1968 Mayıs olayları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
13. satır:
Birkaç aydır Paris'in [[Nanterre Üniversitesi]]'nde öğrenciler ve yönetim arasında süregelen anlaşmazlıklar sonucunda, Üniversite'nin Dekanı Pierre Grappin 2 Mayıs 1968 günü Üniversite'nin kapatılmasına karar verir. Bunun üzerine, 3 Mayıs günü, yaklaşık 400 öğrenci, Nanterre Üniversitesi'nin kapatılmasını protesto etmek için Paris Sorbonne Üniversitesi'nde toplanır. Göstericiler, herhangi bir uyarı yapılmadan polis tarafından dağıtılır ve emniyet güçleri üniversiteye yerleşir. 6 Mayıs günü, Fransa Öğrencileri Ulusal Birliği'nin (UNEF-Union Nationale des Étudiants de France) çağrısı üzerine, 20.000 kadar öğrenci, üniversite hocası ve diğer destekçileri, Sorbonne'a doğru yürüyüşe geçer. Cop ve göz yaşartıcı gaz kullanan polis ile barikatlar kuran ve kaldırım taşı fırlatan göstericiler arasında çatışmalar yaşanır ve yüzlerce kişi tutuklanır. Ertesi gün, Zafer Takı'nda toplanan öğrenciler üç temel istekte bulunurlar: tutuklanan öğrencilere karşı suçlamaların geri alınması, polislerin üniversiteden ayrılması, Nanterre ve Sorbonne Üniversiteleri'nin yeniden açılması.
 
10 Mayıs günü, Üniversitelerin bulunduğu şehrin Sol Yakası'nda toplanan göstericilerin Sağ Yaka'ya geçişi Çevik Kuvvet (CRS-Compagnies Républicaines de Sécurité) tarafından engellenir. Polisin, gece saat 2.15'te göstericilere saldırmasıya başlayan çatışmalar sabaha kadar sürer. Bunun sonucunda yüzlerce insan tutuklanır ve yaralanır. Olaylar radyodan canlı olarak yayınlanır ve sonuçları ertesi gün televizyondan gösterilir.
 
Polisin aşırı güç kullanımı karşısında, şarkıcılar, şairler destek vermeye başlar. Devrimin öğrencilerden değil, işçilerden gelmesi görüşünde olan Komünist Parti, kerhen hareketi desteklemeye başlar. Başta Genel İş Konfederasyonu (CGT-Confédération Générale du Travail) ve İşçi Kuvveti (CGT-FO-Force Ouvrière) olmak üzere sol sendikalar, 13 Mayıs günü için genel grev ve gösteri çağrısında bulunur.
 
13 Mayıs günü Paris'te bir milyonun üzerinde kişi yürür. Polis ortalıkta yoktur. Başbakan Georges Pompidou tutukluların salıverileceğini ve Sorbonne'un açılacağını ilan eder.
 
Ancak gerginlik azalmaz, aksine tepkiler daha da artar. Sorbonne açılınca, öğrenciler onu işgal ederek özerk bir "Halk Üniversitesi" ilan eder. Televizyona çıkan öğrenci önderleri, amaçlarının tüketim toplumunu yoketmek olduğunu ilan eder.
35. satır:
29 Mayıs günü, De Gaulle o gün için öngörülen Bakanlar Kurulu'nu erteler. Damadına, "Onlara Elysée (Cumhurbaşkanlığı) Sarayı'na saldırma fırsatı vermek istemiyorum. Beni savunmak için kan dökülürse üzücü olur. Gitmeye karar verdim: kimse boş bir Saraya saldırmaz" der. Helikopterle Paris'ten ayrılır.
 
De Gaulle, Almanya'nın Baden-Baden kentindeki Fransız askeri üssünde, General Jacques Massu ile görüşür. Ordunun desteğine sahip olduğunu düşünen De Gaulle, memleketi olan Colombey-les-Deux-Églises'e döner.
 
30 Mayıs günü, CGT sendikası önderliğinde 400.000-500.000 arası gösterici Paris'te yürüyerek "Elveda De Gaulle" sloganları atar. Devrim olasılığı had safhadadır. Bununla birlikte, Komünist Parti sokak temelli devrime destek vermez, kamu binaları işgal edilmez ve hazır durumda tutulan ordunun kullanılmasına gerek kalmaz.
43. satır:
== Sonrası ==
 
Bundan sonra öğrenci ve işçi eylemlerinin hızı azalır. Polis, 16 Haziran günü Sorbonne'a girer. De Gaulle'ün korktuğunun aksine, 23 ve 30 Haziran'da düzenlenen seçimlerden partisi galip gelir. Bu çerçevede Cumhuriyeti Savunma Birliği (UDR-Union pour la Défense de la République) 487 sandalyeli Meclis'te 354, Sosyalistler 57, Komünistler 34 sandalye kazanır.
 
Bununla birlikte, De Gaulle'ün siyasi zaferi kısa süreli olur. 27 Nisan 1969'da Merkezi otoritenin bölgelere dağılması ve Senato'ya üye olma kriterlerini yeniden düzenlemeye yönelik referandumun arkasına siyasi ağırlığını koyar, ancak "hayır"ın %52,41 ile galip gelmesi sonucu görevinden ayrılır.
 
Ama siyasi sonuçlarının ötesinde, 1968 Mayıs olayların etkisi, kültürel, toplumsal ve ekonomik alanlarda yoğun olarak hissedilir.
 
Toplumda geleneksel kuralların reddedilmesi ve otoritenin sorgulanmasına yolaçan "özerklik", "kişisel gelişim", "yaratıcılık" ve "bireye önem verilmesi" gibi yeni değerler ortaya çıkmıştır.
53. satır:
Olayların sonrasında, özellikle 1970-1975 yıllarında, ahlaki kurallar tartışmaya açılır. Bu bağlamda cinsel özgürlük ve feminizm gelişir.
 
Komünizme inanç azalır ve solcu çevrelerde kötümserlik ağırlık kazanır.
 
Eğitim alanında gelişmeler görülür. Öğrenci artık bir "çırak" olarak değil, kendi eğitimi konusunda söz hakkı olan bir "birey" halini alır. Eğitimde ifade özgürlüğüne, tartışmaya daha çok yer verilir. Öğrenci ve ebeveynler okul meclislerine dahil olur.
 
Kilise de sarsılır. Bundan sonra, dinin gereklerini yerine getirenlerin sayısında kaydadeğer azalma görülür.
 
== Slogan ve duvar yazıları ==