Zünnûn-ı Mısrî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k düzeltme
Aybeg (mesaj | katkılar)
78. satır:
 
Dediler ki: “Bunu her hâlde kasten yapıyor. Bunda bir hikmet var. O bu dinle bir kıbledir, bir delildir.<br />
Ona delilik hükmetsin, o çıldırsın... imkânİmkân mı var? Böyle bir şey onun deniz gibi hudutsuz aklından ne kadar uzak!<br />
Hâşa delilik bulutu, onun ayını örtsün... böyleBöyle bir şey onun ulu makamının kemalinden değildir.<br />
O halkın şerrinden bir bucağa sindi. Akıllılardan utandı da divane oldu.
 
''1435. Tane tapan sersem akıldan usanmış da bu yüzden mahsus kendisini deli göstermiştir.''
 
Maden de der ki: Yiğit, beni bağla... öküzÖküz kuyruğundan yapılma kamçı ile başıma, sırtıma vur... fakatFakat deşeleme!
Kamçı yarasından hayat bulayım. Musa’nın öküzü yüzünden dirilen maktul gibi dirileyim.
Öküz kuyruğundan yapılma kamçının açtığı yaradan iyileşeyim, Musa’nın mucizesiyle dirilen o öldürülmüş adam gibi canlanayım.
93. satır:
Beni bunlar öldürdü, bu fitnenin tohumunu bunlar ekti diye açıkça söz söyledi.
Bu ağır beden de öldürüldü mü sırları bilen ruh varlığı dirilir.
O adamın canı cenneti de görür, cehennemi de... bütünBütün sırları da tanır, bilir.
Kanlı şeytanları, hile ve hud’a tuzağını ve şeytanlıkları gösterir.