Vikipedi

İngilizce: Revizyonlar arasındaki fark

Etkileşimli olarak geçmişe göz at
[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
← Önceki sürümle aradaki farkSonraki sürümle aradaki fark →
İçerik silindi İçerik eklendi
GörselVikimetin
Grkm dmn (mesaj | katkılar)
7 değişiklik
Değişiklik özeti yok
Etiketler: tanım değiştirme Görsel Düzenleyici
Kudelski (mesaj | katkılar)
Devriyeler
54.167 değişiklik
Gerekçe: + nedensiz içerik silinmesi
1. satır:
{{Dil bilgi kutusu
İlk bölümdeki örnek olumlu cümlelerimiz regular verbs (düzenli fiiller)den oluşmaktadır; parantez içinde fiillerin yalın hallerine dikkat ediniz.
|dilin adı = İngilizce
|kendi dilindeki adı = English
|telaffuz = {{UFA-en|ˈɪŋɡlɪʃ}}<ref>{{Web kaynağı|url=http://www.oxfordadvancedlearnersdictionary.com/dictionary/english_2 |başlık=English Adjective |yayıncı=Oxfordadvancedlearnersdictionary.com |tarih= |erişimtarihi=2013-04-20}}</ref>
|ülkeler (ülke) =
|bölge = [[Avrupa]], [[Asya]], [[Afrika]], [[Amerika]], [[Avustralya]]
|etnisite = [[İngilizler]]
|konuşanlar = 360 milyon
|dönem = 2010
|kaynak = <ref name="Crystal1">[[#Crystal1997b|Crystal (1997b)]], p. 289</ref>
|konuşanlar2 = 380 milyon <ref name="Crystal2">[[#Crystal1997b|Crystal (1997b)]], p. 445</ref>
|aile rengi = Hint-Avrupa
|aile1 = [[Hint-Avrupa]]
|aile2 = [[Cermen dilleri]]
|aile3 = [[Batı Cermen dilleri]]
|aile4 = Ingvaeonic dilleri
|aile5 = [[Anglo-Friz dilleri]]
|aile6 = [[İngiliz dilleri]]
|soy = [[Eski İngilizce]]
|soy2 = [[Orta İngilizce]]
|soy3 = Erken Modern İngilizce
|alfabe = [[Latin|Latin alfabesi]] ([[İngilizce alfabe]])
|ulus = [[İngilizcenin resmî dil olduğu ülkelerin listesi|54 ülke]]
|bölgesel =
|azınlık =
|aracı =
|iso1 = en
|iso2 = eng
|iso3 = eng
|iso3yorum =
|görüntü = EN English Language Symbol ISO 639-1 IETF Language Tag Icon.svg
|görüntüboyutu = 200px
|görüntübaşlığı = EN: İngilizce dil kodu ile sembolize [[ISO 639]]-1
|harita = Anglospeak.svg
|haritaboyutu = 250px
|haritabaşlığı = {{legend|#0000ff|İngilizce resmi veya fiili resmî dili, ya da ulusal dil ve nüfusun çoğunluğu tarafından yerel olarak konuşulduğu ülkeler}}
{{legend|#8ddada|Resmi bir olduğu ülkelerde değil, ana dili}}
|harita2 = Knowledge of English EU map.svg
|haritabaşlığı2 = Avrupa'da İngilizce konuşulma oranları.
|kutuboyutu =
|duyuru =
|duyuru =
|duyuru =
|duyuru2 =
}}
'''İngilizce''' ({{audio|en-us-English.ogg|''English''}}, {{UFA-en|ˈɪŋɡlɪʃ}}<ref>"English, a. and n." The Oxford English Dictionary. 2nd ed. 1989. OED Online. Oxford University Press. 6 September 2007 http://dictionary.oed.com/cgi/entry/50075365</ref>) [[Amerika Birleşik Devletleri]], Anglofon Karayipler, [[Avustralya]], [[Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı]], [[İrlanda Cumhuriyeti]], [[Kanada]] ve [[Yeni Zelanda]]'da yaşayanların çoğunun ana dilidir. İkinci dil ve resmî dil olarak dünya genelinde, özellikle [[İngiliz Milletler Topluluğu]] ülkeleri ve çok sayıda uluslararası örgüt tarafından da kullanılmaktadır.
 
Modern İngilizce, ana dili farklı olan insanların konuştuğu ilk "küresel ortak dil" olarak tanımlanmaktadır.<ref>[http://journals.cambridge.org/action/displayAbstract;jsessionid=92238D4607726060BCBD3DB70C472D0F.tomcat1?fromPage=online&aid=291932 Global English: gift or curse?], URL erişim tarihi: [[4 Nisan]] [[2005]].</ref><ref name="Graddol">[http://www.britishcouncil.org/de/learning-elt-future.pdf The Future of English?], David Graddol, The British Council, URL erişim tarihi: [[15 Nisan]] [[2007]].</ref> İngilizce iletişim, bilim, ticaret, havacılık, eğlence, radyo ve diplomasi alanlarında egemen uluslararası yardımcı dildir.<ref name="triumph">[http://www.economist.com/world/europe/displayStory.cfm?Story_ID=883997 The triumph of English], The Economist, 20 Aralık 2001, URL erişim tarihi: [[26 Mart]] [[2007]].</ref> Dilin Britanya Adaları'ndan öteye yayılmasında Britanya İmparatorluğu'nun büyük payı vardır. Amerika Birleşik Devletleri'nin II. Dünya Savaşı sonrasında artan ekonomik ve kültürel etkisi, İngilizcenin benimsenmesini önemli şekilde hızlandırmıştır.
{| class="wikitable"
|I cycled (cycle) in the mountains. (Ben, dağlarda bisiklet sürdüm.)
|-
|We played (play) fun games, such as hide and seek. (Biz, saklambaç gibi neşeli oyunlar oynadık.)
|-
|You stayed (stay) in a tent. (Sen, bir çadırda kaldın.)
|-
|They cooked (cook) meals and picked (pick) berries yesterday.
(Onlar, dün yemek pişirdi ve meyva topladılar.)
|-
|We watched (watch) films in the evenings. (Biz, akşamları film seyrettik.)
|-
|I and my brother learned (learn) skiing. (Ben ve erkek kardeşim kayak öğrendik.)
|-
|He visited (visit) the Buckingham Palace last year. (O, geçen yıl Buckingham Sarayı'nı ziyaret etti.)
|-
|I liked (like) having a beach holiday last month. (Ben, geçen ay plaj tatili yapmayı sevdim.)
|-
|She studied (study) English during the holiday. (O, tatil boyunca İngilizce çalıştı.)
|-
|We walked (walk) on the sand and played (play) fun games with our friends.
(Biz, arkadaşlarımızla kumların üzerinde yürüdük ve neşeli oyunlar oynadık.)
|}
İkinci bölümdeki örnek olumlu cümlelerimiz irregular verbs (düzensiz fiiller)den oluşmaktadır; parantez içinde fiillerin yalın hallerine dikkat ediniz.
 
== Önemi ==
{| class="wikitable"
İngilizce, dünya üzerinde 1,8 milyar insan tarafından konuşulur. İngilizce günümüzde uluslararası dil, iletişim dili veya dünya dili olarak adlandırılır. İngilizce; artık birçok meslekte gereklilik haline gelmiştir. Dünya üzerinde birçok ülkede resmî dil İngilizcedir. Resmî dil olmadığı pek çok ülkede de yabancı dil olarak öğretilmektedir. [[Birleşmiş Milletler]]'in resmî dilidir. İngilizcenin hızla büyümesinin dünyada birçok dilin ölümüne neden olduğu ve dilsel çeşitliliği azalttığı iddia edilir;{{olgu}} bununla birlikte İngilizcenin zamanla farklı diller üretme potansiyeline sahip olduğu da düşünülür.{{olgu}}
|We had (have) a good time. (Biz, iyi vakit geçirdik.)
 
|-
== Tarihçe ==
|I went (go) to the seaside and I learned swimming. (Ben, deniz kıyısına gittim ve yüzme öğrendim.)
[[File:Hamlet First Quarto first page (1603).jpg|thumb|left|upright|İngilizce edebiyatın önemli örneklerinden [[Hamlet]]]]
|-
İngilizce, [[Cermen]] kökenli bir dildir. [[Kavimler Göçü]] ile yer değiştirmiş [[Cermen]] kavimlerinin [[Britanya Adaları]]'nda yaşayan [[Kelt]]leri sürerek bu adalara getirdikleri dildir. Adını adaya yerleşen ve [[Saksonlar]]la karışan [[Angluslar]]dan almıştır. Bu kavimler dillerine "[[Anglik]]" demişlerdir. [[Cermen]] kavimleri tarafından Britanya Adaları'nda kullanılmasına dayandırılarak, [[filolog]]lar tarafından kaynağının [[Almanca]] olduğu savunulmaktadır.
|I bought (buy) a ticket to Antalya two days ago. (Ben, iki gün önce Antalya'ya bir bilet satın aldım.)
|-
|I got (get) up very early on holiday. (Ben, tatilde çok erken kalktım.)
|-
|You took (take) your swimming suit for vacation and swam (swim) a lot in the sea.
(Sen, tatil için bir mayo aldın ve senidze çok yüzdün.)
|-
|She made (make) a sand castle on the beach yesterday. (O, dün plajda kumdan kale yaptı.)
|-
|You flew (fly) your kite on holiday. (Sen, tatilde uçurtmanı uçurdun.)
|-
|I spent (spend) 5.000 $ for my summer holiday last year. 
(Ben, geçen yıl yaz tatilimde beşbin dolar harcadım.)
|-
|I sent (send) a postcard to my parents from Venice. (Ben, Venedik'ten aileme bir kart yolladım.)
|-
|She had (have) an egg and drank (drink) some milk at breakfast. 
(O, kahvaltıda bir yumurta yedi ve biraz süt içti.)
|}
Olumsuz cümlede didn't (did + not) kullanılır ve verb (fiil) present (şimdiki zaman, yalın) haldedir. Örnekleri inceleyiniz.
 
[[Roma İmparatorluğu]] döneminde Britanya adalarına gönderilen [[rahip]]ler, buraya [[İncil]]'in başlıca çevirilerinden birinin dili olan [[Latince]]yi getirmiş ve uzun yıllar [[Latince]]nin etkisi baş göstermiştir. Daha sonra güneyden gelen [[Fransız]]laşmış bir halk olan [[Norman]]ların istilâları ile "[[Normanca]]" denilen [[Fransız]] lehçesi ile karışmıştır. Yönetici sınıf bu dili konuşurken köylü sınıfı olarak kabul edilen halk [[Eski İngilizce]]yi konuşmaktaydı. [[1066]]'da [[Hastings Savaşı]]'yla [[I. William|Fâtih William]] adaları ele geçirirek uzun yıllar boyunca [[Normanca]]nın yerleşmesine sebep olmuştur. Normanların İngiltere'yi fethi, aynı zamanda İngiltere'nin son fethidir.
 
Günümüzde [[Amerika Birleşik Devletleri]]'nde, [[Birleşik Krallık]]'ta, [[Avustralya]]'da, [[Kanada]]'da, [[Güney Asya]]'nın bir bölümünde, [[Mısır (ülke)|Mısır]]'da ve [[Afrika]]'nın belirli kesimlerinde ana dil ya da ikinci dil olarak konuşulmaktadır.
 
İngilizce; [[Çince]] (Mandarin Çincesi) ve [[İspanyolca]]dan sonra ilk resmî dil olarak dünyanın en çok konuşulan üçüncü dilidir.
 
== Coğrafi dağılımı ==
Ana dili İngilizce olanlar daha çok [[Amerika Kıtası]], [[Avustralya]] ve [[Britanya]] adalarında bulunmaktadır. Ayrıca [[Okyanusya]]'da da çok konuşulan bir dildir.
 
Dünyada [[resmî dil]] olarak en çok kullanılan 3. dil olmasına rağmen [[dünya]]da en çok kullanılan 1. dildir. Dünyada İngilizce iletişim dili olarak kabul edilir. Bu yüzden 1 milyarı aşkın kişi en basit seviyede de olsa İngilizce bilmektedir. Bununla birlikte İngilizce en fazla bilinen 2. dil olma özelliğini de kapsar. İngilizce dünyanın çoğu yerinde konuşulur. Ana dili İngilizce olanların en fazla olduğu yer [[Amerika Birleşik Devletleri]]'dir.
 
[[Dosya:English dialects1997-tr.svg|thumb|right|220px|Ana dili İngilizce olan insanların ülkelere göre dağılımı (1997 verileri)]]
{| class="wikitable"
|He didn't come back from Amasya yesterday. (O, dün Amasya'dan geri dönmedi.)
|-
!
|I didn't like the local food on holiday. (Ben, tatilde mahalli yiyecekleri beğenmedim.)
! Ülke
! Ana dili İngilizce olanların sayısı
|-
|1||{{USA}}||214.809.000<ref>[http://www.census.gov/prod/2005pubs/06statab/pop.pdf U.S. Census Bureau, Statistical Abstract of the United States: 2003, Section 1 Population], U.S. Census Bureau, Tablo 47.</ref>
|It didn't snow for two days last week. (Geçen hafta iki gün süresinde kar yağmadı.)
|-
|2||{{UK}}||58.200.000<ref name="Crystal">[http://www.cambridge.org/catalogue/catalogue.asp?isbn=0521530334 The Cambridge Encyclopedia of the English Language], Second Edition, Crystal, David; Cambridge, UK: Cambridge University Press, 1995.</ref>
|Sezen didn't sing a song at the song contest. (Sezen, şarkı yarışmasında şarkı söylemedi.)
|-
|3||{{CAN}}||17.694.830<ref>[http://www12.statcan.ca/English/census01/products/highlight/LanguageComposition/Page.cfm?Lang=E&Geo=PR&View=1a&Table=1a&StartRec=1&Sort=2&B1=Counts&B2=Both Mother Tongue, 2001 Counts for Both Sexes, for Canada, Provinces and Territories - 20% Sample Data], 2001 Sayımı, Statistics Canada.</ref>
|He didn't go sailing yesterday. (O, dün yelkenliye gitmedi.)
|-
|4||{{AUS}}||15.581.334<ref>[http://www.censusdata.abs.gov.au/ABSNavigation/prenav/ViewData?action=404&documentproductno=0&documenttype=Details&order=1&tabname=Details&areacode=0&issue=2006&producttype=Census%20Tables&javascript=true&textversion=false&navmapdisplayed=true&breadcrumb=TLPD&&collection=Census&period=2006&productlabel=Language%20Spoken%20at%20Home%20by%20Sex%20-%20Time%20Series%20Statistics%20(1996,%202001,%202006%20Census%20Years)&producttype=Census%20Tables&method=Place%20of%20Usual%20Residence&topic=Language&] Main Language Spoken at Home.</ref>
|I didn't take any photos in Venice. (Ben, Venedik'te hiç fotoğraf çekmedim.)
|-
|5||{{IRL|25.px}}||4.200.000+<ref name="Crystal"/>
|You didn't travel by train last year. (Sen, geçen yıl trenle seyahat etmedi.)
|-
|6||{{ZAF}}||3.673.203<ref>[http://www.statssa.gov.za/publications/CinBrief/CinBrief2001.pdf Census in Brief], 15. sayfa (Tablo 2.5), 2001 Sayımı, Statistics South Africa.</ref>
|They didn't have a party two days ago. (Onlar, iki gün önce bir parti vermediler.)
|-
|7||{{NZL}}||3.500.000+<ref>[http://www.stats.govt.nz/census/2006-census-data/classification-counts/about-people/language-spoken.htm Languages spoken], 2006 Sayımı, Statistics New Zealand.</ref>
|She didn't buy any gifts in Italy. (O, İtalya'da hiç hediye almadı.)
|-
|8||{{SIN}}||665.087<ref>[http://www.singstat.gov.sg/keystats/c2000/r2/t29-37.pdf Native speakers aged 5 or more], 2000 Sayımı</ref>
|They didn't go for a gondola ride in Venice last week. 
(Onlar, geçen hafta gondola binmek için Venedik'e gitmediler.)
|-
|You didn't give all your money to your family. (Sen, bütün paranı ailene vermedin.)
|-
|I didn't miss the school bus this morning. (Ben, bu sabah okul servis otobüsünü kaçırmadım.)
|}
{| class="wikitable"
|Did you enjoy your holiday? (Sen, tatilin tadını çıkardın mı?)
|-
|Did you go swimming yesterday? (Sen, dün yüzmeye gittin mi?)
|-
|Did you pick up the flowers yesterday? (Sen, dün çiçekleri topladın mı?)
|-
|Did you have a wonderful holiday last summer? (Sen, geçen yaz harika bir tatil yaptın mı?)
|-
|Did they get up early on their holiday? (Onlar, tatillerinde erken kalktılar mı?)
|-
|Did she like the local food on her holiday? (O, tatilinde yerel yemekleri sevdi mi?)
|-
|Did he water the flowers and the trees on the farm? (O, çiftlikte çiçekleri ve ağaçları suladı mı?)
|-
|Did we sunbathe on the beach yesterday? (Biz, dün plajda güneşledik mi?)
|-
|Did they miss the school bus this morning? (Onlar, bu sabah okul servis otobüsünü kaçırdı mı?)
|-
|Did she stay in a hut last week? (O, geçen hafta bir kulübede kaldı mı?)
|}
{| class="wikitable"
|What did you do last summer? (Sen, geçen yaz ne yaptın?)
I played with my friends and I also learned swimming. 
(Ben, arkadaşlarımla oynadım ve yüzme de öğrendim.)
|-
|What did you do there in the evening? (Siz, akşam orada ne yaptınız?)
We stayed at a comfortable hotel. (Biz, lüks bir otelde kaldık.)
|-
|Where did you go on holiday last year? (Sen, geçen yıl tatile nereye gittin?)
I went to Venice on holiday last year. (Ben, geçen yıl Venedik'e tatile gittim.)
|-
|When did you go there? (Sen, oraya ne zaman gittin?)
I went there in August. (Ben, oraya Ağustos ayında gittim.)
|-
|How did you travel to Bordum? (Sen, Bodrum'a nasıl yolculuk yaptın?)
I travelled to Bodrum by bus. (Ben, Bodrum'a otobüsle yolculuk yaptım.)
|-
|Who sailed on a ship? (Kim, bir gemide yolculuk yaptı?)
Susan sailed on a ship. (Susan, bir gemide yolculuk yaptı.)
|-
|How much did you pay for your new car? (Sen, yeni otomobilin için ne kadar para ödedin?)
I paid 12.000 $ for my new car. (Ben, yeni otomobilim için onikibin dolar ödedim.)
|-
|How long did you stay there? (Sen, orada ne kadar kaldın?)
I stayed only one week there. (Sen, orada sadece bir hafta kaldım.)
|}
 
==== KonuAyrıca anlatımıbakınız ====
* [[İngilizcede zamanlar]]
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.
* [[Cermen dilleri]]
{| class="wikitable"
* [[Eski İngilizce]]
|Verb
* [[İngilizce edebiyat]]
|Past Simple
* [[Türkiye'de İngilizce öğretimi]]
|
 
|-
== Kaynakça ==
|be (olmak)
{{kaynakça|2}}
|was / were
 
|
{{Vikiler
|-
|commons = Category:English_language
|beat (dövmek)
|wikt = İngilizce
|beat
|b = Kategori:İngilizce
|
|-}}
 
|become (olmak, haline gelmek)
{{Birleşmiş Milletler'in resmî dilleri}}
|became
{{Avrupa Birliği'nin resmî dilleri}}
|
{{Afrika Birliği'nin resmî dilleri}}
|-
{{Cermen dilleri}}
|begin (başlamak)
 
|began
|
|-
|bend (eğmek, bükmek)
|bent
|
|-
|bite (ısırmak)
|bit
|
|-
|blow (esmek; üflemek)
|blew
|
|-
|break (kırmak; kopmak)
|broke
|
|-
|bring (getirmek)
|brought
|
|-
|build (inşa etmek)
|built
|
|-
|burn (yakmak; yanmak)
|burned / burnt
|
|-
|burst (patlamak)
|burst
|
|-
|buy (ısmarlamak; satın almak)
|bought
|
|-
|can (olabilmek; yapabilmek)
|could
|
|-
|catch (yakalamak; yetişmek)
|caught
|
|-
|choose (seçmek)
|chose
|
|-
|come (gelmek)
|came
|
|-
|cost (mal olmak)
|cost
|
|-
|cut (kesmek)
|cut
|
|-
|dig (kazmak, çukur açmak)
|dug
|
|-
|do (yapmak)
|did
|
|-
|draw (çizmek)
|drew
|
|-
|dream (rüya görmek; hayal kurmak)
|dreamed / dreamt
|
|-
|drink (içmek)
|drank
|
|-
|drive (araba sürmek)
|drove
|
|-
|eat (yemek yemek)
|ate
|
|-
|fall (inmek; düşmek)
|fell
|
|-
|feed (beslemek)
|fed
|
|-
|feel (hissetmek)
|felt
|
|-
|fight (dövüşmek; savaşmak)
|fought
|
|-
|find (bulmak)
|found
|
|-
|fly (uçmak)
|flew
|
|-
|forget (unutmak)
|forgot
|
|-
|forgive (affetmek; bağışlamak)
|forgave
|
|-
|freeze (donmak)
|froze
|
|-
|get (almak; elde etmek)
|got
|
|-
|give (vermek)
|gave
|
|-
|go (gitmek; hareket etmek)
|went
|
|-
|grow (büyümek; yetişmek)
|grew
|
|-
|hang (asmak)
|hung
|
|-
|have (sahip olmak)
|had
|
|-
|hear (işitmek)
|heard
|
|-
|hide (saklamak; saklanmak)
|hid
|
|-
|hit (çarpmak; vurmak)
|hit
|
|-
|hold ((ağırlık) taşımak)
|held
|
|-
|hurt (acımak; yaralamak)
|hurt
|
|-
|keep (saklamak)
|kept
|
|-
|kneel (diz çöpmek)
|knelt
|
|-
|know (bilmek)
|knew
|
|-
|lay (sermek)
|laid
|
|-
|lead (önderlik etmek)
|led
|
|-
|learn (ezberlemek; dil öğrenmek)
|learned / learnt
|
|-
|leave (ayrılmak; terk etmek)
|left
|
|-
|lend (ödünç (borç) vermek)
|lent
|
|-
|let (izin vermek)
|let
|
|-
|lie (yatmak; yalan söylemek)
|lay
|
|-
|light (aydınlanmak; yanmak)
|lit
|
|-
|lose (kaybetmek)
|lost
|
|-
|make (yapmak)
|made
|
|-
|mean (demek istemek; anlamına gelmek)
|meant
|
|-
|meet (karşılaşmak; buluşmak)
|met
|
|-
|must (gerekmek)
|had to
|
|-
|pay (ödemek)
|paid
|
|-
|put (koymak)
|put
|
|-
|read (okumak)
|read
|
|-
|ride (binmek)
|rode
|
|-
|ring (zil çalmak)
|rang
|
|-
|rise ((güneş / ay) doğmak)
|rose
|
|-
|run (çalıştırmak; koşmak)
|ran
|
|-
|say (söylemek; demek)
|said
|
|-
|see (bakmak; görmek)
|saw
|
|-
|sell (satılmak; satmak)
|sold
|
|-
|send (göndermek)
|sent
|
|-
|set (koymak; yerleştirmek)
|set
|
|-
|shake (titremek; sallamak)
|shook
|
|-
|shine (parıldamak; parlamak)
|shone
|
|-
|shoot (ateş etmek)
|shot
|
|-
|show (göstermek)
|showed
|
|-
|shut (kapatmak)
|shut
|
|-
|sing (şarkı söylemek)
|sang
|
|-
|sink (suya batmak)
|sank
|
|-
|sit (oturmak)
|sat
|
|-
|sleep (uyumak)
|slept
|
|-
|slide (kaymak)
|slid
|
|-
|smell (kokmak; koklamak)
|smelled / smelt
|
|-
|speak (konuşmak)
|spoke
|
|-
|spend (harcamak)
|spent
|
|-
|spill (dökmek)
|spilled / spilt
|
|-
|spoil (bozmak; şımartmak)
|spoiled / spoilt
|
|-
|stand (durmak; ayakta dikilmek)
|stood
|
|-
|steal (hırsızlık yapmak, çalmak)
|stole
|
|-
|stick (saplamak; yapıştırmak)
|stuck
|
|-
|swim (yüzmek)
|swam
|
|-
|take (almak; (fotoğraf) çekmek)
|took
|
|-
|teach (öğretmek; ders vermek)
|taught
|
|-
|tear (yırtmak)
|tore
|
|-
|tell (söylemek; anlatmak)
|told
|
|-
|think (düşünmek; sanmak)
|thought
|
|-
|throw (fırlatmak)
|threw
|
|-
|understand (anlamak)
|understood
|
|-
|wake (uyanmak; canlanmak)
|woke
|
|-
|wear (giymek; takmak)
|wore
|
|-
|win (galip gelmek, kazanmak)
|won
|
|-
|write (yazmak)
|wrote
|}
[[Kategori:Doğal diller]]
[[Kategori:İngiliz dilleri| ]]
"https://tr.wikipedia.org/wiki/İngilizce" sayfasından alınmıştır