Mehdî (Fâtımî halifesi): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
→‎Hayatı: zaten kendi sayfası:.......''Ubeydullâh El Mehdî'' Onbirinci İmam............
44. satır:
Aslen [[Küfe]]'li bir Abbasi devleti memuru olan [[Ebu Abdullah El Şii]] adli dâi Kutama aşiretinen olan Berberleri ile 892'de Hicaz'a yaptığı Hac sırasından tanışmış ve onların İfrıkiye'de hüküm süren [[Ağlabiler]] hükümdarlarından çektikleri zulümden şikayetlerini fırsat bilerek, onların da daveti üzerine, Mağrib'e dai olarak gitmişti. 893'de Berber köylüleri aşiretler topluluğundan olan [[Sinhaca]] arasında yerleşip gayet başarılı olarak bu köylülerin arasında İsmailliye Şii mezhebini yaymaya başlamıştı. Şiiliğe döndürtürmüş olduğu bu Berber aşiretler topluğundan asker toplayıp bir güçlü ordu kurmuştu. Bu aşiret ordusu ile İfrıkiye şehirlerini birer birer eline geçirmeye başladı. Şii Dai'si olan Ebu Abdullah Şii bu fetihlerini Suriye'de gizlenen Onbirinci Şii imamı adına yapmaktaydı ve bu gelişmeleri çok yaygın ve etken olan gizli Şii istihbarat hizmetini kullanarak gizlenen Şii imama eriştirmekteydi. Bu başarılar üzerinen Salamiye'deki gizlenen İsmailliyye Şii imamını Suriye'den İfrikiye'ye davet etti.
 
Salamıya, Suriye'de İsmailiyye Şii gizlenen imamı olarak bulunan [[Abd Allâh ar-Razî|Razî Abdullâh]] oğlu olan [[Abd Allâh ar-Razî|Razî Abdullâh]] o sekiz yaşına geldiği zaman ölmüştü. Sekiz yaşında olan [[Mehdi (Fatimi)| ''Ubeydullâh El Mehdî]]'' onbirinciOnbirinci İmam olarak kabul edilip İsmailliyye Şiilerinin başına geçmiști. Babası İsmailiyye mezhebinin gizli organizasyonun idaresini oğlu yetişgenliğe erene kadar oğlunun amcası olan Said el Hayr'in elinde bulmasını vasiyet etmişti. Ubeydullah El Mehdi yetişgenlik yaşına vardığı zaman amcasının kızı ile evlilik yaptı ve kendisine naiplik yapan amcası da çok geçmeden öldü. Bundan sonra İsmailiyye mezhebinin tüm gizlenmiş organizasyonu ve idaresi gizlenen Onbirinci imam olan Ubeydullah El Mehdi eline geçti.
 
Ubeydullâh El Mehdî 299'a kadar Salamiye'de bir zengin olarak yaşayıp gizli imam olarak İsmailiyye Şii faaliyetlerini planlayıp kontrol etmekte iken kendine dış bileyen üç kardeşin kendini öldürmeye kararlı olduğu haberini aldı ve Suriye [[Karmatîlik|Karamatî]]'lerinin hücumlarına açıktı. Bu nedenle buradan ayrılamaya karar verdi. Oğlu ve 30 atlı ile birlikte Salamaiye'den ayrıldı; [[Humus]]'a geçti ve oradan bir tüccar kiyafeti bir kervana katılıp [[Tiberya]] yoluyla [[Ramla]]'ya geldi. Abbasilerin kendini gayet ciddice aradıkları haberini aldığı için burada iki yıl bir zengin tüccar gibi yaşadı. Sonra gizlice bir tüccar kiyafeti ile Suriye'den ayrıldı ve [[Mısır]]'a geçti. Mısır'da Abbasiler valisi, kendine Bağdad'dan gizli imamı tutuklaması için ciddi emirler gelmesine dayanarak, önce onu tutuklattı. Ama onun gizlenen İsmailiyye Şii İmamı olduğundan haberdar olmadığı ve Ubeydullah'ın kendini gayet inandırıcı şekilde alalade bir tüccar olduğuna Valiyi ikna ettiği için çok geçmeden Vali onu serbest bıraktı. Ubeyydullah El Mehdi karadan bir kervanla [[Trablusgarb]]'a geçti. Buranın valisi kendini tutuklamaya çalıştı ama başaramadı. Kaçabilen Ubeydullah kervanını ikiye böldü. Ebu Abbas adında bir müridi Kayrevan'a geçti ve orada Ağlabiler hükümdarı tarafından tutuklandı ve yargılanıp hapse atıldı. Ubeydullah el Mehdi ise Berberlerin Midrar kabilesine ait olan [[Sijilmasa]]'ya geçti ve oraya zengin bir tüccar gibi yerleşti. Buranın hakimi olan Yasa bin Midrar ile iyi ilişkiler kurdu. Fakat Yasa [[Ağlebiler]] hükümdarı olan Ziyadet Allah'dan aldığı bir mektuba dayanarak Ubeydullah El Mehdi'yi 5 yıl göz altında tuttu. Aglebiler Hükümdarı Ziyadet Allah Ubeydullah'ı kurtarmak için gelebilecek her tehlikeyi karşılamak için idare merkezini Kayrevan, Tunus'tan (günümüzde Cezayir'de bulunan) [[Konstantin, Cezayir|Konstantin]]'e nakletti. Bir askeri hücuma karşı direnebilmek için Bağdat'daki Abbası halifesi [[Müktafı]]'den askeri destek istedi; ama halifenin bunu sağlayacak mali ve askeri gücü bulunmamaktaydı. Eylül'da bazı Berber kabilelerine mensup askeri birlikler yakındaki Kaar Beleama ve Tubna kalelerini ellerine geçirdiler. Bunu üzerine Aglebiler hükümdarı tekrar merkezi olan Kayrevan yakınlarındaki Rakkada saray şehri kalesine çekildi.