Vikipedi:Türkçe yazım kuralları: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
18. satır:
 
'''UYARI''' : '''''"Ya"''''' sözüyle birlikte kullanılan '''''"da"''''' mutlaka ayrı yazılır:
:*''ya da''.
 
'''UYARI''' : '''''"Da, de"''''' bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak yanlıştır:
36. satır:
 
*Bağlaç olan '''''"ki"''''' cümlede açıklama anlamı verir. Cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz. Çekimli fiillerden sonra gelen '''''"ki"'''''ler <u>daima bağlaçtır.</u>
:*''Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlen­sin.'' (Mustafa Kemal Atatürk)
 
:''(Mustafa Kemal Atatürk)''
:*''Böyle de yatılmaz ki! (Orhan Veli Kanık)''
 
Satır 62 ⟶ 61:
 
*Teklik ve çokluk 1. kişi emir eklerinin ünlüsü ile ekten önceki ünlü, söyleyişe bakılmaksızın '''''"a, e"''''' ile yazılır:
 
:*'''''başlayayım, gelmeyeyim; başlayalım, gelmeyelim.'''''
 
77. satır:
:*''okur-ken (< okur iken), yazar-ken (< yazar iken), çalışır-ken (< çalışır iken), uyur-ken (< uyur iken), başlar-ken (< başlar iken), durmuş-ken (< durmuş iken), olgun-ken (< olgun iken), durgun-ken (< durgun iken).''
 
*'''''"İken"''''', ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki '''''"i"''''' ünlüsü düşer ve araya '''''"y"''''' ünsüzü girer:
:*''okulday-ken (< okulda iken), yolday-ken ( yolda iken).''
 
*Ayrıca '''''iken'''''in ayrı kullanıldığı örnekler de vardır:
:*''"Babı-ali kapısından mürur edip geçer iken(<-- geçer-ken), yek bir atlı süvariye tesadüfen rastladım."''
 
135. satır:
:*''altmışaltı.''
 
'''6)''' Romen rakamları ancak yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde ve kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların nu­maralandırılmasında kullanılabilir:
:*''XX. yüzyıl, III. Selim, XIV. Louis, II. Wilhelm, V. Karl, VIII. Edward, 1.XI.1928, I. Cilt, XII. Cilt. ''
 
'''7)''' Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur:
:*''326.197, 49.750.812, 28.434.250.310.500 .''
 
'''8)''' Sayılarda kesirler <u>virgül</u> ile ayrılır:
:*''15,2 (15 tam, onda 2), 5,26 (5 tam, yüzde 26).''
 
Satır 148 ⟶ 149:
:*''8.'inci değil 8'inci, 2.'nci değil 2'nci.''
 
'''10)''' Üleştirme sayıları <u>rakamla değil yazıyla</u> belirtilir:
:*''2'şer değil ikişer, 9'ar değil dokuzar, 100’er değil yüzer.''
 
== Büyük harflerin kullanıldığı yerler ==
 
'''A.''' Cümle büyük harfle başlar:
:*''Ak akçe kara gün içindir.''
 
:*''Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.(Atatürk)''
Satır 161 ⟶ 163:
:*''Atatürk, "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyor.''
 
:*''Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)''
 
*Ancak iki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle baş­lamaz:
 
:*''Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek ka­dar genişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)''
 
*İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar:
 
:*''Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir. (Cenap Şahabettin)''
 
*Ancak iki noktadan sonra cümle niteliğinde olmayan örnekler sıra­landığında bu örnekler büyük harfle başlamaz:
 
:*''Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler... (Memduh Şevket Esendal)''
 
'''UYARI''': Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle başlamaz: :*''2005 yılında Türk Dil Kurumunun 73. yılını kutladık.''
 
'''UYARI''' : Örnek niteliğindeki kelimelerle başlayan cümlede de ilk harf büyük yazılır:
:*''"Banka, bütçe, devlet, fındık, kanepe, menekşe, şemsiye" gibi yüzlerce ke­lime, kökenleri yabancı olmakla birlikte artık dilimizin malı olmuştur.''
:*''"Et-, ol-" fiilleri, dilimizde en sık kullanılan yardımcı fiillerdir.''
 
'''B.''' Dizeler genellikle büyük harfle başlar:
 
:*''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi;''
 
:''Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. (Muhibbi)''
 
:*''Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
 
:Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. (Mehmet Akif Ersoy)''
 
:*''Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;
 
:Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''C.''' Özel adlar büyük harfle başlar:
Satır 202 ⟶ 205:
:*''Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman), Demirtaş (Ziya Gökalp), Tarhan (Ömer Seyfettin), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Enis Avni), Kirpi (Refik Halit Karay), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel), Server Bedi (Peyami Safa), İrfan Kudret (Cahit Sıtkı Tarancı), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık).''
 
'''2)''' Kişi adlarından önce ve sonra gelen <u>saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları</u> büyük harfle başlar:
:*''Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey, Sayın Prof. Dr. Hasan Eren, Hamdi Bey, Mustafa Efendi, Zeynep Hanım, Bay Ali Çiçekçi, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Doktor Behçet Uz, Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel; Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Genç Osman, Deli İbrahim, Avcı Mehmet, Nişancı Mehmet Paşa, Deli Petro.''
 
Satır 244 ⟶ 247:
:*''Türkiye Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan Cumhuriyeti.''
 
'''7)''' Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle başlar:

:*''Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, Hristiyan; Musevilik, Musevi; Budizm, Budist; Hanefilik, Hanefi; Malikilik, Maliki; Protestanlık, Protestan; Katoliklik, Katolik.''
 
8) Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar:
:*''Tanrı, Allah, Cebrail, Zeus, Oziris, Kibele. ''
 
*Ancak '''''"tanrı"''''' kelimesi özel ad olarak kullanılmadığında küçük harfle başlar:
:*''Eski Yunan tanrıları.''
 
Satır 258 ⟶ 263:
:*''Merkür, Neptün, Plüton, Halley, Dünya, Güneş, Ay vb.''
 
'''UYARI''': '''''"Dünya, güneş, ay"''''' kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldığında <u>küçük harfle</u> başlar.
 
'''10)''' Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, cadde, sokak, vb.) büyük harfle başlar:
:*''Asya, Avrupa, Afrika, Amerika; İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Yakın Doğu; Ankara, İstanbul, Taşkent, Bağdat, Moskova; Akhisar, Ürgüp, Ahlat; Çayırbağı, Akçaköy; Bahçelievler, Cebeci; Atatürk Bulvarı, Ziya Gökalp Caddesi; Sankiyedim Sokağı, Asmalımescit Sokağı.''
 
'''UYARI:''' '''''"Doğu"''''' ve '''''"batı"''''' sözleri yön bildirdiğinde <u>küçük</u> olarak yazılır:
:*''Bursa’nın doğusu. Bu sözler düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde ise büyük olarak yazılır: Batı medeniyeti, Doğu mistisizmi vb.''
 
Satır 286 ⟶ 291:
:*''Medeni Kanun, Borçlar Hukuku (kanun), Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği.''
 
'''UYARI:''' Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik vb.ni bildiren kelimeler, belli bir kurum vb. kastedildiğinde büyük harfle baş­lar:
:*''Bu yıl '''M'''eclis, yeni döneme erken başlayacaktır.''
:*''Son aylarda '''K'''urum, yazım konusunda yoğun bir çalışma içine girmiştir.''
:*''2876 sayılı '''K'''anun bu yıl yeniden gözden geçiriliyor.''
Satır 294 ⟶ 300:
:*''Nutuk, Safahat, Kendi Gök Kubbemiz, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Türk Kültürü, Varlık; Resmî Gazete, Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Yüzyıl, Yeni Asır; Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı.''
 
'''UYARI:''' Özel ada dâhil olmayan '''''"gazete, dergi, tablo vb."''''' sözler büyük harfle başlamaz:
:*''Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tab­losu.''
 
'''UYARI:''' Büyük harflerin kullanıldığı yerlerde bulunan '''''"ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de"''''' sözleriyle '''''"mı, mi, mu, mü"''''' soru eki küçük harfle yazılır:
Satır 342 ⟶ 349:
:*''Canis canis, Carduelis carduelis, Ardea alba, Populus alba, Prunus domestica, Pinus silvestris.''
 
'''F.''' Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıkta bulunan kelimelerin <u>tamamı</u>, alt başlıkta bulunan kelimelerin ise <u>yalnızca ilk harfleri</u> büyük olarak yazılır.
 
'''G.''' Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar.
Satır 356 ⟶ 363:
=== Bitişik yazılan birleşik kelimeler ===
 
*:Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar:
 
'''1)''' Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
Satır 364 ⟶ 371:
:*''emretmek (<emir etmek), kaybolmak (<kayıp olmak); haletmek (<hal’ etmek=tahttan indirmek), meno­lunmak (<men’ olunmak); affetmek (<af etmek), reddetmek (<ret etmek).''
 
'''UYARI''' : Sadece söyleyişte tonlulaşma biçiminde ses değişmesine uğrayanlar ayrı yazılır:

:*''azat etmek, hamt etmek, izah etmek, iktisap et­mek.''
 
:Bu örneklerde tonluluk söyleyişte belirtilir.
 
'''3)''' Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır.
 
'''a.''' '''<u>Bitki adları</u>''': ''aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası, açıkağız, akkuyruk (çay), alabaş, altınbaş (kavun), altıparmak (palamut), beşbıyık (muşmula), acemborusu, çobançantası, gelinfeneri, karnıkara (börülce), kuşyemi, şeytanarabası, venüsçarığı, yılan­yastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıru­şağı, gecesefası, ayşekadın (fasulye), hafızali (üzüm), havvaanaeli, meryemanaeldiveni.''
 
'''b.''' '''<u>Hayvan adları</u>''': ''danaburnu (böcek), akbaş (kuş), alabacak (at), bağrıkara (kuş), beş­parmak (deniz hayvanı), beşpençe (deniz hayvanı), çakırkanat (ördek), elmabaş (tepeli dalgıç), kababurun (balık), kamçıkuyruk (koyun), kamışkulak (at), karabaş, karagöz (balık), kara­fatma (böcek), kızılkanat (balık), sarıkuyruk (balık), yeşilbaş (ördek), sazkayası (balık), sırtı­kara (balık), şeytaniğnesi, yalıçapkını (kuş), bozbakkal (kuş), bozyürük (yılan), karadul (örümcek), sarısabır (bitki). ''
 
'''c.''' '''<u>Hastalık adları</u>''': ''itdirseği (arpacık), delibaş, karabacak, karata­ban.''
 
'''ç.''' '''<u>Alet ve eşya adları</u>''': ''balıkgözü (halka), deveboynu (boru), domuzayağı (çubuk), domuztır­nağı (kanca), horozayağı (burgu), kargaburnu (alet), keçitırnağı (oyma kalemi), kedigözü (lamba), leylekgagası (alet), sıçankuyruğu (törpü), baltabaş (gemi) gagaburun (gemi), kancabaş (kayık), adayavrusu (tekne).''
 
'''d.''' '''<u>Biçim adları</u>''': ''ayıbacağı (yelken biçimi), balıksırtı (desen), civankaşı (nakış), eşek­sırtı (çatı biçimi), kazkanadı (oyun), kırlangıçkuyruğu (işaret), koçboynuzu (işaret), köpekkuyruğu (spor), sıçandişi (dikiş), balgümeci (dikiş), beşikörtüsü (çatı biçimi), turnageçidi (fırtına).''
 
'''e.''' '''<u>Yiyecek adları</u>''': ''dilberdudağı (tatlı), hanımgöbeği (tatlı), hanımparmağı (tatlı), ka­dınbudu (köfte), kadıngöbeği (tatlı), kargabeyni (yemek), kedidili (bisküvi), tavukgöğsü (tatlı), vezirparmağı (tatlı), bülbülyuvası (tatlı), kuşlokumu (kurabiye), alinazik (kebap).''
 
'''f.''' '''<u>Oyun adları</u>''': ''beştaş, dokuztaş, üçtaş.''
 
'''g.''' '''<u>Gök cisimlerinin adları<u>''': ''Altıkardeş (yıldız kü­mesi), Arıkovanı (yıldız kümesi), Büyükayı (yıldız kümesi), Demirkazık (yıldız), Küçükayı (yıldız kü­mesi), Kervankıran (yıldız), Samanyolu (yıldız kümesi), Yedikardeş (yıldız kümesi).''
 
'''ğ.''' '''<u>Renk adları</u>''': ''baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü, fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçi­çeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapur­dumanı, vişneçürüğü, yavruağzı.''
 
'''4)''' '''''"-a, -e, -ı, -i, -u, -ü"''''' zarf-fiil ekleriyle '''''"bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek, görmek ve yazmak"''''' fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır:

:*''alabildiğine, düşünebilmek, yapabil­mek; uyuyakalmak; gidedurmak, yazadurmak; çıkagelmek, olagelmek, süregelmek; düşeyazmak, öleyazmak; alıvermek, gelivermek, gülüvermek, uçuvermek; düşmeyegör, ölmeyegör.''
 
'''5)''' Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik keli­meler bitişik yazılır:
 
:*''alaşağı, albeni, ateşkes, çalçene, çalyaka, dönbaba, gelberi, incitmebeni, rastgele, sallabaş, sallasırt, sıkboğaz, unutmabeni; çekyat, geçgeç, kaçgöç, kapkaç, örtbas, seçal, veryansın, yapboz, yazboz tahtası.''
 
Satır 403 ⟶ 416:
 
'''7)''' İkinci kelimesi '''''"-dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü)"''''' kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
:*'''''albastı, ciğerdeldi, çıtkırıldım, dalbastı, fırdöndü, gecekondu, gündöndü, hünkârbeğendi, imambayıldı, karyağdı, külbastı, mirasyedi, papazkaçtı, serdengeçti, şıpsevdi, zıpçıktı.'''''
 
'''8)''' Her iki kelimesi de '''''"-dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü)"''''' belirli geçmiş zaman veya '''''"-r /-ar /-er"''''' geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazı­lır:
Satır 429 ⟶ 442:
'''14)''' Bunlardan başka dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koru­duğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan keli­meler de vardır:
 
'''a.''' <u>'''''"Baş"''''' sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları</u>: başağırlık, başbakan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire, başkahraman, başka­rakter, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, baş­parmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başşehir, başyazar.
 
:*''başağırlık, başbakan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire, başkahraman, başka­rakter, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, baş­parmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başşehir, başyazar.''
'''b.''' Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki '''''"başı"''''' sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları:
;*""aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, ele­başı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.""
 
'''b.''' <u>Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki '''''"başı"''''' sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları</u>:
'''c.''' '''''"Oğlu, kızı"''''' sözleri:
 
;*''aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, ele­başı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.''
 
'''c.''' <u>'''''"Oğlu, kızı"''''' sözleri</u>:
;*""çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı.""
 
'''ç.''' <u>'''''"Ağa, bey, efendi, hanım, nine vb."''''' sözlerle kurulan birleşik kelime­ler</u>: ;*""ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa, hıyarağalık, kadınnine, paşababa.""
 
;*''ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa, hıyarağalık, kadınnine, paşababa.''
'''d.''' '''''"Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiç­biri, herhangi"''''' belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak <u>biti­şik</u> yazılır.
 
'''d.''' '''''"Biraz, birkaç, birkaçı, birtakım, birçok, birçoğu, hiçbir, hiç­biri, herhangi"''''' belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak <u>biti­şik''</u> yazılır.
'''15.''' '''''"Ev"''''' kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik ya­zılır>:
;*""aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, ko­nukevi, orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.""
 
'''15.''' '''''"Ev"''''' kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik ya­zılır:
'''16.''' '''''"Hane, name, zade"''''' kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime­ler bitişik yazılır: çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane; beyanname, kanunname, se­yahatname, siyasetname; amcazade, dayızade, teyzezade.
 
;*''aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, ko­nukevi, orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.''
 
'''16.''' '''''"Hane, name, zade"''''' kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime­ler bitişik yazılır:
 
:*''çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane; beyanname, kanunname, se­yahatname, siyasetname; amcazade, dayızade, teyzezade.''
 
'''UYARI''': '''''"Eczahane, hastahane, pastahane, postahane"''''' sözleri kullanımdaki yaygınlık dolayısıyla '''''"eczane, hastane, pastane, postane"''''' biçiminde yazılmaktadır.
 
'''17)''' Farsça kurala göre oluşturulan isim ve sıfat tamlamaları ile ka­lıplaşmış biçimler bitişik yazılır:
;*""''cürmümeşhut, darıdünya, ehli­beyit, ehvenişer, erkânıharp, fecrisadık, gayrimenkul, gayrimeşru, hüsnükuruntu, hüsnüniyet, suikast, hamdüsena, hercümerç.""''
 
'''18)''' Arapça kurala göre oluşturulan tamlamalar ve kalıplaşmış biçimler bitişik yazılır: ;*""aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şey­hülislam, tahtelbahir, tahteşşuur; âlemşümul, cihanşümul, aleykümselam, Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah, maşallah, velhasıl, velhasılıkelam.""
 
;*''aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şey­hülislam, tahtelbahir, tahteşşuur; âlemşümul, cihanşümul, aleykümselam, Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah, maşallah, velhasıl, velhasılıkelam.''
'''19)''' <u>Müzik makam adları bitişik yazılır</u>: acembuselik, hisarbuselik, muhayyerkürdi.
 
'''19)''' Müzik makam adları <u>bitişik</u> yazılır:
:*''acembuselik, hisarbuselik, muhayyerkürdi.''
 
*Bir sıfatla oluşturulan usul adlarında sıfat <u>ayrı</u> yazılır:
;*""ağır aksak, yürük aksak, yürük semai.""
 
;*''ağır aksak, yürük aksak, yürük semai.''
"""20)""" Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır:
 
;*""İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim.""
'''20)''' Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır:
 
;*''İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim.''
 
=== Ayrı yazılan birleşik kelimeler ===
 
'''1.)''' '''''"Etmek, edilmek, eylemek, kılmak, kılınmak, olmak, olunmak"''''' yar­dımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller herhangi bir ses düşme­sine veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır:
:*''alt etmek, arz etmek, azat etmek, boş olmak, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, sağ olmak, söz etmek, terk etmek, var ol­mak, yok etmek, yok olmak.''
 
'''2.)''' Birleşme sırasında kelimelerinden <u>hiçbiri veya ikinci kelimesi</u> anlam değişikliğine uğ­ramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
 
'''a.''' <u>Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar</u>:
 
:*''ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık.''
 
:*''ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş.''
 
:*''ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı bö­cek, çalgıcı böcek, sümüklü böcek.''
 
:*''at sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz sineği.''
 
:*''deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, dağ tavuğu; Amerika tavşanı, yaban tav­şanı; kaya örümceği, şeytan örümceği; bal arısı, yaban arısı; Pekin ördeği, yaban ördeği; Ankara kedisi, Van kedisi; Afrika domuzu, yaban domuzu.''
 
'''b.''' <u>Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar</u>:
 
:*''ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü ot.''
 
:*''ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek.''
 
:*''avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, mercan ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, süt ağacı, tespih ağacı; kör ağaç.''
 
:*''altın kökü, boya kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, saçak kök, yumru kök.''
 
:*''dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su ka­mışı, şeker kamışı; dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerika bademi, taş bademi; Afrika menek­şesi, deniz menekşesi; Japon sarma­şığı, kuzu sarmaşığı; Hint inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı ku­rusu; su sarımsağı, şeker pancarı. ''
 
:*''kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm.''
 
'''UYARI''' : Çiçek dışında anlamlar taşıyan '''''"baklaçiçeği (renk), narçi­çeği (renk), suçiçeği (hastalık)"'''''; ot dışında anlamlar taşıyan '''''"ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik)"'''''; ses düşmesine uğramış olan '''''"çöreotu"''''' ve yay­gın bir biçimde gelenekleşmiş olan '''''"semizotu, dereotu"''''' bitişik yazılır.
 
'''c.''' <u>Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
 
:*''alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, damla taşı, Hacıbektaş taşı, ki­reç taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, dikili taş, kayağan taş, yaprak taş.''
 
:*''arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve dolabı, su dolabı; oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, masa takvimi; yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör­tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si­cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit, çekme demir, çekme kat, dolma kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı sazlar, yapma çiçek.''
 
:*''afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu. ''
 
'''ç.''' <u>Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler</u>:
:*''Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol.''
 
'''d.''' <u>Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik ke­limeler</u>:
:*''açık oturum, açık öğretim, ana dili, ay tutulması, baş ağrısı, baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği, din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer çekimi.''
 
'''e.''' <u>'''''"Bilim"''''' ve '''''"bilgi"''''' sözleriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil­gisi, şekil bilgisi.''
 
'''f.''' <u>'''''"Yuvar"''''' ve '''''"küre"''''' sözleriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''göz yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre.''
 
'''g.''' <u>Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''bohça böreği, su böreği, talaş böreği; ba­dem yağı, çiçek yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu, meyve suyu; kaşar peyniri, tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı, Urfa kebabı; İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, mercimek çor­bası, yoğurt çorbası; irmik helvası, kâğıt helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi; Kemalpaşa tatlısı, peynir tatlısı, yoğurt tatlısı; ba­dem şekeri, balık yumurtası.''
 
:*''burgu makarna, çubuk makarna, yüksük makarna; kakaolu kek, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, kesme şeker, süzme yoğurt, yarma şeftali; kuru yemiş.''
 
'''ğ.''' <u>'''Gök cisimleri'''</u>:
:*''Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı, kuy­ruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı.''
 
'''h.''' <u>Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:''patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, bel kemiği, elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet par­mağı, yüzük parmağı; azı dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun (kimse), karga burun, kepçe kulak, ça­kır pençe, demir yumruk, kuru kemik.''
 
'''ı.''' <u>Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hay­van ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''çetin ceviz, çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; ağır top, eksik etek, eski toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta.''
 
'''i.''' <u>Zamanla ilgili birleşik kelimeler</u>:
:*''bağ bozumu, gece yarısı, gün or­tası, hafta başı, hafta sonu.''
 
'''3.)''' '''''"-r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en"''''' sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tam­laması yapısındaki birleşik kelimeler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire.''
 
'''4.)''' Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamla­ması yapısındaki renk adları <u>ayrı</u> yazılır:
:*''bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sa­rısı, safra yeşili, süt kırı.''
 
'''5.)''' Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar <u>ayrı</u> yazılır: :*''açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil.''
 
'''6.)''' Yer adlarında kullanılan '''''"batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, orta, yukarı, iç, yakın, uzak"''''' kelimeleri <u>ayrı</u> yazılır:
:*''Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Doğu, Yakın Doğu, Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, İç Asya, İç Anadolu, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı.''
 
'''7.)''' Kişi adlarından oluşmuş '''''"mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb."''''' yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, şahıs adları <u>ayrı</u> yazılır:
:*''Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal Bulvarı; Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sultan Ahmet Camii, Sütçü İmam Üniversitesi.
 
'''8.)''' '''''"Dış, iç, öte, sıra"''''' sözleriyle oluşturulan bir­leşik kelime ve terimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra. ''
 
'''9.)''' <u>Somut olarak</u> yer belirten '''''"alt"''''' ve '''''"üst"''''' sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü (trafikte).''
 
'''10.)''' '''''"Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift"''''' sözlerinin başa getirilmesiyle oluştu­rulan birleşik kelime ve terimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç sa­vaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük anne, büyük baba; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar.''
 
== Deyimlerin yazılışı ==
Satır 543 ⟶ 586:
 
 
*Deyimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak.''
 
== İkilemelerin yazılışı ==
 
 
*İkilemeler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''adım adım, ağır ağır, allak bullak, aval aval (bakmak), cır cır (ötmek)
bata çıka, çoluk çocuk, eciş bücüş, eğri büğrü, enine bo­yuna, ev bark, konu komşu, pılı pırtı.''
 
*'''''"m"''''' ile yapılmış ikilemeler de <u>ayrı</u> yazılır:
:*''at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı.''
 
*İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de <u>ayrı</u> yazılır:
:*''baş başa, diz dize; baştan başa, daldan dala; başa baş, bire bir (ölçü); ardı ardına, boşu boşuna.''
 
== Alıntı kelimelerin yazılışı ==
 
'''1.)''' İki ünsüzle başlayan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına <u>ünlü konmadan</u> yazılır: :*''francala, gram, gramer, gramofon, grup, kral, kredi, kritik, plan, pratik, problem, profesör.''
 
*Bu tür birkaç alıntıda, söz başında veya iki ünsüz arasında bir ünlü türemiştir. Bu ünlü söylenişte de yazılışta da gösterilir:
:''iskar­pin, iskele, iskelet, istasyon.''
 
'''2.)''' İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına <u>ünlü konmadan</u> yazılır:
:*''alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster.''
 
'''3.)''' İki ünsüzle biten batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına <u>ünlü konmadan</u> yazılır: :*''film, form, lüks, modern, psikiyatr, park.''
 
'''4.)''' Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki '''''"g"''''' ünsüzleri olduğu gibi korunur:
:*'''''biyografi, diyagram, dogma; arkeolog, demagog, diyalog, filolog.'''''
 
*Ancak '''''"coğrafya, fotoğraf"''''' ve '''''"topoğraf"''''' kelimelerinde '''''"g’ler, ğ’ye"''''' döner.
 
*<u>Aşağıdaki durumlarda batı kökenli kelimeler, özgün biçimleri ile ya­zılırlar</u>:
* * *
 
'''1)''' <u>Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler</u>:
Aşağıdaki durumlarda batı kökenli kelimeler, özgün biçimleri ile ya­zılırlar:
:*''andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, terminus technicus (teknik terim).''
 
'''2)''' Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler:
1. Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler: andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, terminus technicus (teknik terim).
:*''Veni, vidi, vici (Geldim, gördüm, yendim.); conditio sine qua non (Olmazsa olmaz.); eppur si muove (Dünya her şeye rağmen dönüyor.); to be or not to be (olmak veya olmamak); l'art pour l'art (Sanat sanat içindir.); l'Etat c'est moi (Devlet benim.); traduttore traditore (Çevirmen haindir.); persona non grata (istenmeyen kişi).''
 
:*''Mesele falan değildi öyle,''
2. Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler: Veni, vidi, vici (Geldim, gördüm, yendim.); conditio sine qua non (Olmazsa olmaz.); eppur si muove (Dünya her şeye rağmen dönüyor.); to be or not to be (olmak veya olmamak); l'art pour l'art (Sanat sanat içindir.); l'Etat c'est moi (Devlet benim.); traduttore traditore (Çevirmen haindir.); persona non grata (istenmeyen kişi).
 
:''To be or not to be kendisi için;''
Mesele falan değildi öyle,
 
:''Bir akşam uyudu;''
To be or not to be kendisi için;
 
:''Uyanmayıverdi.(Orhan Veli Kanık)''
Bir akşam uyudu;
 
Uyanmayıverdi.(Orhan Veli Kanık)
 
== Yabancı özel adların yazılışı ==
=== Arapça ve Farsça ===
 
*Arap ve Fars kökenli kişi ve yer adları <u>Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre</u> yazılır:
:*''Ahmet, Bedrettin, Fuat, Mehmet, Necmettin, Nizamettin, Ömer, Rıza, Saadettin; Cezayir, Fas, Filistin, Mısır, Suudi Arabistan; Bağdat, Cidde, Erdebil, Halep, İsfahan, İskenderiye, Medine, Mekke, Şam, Şiraz, Tahran, Tebriz, Trablusgarp.''
 
=== Latin yazı sistemini kullanan diller ===
 
'''1.)''' Latin yazı sistemini kullanan dillerdeki özel adlar <u>özgün biçimleriyle</u> yazılır:
:*''Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm, Horatius, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna, Buenos Aires, Iorga, Ile-de-France, Karlovy Vary, Latium, Loire, Mann, New York, Nice, Rio de Janerio, Vaasa, Wuppertal. Ancak Batı dillerinde kullanılan adların okunuşları ayraç içinde gösterilebilir: Shakespeare (Şekspir) vb.''
 
*Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları <u>Türkçe söylenişlerine göre</u> yazılır: :*''Dekartçılık, Epikürcülük, Kalvenci, Kalvencilik, Kalvenizm, Kartezyenizm, Lüterci, Lütercilik, Marksçılık, Marksist, Marksizm.''
 
'''2.)''' Batı kökenli kişi ve yer adlarının bir bölümü eskiden beri <u>dili­mizde yerleştiği biçimiyle</u> yazılır:
:*''Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra, Marsilya, Münih, Paris, Roma, Selanik, Venedik, Viyana, Zürih; Hollanda, Letonya, Lüksemburg.''
 
'''3.)''' Ait olduğu dilde ayrı yazılan yer adları Türkçede de ayrı yazılır:
:*''Buenos Aires, Frankfurt am Main, Freiburg im Breisgau, Hyde Park, Mont Blanc, New Orleans, New York, Rio de Janeiro, San Marino, Wiener Neustadt, Titov Veles.''
 
=== Yunanca ===
*Yunanca adlar yazılırken Yunan harflerinin ses değerlerini karşılayan <u>Türk harfleri</u> kullanılır:
:*''Homeros, Herodotos, Euripides, Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon, Venizelos, Karamanlis, Papandreu, Onasis. ''
 
*Ancak '''''"Herodotos, Sokrates, Aristoteles, Platon, Pythagoras, Euklei-
des"''''' adları dilimizde yaygın olarak '''''"Herodot, Sokrat, Aristo, Eflatun, Pisagor, Öklid"''''' biçimlerinde yerleşmiştir.
 
=== Rusça ===
 
*Rusça özel adlarda Rus harflerinin ses değerlerini karşılayan <u>Türk harfleri</u> kullanılır:
:*''Bolşevik, Brejnev, Çaykovski, Çehov, Dostoyevski, Gogol, Gorbaçov, İlminskiy, İlyiç, Katayev, Klyaştornıy, Malov, Mendeleyev, Prokofyev, Puşkin, Şolohov, Tolstoy, Yeltsin; Moskova, Omsk, Orenburg, Petersburg, Volga, Yenisey. ''
 
=== Çince ve Japonca ===
 
'''1.)''' Çince adlar, Türkçede <u>yerleşmiş biçimlerine göre</u> yazılır:
:*''Honan, Huangho, Kanton, Nankin, Pekin, Şanghay, Vuhan.''
 
*Çincede <u>soyadları küçük adlardan önce</u> gelir. Soyadları çoklukla <u>tek hecelidir</u>, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur. Bu adlar büyük harfle başlar; heceler arasına çizgi konur:
:*''Sun Yat-sen, Lin Yu-tang. Yalnız Konfüçyüs gibi yaygınlık kazanmış adlar bitişik yazılır.''
 
*Yalnız '''''"Konfüçyüs"''''' gibi yaygınlık kazanmış adlar <u>bitişik</u> yazılır.
2. Japon yer ve kişi adları da Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: Tokyo, Hiroşima, Nagazaki, Osaka, Hokkaydo, Kyoto, Honşu; Hirohito, Nobuo Haneda, Kayako Hayaşi, Masao Mori.
 
'''2)''' Japon yer ve kişi adları da Türkçede <u>yerleşmiş biçimlerine</u> göre yazılır:
:*''Tokyo, Hiroşima, Nagazaki, Osaka, Hokkaydo, Kyoto, Honşu; Hirohito, Nobuo Haneda, Kayako Hayaşi, Masao Mori.''
 
=== Türk devlet ve topluluklarında ===
 
*Türk devlet ve topluluklarındaki özel adlar Türkçede yerleşmiş <u>söyleniş biçimlerine göre</u> yazılır:
:*''Azerbaycan, Özbekistan; Taşkent, Semerkant, Bakü, Bişkek; Abdullah Tukay, Abdürrauf Fıtrat, Bahtiyar Vahapzade, Baykonur, Cafer Cebbarlı, Cemal Kemal, Cengiz Aytmatov, İslam Kerimov, Muhtar Avazov, Osman Nasır.''
 
== Noktalama işaretleri ==
 
 
*Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.
 
*Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve <u>kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir</u>.
 
 
=== Düzeltme işareti ( â, î, û ) ===
 
*Düzeltme işareti, <u>yalnızca Arapça ve Farsçadan dilimize giren kelimelerde</u> kullanılır:
'''1.)''' Yazılışları bir, anlamları ve okunuşları farklı olan kelimeleri ayırt etmek için, okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine ko­nur:
 
*:''âciz (güçsüz) ''
:aciz (güçsüzlük)''
*:''âdem (insan) ''
:''adem (yokluk)''
*:''âdemiyet (insanlık) ''
:''ademiyet (yokluk)''
:*''âdet (gelenek) ''
:''adet (sayı)''
:*''âkit (sözleşen) ''
:''akit (sözleşme) [http://tdk.org.tr/yazim/düzeltme.htm devamı...]''
 
'''2.)''' İnce '''''"g"''''' ve '''''"k"''''' ünsüzlerinden sonra gelen '''''"a"''''' ve '''''"u"''''' ünlülerinin üzerine konur:
 
*:''agâh, ahkâm, aşikâr, azimkâr, bargâh, bekâr, bekâret, bestekâr, bestenigâr [http://tdk.org.tr/yazim/düzeltme.htm devamı...]''
 
'''3.)''' '''''"Nispet i(î)'sininsi"'''''nin belirtme durumu ve iyelik ekleriyle karışması muhtemel olduğu durumlarda kullanılır. :
 
:*''adedî, ahdî, amelî, askerî, avdetî, bedenî, beşerî, cebrî, cezrî, cinsî [http://tdk.org.tr/yazim/düzeltme.htm devamı...]''
 
===Nokta===
 
'''1.)''' Cümlenin sonuna konur:
:*''Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurul­muştur.''
 
:*''Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu. (Reşat Nuri Güntekin)''
 
'''2.)''' Bazı kısaltmaların sonuna konur:
:*''Dr. (doktor), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), vb. (ve benzeri), İng. (İngilizce).''
 
'''3.)''' Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur:
:*''3. (üçüncü); II. Mehmet, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 4. Levent.''
 
<u>'''UYARI:''' Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan '''yalnızca sonuncu rakamdan sonra''' nokta konur</u>:
:*''3, 4 ve 7. maddeler.''
 
'''4.)''' Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur.
 
'''5.)''' Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
:*''29.5.1453, 29.X.1923.''
 
*Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adların­dan önce ve sonra <u>nokta kullanılmaz</u>:
:*''29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923.''
 
'''6.)''' Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
:*''Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.''
 
'''7.)''' Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur:
:*''326.197, 28.434.250.310.500''
 
'''8.)''' Bibliyografik künyelerin sonuna konur:
 
:*''Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.''
 
'''9.)''' Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır:
:''4.5=20''
 
===Virgül===
 
'''1.)''' Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:
 
:*''Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.'' (Halide Edip Adıvar)
 
:* ''Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller''
(Halide Edip Adıvar)
 
:''Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
:(Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:*''Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.(Hüseyin Rahmi Gürpınar)''
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (Faruk Nafiz Çamlıbel)
 
'''2)''' Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk. (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
 
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: *''Bir varmış, bir yokmuş.''
 
:*''Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)''
 
:*''Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez. (Falih Rıfkı Atay)''
 
'''3.)''' Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra ko­nur:
 
:*''Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
'''4.)''' Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:
 
:*''Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğun­dan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)''
 
'''5.)''' Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
 
:*''Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
'''6.)''' Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına ko­nur:
 
:*''Akşam, yine akşam, yine akşam,''
 
:''Göllerde bu dem bir kamış olsam!''
:''(Ahmet Haşim)''
 
:*''Kopar sonbahar tellerinden''
 
:''Derinden, derinden, derinden''
 
:''Biten yazla başlar keder musikisi ''
:''(Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''7.)''' Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur:
:*''Datça'ya yarın gideceğim, dedi.''
 
:*''Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.''
 
:''– Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi. (Reşat Nuri Güntekin)''
 
'''8.)''' Konuşma çizgisinden önce konur:
 
:*''Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,''
 
:''– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)''
 
'''9.)''' Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren '''''"hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette"''''' gibi kelimelerden sonra konur:
:*''Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz. ''
 
:*''Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''10.)''' Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
 
:*''Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır. (Halit Ziya Uşaklıgil)''
 
:*''Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi. (Reşat Nuri Güntekin)''
 
'''11.)''' Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
 
:*''Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:*''Sayın Başkan,''
 
:''Sevgili Kardeşim,''
 
:''Değerli Arkadaşım,''
 
'''12.)''' Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
:*''38,6 (otuz se­kiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş).''
 
'''13.)''' Bibliyografik künyelerde '''''"yazar, eser, basımevi vb."''''' maddelerden sonra konur:
 
:*''Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.''
 
*Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:
 
:*''Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.''
 
<u>'''UYARI:''' Metin içinde '''''"ve, veya, yahut</u>''''' bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz</u>:
 
:*''Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşek­kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı. (Peyami Safa)''
 
:*''Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım. (Burhan Felek)''
 
:*''Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül ''
 
:''Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül! (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''UYARI:''' Metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
 
:*''Hem gider hem ağlar.''
 
*''Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)''
 
:*''Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.''
 
:*''Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.''
 
:*''Ne kız verir ne dünürü küstürür. ''
 
'''UYARI:''' Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan '''''"da / de"''''' bağlacından sonra virgül konmaz:
 
:*''İmlamız, lisanımız düzelince lisanımız da kafamız düzelince düzele­cek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil! (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''UYARI:''' Metin içinde '''''"-ınca / -ince"''''' anlamında zarf-fiil görevinde kulla­nılan '''''"mı / mi"''''' ekinden sonra virgül konmaz:
 
:*''Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. (Orhan Kemal )''
 
:*''Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın. (Attila İlhan)''
 
'''UYARI:''' Şart ekinden sonra virgül konmaz:
 
:''Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.(Reşat Nuri Güntekin)''
 
:*''Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete. (Tarık Buğra)''
 
'''UYARI:''' Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konmaz:
 
:''Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)''
 
Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi. (Yaşar Kemal)
 
:*''Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi. (Yaşar Kemal)''
Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı. (Necati Cumalı)
 
:*''Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı. (Necati Cumalı)''
Ancak yemekte bir karara varıp arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.(Samim Kocagöz)
 
:*''Ancak yemekte bir karara varıp arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.(Samim Kocagöz)''
Kısaltmalarda kullanılır.
 
=== Noktalı virgül ( ; ) ===
 
'''1.)''' Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için kullanılır:
:*''Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir. ''
:*''Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.''
 
'''2.)''' Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır­mak için konur: :*''Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum. ''
:*''At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.''
 
'''3.)''' Cümle içinde virgülle ayrılmış tür veya takımların arasına noktalı virgül konulur.
Örnek: *''Yörede erkek çocuklara genellikle Ali, Kaya Can; kız çocuklarına ise Canan, Sinem, Emine adı verilmektedir.''
 
'''4.)''' Girişik sıralı cümleler arasına noktalı virgül konulur:
Örnek: *''At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.''
 
 
'''5.)''' Aralarında anlam bağı (nedenlik, şartlık) özelliği olan sıralı cümlelerde, birinci cümlenin sonuna noktalı virgül konulur.
Örnek: *''Param yetmedi; saat alamadım. ''
Örnek: *''Kar yağdı; uçak rötar yaptı.''
Örnek: *Saatimi veririm; ancak, yarın getir.''
 
Not'''NOT:''' Son çıkan TDK yazım kılavuzuna göre bağlaçlardan önce noktalı virgül değil sadece virgül kullanılmalıdır.
 
=== İki nokta ( : ) ===
 
 
'''1.)''' Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
 
:*''Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazma­yan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!(Falih Rıfkı Atay)''
 
:*''– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?''
 
:''Ziraatçı sayar:''
 
:''– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün... (Falih Rıfkı Atay)''
 
'''2.)''' Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
 
:*''Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:*''Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim. (Falih Rıfkı Atay)''
 
:*''Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;''
 
:*''Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''3.)''' Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır:
:*''a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.''
 
'''4.)''' Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adın­dan sonra konur:
 
:*''Bilge Kağan: Türklerim, işitin! Üstten gök çökmedikçe, alttan yer delinmedikçe ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?''
 
:*''Koro: Göğe erer başımız, başınla senin!''
 
:*''Bilge Kağan: Ulusum birleşip yücelsin diye gece uyumadım, gündüz oturmadım. Türklerim Bilge Kağan der bana. Ben her şeyi onlar için bildim. Nöbetteyim! (A. Turan Oflazoğlu)''
 
'''5.)''' Genel Ağ adreslerinde kullanılır: http://tdk.org.tr
 
'''6.)''' Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
:*''56:8=7, 100:2=50''
 
=== Üç nokta ( … ) ===
 
 
'''1.)''' Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
 
:*''Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri­yordu da, bu yanı... (Tarık Buğra)'''
 
'''2.)''' Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak is­tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
:*''Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.''
 
:*''Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu. (Ahmet Hamdi Tanpınar)''
 
'''3.)''' Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle­rin yerine konur:
 
:*''... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı... (Tarık Buğra)''
 
'''4.)''' Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
 
:*''Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:*''Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda, layık olduğu mevkiye isat etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek... (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
'''5.)''' Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
 
:*''Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:''
 
:''— Koca Ali... Koca Ali, be!.. (Ömer Seyfettin)''
 
'''6.)''' Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevap­larda kullanılır:
 
:*''— Yabancı yok!''
 
:''— Kimsin?''
 
:''— Ali...''
 
:''— Hangi Ali?''
 
:''— ...''
 
:''— Sen misin, Ali usta?''
 
:''— Benim!..''
 
:''— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?''
 
:''— Hiç...''
 
:''— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa!..''
 
:''— !..'' :''(Ömer Seyfettin)''
 
'''UYARI:''' Üç nokta yerine <u>iki veya daha çok nokta</u> kullanılmaz.
 
=== Soru işareti ( ? ) ===
 
'''1.)''' Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:
 
:*''Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:*''Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? (Ahmet Haşim)''
 
:*''Atatürk bana sordu:''
 
:''— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay)''
 
*Soru eki ve soru kelimesi kullanılmadan ezgili söyleyişlerde soru işareti kullanılır:
 
:*''Gümrükteki memur başını kaldırdı:''
 
:''— Adınız?''
 
'''2.)''' Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
:*''Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?).''
 
:*''Türk halk felsefesinin, Türk nükteciliğinin ve mizah dehasının bü­yük mümessili Nasreddin Hoca da (Hâce Nasirüddin) bu asırda yaşa­mıştır (1208 ?-1284). (Türk Dünyası El Kitabı)''
 
:*''Ankara'dan Konya'ya 1,5 (?) saatte gitmiş.''
 
:*''1496 (?) yılında doğan Fuzuli ...''
 
'''UYARI''' : '''''"mı / mi"''''' eki '''''"-ınca / -ince"''''' anlamında zarf-fiil işleviyle kulla­nıldığında soru işareti konmaz:
:*''Akşam oldu mu sürüler döner. Hava karardı mı eve gideriz. ''
 
:*''Bahar gelip de nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri kalmış bir saat huzursuzluğu kaplardı. (Haldun Taner)''
 
'''UYARI''' : Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
 
:*''Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?''
 
:*''Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı? (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
=== Ünlem işareti ( ! ) ===
 
'''1.)''' Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlele­rin sonuna konur:
 
:*''Ne mutlu Türk’üm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:*''Hava ne kadar da sıcak!''
 
:*''Aşk olsun!''
 
:*''Ne kadar akıllı adamlar var!''
 
'''2.)''' Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
 
:*''Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:*''Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriye­tini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:*''Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
:*''Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığın''
 
:''Bu toprak bir devrin battığı yerdir. (Necmettin Halil Onan)''
 
'''UYARI:''' Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabi­leceği gibi cümlenin sonuna da konabilir:
 
:*''Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken''
 
:*''Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
'''3.)''' Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
 
:*''İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).''
 
:*''Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.''
 
'''UYARI:''' Ünlemden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir.
 
:*''Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. (Tarık Buğra)''
 
=== Kısa çizgi ( - ) ===
 
'''1.)''' Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur.
 
'''2.)''' Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır:
 
:*''Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında durmuştu.(Ömer Seyfettin)''
 
'''3.)''' Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur:
:*''al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük.''
 
'''4.)''' Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır:
:*''al-, dur-, gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır-.''
 
'''5.)''' Eklerin başına konur:
:*''-ak, -den, -ış, -lık.''
 
'''6.)''' Heceleri göstermek için kullanılır:
:*''a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık.''
 
'''7.)''' Kelimeler arasında '''“-den...-a, ve, ile, ila, arasında”''' anlamlarını vermek için kullanılır:
:*''Türkçe-Fransızca Sözlük, Aydın-İzmir yolu, Ankara-İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri, Ural-Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30, Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 2003-2004 öğretim yılı.''
 
'''8.)''' Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır:
:*''50-20=30''
 
=== Uzun çizgi (—) ===
 
 
*Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna '''''"konuşma çizgisi"''''' de denir.
 
:*'Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
 
:''“Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?”''
 
:''Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,''
 
:''Dedi:''
 
:''— Hana sağ indi, ölü çıktı geçende! (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:*''Frankfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır:''
 
:''— Eski şehri gezdin mi?''
 
:''— Rothshild'in evine gittin mi?''
 
:''— Goethe'nin evini gezdin mi? (Ahmet Haşim)''
 
*Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
 
:*''Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister.''
 
:''İslam Bey — Ben daha ölmedim. (Namık Kemal)''
 
'''UYARI''' : Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kul­lanılmaz.
Satır 1.064 ⟶ 1.153:
 
 
'''1.)''' Yan yana yazılması gereken durumlarda mısraların arasına konur:
:*''Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır parlayacak / O benimdir o benim milletimindir ancak. (Mehmet Akif Ersoy)''
 
'''2.)''' Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur:
:*''Altay Sokağı, Nu.: 21/6 Kurtuluş / ANKARA''
 
'''3.)''' Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
:*''18/11/1969, 15/IX/1994.''
 
'''4.)''' Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır:
:*''-a/-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden.''
 
'''5.)''' Genel Ağ adreslerinde kullanılır:
:*''http://tdk.gov.tr''
 
'''6.)''' Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
:*''70/2=35''
 
 
=== Ters Eğik çizgi ( \ )===
*Bilgisayar yazılımlarında art arda gelen dizinleri birbirinden ayırt etmek için kullanılır. (örn: *''C:\Dos>MD \Oyun)''
 
=== Tırnak işareti ( “ ” ) ===
 
 
'''1.)''' Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır: :*''Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır. ''
:*''Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk'ü duygulandırır.''
 
:*''Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:''
 
:''“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.''
 
:''Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”''
 
'''UYARI''' : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
:*''“Akıl yaşta değil baş­tadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu?''
 
:*''“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.'' (Yahya Kemal Beyatlı)
 
(Yahya Kemal Beyatlı)
 
'''UYARI''' : Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır.
 
'''2.)''' Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
:*''Yeni bir “barış taarruzu” başladı.''
 
3. Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
 
'''3)''' Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.
 
:*''Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.'' (Ahmet Hamdi Tanpınar)
 
*<u>“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir</u>.
 
'''UYARI:''' Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:
 
:*''''Höyük'' sözü Anadolu'da tepe olarak geçer.''
 
:*''Cahit Sıtkı'nın ''Şairin Ölümü'' şiirini Yahya Kemal çok sevmişti.'' (Ahmet Hamdi Tanpınar)
 
'''UYARI''' : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kulla­nılmaz:
(Ahmet Hamdi Tanpınar)
:*''Yahya Kemal’in “Aziz İstanbul”unu okudunuz mu?''
 
'''4)''' Bibliyografik künyelerde makale adları tırnak içinde verilir.
'''UYARI''' : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kulla­nılmaz: Yahya Kemal’in “Aziz İstanbul”unu okudunuz mu?
 
4. Bibliyografik künyelerde makale adları tırnak içinde verilir.
 
=== Tek tırnak işareti ( ‘ ’ ) ===
 
 
*Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır:
 
:*''Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okumaya başladı.''
 
:*''“Atatürk henüz ‘Gazi Mustafa Kemal Paşa’ idi. Benden ona dair bir kitap için ön söz istemişlerdi.” (Falih Rıfkı Atay)''
 
=== Denden işareti (") ===
 
 
*Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:
 
:*''a. Etken fiil''
 
:''b. Edilgen "''
 
:''c. Dönüşlü "''
 
:''ç. İşteş "''
 
 
=== Yay ayraç ( ( ) ) ===
 
'''1.)''' Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
 
:*''Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)''
 
'''UYARI''' : Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve sonuna uygun noktalama işareti getirilir.
 
'''UYARI''' : HakkındaÖzel açıklamaveya yapılancins sözeisme ait ek, ayraç kapandıktanayraçtan sonraönce yazılır:
 
:*''Yunus Emre'nin (1240?- 1320)'nin...''
 
'''2.)''' Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu açıkla­mak ve göstermek için kullanılır:
 
:*''İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın... (Reşat Nuri Güntekin)''
 
'''3.)''' Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
 
:*''Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip ol­maya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin. (Ahmet Hikmet Müftüoğlu)''
 
:*''Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin''
 
:''Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Mehmet Akif Ersoy)''
 
:*''Bir isim kökü, gerektiğinde çeşitli eklerle fiil kökü durumuna getirilebilir (Zülfikar 1991: 45).''
4. Alıntılarda, başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle­rin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir.
 
'''5.)''' BirAlıntılarda, sözealınmayan alay, kinayekelime veya küçümsemebölümle­rin anlamıyerine kazandırmakkonulan içinüç kullanılan ünlem işaretinokta, yay ayraç içine alınıralınabilir.
 
'''6.)''' Bir bilgininsöze şüpheylealay, karşılandığınıkinaye veya kesinküçümseme olmadığınıanlamı gös­termekkazandırmak için kullanılan soruünlem işareti yay ayraç içine alınır.:
:*''Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.''
 
'''7)''' Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını gös­termek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır:
7. Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
:*''1496 (?) yılında doğan Fuzuli...''
 
'''8)''' Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
I) 1) A) a)
 
:*''I) 1) A) a)''
 
:''II) 2) B) b)''
 
=== Köşeli ayraç ( [ ] ) ===
 
 
'''1.)''' Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:
 
:*''Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır.''
 
'''2.)''' Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
:''Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.''
 
:*''Server Bedi [Peyami Safa]''
 
 
Satır 1.193 ⟶ 1.293:
 
 
'''1)''' Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: :*''Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Mehmet Emin Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız, Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı Devleti’ndeki, Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete’de, Millî Eğitim Temel Kanunu’na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın, Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’na vb.''
1. Aşağıda sıralanan özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır:
 
:*''“Onun için Batı’da bunlara birer fonksiyon buluyorlar.” (Burhan Felek)''
a. Kişi adları, soyadları ve takma adlar: Atatürk’üm, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se.
 
:*''1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)''
'''UYARI''' : Sonunda p, ç, t, k ünsüzlerinden biri bulunan Ahmet, Çelik, Çiçek, Halit, Mehmet, Mesut, Murat, Özbek, Recep, Yiğit, Bosna-Hersek, Gaziantep, Kerkük, Sinop, Tokat, Zonguldak gibi özel adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine rağmen Ahmedi, Çeliği, Çiçeği, Halidi, Mehmedi, Mesudu, Muradı, Özbeği, Recebi, Yiğidi, Bosna-Herseği, Gaziantebi, Kerküğü, Sinobu, Tokadı, Zonguldağı biçiminde son ses yumuşatılarak söylenir.
 
*Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce kesme işareti kullanılır:
'''UYARI:''' Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan sonra konur: Yunus Emre (1240?-1320)'nin, Yakup Kadri (Karaosmanoğlu)'nin.
:*''Hisar’dan, Boğaz’dan vb.''
 
*Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır:
Ancak cins isimler için yapılan açıklamalarda yay ayraçtan sonra doğal olarak kesme işaretine gerek yoktur: İmek fiili (ek fiil)nin geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir.
:*''Bu Kanun’un 17. maddesinin c bendi...''
:*''Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre... vb.''
 
*Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce kullanılır:
'''UYARI''' : Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrıl­maz.
:*''Yunus Emre’nin (1240?-1320), Yakup Kadri’nin (Karaosmanoğlu) vb.''
 
*Ek getirildiğinde Avrupa Birliği kesme işareti ile kullanılır:
b. Millet, boy, oymak adları: Türk’üm, Alman’sınız, İngiliz’den, Rus’muş, Oğuz’un, Kazak’a, Kırgız’ım, Özbek’e, Karakeçili’nin, Hacımusalı’ya.
:*''Avrupa Birliği’ne üye ülkeler...''
 
'''UYARI:''' Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz:
c. Devlet adları: Türkiye Cumhuriyeti’ni, Osmanlı Devleti’ndeki, Amerika Birleşik Devletleri’ne, Azerbaycan Cumhuriyeti’nden.
:*''Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.''
 
'''UYARI''': Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz:
ç. Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar: Allah’ın, Tanrı’ya, Cebrail’den, Zeus’u.
:*''Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi Köşe Bakkaliyesinden vb.''
 
'''UYARI''': '''''"Başbakanlık, Rektörlük vb."''''' sözler ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde '''''"Başbakanlığa, Rektörlüğe vb."''''' biçimlerde yazılır.
d. Kıta, deniz, nehir, göl, dağ, boğaz, geçit, yayla; ülke, bölge, il, ilçe, köy, semt, bulvar, cadde, sokak vb. coğrafyayla ilgili yer adları: Asya’nın, Marmara Denizi’nden, Akdeniz’i, Meriç Nehri’ne, Van Gölü’ne, Ağrı Dağı’nın, Çanakkale Boğazı’nın, Zigana Geçidi’nden, Uzunyayla’ya, Türkiye’dir, İç Anadolu’da, Doğu Anadolu’ya, Ankara’ymış, Sungurlu’ya, Ziya Gökalp Bulvarı’ndan, Yıldız Mahallesi’ne, Taksim Meydanı’ndan, Reşat Nuri Sokağı’na.
 
'''UYARI''': Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz:
'''UYARI''': Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce kesme işareti kullanılır: Hisar’dan, Boğaz’dan.
:*''Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün vb.''
 
'''UYARI''': Sonunda '''''"p, ç, t, k"''''' ünsüzlerinden biri bulunan '''''"Ahmet, Çelik, Halit, Şahap; Bosna-Hersek; Kerkük, Sinop, Tokat, Zonguldak"''''' gibi özel adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine rağmen '''''"Ahmedi, Halidi, Şahabı; Bosna-Herseği; Kerküğü, Sinobu, Tokadı, Zonguldağı"''''' biçiminde son ses yumuşatılarak söylenir.
e. Gök bilimiyle ilgili adlar: Jüpiter’den, Venüs’ü, Halley’in, Merih’e, Büyükayı’da, Yedikardeş’ten, Samanyolu’nda.
 
'''UYARI''': Özel adlar yerine kullanılan '''“o”''' zamiri cümle içinde <u>büyük harfle yazılmaz</u> ve kendisinden sonra gelen ekler <u>kesme işaretiyle ayrıl­maz</u>.
f. Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. adları: Dolmabahçe Sarayı’nın, Çankaya Köşkü’ne, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Ankara Kalesi’nden, Horozlu Han’ın, Galata Köprüsü’nün, Bilge Kağan Abidesi’nde, Çanakkale Şehitleri Anıtı’na.
 
'''2)''' Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur:
g. Kitap, dergi, gazete ve sanat eseri (tablo, heykel, müzik vb.) adları: Nutuk’ta, Safahat’tan, Kiralık Konak’ta, Sinekli Bakkal’ı, Hürriyet’te, Resmî Gazete’de, Onuncu Yıl Marşı’nı, Yunus Emre Oratoryosu’nu, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nü.
:*''Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye, Enver Paşa’ya; Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb.''
 
'''3)''' Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur:
ğ. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve genelge adları: Millî Eğitim Temel Kanunu’na, Medeni Kanun’un, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü’nde, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’nin.
:*''TBMM’nin, TDK’nin, BM’de, ABD’de, TV’ye vb.''
 
'''4)''' Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur:
'''UYARI''': Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır: Bu Kanun’un 17. maddesinin c bendi... Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre... vb.
:*''1985’te, 8’inci madde, 2’nci kat; 7,65’lik, 9,65’lik, 657’yle vb.''
 
'''5)''' Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur: :*''Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir. Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu’nun veri tabanının Genel Ağ’da hizmete sunulduğu gün olan 12 Temmuz 2010 Pazartesi’nin TDK için önemi büyüktür.''
h. Hayvanlara verilen özel adlar: Sarıkız’ın, Karabaş’a, Pamuk’u, Minnoş’tan.
 
'''6)''' Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:
'''UYARI:''' Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanlığına, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Mavi Köşe Bakkaliyesinden, Gimanın.
 
:*''Bir ok attım karlı dağın ardına''
UYARI : Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün.
 
:''Düştü m’ola sevdiğimin yurduna''
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur: Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye, Enver Paşa’ya vb.
 
:''İl yanmazken ben yanarım derdine''
'''UYARI:''' Unvanlardan sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Cumhurbaşkanınca, Başbakanca, Türk Dil Kurumu Başkanına göre vb.
 
:''Engel aramızı açtı n’eyleyim (Karacaoğlan)''
TDK 2. Maddeyi şöyle yazıyor: "Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur: Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye, Enver Paşa’ya; Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb."
Son tanım doğruysa '''Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a''' vb. de ayraç kullanılmalıdır!
 
:*''Şems’in gözlerine bir şüphe çöreklendi: “Dostum ne’n var? Her şey yolunda mı?” (Elif Şafak)''
3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: TBMM'nin, TDK'nin, BM'de, ABD'de, TV'ye.
 
:*''Güzelliğin on par’etmez''
'''UYARI''' : Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalarda ek noktadan ve üs işaretinden sonra, kelimenin ve üs işaretinin okunuşuna uygun olarak yazılır: vb.leri, Alm.dan, İng.yi; cm<sup>3</sup>e (santimetre küpe), m<sup>2</sup>ye (metre kareye), 6<sup>4</sup>ten (altı üssü dörtten).
 
:''Bu bendeki aşk olmasa (Âşık Veysel)''
4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 1985'te, 8'inci madde, 2'nci kat; 7,65’lik, 9,65’lik.
 
'''7)''' Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur:
1919 senesi Mayıs'ının 19'uncu günü Samsun'a çıktım.
:*''a’dan z’ye kadar, Türkçede -lık’la yapılmış sözler.''
 
== Kısaltmalar ==
(Mustafa Kemal Atatürk)
 
'''1)''' Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır.
5. Şiirde seslerin ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek için kesme işareti kullanılır:
:*''TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili), TK (Türk Kültürü), TDED (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); B (batı), D (doğu), G (güney), K (kuzey); GB (güneybatı), GD (güneydoğu), KB (kuzeybatı), KD (kuzeydoğu)''
 
Bir ok attım karlı dağın ardına
Düştü n'ola sevdiğimin yurduna
 
*Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı da görülür. Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf alınmadığı olur. Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür.
İl yanmazken ben yanarım derdine
:*''BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi), İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi).''
 
*Gelenekleşmiş olan '''''T.C. (Türkiye Cumhuriyeti)''''' ve '''''T. (Türkçe)''''' kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.
Engel aramızı açtı n'eyleyim (Karacaoğlan)
 
'''2)''' Element ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul edilmiştir.
6. Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur: a'dan z'ye kadar, b'nin m'ye dönüşmesi, Türkçede -lık'la yapılmış sözler.
:*''C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir); m (metre), mm (milimetre), cm (santimetre), km (kilometre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre), mg (miligram), m² (metre kare), cm² (santimetre kare).''
 
'''3)''' Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur.
'''UYARI:''' Akım, çağ ve dönem adlarından sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Eski Çağın, Yükselme Döneminin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatına.
:*''Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Kocatepe Mah. (Kocatepe Mahallesi), Güniz Sok. (Güniz Sokağı), Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), Av. (Avukat), Alb. (Albay), Gen. (General); is. (isim), sf. (sıfat), hzl. (hazırlayan), çev. (çeviren), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), kim. (kimya).''
 
<br/>
Hece Yapısı ve Satır Sonunda Kelimelerin Bölünmesi
*Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır:
Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: a-ra-ba, bi-çi-mi-ne, in-sa-nın, ka-ra-ca, alt-lık, al-dı.
:*''cm'yi, kg'dan, mm'den, YKr’un.''
 
*Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısalt­manın son harfinin okunuşu esas alınır:
Kelime içinde yan yana gelen ünsüzlerden sonuncusu kendisinden sonraki ünlüyle, diğerleri kendilerinden önceki ünlüyle hece kurar: bir-lik, sev-mek, Türk-çe, Kork-maz.
:*''BDT'ye, TDK’den, THY'de, TRT'den, YTL’nin.''
 
*Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır:
Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre hecelere ayrılır: band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-ra, volf-ram.
:*''ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.''
 
Türkçede satır sonunda kelimeler bölünebilir, fakat heceler bölüne­mez. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna kısa çizgi (-) konur.
 
Burasını ilk defa görüyormuş gibi duvarlara, perdelere, möblelere, eş-yalara bakıyor, hayret ediyordu. Bütün bu muhitte Türk hayatına, Türk ruhu- na ait bir gölge, bir çizgi bile yoktu. Birden Bursa'daki çocukluğunun geçti-ği babaevini hatırladı; sofada rahat ve beyaz örtülü divanlar vardı.
 
(Ömer Seyfettin)
 
Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur: ba-şöğ-ret-men, il-ko-kul, Ka-ra-os-ma-noğ-lu.
 
== Kısaltmalar ==
 
1. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır. '''Örneğin:''' TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili), TK (Türk Kültürü), TDED (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); B (batı), D (doğu), G (güney), K (kuzey); GB (güneybatı), GD (güneydoğu), KB (kuzeybatı), KD (kuzeydoğu
 
 
Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı da görülür. Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf alınmadığı olur. Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür. '''Örneğin:''' BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi), İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi).
 
Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.
 
2. Element ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul edilmiştir. '''Örneğin:''' C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir); m (metre), mm (milimetre), cm (santimetre), km (kilometre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre), mg (miligram), m² (metre kare), cm² (santimetre kare).
 
3. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur. '''Örneğin:''' Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Kocatepe Mah. (Kocatepe Mahallesi), Güniz Sok. (Güniz Sokağı), Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), Av. (Avukat), Alb. (Albay), Gen. (General); is. (isim), sf. (sıfat), hzl. (hazırlayan), çev. (çeviren), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), kim. (kimya).
 
<br/>
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır: cm'yi, kg'dan, mm'den, YKr’un. Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısalt­manın son harfinin okunuşu esas alınır: BDT'ye, TDK’den, THY'de, TRT'den, YTL’nin. Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır. '''Örneğin:''' ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.
 
*Sonunda nokta bulunan kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kı­saltmalarda ek, noktadan sonra ve kelimenin okunuşuna uygun olarak yazılır. '''Örneğin
:*''' Alm.dan, İng.yi, vb.leri.''
 
*Tonsuz (sert) ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman oku­nuşta tonsuz ses tonlulaştırılmaz. '''Örneğin
:*''' AGİK'in (AGİĞ'in değil), CMUK'un (CMUĞ'un değil), RTÜK'e (RTÜĞ'e değil), TÜBİTAK'ın (TÜBİTAĞ'ın değil).''
 
*Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte k'nin yu­muşatılması normaldir. '''Örneğin:''' ÇUKOBİRLİK'e (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE), FİSKOBİRLİK'in (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN)''.<ref>http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=category&id=50</ref>
 
[http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=198:Kisaltmalar-Dizini&catid=50:yazm-kurallar&Itemid=132 TDK Kısaltmalar Dizini]