| ölüm_tarihi = {{Ölüm yılı ve yaşı|1166|1093}}
| ölüm_yeri = [[Türkistan (şehir)|Türkistan, Kazakistan]]
| yaşadığı_yer = [[Orta Asya]]türkistan
| meslek = [[Mutasavvıf]]
| milliyet = [[Türk]]
== Hayâtı ==
{{sünni}}
[[Karahanlılar]]'ın hüküm sürdüğü çağlarda [[Orta Asya|TÜRKİSTAN]]'nının iktisadî, sosyal, siyasî ve medenî hayatında önemli bir yer tutan, [[Hazret-i Türkistan|Türkistan]] şehri yakınlarında [[Sayram]]<ref>Uluslararası Ahmed Yesevî Sempozyumu Bülteni, Bağcılar Belediyesi 20-21 Şubat 2010</ref> kentinde doğan Ahmed Yesevî, [[Yesi]]'de [[Arslan Baba]]'ya intisab eder. Menkıbeye göre [[Arslan Baba]]'nın [[Yesi]]'ye gelerek ''Ahmed Yesevî'' ile buluşması ve [[İslâm Peygamberi Muhammed Mustafa]]'nın kendisine teslim ettiği emanetleri vermesi, terbiyesi ile ilgilenerek onu irşat etmesi hep [[İslâm Peygamberi]] [[Muhammed Mustafa]]'nın mânevî bir işaretine dayanmaktaydı. Babası Hace İbrâhim Şeyh ve mânevi babası [[Arslan Baba]]'nın vefatlarını müteakib [[Buhara]] ve [[Semerkant]]'ta [[Melâmet’îyye|Melâmetiyye]]-[[Nakşîbend’îyye|Nakşîbendiyye]]-[[Kalender’îyye|Kalenderiyye]] şeyhi olduğu iddia edilen [[Hâce Yûsuf el-Hemedânî]]'nin yanında eğitimini tamamlar.<ref>[[Ahmet Yaşar Ocak]], ''Anadolu Sufiliğinde Ahmed-i Yesevi ve Yesevilik'', Yesevilik Bilgisi, Ankara 1998, Ahmet Yesevi Vakfı Yayınları, s.328-330</ref> Zaten, Yesevi'nin ''Fakrname'' adlı eserinde isimleri geçen ''Şakik-i Belhi, Ahmed-i Cami-i Namıki'' ve ''[[Kutb'ûd-Dîn Haydar]]'' gibi önemli şahsiyetlerin hepsinin [[Melâmet’îyye|Melâmetîyye]]-[[Kalender’îyye|Kalenderiyye]] çevrelere mensup oldukları da kaynakların verdiği bilgiler arasında yer almaktadır.<ref>Yesevi’nin Fakrnamesi, [[Kemal Eraslan]].TDED.S.;XXII İstanbul 1997, s. 45-120</ref> Hatta bu müridlerden ''[[Baba Haydar|Kutb'ûd-dîn Haydar]]'', 12. yüzyıldan itibaren [[Kalenderilik|Kalenderîli]]ğin en yaygın ve faal kolunu oluşturan Haydarîliğin kurucusudur.<ref>[[Ahmet Yaşar Ocak|Ocak, Ahmet Yaşar]], ''Anadolu Türk Sufiliğinde Ahmed-î Yesevi Geleneğinin Teşekkülü'' Milletlerarası Ahmed Yesevi Sempozyumu Bildirileri (26-27 Eylül 1991), Ankara 1992, Kültür Bakanlığı Yayınları, s.79-80</ref>
[[Sayram]]'da ''[[İmâm Muhammed Bakır]] bin [[Ali Zeyn el-Âb’ı-Dîn]]'' soyundan gelenlerin hepsine ''Hâce'' ünvanı verildiği gibi onlara bağlanan kişiler de aynı isimle anılmaktaydı. İşte bu nedenledir ki Hâce Ahmed-i Yesevî, ''Kul Hâce Ahmed'' olarak anılır olur.<ref name="TDV" />
|