Schrödinger'in kedisi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Needemm (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + deneme amaçlı değişiklik
Değişiklik özeti yok
1. satır:
[[Dosya:Schrodingers_cat.svg|400px|thumb|right|Schrödinger'in Kedisi - Deney düzeneği, '' hem ölü hem diri '' kedi (solda)]]
Bu makale düşünülmüş bir teori hakkındadır. Schrödinger’in kedisi üçlemesi adlı roman için.Rastgele dağıtım için kod adı Schrödinger’in kedisi.Schrödinger’in kedisi düşünülmüş bir teoridir bazen paradox diye tanımlanan,Erwin Schrödinger tarafından 1935 te icat edilmiş. Problem olarak gördüğü günlük nesnelere uygulanan kuantum mekaniğinin Copenhagen yorumunu resimlendirdi. Senaryoda bir kedi rastgele bir duruma bırakılıyor ölü ya da diri olabilir karar vermek için gözlemlemeye ihtiyaç duyulan. Bu düşünülmüş deney ayrıca özellikle teoriksel tartışmaları kuantum mekaniğinin yorumudur.
'''Schrödinger'in Kedisi''', [[Avusturya]]lı fizikçi [[Erwin Schrödinger]] tarafından ortaya atılmış, [[kuantum fiziği]]yle ilgili olan, hakkında çok tartışma yapılmış düşünce deneyi. Genellikle [[kuantum mekaniği]] ve [[Kopenhag Yorumu]]'yla ilgili bir [[paradoks]] olarak bilinir.
 
Schrödinger’ in kedisi; bir kedi bir küçük şişe zehir ve radyoaktif kaynakla bir kapalı bir kutuya bırakılıyor. Eğer içerideki monitör radyoaktifliği algılarsa(azalmakta olan tek atom)küçük şişe kırılır, zehir kediyi öldürür.  Bir süre sonra  kuantum mekaniğin Copenhagen anlamdırması kedinin bir dalga fonksiyonu olduğunu anlık olarak  hayatta veya ölü olma ihtimalini vurgular.Kutuya bir kez bakıldığında kedi canlı veya ölü olabilir, ikisi birden olamaz.
Deney, [[1935]] yılında ortaya atılmıştır ve tamamen teorik bir deneydir. Deney, Schrödinger'in [[Kopenhag Yorumu]]nu ve genel olarak kuantum fiziğinde gördüğü bazı sorunları açıklamaktadır. Deney, deneyin sonunda '' ölü ya da diri olabilecek '' hayali bir [[kedi]]yle ilgilidir. Ürünün ölü ya da diri olması, ''gözlemden önceki rastgele bir durum''un sonucudur.
 
Başlangıç ve Motivasyon
== Deney düzeneği ==
 
1935 ‘te Schrödinger tasarlamış ,kendisinin düşünülmüş deneyini bir tartışma olarak EPR makalesinde yazarların isimleri Einstein, Rodolski ve Rosen.Genel teori diğer adıyla Copenhagen, bir kuantum sistemi reaksiyon gösterene kadar süper pozisyonunda durduğunda ya da gözlendiğinde, dış dünya bir ya da birkaç olası durumda çöker. EPR deneyine göre çok parçacıkla beraber bir sistem geniş bir alana parçalandığında bu süperpozisyon olur. Schrödinger ve Einstein Eintein’ın EPR hakkındaki makalesini değiştirdiler, Einstein’ın makalesinde belirtildiği gibi stabil olmayan küçük bir fıçı barut bir süre sonra patlayan ve patlamayan süper pozisyonlar içerdi.Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse Schrödinger prensipte geniş bir aralıkta kuantum parçacığına bağlı olarak değişen bir süper pozisyon tanımladı. Schrödinger bir senaryo önerdi kapalı bi kutuda kedinin canlı veya ölü olması radyoaktif atoma bağlı oysa ki radyoaktif madde çürümüş ve radyasyon emilmiş ve ya emilmemiş olabilir. Ona göre kutu açılmadan kedinin
Deneyde kapalı bir kutunun içinde bir düzenek ve başlangıçta canlı olan bir kedi vardır. (Kutunun içinin hiçbir şekilde gözlemlenememesi çok önemli bir noktadır. Bunun sebebi [[Kopenhag Yorumu]]'dur.) Düzeneğin içeriği şöyledir: Bozunma olasılığı %50 olan bir parçacık, bu parçacığın bozunmasıyla ortama yayılacak olan zehirli gazdır.
ölü olup olmadığını bilemeyiz.Schrödinger kedinin ölü ya da diri olma olasılığı düşüncesini  desteklemedi aksine o kasıtlı olarak kuantum mekaniğinin incelediği varolan saçmalığı örneklendirdi.Ama Schöringer’ den beri fizikçiler kuantum mekaniğinin matematiğini yüksek fizik kabul ettiler , bazıları kedinin canlı ya da ölü olması süper pozisyonunu oldukça gerçek kabul etti. Schrödinger’in kedisi,düşünülmüş deney,  kuantum fiziğinin modern yorumu olarak Copenhagen yorumuna denk gelir. Fizikçiler Schrödinger’in kedisinin bir yol olarak resimle gösterilmesine ve ayrıntılı özelliklerin karşılaştırılmasına her birinin zayıf ve güçlü yönleriyle karşılaştırılması üzerine anlaştılar.
 
Düşünülmüş Deney
Buradaki önemli nokta ise, bozunma olasılığının tam olarak %50 olmasıdır. Bu şekilde parçacığın bozunup bozunmayacağı önceden kestirilemez. Sonuç olarak kedi, kutu açıldığında ya zehirlenip ölmüş bir şekilde görülecektir, ya da parçacık bozunmadıysa diri olarak görülecektir.
 
Schrödinger :
Ancak deneyin paradoks olarak tanımlanmasının nedeni sonuç değil, '' gözlemlenmeyen '' deney aşamasıdır. Önemli kısım, gözlem yapılmadan önce kutunun içinde '' neler olduğudur. '' Kutu açılmadan, gözlem yapılmadan önce kedi ne durumdaydı? Ölü müydü, diri miydi? Kuantum fiziğine göre '' hem ölü, hem diri '' dir.
 
Hatta çok saçma durumlar oluşturulabilir.Bir kedi çelikten bir odaya hapsedilir,onu izleyen bir araçla birlikte,Gieger sayacında küçük, az miktarda radyoaktif bir element vardır, belki de bir saatte atomları parçalanacaktır ama eşit olasılıkta, belki hiçbiri olmayacaktı; eğer gerçekleşirse sayaç tüpü boşalır  ve rölenin serbest bıraktığı çekiç hidrosiyanik şişesini kırar. Eğer biri bir saatte kendi kendine bütün sistemden ayrılırsa denebilir ki kedi hala yaşıyor eğer aynı sırada atom aşınmışsa.
Açıklama için lütfen [[Kopenhag Yorumu]] sayfasına bakınız.
 
Belirsizlik aslında atomik alanı sınırlandırır, atomik alan mikroskopik belirsizlik haline gelir ve gözlemle kararlaştırılır. Bu bizi gerçekte kabul edilen ‘blurred model ‘den korur. İçinde hiçbir şeyi somutlaştırmadı temiz olmayan ya da çelişkili.
 
Erwin Schrödinger, ''<br> 
''
 
Schrödinger’in ünlü
düşünce deneyinden bir soru bir kuantum sistemi var olmayı bıraktığı zaman
süper pozisyon bir diğeri haline gelebilir mi ? ( daha teknik bir deyişle
gerçek kuantum durumların lineer kombinasyonu olmayı bıraktığı zaman,hangileri
farklı klasik durumlarda benzerlik gösterir ve tek klasik kullanım yerine
olmaya başladı?). Eğer kedi kurtulursa sadece hayatta olduğunu hatırlar. Ama
EPR deneylerinde  standart mikroskopik
kauntum mekaniğinin  makroskopik nesneler
gerektirdiği vardır, mesela kedi ve defter her zaman eşsiz klasik tanımlamayı
yapamaz. Bu düşünce deneyi örneklerle açıklar bu  apaçık paradoksu. Sezgilerimiz der ki
durumları karıştırabilen gözlemci yok, görünüyor ki düşünülmüş deneyler
karıştırılabilir. Kedi bir gözlemciye ihtiyaç duyar mı ya da kedi iyi
tanımlanmış tek bir durum için dışardan başka bir gözlemciye ihtiyaç duyar mı ?
Bütün alternatifler düşünsel deneyden etkilenen Albert Einstein’a absürt
göründü. 1950’de Schrödinger’e bir mektup gönderdi :
 
Loue dışında, eğer
dürüstsen gerçeklik varsayımı çevresinde dolaşamayan  tek çağdaş fizikçi sensin. Gerçeklik,
yayınlanan deneysellikten bağımsızdır. Çoğu basitçe göremez ne çeşit hayali
riskli oyundur gerçeklikle oynanan. Ama onların yorumu  şık bir şekilde senin radyoaktif atom+
barut+kutuda kedi sisteminle çürütülmüştür,dalga fonksiyonu olan sistem kedinin
canlı ya da havaya uçmuş olmasını içerir. Kimse gerçekten evhamlanmadı kedinin
varlığı ya da yokluğu üzerien bir şeyler gözlemlemeden bağımsızdı.
 
Not olarak  baruttan sorumlu olmak Schrödinger’in
deneysel kurulumunda bahsedilmedi,barut yerine hidrosiyanik asit, Geiger sayacı
da yükseltici olarak kullanıldı.
 
== Ayrıca bakınız ==