Minyatür: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
k 176.219.143.250 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Mavrikant Bot tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
4. satır:
 
== Tarihçe ==
Minyatür, [[doğu]] ve [[batı]] dünyasında çok eskiden beri bilinen bir resim tarzıdır. Ama minyatürün bir [[doğu]] sanatı olduğunu, [[batı]]ya doğudan geldiğini ileri sürenler vardır. Doğu ve batı minyatürleri resim sanatı yönünden hemen hemen birbirinin aynı olmakla birlikte renk ve biçimlerde, konularda ayrılıklar görülür. Minyatür, kitapları resimlemek amacıyla yapıldığından boyutları küçük tutulmuştur. Bu ortak bir özelliktir. [[Doğu]] ve Türk minyatürlerinin bazı başka özellikleri de vardır. Bu minyatürlerin çevresi çoğu kez "[[tezhip]]“ denen bezemeyle süslenirdi. Minyatürde sulu boyaya benzer bir boya kullanılırdı. Yalnız bu boyaların karışımında bir tür yapışkan olan arapzamkı biraz daha fazlaydı. Çizgileri çizmek ve ince ayrıntıları işlemek için yavru kedilerin tüylerinden yapılan ve "[[tüykalem]]“ denen çok ince fırçalar kullanılırdı. Boyama işi için de çeşitli fırçalar vardı. Resim yapılacak kâğıdın üzerine arapzamkı katılmış üstübeç sürülürdü. Renklere saydamlık kazandırmak için de bu yüzeyin üzerine bir kat da altın tozu sürüldüğü olurdu.
 
Bilinen en eski minyatürler [[Antik Mısır|Mısır]]'da rastlanan ve [[MÖ 2. yüzyıl]]da papirüs üzerine yapılan minyatürlerdir. Daha sonraki dönemlerde [[Antik Yunanistan|Yunan]], [[Antik Roma|Roma]], [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]] ve Süryani elyazmaları'nın da minyatürlerle süslendiği görülür. [[Hıristiyanlık]] yayılınca minyatür özellikle elyazması [[İncil]]'leri süslemeye başladı. [Avrupa]'da minyatürün gelişmesi 8. yüzyılın sonlarına rastlar. [[12. yüzyıl]]da ise minyatürün, süslenecek metinle doğrudan doğruya ilgili olması gözetilmeye ve yalnızca dinsel konulu minyatürler değil dindışı minyatürler de yapılmaya başlandı. Baskı makinesinin bulunuşuna kadar [[Avrupa]]'da çok güzel ve görkemli minyatürler yapıldı. Bundan sonra minyatür daha çok madalyonların üzerine portre yapmak için kullanıldı. [[17. yüzyıl]]dan sonra fildişi üzerine yapılan minyatürler yaygınlaştı. Daha sonra minyatür sanatına karşı ilgi azalmakla birlikte dar bir sanatçı çevresinde geleneksel bir sanat olarak sürdürüldü. [[Selçuklular]] döneminde de minyatüre önem verildi. [[Selçuklular]]'ın [[İran]] ile ilişkileri nedeniyle minyatür sanatı [[İran]] etkisinde kaldı. [[Mevlana]]'nın resmini yapan Abdüddevle ve başka ünlü minyatür sanatçıları yetişti. [[Osmanlı Devleti]] döneminde ise [[18. yüzyıl]]a kadar İran ve Selçuklu etkisi sürdü. Fatih döneminde, padişahın resmini de yapmış olan Sinan bey adlı bir nakkaş, [[II. Bayezid]] döneminde de Baba Nakkaş diye tanınan bir sanatçı yetişti. 16. yüzyılda [[Reis Haydar]] diye tanınan [[Nigarî]],[[Ahmetcan Barlas]],[[Haydar Kay]],[[İsmail Can]],[[Gazi Capır]], [[Nakşî]] ve [[Şah Kulu]] ün yaptılar. Gene aynı dönemde, [[Behzad]]'ın öğrencisi olan Horasanlı Aka Mirek de İstanbul'a çağrılarak saraya başnakkaş (başressam) yapılmıştı. [[Mustafa Çelebi]], [[Selimiyeli Reşid]], [[Süleyman Çelebi]] ve [[Levnî]] 18. yüzyılın ünlü nakkaşlarıdır. Bunlardan [[Levnî]], Türk minyatür sanatında bir dönüm noktasıdır. Levnî, geleneksel anlayışın dışına çıktı ve kendine özgü bir biçim geliştirdi. 19. yüzyıl başlarında yenileşme hareketleriyle birlikte minyatürde de batı resim sanatının etkileri görüldü.Önemli minyatür sanatçılarından bazılarının isimlerini sıralayacak olursak; Abdüddevle, Baba Nakkaş, Sinan Bey, Nigarî, Ahmetcan Barlas, Haydar Kay, İsmail Can, Horasanlı Aka Mirek, Şah Kulu, Gazi Capır, Nakşî, Mustafa Çelebi, Selimiyeli Reşid, Süleyman Çelebi, Levnî. Günümüzde ise Günseli Kato, Nusret Çolpan, Gülbün Mesera, Gülçin Anmaç minyatür sanatçıları arasında yer almaktadır.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Minyatür" sayfasından alınmıştır