Türk okçuluğu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
k 78.175.44.109 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Yzkoc tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
18. satır:
== İslamiyet Sonrası ==
[[Dosya:Cavalerie mongole.JPG|right|thumb|300px|Moğol atlı okçusu]]
İslam'ın ilk yıllarında okçuluğun diğer silahlardan farklı olarak önemli bir yeri vardır. Bu sebeple Türklerin İslam'ı benimsemesinden sonra Türk okçuluğuna verilen önem dini bir anlam da kazanmıştır. İslam'da okçulukla ilgili 40 üzerinde hadis olduğu ifade edilmektedir.<ref name="a">[http://www.turkokculugu.com/v2/?p=giris Türk Okçuluğuna Genel Bakış] Kemankeş, erişim tarihi: 2.12.2011</ref> Bizanslı tarihçi [[Genesios]] ve [[Kedrenos]]'a göre Orta Asya'dan [[Anadolu]]'ya gelen Türk okçularının başarıları şu şekilde ifade edilmektedir: 22 Temmuz 837'de [[Halife Mutasım]]'ın emrinde Orta Asya'dan gelen Türklerden oluşan birlikle [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]] birlikleri Anadolu'da, [[Dazimon]] kasabasında karşı karşıya gelirler. Sabah vakti başlayan savaşta Bizans [[süvari]]leri halifenin birliklerini dağıtır, yalnızca Türk okçuları dayanırlar. Türk okçularının ok yağmurları sebebiyle Bizans süvarileri göğüs göğüse çarpışma fırsatı bulamaz; ancak aniden başlayan sağanak yağış sebebiyle okçuların yay kirişleri gevşer ve Bizans birlikleri kaçmayı başarır. Yorgo Kedrenos şu ifadeyi kullanmaktadır: "Eğer yağmur (gündüz değil de) gece yağsaydı, imparator ve askerler ölecekti." Bizanslılar da usta okçular olmalarına rağmen (İmparator Iustinianos zamanında bu özellikleriyle ünlenmişlerdir.) 9. yüzyılda zamanla bu özelliklerini kaybetmişlerdir. "Bilge" lakaplı İmparator VI. Leo (866-912), [[İmparator VI. Leon'un Taktika'sı|Taktika]] isimli askeri taktikler kitabında şu ifadeyi kullanmıştır: "Okçuluğun tamamen ihmal edilip Romalılar tarafından bir kenara bırakılmasından itibaren bugünkü başarısızlıklar alışılmış hale geldi.Ve bu sadece Türke Özgüdür "<ref name="d" />
 
[[Malazgirt Savaşı]]'nda da özellikle savaşın başında ve sonunda ok atışları önem teşkil etmiştir. Bizans İmparatoru [[IV. Romanos Diogenes|Romen Diyojen (IV. Romanos Diogenes)]], [[Alp Arslan|Sultan Alp Arslan]]'a bir ok sayesinde esir düşmüştür. Nikephoros Bryennios'un ifadesi şöyledir: "Türkler imparatorun etrafını sararak her yönden ok atmaya başladılar. Onu kurtarmak için arkasından gelen sol kanat kuvvetlerini de önlediler. Tamamen yalnız bırakılan imparator, düşmana karşı kılıcını çekerek içlerinden birçoğunu öldürdü; ancak etrafı büyük bir düşman topluluğu tarafından sarıldı. Romanos elinden yaralandı, tanındı ve her taraftan kuşatıldı. Atı bir okla vuruldu, hayvan sendeledi, yere yıkıldı, binicisini düşürdü ve böylece Bizans İmparatoru esir edildi." Bizans'ın Türk okçuları karşısındaki zayıflığı, Bizans'ı orduda reform yapmaya ve Türk atlı okçuları paralı asker olarak kullanmaya mecbur bırakmıştır.<ref name="d" />