Ateşli silah: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Alicamci83 (mesaj | katkılar)
"Ateşli silahların tarihi" kısmına girişte yazılanlar ile "Ateşli silahların kullanılmaya başlaması" olark yazılmış kısım çelişkili. İlk bölümde kaynaklı olarak daha erken tarih var. Yani silinen kısım hatalı görünüyor.
Anerka (mesaj | katkılar)
Gerekçe:: Mançurya'da bulunan top günümüze kalan en eski ateşli silah, kullanılan ilk ateşli silah denmemiş, halen kaynak gerektiriyor tabii o ayrı
12. satır:
 
Bugüne kalan en eski ateşli silah [[Mançurya]]'da bulunan bir tunç toptur. 1288'e ait olduğu söylenebilir.<ref>Chase, Kenneth (2003), Firearms: A Global History to 1700, Cambridge University Press, ISBN 0-521-82274-2</ref>
===Ateşli silahların kullanılmaya başlaması===
İlk kez, İ.S. 1250 yıllarında, [[Çin]]' de kullanılmaktadır. İlk atılan cisimler gülle mermi türleri değil de, oklardı. 14. Yüzyıldan sonra, Avrupa'da çeşitli topların kullanıldığını gösteren belgeler bulunmuştur. 1340 da bazı belgelerde elde tutulup ya da omuza dayanıp ateşlenen silahlardan söz edilmektedir. 'El silahları' terimi, bundan ancak kırk yıl kadar sonra ortaya çıkmıştır. Bunlar, günümüzün el silahlarına pek benzememekle birlikte, süvariler tarafından (bir elleriyle dizginleri tuttuklarından) tek elle kullanılabilecek kadar hafiftir.
 
=== Ateşleme sistemi ===
Satır 69 ⟶ 71:
Osmanlı ordularında çeşitli zamanlarda isim ve cinslerde toplar dökülmüştür. İstanbul’un fethi sırasında Şayka, Prankı, Havan adı verilen toplar dökülmüştür; 16. yüzyılda yapılan toplardan Bacalaşka, Zarbazen, Havan, Şayka, Prankı toplar dökülmüştür. On yedinci yüzyıl ortalarına kadar da Zarbazen, Miyane Zarbazen, Şahi Zarbazen, Çakaloz, Prankı, Bedolçka, Morten, Ejderhan, Kolonborna, Miyane, Balyemez ve Havan topları dökülmüştür. Yapılan topların her birinin gülleleri olduğu gibi, değişik türleri de vardı. Ordu toplar üçe bölünürdü. Bir bölümü biribirine zincirle bağlı olarak yeniçerilerin önünde, diğer iki bölümse bir hilal şeklinde ilerleyen ordunun iki kanadında bulunurdu. Kale kuşatmalarında kullanılanlarsa lüzumunda getirilmek için geride bekletilirdi. Top arabalarının ulaşmasına imkan olmayan yerlerdeyse develerle döküm malzemesi götürülerek ihtiyaç duyulan yerde top dökülürdü. Ayrıca kuşatmalarda elde mevcut olan toplar yetmezse yerinde daha büyük çaplı toplar dökülürdü. [[İstanbul]] ve [[Belgrad]] kuşatmalarında böyle hareket edilerek daha büyük çaplı toplar dökülmüştür. Osmanlılarda top, döküm ocakları adı verilen yerlerde yapılırdı. Bu işlemin yapıldığı binalar yüksek duvarlı, kubbeli ve fazla miktarda bacaya sahip mekanlardı. Ayrıca top dökümü için zemine açılmış büyük çukurlar, erimiş madenin taşınması için kullanılan künkler ve döküm esnasında çıkabilecek yangın tehlikesine karşı su sarnıçlarıyla teşkilatlandırılırdı. Bir topun dökümünde esas olan unsur kalıptır. Özel bileşimli çamurun içine keten ve kenevir lifleri gibi dayanıklı malzemeler katılarak yapılan ana maddeye top biçimi verilirdi. Büyük kalıbın içine yerleştirilen aynı maddeden yapılan ikinci bir kalıp daha bulunurdu. Böylece iki kalıp arasında kalan boşluk, eritilmiş maddenin (demir veya bronz) doldurulduğu esas top gövdesinin meydana gelmesine yarardı. Sıkıca sarılmış olan kalıplar belirli bir müddet sonra açılır ve kalıp içinden çıkan madeni top üzerindeki pürüzler giderildikten sonra kullanılmak üzere hazırlanırdı. Osmanlılarda top dökümü ehemmiyet verilen ve kendine has merasim ile gerçekleştirilen önemli bir olaydır. Başta sadrazam olmak üzere, şeyhülislam ve önemli devlet adamları top dökümünün yapılacağı top karhanesine gelirlerdi. Okunan duaları ve kurban merasimini takiben, top dökümü için kullanılacak eritilmiş alaşım içine altın liralar atılırdı. Böylece tunç alaşımına altın karıştırmakla namlu yapısını kuvvetlendirirlerdi. On sekizinci yüzyıl başlarında top kundakları demir tabanlı tekerlere yerleştirilmeye başlandı. 1706’da sandıklı toplar yapıldı. Osmanlı toplarının karşısında durmanın zorluğunu anlayan Avrupalılar, bundan kurtulmanın çarelerini aramaya başladılar.
===Avrupa' da Topçuluk===
Avrupa’da topçuluğuna başlandı. [[Prusya]] kralı Friedrick geliştirdi. 1759’da bir süvari etti. 1850 yılında namlulara yiv ve set açıldı. Topların menzili 3000 m’ye kadar çıktı. Prusya’da top da çelik kullanılmaya ve namluların değişmeye başlandı. 19.yüzyılın sonlarına doğru topların çapları santimetre ve milimetre olarak değişti. Toplara geri tepmeyi frenleyen ve yerine getiren tarzda bir geri tepme düzeni yapıldı. Namluların yana dönüş tertibatları nişan aletleri takılmaya başlandı.
Toplarda ateş hızı gelişmesi, ilk defa 1868 da [[Türk]] bilgin Süreyya Emin Bey yapmış ve bundan sonra toplar üstün kabiliyetleriyle savaş alanı hakimi durumuna geçmiştir. Toplara tatbik edilen bu buluş adi ateşli durumdan seri çabuk devresine geçişi sağlamıştır. Bu top zamanımıza göre yüz seneden fazla bir zaman önce ilk defa ileri bir görüş ve anlayışla yapılmış, geleceğin üstün kabiliyetli topçusunun doğmasına ışık tutmuş iftihar edilecek bir Türk eseridir.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Ateşli_silah" sayfasından alınmıştır