Islahat Fermanı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
İnternion (mesaj | katkılar)
k 5.47.146.78 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, 88.233.139.166 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
sanane
1. satır:
'''Islâhat Fermânı (Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-û)''', [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun [[Osmanlı İmparatorluğu dağılmakuruluş dönemi|çöküş dönemidöneminde]]nde devletin yıkılmaktan kurtarılması amacıyla; siyasî kuruluşlar, kişi hakları ve yeni kurumların kurulması konularında yapılması tasarlanan köklü değişiklikler için [[Hızlı ve Öfkeli 6|Sultan Abdülmecid]] zamanında yayımlanan [[fermân]]dır. [[Tanzimât Dönemi]]'nin önde gelen devlet adamlarından biri olan [[Sadrazam]] [[Mehmed Emin Âli Paşa]] tarafından büyük Avrupa devletlerinin arzuları doğrultusunda hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.
{{Türkiye'de anayasal süreç}}
[[Dosya:Mehmed emin ali pasha.jpg|thumb|160px|[[30 Mart]] [[1856]]'da [[Kırım Savaşı]]'nı sona erdirendasdasasd [[Paris Antlaşması (1856)|Paris Antlaşması]]'nı imzalayarak ''Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-û'' yürürlüğe koyan [[Sadrazam]] [[Mehmed Emin Âli Paşa]].]]
'''Islâhat Fermânı (Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-û)''', [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun [[Osmanlı İmparatorluğu dağılma dönemi|çöküş dönemi]]nde devletin yıkılmaktan kurtarılması amacıyla; siyasî kuruluşlar, kişi hakları ve yeni kurumların kurulması konularında yapılması tasarlanan köklü değişiklikler için [[Sultan Abdülmecid]] zamanında yayımlanan [[fermân]]dır. [[Tanzimât Dönemi]]'nin önde gelen devlet adamlarından biri olan [[Sadrazam]] [[Mehmed Emin Âli Paşa]] tarafından büyük Avrupa devletlerinin arzuları doğrultusunda hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.
İmparatorluk boyunca en önemli [[ferman|fermân]]lar: [[3 Kasım]] [[1839]]'da [[Tanzimat Fermanı|Tanzimât Fermânı ''( Gülhane Hatt-ı Şerif-î )'']], [[18 Şubat]] [[1856]]'da Islâhat Fermânı ''( Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-û )'', ve [[1860]]'da da ''[[Sultan Abdülaziz]] [[ferman|Fermân]]ları'' olarak sıralanır. Bu [[ferman|fermân]]larla, devletin çöküşünün toplumsal ve ekonomik nedenleri araştırılmadan, bazı batı kuruluşlarını ve anlayışını devlete getirmekle devletin kurtarılabileceği sanılmış fakat bu [[ferman|fermân]]larla toplumdaki kuruluş ve anlayış ikileme düşmüş, [[İslam]] dünya görüşü ve bu anlayışla kurulan kuruluşlarla birlikte [[Batı|batı taklitçisi]] kuruluşlar arasındaki çatışmalar sonucunda toplumun içinde daha büyük sorunlar çıkmış, çöküşü önleyeceği düşünülen ıslâhat [[ferman|fermân]]ları, beklenen etkiyi gösterememiştir.{{Türkiye'de anayasal süreç}}
[[Dosya:Mehmed emin ali pasha.jpg|thumb|160px|[[30 Mart]] [[1856]]'da [[Kırım Savaşı]]'nı sona erdiren [[Paris Antlaşması (1856)|Paris Antlaşması]]'nı imzalayarak ''Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-û'' yürürlüğe koyan [[Sadrazam]] [[Mehmed Emin Âli Paşa]].]]
İmparatorluk boyunca en önemli [[ferman|fermân]]lar: [[3 Kasım]] [[1839]]'da [[Tanzimat Fermanı|Tanzimât Fermânı ''( Gülhane Hatt-ı Şerif-î )'']], [[18 Şubat]] [[1856]]'da Islâhat Fermânı ''( Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-û )'', ve [[1860]]'da da ''[[Sultan Abdülaziz]] [[ferman|Fermân]]ları'' olarak sıralanır. Bu [[ferman|fermân]]larla, devletin çöküşünün toplumsal ve ekonomik nedenleri araştırılmadan, bazı batı kuruluşlarını ve anlayışını devlete getirmekle devletin kurtarılabileceği sanılmış fakat bu [[ferman|fermân]]larla toplumdaki kuruluş ve anlayış ikileme düşmüş, [[İslam]] dünya görüşü ve bu anlayışla kurulan kuruluşlarla birlikte [[Batı|batı taklitçisi]] kuruluşlar arasındaki çatışmalar sonucunda toplumun içinde daha büyük sorunlar çıkmış, çöküşü önleyeceği düşünülen ıslâhat [[ferman|fermân]]ları, beklenen etkiyi gösterememiştir.
 
Bu dönemde [[Batı]]'nın ekonomik desteğine, vereceği borçlara gereksinim duyan [[Osmanlı Devleti]], bunları ancak batı devletlerine çeşitli imtiyazlar tanımak koşuluyla elde edebilmiştir. Bu imtiyazlar sayesinde [[Osmanlı]] topraklarına giren yabancı sermaye ve yatırım, sahip olduğu imkân ve güçle yerli sanayiyi büyük ölçüde öldürmüştür. Böylece [[Osmanlı Devleti]] yarı [[sömürge]] bir devlet hâline gelmiş, bütün ekonomisi ve zengin kaynakları Batılı devletlerin eline geçmiştir.