JİTEM: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Xoox (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Xoox (mesaj | katkılar)
43. satır:
Susurluk raporunda yer alan Şerif Avşar cinayetinde JİTEM'ci olduğu öne sürülen eski uzman çavuş Gültekin Sütçü, 2008 yılında Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.<ref>{{Web kaynağı| url = http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=250751 | başlık = JİTEM'ci askere 30 yıl | erişimtarihi = 21 Mart 2008 | yayımcı = [[Radikal (gazete)|Radikal]] | tarih = 21 Mart 2008 }}</ref><ref>{{Web kaynağı| url = http://www.taraf.com.tr/haber.asp?id=3253 | başlık = Jitemci çavuşa önce tahliye sonra ceza | erişimtarihi = 22 Temmuz 2008 | yayımcı = [[Taraf (gazete)|Taraf]] | tarih = 20 Mart 2008 | ilk = Burhan | son = Ekinci }}</ref>
 
1990'lı yıllarda Diyarbakır ve çevresinde 8 kişikişinin kaçırılarak öldürülmesi ile ilgili başlatılan soruşturmalarda, Yeşil kod adlı [[Mahmut Yıldırım]], Abdülkadir Aygan ve albay [[Abdülkerim Kırca]]'nın aralarında bulunduğu 8 kişi olaylardan sorumlu tutuldu. 1992 açılan hazırlık soruşturmaları 2005'te sona erdi ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 8 dosyayı birleştirerek dava açtı. Görevsizlik kararları nedeniyle 2009'a kadar askerî ve sivil mahkemeler arasında gidip gelen 8 cinayetle ilgili davaya Diyarbakır'da bulunan mahkemelerin bakması kararına varıldı.<ref>{{Web kaynağı| url = http://www.ntvmsnbc.com/id/24984840/ | başlık = JİTEM dosyası hem askeri hem sivil yargıda | erişimtarihi = 25 Temmuz 2009 | yayımcı = [[NTVMSNBC]] | tarih = 20 Temmuz 2009 }}</ref>
 
1967 yılında Suriye'de dünyaya gelen İbrahim Babat, 1984'te PKK'ya katıldı. Daha sonra örgüte güvenini yitirince kaçmaya karar verdi ve jandarmaya teslim oldu. [[Cem Ersever]] tarafından sorgulandıktan sonra Babat'a PKK'ya karşı mücadele etmesinin teklif edildiği ve "deşifre edilmemesi ve herhangi bir çatışmada ölü olarak gösterilmesi" isteği kabul edilince JİTEM adına çalışmaya başladığı iddia edilmektedir. Babat 1993'te İstanbul'a geçip tahsilat işleri ile uğraşmaya başladı. Ortağı Süleyman Ülger'i öldürmeye teşebbüsten arandığı sırada, ilişkisini hiç kesmediğini söylediği albay [[Arif Doğan]]'ın odasında yakalandı. 17 yıl hapse mahkûm oldu. Bu ceza nedeniyle kendini aldatılmış hisseden Babat bildiklerini Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerine ve İstanbul DGM Başsavcılığına anlatmaya karar verdi. Babat, Kutlu Savaş'ın Susurluk raporuna giren ifadesinde şöyle demektedir:<ref name=Babat>{{Web kaynağı| url = http://www.haber7.com/haber/20080821/Abdullah-Catli-gibi-bir-anda-tanindi.php | başlık = Abdullah Çatlı gibi bir anda tanındı | erişimtarihi = 19 Haziran 2009 | yayımcı = [[Haber7]] | tarih = 21 Ağustos 2008 | ilk = Tuncay | son = Opçin }}</ref><ref>{{Web kaynağı| url = http://www.atin.org/detail.asp?cmd=articledetail&articleid=398 | başlık = "Yaşasın Adalet" Diyebilmek... | erişimtarihi = 1 Eylül 2009 | yayımcı = Anadolu Türk İnterneti | tarih = 25 Mart 2002 }}</ref> ''JİTEM birlikleri içinde teröre karşı başarılı çalışmalarımız olmakla birlikte açığa çıkmamış ve gizli kalmış ve bugün de devleti sıkıntıya sokan bazı keyfi, hukuk dışı, pis uygulamalar olmuştur. Teröre karşı mücadelede çok yararlı istihbari bilgiler getiren Hacı Ahmet Zeyrek ve Mehmet Bayar adındaki sivil vatandaşlar -ki bunlar ülkesini, devletini seven insanlardı- mantıklı hiçbir gerekçe öne sürülmeden faili meçhul bir şekilde katledildiler. Hacı Ahmet Zeyrek'i 1988'de Silopili olan Lokman Gündüz'e öldürttüler. Mehmet Bayar ise 1990 yılının başında çok kirli bir yöntemle imha edildi. Bayar'ın eline istihbarat gizli servislerinin kullandığı orijinal bombalı bir çanta verildi. İdil'li bir avukatla (Bu avukatın daha sonra Hasip Kaplan olduğu ortaya çıktı) randevu alındı. Mehmet Bayar'a 'Avukatın yanına bu çantayla gideceksin, görüşme esnasında çantanın kolundaki düğmeye basacaksın, ses kayıtlarını alıp bize getireceksin' dendi. Gerekli izahat yapıldıktan sonra Bayar'ı bir arabayla avukatın bürosunun yakınına bıraktık. Mehmet Bayar, arabadan indikten sonra daha büroya varmadan düğmeye basmış olacak ki, çanta infilak etti. Bunda esas amaç görüşmedeki bilgileri almak değil Mehmet Bayar'ı yem olarak kullanıp kendisiyle birlikte avukatı da imha etmekti.'' Babat'ın ifadeleri üzerine Dönemin İdil Cumhuriyet savcısı, 16 Eylül 1989'da öldürülen üç kişi ile ilgili dosyayı tekrar açtı. 12 Kasım 1998 tarihinde, Babat'ın ifadesini almak amacıyla Midyat Cezaevi'ne naklini talep etti. Ancak Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü talebi reddetti. Bunun üzerine savcı, Babat'ın ifadesini bizzat almak için izin istediyse yine red yanıtı aldı. İdil savcısı daha sonra Babat'a yanıtlaması üzere 60 soru gönderdi ve bunların cevabı geldi. 25 Şubat 1999'da savcını talebiyle albay Arif Doğan'ın da talebi alındı ancak 8 Ocak 1999'da soruşturma hakkında görevsizlik kararı verilerek dosya Diyarbakır [[Devlet Güvenlik Mahkemesi]] savcılığına gönderildi. Dosyası Diyarbakır DGM'de de bazı engellerle karşılaştı ve soruşturmadan bir sonuç alınamadı.<ref name=Bugun>{{Web kaynağı| url = http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/76731-babat-in-ifade-vermesini-de-ertosun-mu-engelledi-erhan-basyurt-makalesi.aspx | başlık = Babat'ın ifade vermesini de Ertosun mu engelledi? | erişimtarihi = 1 Eylül 2009 | yayımcı = [[Bugün (gazete)|Bugün]] | tarih = 24 Ağustos 2009 | ilk = Erhan | son = Başyurt }}</ref> İbrahim Babat 2002'de kamuoyunda [[Rahşan affı]] olarak bilinen yasadan yararlanarak tahliye edildi.<ref name=Bugun/>
"https://tr.wikipedia.org/wiki/JİTEM" sayfasından alınmıştır