Kendi kaderini tayin hakkı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Ahmet Turhan (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
12. satır:
==Sovyetler Birliği'ndeki uygulama==
 
Çok sayıda devletin bir araya geleceği [[federal]] bir yapıda, doğal olarak birçok ulus olacaktır. [[Sovyetler Birliği]]'nin kurucusu [[Vladimir Lenin]] bu ulusların politik konumu konusunda ''Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı'' (UKKTH) ilkesini öne sürerek bütün ulusların siyasal kaderinin, başka bir ulus tarafından tahakküm altına alınmadan, bağımsız bir şekilde kendi geleceğini tayin hakkını içermesi gerektiğini belirtmiştir. Bu ilkeye göre; ezilen ulusun bir diğer uluslarla arada yaşama isteği olabileceği gibi kendine ait bağımsız bir devlet ve meclisler kurma hakkı daima bulunmaktadır. Bu hak; bu şekilde açık olarak belirtilmediği sürece, hem ezen ulusun, hem de ezilen ulusun mülk sahibi [[egemen sınıflarısınıf]]ları ([[burjuvazi]]) tarafından çarpıtılmaya açık hale gelecektir. Bu hakkı hangi biçimde kullanacağı "ezilen ulusun" iradesine bırakılmalıdır.
 
[[1936 Sovyet Anayasası]], bu ilke kaynak alınarak hazırlanmış ve halkların tam eşitliğini öngörmüştür. 25 Kasım 1936'da dönemin [[Sovyetler Birliği Komünist Partisi]] genel sekreteri [[Josef Stalin]], anayasa taslağını açıkladığı raporunda konu hakkında ''"Sovyet anayasası, tüm halkların ve ırkların geçmişteki ve o anki durumundan bağımsız olarak, güçleri ve zayıflıklarından bağımsız olarak, toplumun ekonomik, sosyal, devletsel ve kültürel yaşamının her alanında aynı haklara sahip olması gereğinden hareket eder."'' diyerek bu konunun sovyet toplumunda son derece önemli olduğunu vurgulamıştır.