Atlantis: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
k 88.236.217.115 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, 217.92.189.249 tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
düzeltme AWB ile
71. satır:
|}
 
Dağların üst kısımlarında deniz canlılarına ilişkin bulunan fosiller, yüksek dağların bir zamanlar denizle kaplı olduklarını gösteren kanıtları sunarlar. Burada ortaya çıkan sorun, yüksek dağları örtecek kadar suyun nereden gelmiş olacağıyla ilgilidir. Bu suların bir kısmı kutuplarda buzullar olarak depolanmıştır; ancak bu buzullar tamamen eriyecek olsalar bile, içerdiği su miktarı karaların yüksek kısımlarını örtmeye yetmeyecektir. Yakın zamanlarda yapılan bir keşif, okyanusların tabanının daha da altında bulunan büyük bir su kaynağının olduğunu açığa çıkarmıştır. Bu yer altındaki su kaynağı, yeryüzündeki okyanuslardan üç kat daha fazla büyüklükteki bir suyu içinde barındırmaktadır. Bu suların yerin tam 700 &nbsp;km altında bulunan "Ringwoodite" olarak adlandırılan mavi taşların içinde bulundukları keşfedilmiştir. Bu keşif, "işte ''o gün derin suların tüm kaynakları yarıldı [patladı-fışkırdı]'' sözleriyle uyumludur. Bu durum, karaları tümüyle kaplamaya yetecek ölçüdeki su kaynağının, yer altındaki bu sular olabileceğini akla getirmektedir.<ref>[http://www.haberturk.com/dunya/haber/957978-yer-altinda-dev-okyanus 700 km yer altındaki dev okyanus]</ref>
 
=== Kültürlerdeki İzler ===
106. satır:
Yaklaşık olarak MÖ 1500'lü yıllarda Kitab-ı Mukaddes'i ilk olarak kaleme alıp yazan kişi, İbrahim'in soyundan gelen Musa'dır. Kitab-ı Mukaddes'teki soy hattına göre Musa, sözlü bir şekilde aktarılan bilgileri ilham altında kaleme almış ilk kişi olmaktadır. Musa'nın yazdıkları tufanı ve öncesini de kapsar. Hanok ile ilişkilendirilen Nefilim denen devler konusu da bu yazılanlar arasındadır ve ilk kitabının 6. bölümünde yer alır.<ref>'''Yaratılış 6:1-4''' (Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi)
:Böylece, yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı; kızları da oldu. Ve Tanrı oğulları bu kızlarla ilgilenmeye başladılar; kızların güzel olduğunu gördüler ve beğendiklerinden kendilerine eşler aldılar. Bunun üzerine Yehova şöyle dedi: "Etten kemikten insana ruhum sonsuza dek katlanmayacak. Bu yüzden onun sadece yüz yirmi yıllık bir vakti kaldı.
:O zamanlar ve daha sonraları yeryüzünde '''Nefilim''' (Anlamı: Yere Serenler) vardı. Tanrı oğullarının insan kızlarıyla ilişkilerinden çocuklar doğuyordu; bunlar o devrin kudretli ve şöhretli adamlarıydı.</ref> Musa Hanok'tan sözeder; ancak Hanok'un yaşadığı zamanın, Nefilim denen devlerin ortaya çıkmasından yüzyıllar öncesi olduğunu gösterir. Buna göre, gerçekte Hanok Nefilim denen devleri hiç görmeden yaşayıp ölmüş bir kişidir. Musa Nefilim denen devlerin, tufan öncesinde yeryüzüne insan şeklinde maddeleşerek gelen meleklerin insan kızlarıyla evliliklerinden ortaya çıkan bir melez soy olduğunu söyler.<ref>'''Nefilim:''' İbranice Nefil sözcüğünün çoğuludur ve Türkçe karşılığı Nefillerdir. Anlamı: Yere Serenler. Nefilim adı bu devlerin şiddet kullanarak başka insanları yere sermeleriyle ilişkilidir.</ref> Bunların tufan geldiğinde Nuh ve ailesi dışındaki bütün insanlarla birlikte boğularak yok olduklarını anlatır. <ref>[http://beforeitsnews.com/mediadrop/uploads/2013/38/133f18e9ffc0eb2c341d6797ef0e4a2beb2d2a3d.jpg Dev fosili]</ref> <ref>[https://kozmopolitaydinlar.files.wordpress.com/2012/10/nephilim_5.jpg Dev fosili]</ref>
 
== Akaşik okumalarda Atlantis ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Atlantis" sayfasından alınmıştır