttan indirilmesine ve yaşlı şehzade [[V. Mehmet|Mehmed Reşâd Efendi]] 'nin [[V. Mehmet|V. Mehmed ''( Sultan Reşâd )'']] adıyla yerine geçirilmesine karar verdi. [[II. Abdülhamid]]'in kızı [[Ayşe Osmanoğlu]] yazmış olduğu kitabında babasının "Bu ayaklanmaya bir dahilimin olmadığının ısbat edilmesi gerekir" diyerek kendisi ile bu ayaklanmanın bir alakası olmadığını belirtmiştir.<ref>31 Mart Vak'ası, Babam Sultan Abdülhamid, Selis Kitapevi, İstanbul 2007
</ref>
 
8 Ağustos 1909'da [[Kanun-i Esasi|Kanûn-î Esasî]] üzerinde yapılan bir dizi radikal değişiklikle padişahın yetkileri "sembolik" bir düzeye indirildi. Artık vekiller heyeti (bakanlar kurulu) meclise karşı sorumluydu. Meclisten güvenoyu alamayan vekillerin ve hükümetin görevi sona eriyordu. Meclis başkanını padişah değil, meclis kendisi seçiyordu. Padişaha meclisi kapatma yetkisi tanınmakla birlikte, bu yetki koşullara bağlamış ve üç ay içinde yeni seçimlerin yapılması zorunlu hale getirilmişti. Bu değişikliklerle ilk defa parlamenter sistem uygulanmaya başlanmıştır. Ayrıca toplantı özgürlüğü gibi temel hak ve özgürlüklerden bazıları anayasaya eklendi.