Abdülhak Şinasi Hisar: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k Sayfa düzeni
k →‎Yaşamı ve Eserleri: 3 link düzenlendi.
25. satır:
== Yaşamı ve Eserleri ==
=== Çocukluğu ===
Anne tarafından dedesi Muhtar Bey'in [[Rumelihisarı, Sarıyer|Rumelihisarı]]'ndaki yalısında doğdu. Abdülhak Şinasi Hisar'ın çocukluğu, [[Rumelihisarı]], [[Büyükada]] ve [[Çamlıca, Üsküdar|Çamlıca]]’da geçti. [[1898]]’de [[Galatasaray Sultanisi]]’ne girdi.
 
=== Paris Hayatı ===
33. satır:
 
=== Türkiye'ye Dönüşü ===
II. Meşrutiyet’in ilânından (1908) sonra [[Türkiye]]’ye döndü. Fransız ve Alman şirketlerinde, [[Osmanlı Bankası]]’nda, [[Tütün Rejisi|Reji İdaresi]]’nde, 1931’den sonra ise [[Ankara]]’ya yerleşerek [[Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı|Dışişleri Bakanlığı]]’nda çalıştı. 1948’de [[İstanbul]]’a döndü ve Ayaspaşa’da Boğazı gören bir apartmana yerleşti. 1954-57 yılları arasında [[Türk Yurdu]] dergisinin genel yayın müdürlüğünü üstlendi.
 
1963'te [[Cihangir]]’deki evinde beyin kanamasından öldü. Hiç evlenmemiştir.
 
=== Edebiyat Yaşamı ===
Edebiyata Mütareke yıllarında [[Dergâh (dergi)|Dergâh]] ve [[Yarın (dergi)|Yarın]] dergilerindeki şiir, kitap tanıtma ve eleştiri yazılarıyla başladı. 1921’den itibaren [[İleri (gazete)|İleri]] ve [[Medeniyet (gazete)|Medeniyet]] gazetelerindeki yazılarıyla tanındı; 7Ağaç, Varlık, Ülkü ve Türk Yurdu dergileri ile Milliyet, [[HâkimiyetHakimiyet-i Milliye (gazete)|Hakimiyet-i Milliye]] ve Dünya gazetelerinde yazdı. Cumhuriyet dönemi yazarı olmasına rağmen dil ve üslup açısından Meşrutiyet kuşağına bağlı kalan{{kaynak göster}} Hisar’ın bütün yapıtları esas olarak “hatıra”ya dayalıdır. Romanlarında [[Maurice Barrés]], [[Anatole France]] ve [[Marcel Proust]] gibi yazarların edebiyat anlayışlarını benimsemiştir.{{kaynak göster}}
 
1942 CHP Hikâye ve Roman Mükâfatı’nda üçüncülük alan en önemli eseri [[Fahim Bey ve Biz]], [[Almanca]]ya da çevrildi. (Unser Guter Fahim Bey, Çev.: Friedrich Von Rummel, 1956) Eser roman dalında ödül almış olsa da, Hisar, eserini hikâye olarak tanımlamayı yeğler.