Sistem teorisi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Buzancar (mesaj | katkılar)
Nebra (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
4. satır:
“[[Sistem]]” bir sözcük ve kavram olarak Sistem Yaklaşımı’nın ortaya çıkışından çok daha eski dönemlerden bu yana kullanılmaktadır hatta bilimsel bir terim olarak da zaten yerleşmiş durumdadır. Örneğin Danimarkalı astronom Tyco Brahe (ölüm 1601) Güneş Sistemini inceleyerek tüm evrende geçerli genel bir gökcisimleri sistem modelini tanımlamak ve tespit etmek için uğraşmıştır <ref>Gingerich, Owen, Copernicus and Tycho, Scientific American - 173, 1973, 86–101</ref>. Sistem Yaklaşımı zaten var olan bu terim üzerinden 1900’lü yılların ilk yarısından itibaren belirli bir bilimsel yöntem geliştirmeyi amaçlamış ve yalnızca sistem örneklerini değil kavramının kendisini ele alarak incelemiş ve özelliklerini tespit etmiştir.
 
Alman filozof Friedrich Hegel tarafından bazı temel kavramlar 1800’lü yılların sonunda oluşturulmuş olsa da çok fazla ilgi çekmemiştir. 2. Dünya Savaşı patlak vermesinden önceki yıllarından itibaren bilimsel konuların ele alınışına yeni bir bakış açısı hakim olmaya başlamıştır. Disiplinler arası ortak bir yöntem oluşturma amacı güden bu anlayış evrenin bütünü üzerinden Tümdengelim yöntemini kullanarak her şeyin birbirine bağımlı olduğu fikrini başlangıç noktası olarak görmüştür. Ancak elde edilen sonuçların Tümevarım ile doğrulanması gerektiği savunulmuştur. Bütün bunlara uygun olan kavramın ise “Sistem” olduğu öngörülmüştür. Fizik bilimindeki ilerlemeler ve teknolojideki gelişim ile de desteklenen ve bütün bunların yanısırayanı sıra insanlık tarihinde eşine rastlanmayan bir topyekün savaşın yıkıcı etkilerinin dünyadaki en uzak çevreyi bile dikkate almak gerektiğini göstermesi ve böylece dünyanın bütünsel olarak değerlendirilmesi ile pratik olarak önemi anlaşılan bu yaklaşım yaygınlaşmıştır. Bunun sonucunda “Sistem Yaklaşımı” olarak bilinen bu yeni düşünce tarzı Avusturyalı biyolog Ludwig von Bertalanffy’nin 1920’lerde başlattığı “Genel Sistem Kuramı” (İng. Uluslararası yaygın isim: “General Systems Theory”, Alm. orijinal isim “Allgemeine System Theorie / Lehre”) bilim dünyasında dikkat çekmiştir. Alman felsefe ekollerinin savaş öncesi Almanca konuşulan komşu ülkelerdeki (Avusturya, İsviçre) etkinliği bilimde yöntem arayışlarına katkı sağlamıştır. Biyolojide sistemlerin gözlemlenebilirliğinin pek çok bilim dalına nazaran daha kolay ve belirgin olması bu yaklaşımın ilk kez bu alanda ortaya çıkışının önemli nedenlerinden birisidir. Bertalanffy biyolojide uyguladığı sistem teorisini diğer alanlara da uygulamak istemiş ve çeşitli disiplinler için ortak prensiplerin var olduğunu göstererek hepsine uygulanabilecek genel bir analitik model geliştirmeye çalışmıştır. Ayrıca Lotka tarafından 1930'ların başlarında temel ilkeleri ve bağıntıları belirginleşmeye başlamış olsa da, ilk kez yazılı metinlere geçişi ancak 2. Dünya Savaşı sonrasını bulmuştur. Çünkü Avusturya’nın Almanya’ya ilhak edilmesi ile birlikte bu alanda da bir duraklama yaşanmıştır. Matematikçi Norbert Wiener 1948 yılında sistemlerin birleşimi üzerine bir yaklaşım geliştirmiştir.
 
Genel Sistem Kuramı, her türden sistemlere ilişkin yöntemlerin, sorunların, ilkelerin ve genel kavramların tümünü içeren ortak bir yaklaşım oluşturmayı amaçlamıştır.Bu yönüyle, bir teoriden ziyade metodolojik (yöntembilimsel) bir yaklaşım veya çalışma alanı olduğu yönünde eleştiriler yöneltilmiştir. Bu sebeple sıklıkla “Genel Sistemler Araştırması” (General System Research) olarak da adlandırılmıştır. Doğu literatüründe ise Arapça "Nazariyet-ül Nizam" (''Ar.'' '''نظرية الأنظمة''') olarak da bilinir ve bu tamlama "Sistem Teorisi" manası taşır.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Sistem_teorisi" sayfasından alınmıştır