Kayısı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Bayrammurat44 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Bayrammurat44 (mesaj | katkılar)
k /* Türkiye'de yetiştirilen sofralık ve kurutmalık Kayısı çeşitlerine Hacıhaliloğlu, Kabaaşı, Hasanbey ve Dilbay eklenmiştir. Ayrıca kayısı öekirdeği ve tohumu konusunda kaynaklar verilerek yeniden düzenlenmiştir.
Etiketler: potansiyel vandalizm Görsel Düzenleyici
19. satır:
[[Yaprak]]lar uzunca ve mızraksı, kenarları dişli, ucu sivri veya küttür. Çiçekler beyaz veya pembe renkli olup, yapraklardan daha önce meydana gelirler. Meyvelerin üzeri tüylü olup, sarımsı-turuncu renkte eriksidir.
 
Kayısı, coğrafik olarak dünyanın hemen hemen her yerine dağılmış olsa da daha çok [[Akdeniz]]'e yakın olan ülkelerde Avrupa, Orta Asya, Amerika ve Afrika kıtalarına yayılmış ve burada yetişme alanları bulmuştur. Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye birinci sıradadır. Türkiye'yi İspanya, İtalya, Birleşik Devletler TopluluğuFansa, İran, FransaPakistan, YunanistanFas ve ABD izlemektedirCezayir'dir. BuSon birinciyıllarda grupÖzbekistan'ın ülkelerin yaş kayısı üretimleriüretiminde 100önemli binartış tonunmeydana üzerindedir.gelmiş Birinciolup grubabu Fas,ülkenin Pakistan,ortalama Suriye,300-350 Çin,bin Güneytondur Afrika,(Asma Macaristan2000, eski Yugoslavya, Romanya, Avustralya, takip etmektedir2011).
 
Dünya yaş kayısı üretiminin yaklaşık % 10-15’inin yapıldığı Türkiye'de 6 kayısı bölgesi bulunmaktadır.
 
Bu bölgeler;
* [[Yukarıkaşıkara]] [[Yalvaç]] [[Isparta]],
* [[Malatya]],
* [[Baskil]], [[Elazığ]]
Satır 40 ⟶ 39:
== Türkiye'de yetiştirilen sofralık Kayısı çeşitleri ==
 
==<nowiki> </nowiki>'''Hacıhaliloğlu:''' Malatya’nın en önemli kurutmalık kayısı çeşidi olup İldekiMalatya'daki kayısı ağacı varlığının yaklaşık % 60-65’ni oluşturur. Malatya’da bir tesadüf çöğürü olarak bulunduğu sanılmaktadır. Çeşit ile ilgili en eski bilgi Ma’müret’ül-Aziz Salnameleri’nde bulunmakta, 1860’lı yıllarda Malatya’da yaygın olarak yetiştirildiği hususunda bazı bilgiler mevcuttur (Işık 1998, Asma 2010). Ağaçları yüksek boylu, dik-yayvan şeklinde, çok kuvvetli ve çabuk büyür. Beyaz renkli çiçeklere sahiptir. Kuvvetli ve sulanan topraklarda her yıl ürün verir. Verimi orta, dona, kuraklığa ve hastalıklara (monilya ve çil) karşı hassastır. İyi bakılmayan ağaçlar peryodisite gösterme eğilimindedir. Zayıf topraklarda ve kurak şartlarda abortif dişi organ oluşturur, çiçek tozlarının çimlenme yüzdesi düşer. Meyveleri orta irilikte, 25–35 g
ağırlıkta, meyve şekli oval, simetrik, meyve kabuk ve et rengi sarı, güneşe bakan kısmında kırmızı yanak oluşturur. Meyve kabuğu incedir. Meyve eti sert dokulu olup meyvelerin uzak pazarlara taşımaya elverişlidir. Az sulu, çok tatlı, aromalı, pH 4.5-4.8. Suda çözünür kuru madde miktarı (SÇKM) % 24-28 ve toplam asit miktarı % 0.20-0.40’dır. Çekirdek şekli oval, 1.7–2.2 g ağırlığında, çekirdek meyve etine yapışık olmayıp tohumları tatlıdır. Malatya’da Temmuz ayının ikinci haftasında olgunlaşır. Soğuklama gereksinimi 860–1020 saattir (Elgin 1976, Asma 2000 ve 2011)==      
 
'''Hasanbey:''' Malatya’nın ilk Belediye Başkanı Hasan Derinkök’ün bahçesinde 1930 yılında bulunan erkenci sofralık kayısı çeşididir. Meyveleri ağaç üzerinde kademeli olgunlaşır. Önce ağacın üst, sonra orta, en son ise alt dallardaki meyveler olgunlaşır (Asma ve Akça 1996). Ağaç şekli yayvan olup
* '''Madador''': Erken Turfanda ürün veren bir kayısı çeşididir.Bodur meyve ağacı olup 2-3 yaşında ürün vermeye başlar. Dikimi daha çok Akdeniz Bölgesi Mersindir. Renkli ve aramosaının yüksek olması ihracat ve iç pazarda talep görmektedir. İhracata yönelik üretimin yapılması nedeni ile üretimin % 60'ı ihracat edilmektedir. Türkiye'nin Turfanda kayısı üretimini % 80 oranında karşılayan Mersin ilinin Mut İlçesinde modern bahçeler tesis edilerek üretimi yapılmaktadır. Nisanın 3. haftasında ürün olgunlaşması ile hasat edilmeye başlanmaktadır. Mersin'in Mut ilçesinde bu kayısı çeşidinin yanında Colarado, Linfa, Aldeniz, Çağataybey gibi diğer kayısı çeşitleri takip etmektedir.{{kaynak belirt}}
kuvvetli büyür. Dalları sarkıktır. Ağaçların verimliliği orta düzeydedir. Meyve
kalp şeklinde, iri, 40–55 g ağırlığında, meyve eti sert dokulu ve tatlıdır. Meyve kabuk rengi sarı, et
rengi açık sarı ve üst rengi ise zayıftır. SÇKM miktarı % 18–22, pH 4.9–5.1 ve toplam asitlik % 0.20–0.35 arasında
değişmektedir. Çekirdek uzun, 2.0–2.8 g ağırlığında, çekirdek meyve etine yapışık olmayıp tohumları tatlıdır. Meyve hasadı Malatya koşullarında Haziran’ın son haftası ile Temmuz’un ilk haftası yapılır. Diğer çeşitlere göre erkencidir. Meyvesinin iri, gösterişli ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle büyük tüketim merkezilerine
gönderilmeye uygun bir çeşit olup pazarda yüksek fiyatlardan alıcı bulmaktadır (Asma 2000 ve 2011)
 
'''Kabaaşı:''' Malatya’da 1960’lı yılların başında Darende-Akçadağ sınırında Doğantepe (Galolar) köyünde tesadüf çöğürü olarak bulunan kurutmalık kayısı çeşididir. İlkbahar geç donlarına toleranslı olması nedeniyle son yıllarda ağaç sayısı hızla artmıştır. Malatya’daki kayısı ağaç popülasyonundaki payı % 30-35’le ulaşmıştır. Ağaç sayısı bakımından Hacıhaliloğlu çeşidinden sonra ikinci sırada bulunmaktadır. Kabaaşı kurutmalık bir kayısı çeşidi olmakla birlikte iri meyveli, et dokusunun sert ve yola dayanımının iyi olması nedeniyle son yıllarda sofralık tüketimi artış göstermiştir. Ağaçları orta büyüklükte olup dik-yayvan şekilli olup kuvvetli gelişir. Ağaç verimliliği orta düzeydedir. Meyveleri orta irilikte, 30–45 g ağırlığında, oval şekilli, meyve kabuk ve et rengi sarıdır. Meyve tatlı, pH 3.8–4.6 ve toplam asitlik   %  0.30–0.45,  SÇKM miktarı   % 24-26’dır.   Meyve eti sert dokuludur. Çekirdek şekli oval, 2.0–2.5 g ağırlığında, çekirdek meyve etine yapışık olmayıp tohumları tatlıdır. Temmuz ayının ikinci haftası olgunlaşır (Asma 2000 ve 2011)
* '''Tirintina''': Erken turfanda ürün veren bir kayısı çeşididir. Ağaçlar 3-4 yaşında ürün vermeye başlar. Sürgünler genellikle dikine uzamaya meyillidir. Bu sebeple sık dikim yapılabilir. Meyveler az miktarda şeker içerdiğinden tadı pek hoş değildir. Ancak dayanıklı, iri ve erken olgunlaşması nedeniyle tercih edilir. Çekirdeği acıdır.
 
'''Dilbay:''' İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma Merkezinde yürütülen “Çok Amaçlı Kayısı Islah Projesi” kapsamında yapılan melezleme çalışmalarında elde edilmiştir. Meyve kalitesi yüksek erkenci sofralık kayısı çeşididir. Ağaçları dik-yayvan şekilli,  kuvvetli büyür ve yüksek verimlidir. Yaprakları sarkık şekilli, büyük, yuvarlak ve koyu yeşil renktedir. Meyve iri, 55–65 g ağırlığında, eliptik şekilli, meyve kabuk ve et rengi açık turuncudur. SÇKM miktarı % 14–16 pH 4.5–4.8,
toplam asitlik % 0.65–0.80’dir. Meyve tatlı, et dokusu orta sertlikte olup % 30–60 oranında kırmızı yanak oluşturur. Oval şekilli çekirdekleri 2.3–3.1 g
ağırlığında, çekirdek meyve etine yapışık olmayıp tohumları tatlıdır. Meyveler spur ve bir yıllık sürgünlerde oluşur. Meyve gelişim süresi 80–83 gündür. Soğuklama ihtiyacı 730–840 saattir (Asma 2011).
* '''MadadorMagador''': Erken Turfanda ürün veren bir kayısı çeşididir. Bodur meyve ağacı olup 2-3 yaşında ürün vermeye başlar. Dikimi daha çok Akdeniz Bölgesi Mersindir. Renkli ve aramosaının yüksek olması ihracat ve iç pazarda talep görmektedir. İhracata yönelik üretimin yapılması nedeni ile üretimin % 60'ı ihracat edilmektedir. Türkiye'nin Turfanda kayısı üretimini % 80 oranında karşılayan Mersin ilinin Mut İlçesinde modern bahçeler tesis edilerek üretimi yapılmaktadır. Nisanın 3. haftasında ürün olgunlaşması ile hasat edilmeye başlanmaktadır. Mersin'in Mut ilçesinde bu kayısı çeşidinin yanında Colarado, LinfaNinfa, Aldeniz, Çağataybey gibi diğer kayısı çeşitleri takip etmektedir.{{kaynak belirt}}
 
* '''Tirintina''':Precoce Erkende turfandaThyrintine: ürünYunanistan'ın veren birerkenci kayısı çeşididir. Ağaçlar 3-4 yaşında ürün vermeye başlar. Sürgünler genellikle dikine uzamaya meyillidir. Bu sebeple sık dikim yapılabilir. Meyveler az miktarda şeker içerdiğinden tadı pek hoş değildir. Ancak dayanıklı, iri ve erken olgunlaşması nedeniyle tercih edilir. Çekirdeği acıdır.
 
* '''Septik''': Erken ürün veren türlerden biridir. Meyvelerinin dayanıklılığının az olması ve daha erken ürün veren türlerin yayılmasıyla birlikte üreticiler arasında rağbet görmemektedir. Çekirdeği tatlıdır.
Satır 54 ⟶ 66:
* '''Şekerpare''': Sezonun ortasından sonra, geç turfandan önce ürün verir. Ağaçlar pek fazla dikine uzamaz, bodur kalmaya eğilimlidir. Yapraklar her daim içe doğru hafif kıvrık vaziyette, ağacın susuz kaldığı izlenimi verir şekilde aldatıcı bir görünüme sahiptir. Meyveler oldukça ufak ve nakliyata dayanıksızdır. İlaçlama yapılsa bile çok kolay çillenir. Ancak çok yüksek şeker barındırması nedeniyle meyveler çok tatlı ve lezizdir. Hem sofralık tüketim hem de kurutma için en lezzetli türdür. Çekirdeklerin içi dolgun ve tatlıdır. Ağacının ve meyvesinin narin yapısı, rekoltesinin düşük olması gibi nedenlerden dolayı çok fazla üretimi yoktur.
 
'''Kayısının Besin Değeri'''
== Kayısı çekirdeği ==
 
Kayısının kendisi gibi çekirdeği de birçok alanda kullanılmaktadır. Çekirdeğinin kabukları aktif karbon üretiminde, metal yüzeyi temizlemede, alternatif enerji kaynağı olarak fırınlarda kullanılmaktadır. İçi ise kuruyemiş sanayisinde veya yağı alınarak kozmetik ürünü olarak kullanılmaktadır. Kayısı çekirdeği içinin halen kansere karşı kullanılabilirliği araştırılmaktadır ve bazı kanser ilaçlarında kullanılmaya da başlamıştır.
Kayısı insan sağlığı bakımından önemli bir işleve sahiptir. Yaş ve kuru kayısı yüksek düzeyde A vitamini, şeker, diyet lifi, potasyum, kalsiyum ve fosfor içermektedir Kuru meyveler içerisinde en yüksek A vitamine sahip meyve, kuru kayısıdır. kuru kayısıda yaklaşık 10.000-12.000 IU A vitamini bulunur (Yücecan 1994, Pala ve ark 1994). Yaş meyvede çağla döneminde yüksek olan C vitamini (10 mg/100 g) meyvenin olgunlaşması ile birlikte azalmaktadır (1 mg/100 g) (Açkurt 1999).
 
Kayısı, insan vücudunun günlük enerji ve protein gereksiniminin karşılanmasında çok az katkıda bulunmakla birlikte mineral maddelerden; potasyum, fosfor, kalsiyum ve demir ile A vitamince (β-karoten) zengindir. Bir antioksidan olan A vitamini üreme ve büyümede enfeksiyonlara karşı hayati öneme sahiptir. A vitamini,organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır. Bu koruyucu aktivite sigara ve alkol kullananlar için daha da önemlidir (Yücecan 1994, Açkurt 1999). A vitaminin öncül maddesi olan β-karoten vücudu ve
organları saran epitel doku, göz sağlığı, kemik,   diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. Bu görevlerinden başka A vitamini, vücut direncinin artmasında önemli rol oynar. Diğer taraftan bir antioksidant olan β-karoten vücudumuza giren kanser yapıcı birçok maddeyi zararsız hale getirmektedir. Ayrıca A vitamini, organizmanın ve sağlıklı hücrelerin direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır. Bu koruyucu aktivite sigara ve alkol kullananlar için daha da önemlidir (Otlu ve ark. 2008).
 
Kayısının mineral maddeler bakımından sodyumca fakir, potasyumca zengin olması nedeniyle kalp yetmezliği, hepatit ve''' '''siroz tedavisinde tavsiye edilen bir besin olduğu belirtilmektedir. Kuru kayısının beslenme ve sağlık açısından en önemli bileşiklerinden birisi de diyet lifidir. Kuru kayısının 100 g’da yaklaşık olarak 7–24 g diyet lifi bulunur. Diyet lifi kabızlık, irritabl kolon sendromu, apandisit, hemoroid, diş hastalıkları, şişmanlık, şeker hastalığı, kroner kalp hastalıkları ve klon kanseri gibi
hastalıkların oluşum riskini azaltmakta, bağırsakların düzenli çalışmasını sağlamaktadır. Yetişkin bir insanın günlük diyet lifi gereksinimi ise 25
gramdır. Diyet lifi sindirim sistemimizdeki enzimler tarafından hidrolizlenemeyen polisakkarit ve lignin gibi bileşiklerden oluşmaktadır (Ural 1995).
 
Son yıllarda gelişmiş toplumların beslenmesinde et, yağ, şeker ve un bakımından zengin, diyet lifi bakımından fakir yiyecekler ağırlık kazanmıştır. Bağırsak kanseri kentleşme oranı yüksek toplumlarda en sık görülen kanser çeşididir<sup>.</sup>''' '''Kentlerde ve sürekli oturarak çalışma zorunda kalan kişilerin yemek alışkanlıklarında değişiklik yapmaları, sağlık açısından büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme için gerekli günlük posa ihtiyacı özel hazırlanmış yapay yiyeceklerden karşılanabileceği gibi, yaş ve kuru kayısı tüketilerek de sağlanabilir. Üstelik bir meyve olarak kayısı, içerdiği zengin vitamin ve mineral maddeler nedeniyle alternatiflerine göre daha avantajlıdır (Tajima ve ark. 1985, Vasallo ve ark. 1994, Kampman ve ark. 1994)
 
== Kayısı çekirdeğiÇekirdeği ve Tohumu ==
Endokarbın sertleşmesi sonucu sert-odunsu yapıdaki kabuk ve içindeki  tohumdan oluşmaktadır. Çekirdek çeşitlere bağlı olarak yuvarlak, oval, eliptik veya uzun şekillidir. Çekirdek ağırlığı 1–4 g arasında değişir. Çekirdek kabuğu açık veya koyu kahverenginde olup kabuk hafifçe pürüzlüdür. Tohumları tatlı, acı veya az acıdır. Çekirdekler meyve etine yapışık, yarı yapışık veya serbesttir.
 
Kayısı tohumunda ortalama  % 2.35 kül, % 16.76 protein, % 5.17 selüloz bulunur. Tohumun yağ içeriği % 41.7 olup mevcut yağın % 6.75’ini palmit asit, % 1.47’sini palmitoleik asit, % 1.52’sini stearik asit,  % 61.90’ını oleik asit ve % 28.35’ini linoleik asidin oluşturduğu saptanmıştır. Mineral madde bakımından zengin olan kayısı tohumunun 100 gramında 112.7 mg magnezyum, 36.8 mg kalsiyum, 4.73 mg potasyum, 3.15 mg çinko, 2.14 mg demir, 2.4 mg sodyum, 3.43 mg niasin, 1.68 mg C vitamini, 0.26 mg  B<sub>1 </sub>vitamini ve 0.20 mg B<sub>2</sub> vitamini bulunduğu saptanmıştır (Aydemir ve ark. 1993, Açkurt 1999, Karabudak 2001)
 
Kayısı tohumunun yaklaşık % 50 yağ içeriği ve ideal yağ asidi kompozisyonuna sahip olması nedeniyle fonksiyonel gıda olarak değerlendirilebilecek ürünler arasında yer alabileceği düşünülmektedir   (Beyer ve Melton 1990, Pala 1998, Arı 1999, Durmaz ve Alpaslan 2007). Kayısı tohumları çeşitlere bağlı olarak farklı miktarlarda bir siyanogenetik glikozit olan amigdalin içermektedir. Yapılan araştırmalarda, acı kayısı tohumlarına göre tatlı kayısı tohumlarındaki amgdalin miktarının yok denecek kadar az olduğu saptanmıştır (Gomez ve ark. 1998). Acı çekirdekli Adilcevaz 2, Adilcevaz 4 ve X1 Zerdali çeşitlerinin tohumlarının siyanogenik glikozit içeriğinin yüksek olduğu belirlenmiştir (Sefer ve ark. 2006).
 
Acı kayısı tohumlarının içerdiği toksik maddeler nedeniyle tüketilmemesine özen gösterilmelidir. Aşırı miktarda acı kayısı tohumu tüketimine bağlı olarak siyanid zehirlenmesi ortaya çıkabilmektedir (Poyrazoğlu ve ark. 1997). Kayısı tohum ve tohum yağı; içeriğindeki bileşiklerden dolayı değişik amaçlarla değerlendirilebilmektedir. Kayısı tohumları, kolaylıkla kurutulabilmesi ve besin değerinin yüksek olması nedeniyle ülkemizde eski dönemlerden itibaren bir gıda maddesi olarak kullanılmaktadır. Hindistan, Pakistan ve Afganistan’da kayısı tohumundan elde edilen yağın yemeklik yağ olarak kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle, İtalya’da kayısı tohum yağının tatlı ve tuzlu bisküviler ile çeşitli keklerin hamur yapımında sıklıkla kullanıldığı kaydedilmektedir.
 
Kayısı tohum ve tohum yağı birçok hastalığın tedavisinde ilaç olarak da kullanım alanına sahiptir. Ülkemizde acı kayısı tohumu, yağ ve amigdalin içeriği nedeniyle halk arasında karın ağrısı ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır. Çin’de bronşial hastalıkları hafifletmek için kayısı tohumunun yaygın biçimde kullanıldığı belirtilmektedir. Ayrıca, tohumlar hırıltılı öksürük, bronşit, astım, amfizem ve kabızlık üzerine de iyileştirici etkide bulunmaktadır. Çekirdek içi basuru tedavi edici özelliktedir. Birkaç (5–6) kayısı çekirdeğinin dövülerek suyunun içilmesi bağırsaktaki solucan ve kurtların dökülmesine yardımcı olur. Sağlıklı ve uzun ömürlü bir toplum olan Hunzalılar’ın kayısı tohumlarından elde ettikleri yağı ise yemeklik yağ olarak kullandıkları bilinmektedir (Asma ve Mısırlı 2007).
 
Kayısı tohumlarının diğer bir yaygın kullanım alanı ise kozmetik sanayisidir. Günümüzde, kozmetik sanayisinde doğal maddelere olan ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Kayısı tohum yağı bileşimi, diğer mineral yağlara alternatif olabilecek doğal ürün oluşu, yüksek E vitamini içeriği, ürünlere kuru ve yağsız özellik kazandırması nedeniyle parfümeri, sabun, krem ve şampuan yapımında önemli bir bileşen olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kayısı yağının, ciltteki siyah noktalar ve kırışıklıkların giderilmesinde son derece etkili olduğu bilinmektedir. Tatlı tohum yağı yemeklik, acı tohum yağı ise saç ve cilt için kozmetik ürün olarak kullanılmaktadır. Gelecekte kayısı tohum yağı ile ilgili yapılacak bilimsel çalışmalar doğrultusunda, bu ürünün, kozmetik sanayisinde daha fazla kullanım alanı bulabileceği öngörülmektedir (Asma ve Mısırlı 2007).
 
== Edebiyatta kayısı ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Kayısı" sayfasından alınmıştır