Şahsevenler: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Beyaz Zenci (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
13. satır:
}}
'''Şahsevenler,''' ([[Azerice]]: Şahsevənlər, [[Rusça]]: Шахсевены) [[Azerbaycan]] ve [[İran]]'da yaşayan<ref name="Şahsevenler-1">{{Kitap kaynağı| yazar= A.Z. Abdullaiev| başlık = "Türk dillerinin tarihsel gelişme sorunları" | yayımcı=Atatürk Kültür, Dil, ve Tarih Yüksek Kurumu| yıl=1996| sayfalar =s. 66}}</ref> ve soyları [[Oğuzlar]]a dayanan<ref name="Şahsevenler-2">{{Kitap kaynağı| yazar= Yaşar Kalafat| başlık = "Balkanlar'dan Uluğ Türkistan'a Türk halk inançları" | yayımcı=Kültür Bakanlığı| yıl=2002| sayfalar =c. 2, s. 74}}</ref> bir Türk boyudur. İran'da yaşayanların büyük kısmı Kum, [[Tahran]], Kazvin ve Zencan şehirlerindedir.<ref name="Şahsevenler-9">{{Kitap kaynağı| yazar= Demetrius Charles Boulger| başlık = "The Asiatic quarterly review" |yayımcı=Swan Sonnenshein| yıl=1886| sayfalar =c. 1, s. 171}}</ref> [[Büyük Sovyet Ansiklopedisi]], Şahsevenleri [[Azeriler]]i oluşturan etnografik gruplardan biri olarak kabul etmektedir.<ref name="Şahsevenler-7">{{Web kaynağı| url = http://slovari.yandex.ru/dict/bse/article/00001/18400.htm?text=%D0%90%D0%97%D0%95%D0%A0%D0%91%D0%90%D0%99%D0%94%D0%96%D0%90%D0%9D%D0%A6%D0%AB&encid=bse | başlık = Азербайджанцы | erişimtarihi = 6 Temmuz | erişimyılı = 2009 | yayımcı = Büyük Sovyet Ansiklopedisi | dil = Rusya }}</ref> Şahsevenler, [[Kaçar Hanedanı]] zamanında paralı askerlik yapmışlardır.<ref name="Şahsevenler-5">{{Kitap kaynağı| yazar= Rıza Nur| başlık = "Türk tarihi" |yayımcı=Toker Yayınları| yıl=1981| sayfalar =c. 5-6, s. 259}}</ref>
 
Büyük bölümü Iran’ın kuzey-batısında yaşayan ve sözcük anlamıyla “şahın dostları” olan Şahsevenlerin, bu konuda tarihçilerin çeşitli varsayımlar ileri sürmelerine karşın asıl kökenlerine ilişkin belirsizlik gizemini sürdürmektedir.
 
== '''Şahsevenler: «şahın dostlarından», giderek artan bir siyasal ve kültürel kırılmaya doğru''' ==
XVI ıncı ve XVIII inci yüzyıllar arasında, Şahsevenlerin bir konfederasyon çatısı altında birleşmiş farklı boylar halinde var oldukları anlaşılıyor. Richard Tapper’in de belirttiği gibi, resmi olarak kabul edilen varsayım, XIX uncu yüzyılda tarihçi Sir John Malcom’un ileri sürdüğü, Şahsevenlerin Safevi Şahı I inci Abbas’ın (1587-1629) kendi yanında ona tamamen bağlı bir aşiret yaratma yolundaki siyasal iradesi sonucu ortaya çıktıkları olgusudur. Onu bu adımı atmaya yönelten, ondan bir yüzyıldan az bir süre önce Şah İsmail’i Safevi Hanedanlığını kurmasına yardımcı olan, ancak daha sonra merkezi iktidara karşı ayaklanan Gazelbaş aşiretlerinin etkisini kırma düşüncesidir. Bu teoriye göre Şahsevenlere, Gazelbaşların tehlike potansiyelini ve etkisini kırmaya yönelik bir çeşit özel kraliyet muhafızı işlevi yüklenmiştir.
 
Şahseven sözcüğünün kökeni çoğu zaman bu boy üyelerinin şah otoritesine ve safevi şahlarına aşırı derecede bağlılıklarıyla açıklanmaktadır. Vladimir Minorsky, XX inci yüzyılın başlarında bu yorumu eleştirmiş ve Şahsevenlerin ortaya çıkışlarına ilişkin açıklamayı Mogan Ovasında (ki bugün küçük bir bölümü Azerbaycan Cumhuriyetinde yer almaktadır ) daha önce de, safevi hanedanlığı henüz kurulmadan da Şahseven adı verilen aşiret gruplarının var olduğunu kanıtlayan basit bir şah buyruğuyla tartışmaya açmıştır. Öte yandan bu varsayımların çoğu, aşiretlerin bazıları Kürt soyundan gelse de Şahsevenlerin aslında Türk ya da Orta Asya kökenli oldukları konusunda hemfikirdirler.
 
XVI ıncı yüzyılın ortalarından itibaren Azerbaycan bölgesi, birçok yayılmacı uygarlığın kavşağında olmasından kaynaklanan stratejik konumundan ötürü, iki buçuk asır boyunca birçok tarihsel olayda başrol üstlenen ve çoğunluğu burayı yurt edinen Şahsevenleri topraklarından sürmüştür. XVIII inci yüzyılın başında, Nadir Şah döneminde Şahseven boyunun savaşçıları Erdebil-Mogan bölgesindeki Osmanlı istilalarına karşı direnişte önemli bir rol da üstlenmişlerdir. Yine aynı dönemde, Erdebil kentinin çevresine yerleşmiş olan ve Meşkinşehir’deki Şahsevenler belirgin bir şekilde iki ayrı gruba ayrılmışlardır. Daha da genel olarak, Erdebil ve Mogan’da yerleşmiş bulunan birçok Şahseven topluluğu ve aşiretleri dağılarak, kimlik ve uyrukluklarını kaybetme pahasına da olsa İran’ın kuzey ve batısındaki başka bölgelere göç etmeye kara verirler. Buna karşın, Mogan’da kalan boylar yavaş yavaş birleşmiş ve Nadir Şah tarafından doğrudan tayin edilen bir reis tarafından yönetilmişlerdir.
 
Şahsevenler Osmanlıların yanı sıra, bölgedeki Rus etkisine karşı da muhalefet etmişlerdir. Bununla birlikte, XIX uncu yüzyılda, İran ile olan sınır belirlenince, Şahsevenler Mogan’da kışlak olarak kullandıkları birçok ovaya artık ulaşamaz olmuş, bu durum gelenek ve göreneklerinde derin bir sarsıntıya neden olmuştur. Bunun sonucunda topluluğun iç örgütlenmesi zayıflamış ve birçok aşiret üyesi hayatta kalabilmek için bölgede yağma ve saldırılara başvurmak zorunda kalmıştır. Hatta bu durum öylesine bir boyuta ulaşmıştır ki yolların güvensizliği nedeniyle İran ve Rusya arasındaki ticaret kimi zaman ciddi bir şekilde sekteye uğramıştır. Bu arada, zaman zaman ortaya çıkan merkezi baskıyı meşrulaştırmak amacıyla yarattıkları tehlikenin ve gerçekleştirdikleri saldırıların boyutu bazen iktidar tarafından kasten abartılmaktaydı. İran’da 1906’da gerçekleşen anayasal devrimden birkaç yıl sonra, 1909’da, önde gelen Şahseven reisleri, bölgedeki aşiret reislerinin de yer aldığı bir büyük aşiret birliğine katılırlar ve Erdebil kentini yağmalamak üzere birleşirler. Ardından Rusya’nın gizli desteğiyle Tahran’a girmeyi ve Muhammet Ali Şahı yeniden tahta geçirmeyi denerler. 1910 yılında yenilgiye uğratılırlar, ancak tümüyle silahsızlandırılmaları ancak bundan yüz yıl sonra,, 1923’te Rıza Şah döneminde gerçekleştirilir. 1910’daki bozgundan sonra, Azerbaycan Şahsevenleri, 1923’ten İslam Devrimi gerçekleşinceye kadar olan dönemde yönetime bağlılıklarını teyit etmelerine karşın merkezi hükümete karşı mesafeli dururlar ve ülkenin siyasal işlerine pek bulaşmazlar.
 
Şahsevenler, XX inci yüzyılın başında genel olarak refah içerisindeydiler ve sayıları on bin aile dolayındaydı. Ancak, Rıza Şah tarafından zorla yürürlüğe koyulan yerleşikleştirme politikası, güçlerinin zayıflamasına ve hızla bölünmelerine yol açtı. 1940’lı yıllar boyunca, bazı aşiret reisleri hayvancılığa dayalı bir yaşam biçimini sürdürmekle birlikte aynı zamanda farklı aşiretler arasında siyasal ve ekonomik bir çeşit birlik kurmaya çalıştılar. Öte yandan, Rıza Şah tarafından yürürlüğe konulan modernleştirme politikası ve bazı aşiret reislerinin zorunlu sürgünü politikasının uygulaması, yeni geliştirilen bu birlik girişimlerine son verdi ve Şahsevenlerin yerleşikleşme sürecini daha da güçlendirdi.
 
1979 devriminden sonra, her ne kadar hâlâ Şahseven adıyla tanınıyor olsalar da, “Şahın dostları” anlamına gelen isimleri olumsuz bir çağrışım yarattı ve “insanları seven” ya da “aşiretlerini seven” anlamında Elseven olarak değiştirildi. Merkezi iktidarın baskısıyla birkaç yüzyıldır sürdürülen zorunlu yerleşikleştirme süreci sonrasında, İslam Devrimi bir çeşit aşiretçiliğin ve kırsal göçebeliğin yeniden doğuşuna olanak tanımış olmasına karşın temeldeki yerleşikleşme eğilimi ağır basmaya devam ediyor gibi görünüyordu. Bugün için de bu durumun çok fazla değiştiği söylenemez.
 
Günümüzde Şahsevenler esas olarak Azerbaycan eyaletinde, Erdebil civarlarında, Kazvin ve Zencan, Hamedan, Urumiye Gölünün kuzeyinde, Sahand’ta, ama Tahran ve Kum’da da ve hatta bugünkü Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarına dağılmış durumdadırlar.
 
== '''Şahsevenlerin iç ve dış örgütlenmesinin gelişimi''' ==
Bu konuda kesin belgelere sahip olmamakla birlikte, Şahsevenlerin başlangıçta ve XVIII inci yüzyıla kadar, binlerce aileyi bir araya getiren ve iktidardaki bir büyük aile tarafından yönetilen merkezi bir konfederasyon şeklinde örgütlenmiş oldukları anlaşılıyor. Bu aile XVII inci yüzyılın sonlarında ya da XVIII inci yüzyılın başlarında ikiye bölünür ve daha sonra koalisyonlar ve rekabetler uğruna onlar da hızla birçok aşiret ve boya bölünecek olan Erdebil ve Meşkinşehir Şahsevenlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Pehlevi hanedanlığı döneminde geleneksel büyük reislerin çoğunluğunun iktidarı, iç rekabet ve ulusal politika nedeniyle önemli ölçüde zayıfladı. Dolayısıyla günümüz Şahsevenleri, başlardaki birliklerini yitirerek, birbirinden çok farklı boyutlarda, bazen bin bazen ise yüz aileden oluşabilen otuz ana aşiret halinde dağılmış durumdadırlar.
 
XX inci yüzyıl sırasında gerçekleşen hızlandırılmış yerleşikleştirme süreci her ne kadar yaşam tarzlarında birçok değişikliğe yol açtıysa da, geçim kaynaklarının temeli genel olarak Haziran ayından Eylül ayı başına kadar yaylalarda konaklayan dört ila beş aileden oluşan birimleri bir araya getiren topluluk hayvancılığıyla sağlanır. Sonbahar göçü Ekim ayında başlar ve yaklaşık olarak Kasım ila Nisan arasında çeşitli ailelerin daha büyük boyutlu tek bir kampta buluştuğu “kışlakların” oluşumuyla son bulur. İlkbahar göçü genel olarak Mayıs ayında başlar. Bu konuda gerçekten güvenilebilir ve kesin bir istatistik olmamakla birlikte, sayıları yaklaşık olarak 300 000 kişi olarak tahmin edilmektedir. Yine Doğu Azerbaycan Eyaletinde, hâlâ göçebe ya da yarı göçebe bir yaşam tarzını sürdüren yaklaşık bir 50 000 kişi daha olduğu bilinmektedir. Çoğunlukla kışları Mogan steplerine yerleşirler ve yazları ise yaklaşık 150 kilometre güneye, Savalan Dağındaki yüksek yayla ve otlaklara, Sarab, Meşkinşehir ya da hatta Erdebil’e göç ederler.
 
Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu aşiretlerin iç örgütlenmesi, zaman içerisinde ciddi değişikliklere uğradı: önceleri, her bir Şahseven tanınmış bir aşiretin üyesiydi ve bu aidiyet bir aşiret reisine (bey) yapılan bağlılık yemini aracılığıyla gerçekleşiyordu. Önemli bir kesiminin çiftlikler kurarak hızla yerleşikleşmesine rağmen, Şahsevenlerin çoğunluğu göçebe hayatı sürdürüyor ve hayvancılıkla geçiniyordu. Merkezi iktidarın baskıları, XX inci yüzyılın birinci yarısı boyunca ve 1960-1970 yılları arasında sürdürülen zorla yerleşikleştirme politikasının etkisi altında, bir beyin himayesi altında örgütlenen aşiret yapısı gittikçe bozulmaya başladı. Birçok ailenin yakınlardaki köylere ya da kentlere yerleşmek üzere gitmeyi seçmesiyle birlikte bu eğilim daha da güçlendi. Bu ailelerden bazıları, doğal ortam izin verdiği ölçüde aşiret yapılarını ve kültürlerini korumaya çalıştılar.
 
== '''Kültür ve gelenekler''' ==
Şahsevenler Şii’dirler ve genellikle Azerbaycan Türkçesini konuşurlar. Öte yandan, gerçek anlamda kültürel ya da etnik bir birlik oluşturdukları söylenemez: bazı aşiretler Türk kökenlidirler, bazıları ise Türk değildirler; heterojen yapıları aşiretlerin İran’ın farklı bölgelerine artan bir biçimde dağılmaları olgusu karşısında daha da derinleşmiştir. Richard Tapper onları, ortak değerler, bir amaç ya da etnik-kültürel özellikler çevresinde birleşmiş bir topluluk olarak görmemektedir. Ona göre, Şahsevenleri bugün bir araya getiren olgu, tarihin akışı içerisinde bölünmüş bir ortak kimlik değil, her şeyden önce isimleridir. Bu arada, aynı toplumsal gruba ilişkin aidiyet duygusunun zihinlerde kök salmaya devam ettiği gözlenmektedir.
 
Öte yandan, Şahseven aşiretlerinin çoğunluğunda bulunan bazı ortak özellikleri saptamak mümkündür: her aşiret, günümüzde kardeş ya da kuzen, genel olarak aynı ailenin üyeleri ve ayrıca diğer gruplardan gelen, kimi zaman yönetici aileye evlenme yoluyla bağlanan çobanlar tarafından yönetilmektedir. Soy sop kavramı çok önem taşımaktadır ve bir göçebe grubunu oluşturan aileler çoğu zaman aynı aileden gelmektedirler. Bir kadın, bir başka göçebe grubunun erkeğiyle evlenebilir, ama bu durumda, duygusal bağlarla ona bağlı kalmaya devam etse de kendi özel soyuna ilişkin üyelik statüsünü kaybeder. Bu arada, evliliklerin yarısından fazlası grubun dışındaki üyelerle gerçekleşmektedir ve baba tarafından birinci derece kuzenler arasındaki evlilikler nadir görülür. Evlenme adaylarına çoğu zaman seçme özgürlüğü tanınır, “zorunlu” olarak adlandırılan evlilikler istisnadır. Evliliğin kutlanması, yaklaşık bir hafta süren çok renkli eğlencelerle gerçekleşir. Çokeşlilik de yine aynı şekilde istisnai olarak görülür ve “ikinci eşler” çoğu zaman varlıklarını sürdürebilmelerini sağlamak üzere evlenilen dullardır.
 
Çocukların eğitimi Şahsevenlerde temel olarak annenin üstlendiği bir görevdir; babanın eğitici rolü daha çok ergenlik çağına gelen erkek çocukları için önem taşımaktadır ve bu yolla ağabeylerine özellikle hayvancılıkta ve sürülerin bakımında yardımcı olmaya başlayabilmektedirler. Burada, ağırlığın cesaret ve dayanıklılık gibi değerlerin öğrenilmesine verildiği çok katı bir disipline tabidirler.
 
== '''Şahsevenlerin ekonomisi ve geçim kaynakları''' ==
Göçebe Şahsevenlerin ekonomik gelirleri, esas olarak sütleri, yünü ve etleri için kullanılan koyun ve keçi yetiştiriciliğinden gelmektedir. Ayrıca mevsimsel göçler sırasında eşyalarını taşımada kullandıkları eşeklere, atlara ve hatta develere de sahiptirler. Belirli bir yere yerleşmeleri durumunda, varlıklı aileler inek sahibi olabilirken, ailelerin çoğunluğu tavuk yetiştiriciliğiyle de geçinebilmektedir. Artan yerleşikleşmeyle birlikte, göçebe kalmaya devam eden Şahsevenlerin yakın ya daha uzak aile üyeleriyle bağlarını koparmadıkları ve ürettikleri ürün ve malları değiş tokuş ederek, kimi zaman ikili ve trampa ekonomisi şekilleri altında ortak projeler gerçekleştirdikleri görülmektedir. Bu tür işbirliklerine günümüzde çok az rastlanmakta ve göçebe kalan Şahsevenler, beslenmelerinin temelini oluşturan ekmeği yapabilmek için un gibi bazı tarım ürünlerini satın alabilmek için çoğu zaman ürettikleri ürünleri (ağırlıklı olarak et, yün ve süt) satmak zorundadırlar.
 
Hayvancılığın dışında, Şahsevenler, en önemlileri kadınlar tarafından dokunan farklı türdeki halılar olmak üzere geleneksel el sanatları ürünlerini üreterek gelirlerinin bir bölümü temin etmektedirler. Kadınlar yine aynı şekilde çeşitli gıdaları depolamaya yarayan ince kumaştan örtü ve heybeler de üretmektedirler. Bu arada bu ürünlerin bir bölümünün ve özellikle de halıların başlangıçta çeyiz için üretildiğini belirtmemizde yarar var. Halıların kalitesi ulusal ve uluslararası alanda ün kazanmıştır ve kimi zaman çok yüksek fiyatlarda satılabilmektedir.
 
Göçebe hayvancılık işi dışında bazı Şahsevenler, kimi zaman aynı şekilde geçici olarak yerleştikleri yerlerin yakınlarında bulunan çiftlik ve hayvancılık işletmelerine mevsimlik çoban ya da tarım işletmelerinde işçi olarak çalışmaktadırlar. Şahsevenlerin çoğunluğu “günü gününe” yaşamakta ve malların büyük bölümünü veresiye almakta, bir sonraki sezonun ürünleriyle geçmiş yılın borçlarını kapatmaktadırlar. Bununla birlikte çeşitli göçebe grupları arasında bir çeşit maddi ve ekonomik uyumsuzluk vardır ve aralarında en varsıl olanlar, yetiştiricilikten borçlanmalarına gerek kalmayacak şekilde yeterli kazanç elde etmeyi başarmaktadırlar. Hatta bazıları göç sırasında serbestçe otlak ya da başka şekilde kullanabilecekleri bazı tarım arazilerine dahi ortaktırlar.
 
Genel olarak, çadırların bakımı, koyunların ve diğer hayvanların yetiştirilmesi ve bakımları erkeklerin ve gençlerin tekelindedir. Kadınlar ise daha çok evlerde el sanatları ürünleri üretimiyle, su tedarikiyle, evin bakımıyla, ekmek ve sütten üretilen gıda ürünlerinin yapımıyla ilgilenmektedirler.
 
== '''Şahseven Çadırları''' ==
Şahsevenleri diğer göçebelerden ayıran unsurlardan biri de alaşık adı verilen çadırlarıdır. Çadırların çoğunluğu üçgen biçimli ve keçi derisinden yapılmışken, Şahsevenlerinki yuvarlak ve yarı-küresel biçimlidirler ve kısmen Orta Asya’daki “yurtları” çağrıştırmaktadırlar. Çadırın bütününü sabit tutmak amacıyla uçlarında ağır taşların bağlı olduğu iplerin istiflendiği, uzun deri kayışlarla tutulan dışarıdan içeriye doğru eğilmiş latalardan oluşmaktadırlar. Çadırlar iç sıcaklığın korunmasını sağlayan bir kalın keçe örtüyle kaplıdır. Aile yaşamının merkezi sayılan ocak, giriş kapısıyla çadırın merkezi arasında yer almaktadır. Çadırın ana malzemelerinin düzenli bir şekilde yenilenmeleri gereklidir: tahta latalar iki yılda bir ve sürünün yünlerinden imal edilen keçe örtüler üç yılda bir. Malzemelerin satın alınması ve yenilenmesinin maliyetinin yüksek olması nedeniyle, keçeden yapılmış ünlü alaşık çadırını yalnızca hali vakti yerinde olan veya üretken aileler kullanabilir. Diğer aileler, küme (kumeh) adı verilen daha sade bir meskeni tercih ederler.. Öte yandan, günümüzde geleneksel çadırlar artık gittikçe daha az kullanılmaktadır ve birçok aile, geleneksel alaşıklardan çok daha az maliyetli olan ordu stoklarından gelme çadırlarda yaşamaktadır. Her bir çadırda ortalama altı ila sekiz hatta boyutuna göre kimi zaman daha çok kişi yaşamaktadır ve çoğunlukla yaşlılar çocukları ve torunlarıyla bir arada ya da bazen iki kardeş eşleri ve çocuklarıyla birlikte aynı çadırı paylaşabilmektedir.
 
Bugün Şahsevenlerin genç kuşaklarının önemli bir bölümü iş bulma kaygısıyla büyük kentlere göç etmeyi seçmektedirler. Gelenekler ve el sanatları özgünlüklerini yitirme yolundadır; ailelerin çoğu makine dokumalarını satın almaya yönelmekte ve yerleşik olmayanlar geleneksel alaşıklar yerine ordu çadırlarını tercih etmektedirler.
 
Bu olumsuz sürece, Edi Kistler’in Savalan Dağı Şahsevenlerine ilişkin gezi yazılarında da değinilmektedir. Kistler’in yazılarında, geleneksel yaşam tarzını korumayı başaran nadir Şahsevenlerden biri şöyle demektedir: «''Bundan üç yıl önce, elimizdeki son deveyi de sattık. Torunlarımın en büyükleri artık benimle birlikte yaylaya çıkmıyorlar. Mutluluğu kentlerde arıyorlar. Bizi ziyaret etmekle çok iyi yaptın çünkü on yıl içerisinde, Savalan’ın yamaçlarında sadece birkaç dağınık çadır bulabileceksin. Eğer en küçük oğlun bizi ziyaret ederse, ne yazık ki çok geç olacak…'' »
 
== Kökenbilim ==
Milli bir boy ismi olmayan ''Şahseven'' kelimesi siyasi bir terim olup<ref name="Şahsevenler-3">{{Kitap kaynağı| yazar= Mehmet Metin Ören, Selçuk Alkın| başlık = "İran Türkleri hürriyet hareketleri" | yıl=1999| sayfalar =s. 9}}</ref> kökenine dair farklı bilgiler mevcuttur. [[Safevî Devleti|Safevî]] şahı [[I. Abbas]], [[Osmanlı Devleti|Osmanlı]] sınırını korumaları için Türkmenlerden bir aşiret oluşturmak istemiştir ve ''Şahın mübarek başını sevenler şah etrafında toplansın'' diyerek kendisini seven Türkmenleri toplamıştır. Bu Türkmenlere de ''Şahseven'' adını vermiştir.<ref name="Şahsevenler-2" /> Diğer bir bilgiye göre ise ''Şahseven'' adı [[I. Tahmasp]]'ın ölümü üzerine şah olmak isteyen Haydar'a karşı gelen Türk boylarının kabul ettiği addır.<ref name="Şahsevenler-4">{{Kitap kaynağı| yazar= Adnan Menderes Kaya| başlık = "Avşar Türkmenleri" |yayımcı=Geçit Yayınları | yıl=2004| sayfalar =s. 201}}</ref>
 
== Kaynakça ==
*'''Tapper, Richard''', ''Frontier nomads of Iran : a political and social history of the Shahsevan'', University Press of Cambridge, 1997. '''Tapper, Richard''', ''Pasture and Politics : Economics, Conflict and Ritual among Shahsevan Nomads of Northwestern Iran'', London, Academic Press, 1979. '''Tapper, Richard''', ''“Shahsevan – History and cultural relations”'', in www.everyculture.com, 10/04/2010. '''Parviz, Tanvoli''', ''Shahsevan : Iranian Rugs and Textiles'', New York, Rizzoli, 1985. '''Kistler, Edi''', « ''La tente de feutre hémisphérique des Shahsavan, appelée « alachiq »'', Torba, 2/99. ('''''La Revue de Téhéran''''' dergisinin Mayıs 2010 tarih ve 54 numaralı sayısında Sarah Mirdamadi imzasıyla Fransızca yayınlanan yazıdan Türkçeye çevrilmiştir)
*{{Kitap kaynağı| yazar= Enver Çingizoğlu | başlık = "Soy dergisi-Şahseven eli" |yıl=2008}}
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Şahsevenler" sayfasından alınmıştır