Âdıd: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Noyder (mesaj | katkılar)
Noyder (mesaj | katkılar)
22. satır:
 
1149'da Fatimiler Halifesi olan [[Hâfız (Fatımi)|El-Hafız]]'in ikinci oğlu olarak doğmuştur. Halifeliğe geçinceye kadar Abdullah İbni Yusuf El-Ḥâfız adını taşımıştır. 23 Temmuz 1160'da ağabeyi ve onüçüncü Fatimiler Halifesi olan [[Faiz (Fatımi)|El-Fâiz Bi-Nasrallâh]] öldüğü zaman daha 11 yaşında iken Fatımiler Halifesi tahtina çıkartılmış ve "El-Âzıd Li-Dinallâh" taht adını almıştır.
 
Fatimiler Devleti'nin son doneminde halifeler iktidar guclerini kaybetmisler ve devletin idaresi Vezir'in eline gecmisti. Vezirler ise 1121'de Vezir Afdal Sahinsah'in oldurulmesinden sonra kendilerini iktidarda tutabilmek icin rakipleri ile olumcul mucadeleye girmekteydiler. 1121-1162 donemidne 7 vezir iktidara gelmis ve bunlardan 6'di gorevde iken oldurulmuslerdi. 1160'lu yillar baslarinda Yukari Misir'da vali olan Savar sonra Kahire'de sarayda gorev almis ve Aralik 1162'de kendini tutan satralilar kligi ile hazirladigi o zaman Vezir olan El-Adil Ruzzik'i oldurtmus ve tum ailesisini de oldurtmustu. Savara Fatimler ordusu komutani unvanini da almisti. Fakat kendi ailesi mensuplarini devletin anahtara mevkilerine atamisti. Bunlarin gayet rusvet yeyici ve kendi menfaatlerini devamli korur tutumlari Savar'in idaresinden saraylilari gayet hosnutsuz yapmisti. Savara bu gorevi aldiktan 9 ay sonra 1163'de saray naziri ve Savar'in yakin danismani olan Dirgam kendini destekleyen saraylilaala bir komplo duzenliyerek Savar'i Vezirlikten indirdi ve Dirgam yeni Vezir oldu.
 
Eski vezir Savar 1164'de gizlice Suriye'de Şam Emiri olan Nureddin Mahmud Zengi'nin yanına gitti ve ondan yardım istedi. Savar Nureddin Mahmud Zengi'ye İslam dünyasındaki iki başlılık problemini halledebileceğini; müslümanları tekrar haçlılara karşı birleştirebileceğini ve Mısır'ı ele geçirebilceğini inandırdı. Nureddin Zengi, Fatımi devletini Mısır'dan atmak için 1163'te bir askeri sefer hazırladı. Bu orduya Zengi'nin çok inandığı bir general olan [[Esedüddin Şirkuh|Şirkuh]] komuta etmekteydi. Bu orduda eski Fatımi veziri Savar ve Şirkuh'un yeğeni olan genç [[Selahaddin Eyyubi|Selahaddin]]'de bulunmaktaydı.<ref name="maalouf">Maalouf, Amin (çev. Ali Berktay), (2006) ''Arapların Gözünden Haçlı Seferleri'', İstanbul:Yapı Kredi Kültür Yayınları, ISBN 975-80-121-6</ref><ref name="runciman2">Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), ''Haçlı Seferleri Tarihi: II. Cilt Kudüs Krallığı ve Frank Doğu'', Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 975-16-0497-4</ref>
 
Şirkuh'un ordusu Nisan 1164'te Suriye'den harekete geçerek [[Ürdün Nehri]]'ni doğu yakasından takip ederek [[Ölü Deniz]]in güneyine gelip buradan batıya dönerek Sina Yarımadası kuzeyinden Akdeniz kıyılarına geldi. 24 Nisan'da Mısır'ın en doğuda limanı olan [[Bilbays]]'ı eline geçirdi. 1 Mayıs'da [[Kahire]] önünde kampa girip şehri kuşatmaya başladı. 13 yaşında olan Fatımi Sultanı [[Âzıd (Fatımi)| El-Âzıd Li-Dinallâh]]'ın veziri ve gerçek devlet idaresinde elinde bulunduran Veziri "Dirgham" bu ordunun gelişine çok şaşırmıştı ve nasıl bir mukavemet sağlayacağını bilemedi. Her şeyi geride bırakıp kaçmakta iken yakalanıp öldürüldü. Yerine daha önce vezir olan ve Sirkuh'la birlikte gelen [[Savar]] tekrar Fatımi vezirliğine getirildi.
 
Fakat iktidara gelen Savar Sirkuh'un Mısır'dan ayrılmasını istedi. Sivar bu isteğini Sirkuh ve Suriye ordusuna kabul ettirmek için Mısır'daki Fatımi ordusuna güvenemiyordu. Savar bu nedenle hacli Kudüs Kralligi kralı olan [[I. Amalrik]]'e bir elçi göndererek ondan askeri yardım istedi. I. Amalrik bu fırsatı elinden kaçırmak istemedi ve Temmuz 1164'de ağır süvari şövalyelerden oluşan bir Haçlı ordusunu Sina üzerinden Mısır'a gönderdi. 1164'te bu Haçlılar şövalyeler ordusu Mayıs'dan beri Mısır'da bulunup [[Bilbays]] önünde savunma mevkileri hazırlamış olan Sirkuh'un ordusu ile muharebeye girişti. Sirkuh ordusu burada haftalarca Haçlı hücumlarına karşı durdu. Bu sirada Nureddin Zengi haclilra karsi "Harım Muharebesi" kazanmisti. Eline geçen Haçlı bayraklarını ve ölen Haçlı şövalyelerinin kellelerini bir torbaya koyarak bir emin habercisi ile Mısır'a Bilhays'ta muharebeye devam eden Sirkuh'a gönderdi. Bunlar Bilbays'da bulunan Haçlı ordularına teşhir edildi. Moralleri çok bozulan Haçlı ordusu ve şövalyeleri Bilbays'ı bırakıp Filistin'e geri dönmeye karar verdiler. Kudüs Kralı I. Amalrik Sirkuh ile barış müzakerelerine girdi ve bu müzakereler sonunda her iki ordunun da Mısır'dan ayrılması üzerinde anlaşıldı. Ekim 1044de Haçlı ordusu Filistin'e döndü ve Sirkuh ile Suriye ordusu da aynı geliş güzergahlarını takip ederek 2 hafta içinde Şam'a geri dondu.<ref name="maalouf">sf. 162-164</ref>
 
Fatimler Vezir Savar Haçlı Kudüs Kralı I. Amalrik ile bir askeri savunma anlaşması yaptı. Bunun haberini alan Nureddin Zengi'nin eskiden yeni bir Mısır seferine girmeye pek niyetli değilken yeni bir seferi uygun görmeye baş ladı. 1167'de Sirkuh ikinci defa Suriye ordusu yine birinciu sefer güzergahini takip ederek Mısır'a girdi. Kudüs Kralı Amalrikde Fatımilere yardım için hazırladığı Haçlı ordusu Filistin üzerinden Mısır'a geldi. Savar emrindeki Fatımi ordusu ve Kudüs kralının Haçlı ordusu Kahire önünde Suriye ordusunun doğudan geleceğini tahmin ederek mevzilerde beklemeye koyuldular. Fakat Sirkuh Kahire'nin güneyinden şehrin etrafından dönerek batıdan geldi ve kamp kurduğu [[Gize]]'de piramitler mevki ile savunucu ordular arasında [[Nil Nehri]] bulunmaktaydı. Amalrik ve Savar Nil Nehrini geçip Sirkuh'un ordusuna hücum etmek için plani uyguladilar. Sirkuh hemen kuzeye çekilmeye başladı. Amalrik ordusunun bir kısmı bu 'kaçışı' takibe başladı. 18 Mart 1167'de iki tarafta Nil Nehri'nin batı yakasında "Babayn Muharebesi"'ne basladilar ve Sirkuh Haçlı ordusu büyük bir yenilgiye uğrattı. Amalrik bu yenilgiden savas meydanindan kaçtı ve yeni asker toplamak için Kahire'de kalmış olan Vezir Savar'la tekrar birleşti. Sirkuh ve Suriye ordusu ise hızla [[İskenderiye]]'ye çekildi ve İskenderiye halkı tarafından çok iyi karşılandı. Yeni Fatımi ordusuyla Savar ve Avrupa'dan yeni gelen Haçlılarla ve Haçlı donanmasıyla takviye edilen Haçlı ordusu çok geçmeden İskenderiye'yi kuşatmaya aldılar. Bu kusatma Suriye ordusu ve İskenderiye halkina buyuk zorluklar yaratti. Bunu uzerine Sirkug=h Suriye ordusunun buyuk bir kismin Syegeni Selahhdin Eyyubi emirine biraktiu. Seirkuh küçük ama seçkin bir süvari birliği ile kuşatmayı yardı ve Yukarı Mısır'a gitmeye başladı. Yukarı Mısır'da köylüleri Savar ve Fatımiler aleyhinde ayaklandırıp birliğini yeni askerlerle takviye ederek kuşatıcı ordu arkasında güneyden yeni bir cephe açtı. Haçlı Ordusu komutanı I. Amalrik ülkesine kuzeyden Suriye'den Kudus'e mumkun hucumdn korkmaktaydı ve Kudüs'e geri dönmeye hazırdı. Sirkuh bir elçi göndererek üç sene önce olduğu gibi her iki dışarıdan gelen ordunun da Mısır'dan çekilmesini teklif edince bu bir anlaşmaya neden oldu. Haçlılar ve Fatımiler İskenderiye kuşatmasını kaldırdı ve Suriye ordusu başlarında Selahaddin bir törenle İskenderiye'den ayrıldı. Ağustos 1167'de Haçlı ordusu Kudüs'e ve Sirkuh'un Suriye ordusu Şam'a eski güzergahlarını takip ederek geri çekildiler<ref name="maalouf">say.164-168</ref>
 
Amalrik, Fatımi veziri Savar ile müttefiklik anlaşması yaptığında bu anlaşmanın şartlarına uyulmasının kontrolü için bazı özel şartlar kabul edilmişti. Bunlara uygun olarak Amalrik Kahire'de bir Haçlı ordusu birliği geride bırakmıştı. Bu birliğin ana görevi Kahire kalesi kapısında muhafızlık ederek bu şehre girenleri kontrol etmeleri idi. Diğer önemli görevi ise Fatımi vezir Savar'in Kutsal Kudüs Krallığı'na vermeye taahhüt ettiği 100.000 dinar yıllık tazminatın ödenebilmesi için Mısır halkından vergi toplanması için gönderilen Kutsal Kudüs Krallığı'na bağlı vergi memurlarını korumaktı. Mısır halkı yabancı vergi memurlarına yüksek vergiler vermekten ve ülkelerinde devamlı olarak yabancı Haçlı askerinin bulunmasından çok şikayetçi idi ve buna karşı reaksiyon gittikçe güçlenmeye başlamıştı.<ref name="maalouf"/>
 
Halk arasında bu hoşnutsuzluk Fatımi sarayı ve idareci çevrelerine de yayılmıştı. Çok büyük yük olan Hristiyan müttefikler yerine Müslüman Nureddin Zengi'nin gelmesi tercih edilir bir alternatif olarak görülmeye başlandı. Halep'de olan Nureddin'e Fatımi saraylılar ve idarecilerinden birçok mektup, temsilci ve heyet gelmeye başladı.
 
Amalrik ise tecavuzkar olarak yeni bir Haçlı ordusu kurdu ve dördüncü bir defa bir daha Mısır seferi acarak. Ekim 1168'de Kral Amalrik yeni bir Haçlı şövalyeler ordusu Mısır'a girdi. Bilhays kalesine yöneldi ve kaleyi eline geçirdi. Hiçbir açık sebep olmadan yeni Haçlı ordusu büyük bir katliama girişerek kale savunucularını ve şehirde yaşayan erkek, kadın, çocuk ayrımı yapmadan ve Müslüman ve Koptik mezhepli Hristiyan farkını hiçe sayarak Mısırlı sivil halkı tümüyle öldürdüler. Bu büyük katliam haberi Mısır'a hemen yayıldı ve Haçlılara karşı büyük bir reaksiyon ortaya çıktı. Bilhays'ta olanların haberleri yayılınca Kahireliler sonucu her ne olursa olsun Haçlılar ordusuna direnme göstermeye karar verdiler. Haçlılar ordusu Kahire'ye doğru ilerlerken Fatımi veziri Savar Kahire'nin sivil halkının yaşadığı eski şehri yakıp harabeye döndürmeye ve Haçlılara yanmakta olan bir harebe bırakmaya karar verdi. Şehrin sivil halkı o zamana kadar sadece saray, hükûmet binaları, askeri kışlalar ve el-Ezher mederesesi bulunan Kahire kalesi surlarıyla çevrili yeni Kahire'ye çekildiler. Eski şehirdeki her türlü yapıya 20.000 küp kadar nafta döküldü ve bunlar ateşe verildi. Çıkarılan yangının 54 gün sürdüğü ve eski Kahire'nin yerle bir olduğu bildirilir. Savar bu tedbiriyle Kral Amalrik'i bu Haçlı istila hareketinden vazgeçmeye zorlayabileceğini sanmaktaydı. <ref name="maalouf"/>
 
Fakat Savar ve etrafındaki kliği Fatımi idarecilerinin ve saraylılarının desteğini kaybetmişti. Savar aleyhinde olan Fatımi kliği Fatımi Halifesi ve Sultanı [[Âzıd | El-Âzıd li-Din-Allâh]'i de Savar aleyhine çevirebilmişdi. Halifesi El-Âzıd Halep'deki Nureddin Zengi'ye çok hissi bir mektup göndererek ondan yardım istedi. Bu mektupla birlikte halife birkaç tutam saç göndermişti; bunların kendi harem kadınlarının saçları olduğunu ve bunların kadınlarının kendilerini Frenklerin zulmünden kurtarmasını sağlamak için ona yalvarıp ondan yardım istediklerini gösterdiğini ifade etti. Nureddin Sirkuh'a ucuncu defa bir Suriye ordusuyla Mısır'a gitmek icin emir verdi. Amalrik olanlardan haberdardı. Kahire'nin kendine teslim edileceğine yakılıp harabeye döndürülmesinden çok etkilenmişti ve Mısır halkının Haçlılara devamlı karşı olacağını anlamıştı. Nureddin'in Suriye'den yeniden göndereceği ordu ile kuzeyden ve Savar'in Fatımi ordusu ile güneyden birlikte hücumlarına karşı koyamayacağını bilmekte olan Amalrik, bu nedenle 2 Ocak 1169'da Haçlı ordusuyla birlikte Mısır'dan çekilip Filistin'e geri dönüşe başladı. Sihruh ve Suriye ordusu hiç Haçlılar ile karşılaşmadan 8 Ocak 1169'da Kahire'ye girdi. Harabeye dönmüş şehirlerinde Kahireliler ve vezir Savar dahil Fatımi idarecileri bu orduyu çok büyük bir tezahüratla kurtarıcı olarak karşıladılar. Savar, son birkaç hafta Haçlılara karşı savaşmakla beraber, onları çağıran ve onlarla anlaşma yapan bir idareci olarak bilinmekteydi. Şavar Hristiyan haçlı orduları ile müttefiklik yaptığı için, Fatımi halifesinin de kabulü ile, 18 Ocak'da yakalandı ve idam edildi. Bazı tarihler onun Selahaddin tarafından şahsen öldürüldüğünü açıklarlar.<ref name="maalouf"/>. Yerine aynı gün Mısır'da Fatımi Devleti veziri olarak Sirkuh atandı. Sirkuh, Şavar'in vezirlik ikametgahına gittiği zaman bütün evinin eşyalarının yağmalanmış olduğunu, üzerinde oturacak bir minder bile kalmadığını gördü.
 
Fakat Şirkuh da bu gorevde iki ay kaldiktan sonra Sarayda zengin bir ziyafet yemeğinden sonra birdenbire bir kriz geçirip öldü. . Şirkuh'un ölümünden sonra, Fatımi halifesi danışmanları ölen Sirkuh'un yerine genç yeğeni Selahaddın Yusuf'un vezir seçilmesini tavsiye ettiler. Buna bir neden de genç ve tecrübesiz bir idareci olacağı için halifenin ve danışman saraylıların yeniden iktidar gücünü kazanabilme ihtimali idi. Böylece Selahaddin Eyyubi henüz 31 yaşındayken Fatımi halifesi Azid tarafından "el-melik el-nasır" unvanı ile vezir tayin edildi ve Mısır'daki Suriye birliklerinin komutani oldu.
 
Fakat Selahaddin şahsen iktidara hemen hakim oldu. Kendisine itaat etmeyeceği düşündüğü Fatımi saraylılar ve bürokratlarını islerindne atip onların yerine kendi adamlarını devlet idaresine yerleştirdi. Fatımi muhafız askerlerinin ortaya çıkardığı isyan hareketi Selahaddın'in kardeşi [[I. Adil|Adil]] tarafından çok sertçe bastırıldı; elebaşları olan Nubiyalı muhafızların kışlası basılıp hepsi elimine edildi ve Fatımi Ermeni muhafızlarının kışlaları yakıldı.<ref name="runciman2"/>
 
Ekim 1169'da Kudüs Kralı Amalrik beşinci defa Mısır'ı istila seferine başladı. Bu istila planı için Bizans donanması desteği sağlanması kararı aldilar. 10 Temmuz'da Bizans donanması Contostephanus komutası altında Konstantinopolis'den ayrıldı. Kudüs Kralı Amalrik komutasındaki Kudüs devleti Haçlı ordusu ise ancak Ekim'de Mısır'a girip Dimyat kalesine hücuma ve kaleyi kuşatmaya başladı. Nil Nehrine çekilen zencir yüzünden de Bizans donanması Dimyat önüne gecikerek geldi. Ayrıca mevsim geç olduğu için Bizans donanması için gereken yiyecek iaşesi sağlanamadı. Kudüs'den gelen Haçlı şövalyeler da bu levazım gereğini planlamadıkları için Bizanslılara iaşe yardımı vermekten çekindiler. Bizans donanması mensupları büyük bir yiyecek sıkıntısına girdiler. Böylece Hristiyan istilacıların iki tarafının arası daha da açıldı. Ayrıca Kudüs Haçlı ordusu komutanı Amalrik Bizans donanma komutanının taktik tavsiyelerine kulak asmamaya başladı. Özellikle Dimyat kalesine hemen büyük bir hücuma geçmekten kaçındı. Savunucularin Nil üzerinden gönderdikleri bir ateş gemisi Bizans donanmasına büyük zararlar vermekte iken donanmanın tümüyle yanması Amalrik'in aldığı tedbirlerle önlenebildi. Yağan yağmurlar kale önünü ve Haçlı ordugahını çamur alanına döndürmüştü. Kalenin savunucuları da çok iyi hazırlıklıydılar, iyi organize edilmişler ve iyi komuta edilmekteydiler. Aralık başında bu kuşatmanın hiç sonuç vermeyeceği iyice anlaşıldı.<ref name="runciman2"/>
 
Selahaddin ile Kudüs Haçlıları arasında barış müzakerelerinin başladığı bilinmektedir. Fakat zamanının tarihçileri müzakerelerin nasıl gelişip nasıl sonuçlar doğurduğu hakkında kesin gerçekleri bildirmemektedirler. Barış anlaşması hakkında da değişik kaynaklar farklı gerçekler vermektedirler. Bunun için günümüzde gerçekte yapılan barışın şartlarının neler olduğu bilinmemektedir. Ama bu barış şartlarına göre 13 Aralık 1169'da Haçlı ordusu kuşatma mancınıklarını yakarak Dimyat önünden ayrıldı ve Filistin'e fazla zayiat vermeden geri dönebildi. Bizans donanması ise Akdeniz'de kötü hava ve fırtına dolayısıyla çok büyük zayiat verdi ve donanma komutanı Contostephanus bile ancak [[Tarsus]]'a Kilikya kıyısına çıkabildi ve karadan Konstantinopolis'e dönebildi.<ref name="runciman2"/>
 
Haziran 1171'de Selahaddin'in ismen tabi oldugu Nureddin Zengi ona Misir'in Sii Ismaili Fatimiler halifesi Azid yonetimden ayrilip sunni Abbasi halifesinin adina yoneltilmesini istedigini bildirdi. Selahaddin Safii fakihi Necmeddin El-Habusani'nin dfetvasini alarak bu degismeyi saglamak icin iki ay planlar yapti. Bu degismeye Mizirli yerliler ozellikle Sii olanlar hic sonuc vermeyen itirazlarda bulundular. Selahaddin bu itirazlarda bulunan bir kac Sii Misir emirini oldurmek zorunda kadli. Fakat Vezir olarak Selahaddain Fatimi helifesi Azid'e verdigi raporda bunlarin ayaklanmaci olduklari icin oldurulduklerini bildirdi.
 
Tam o sairad Fatimi halifesi Azid bir hastalik gecirmeye basladi. Bazi tarihciler onun zehirlendigini bildirmektedirler. Bu hasataligi sirasinda Veziri Selahaddin'e kendisi olurse genc olan cocuklarinin hayatlarini korusmasi icin yemein vermesini istedio. Fakat Selahaddin bunun bir politikl tuzak olacagini ve Misir'in sunni olma oplanain bir set koayacagini sanip Azid'in bu talebini red etti. Eyyubi'nin hatiralarinda sonradan halife Azid'in gercekten sadece kendi cocuklarini dusundugu icin bu yenini istedigini analdigini ve bunu vermemkle bir hata ettigini yazmistir.
 
13 Eylul 1171'de Fatimi halifesi Azid gecirdigi hastaliktan dolayi vefat etti. Onun olumu ile 990'dan beri devam eden Fatimiler devleri ve Sii halidfeligi sona erdi.
 
Sellahadin Eyyubi 18 Eylul 1171'de Mısır'da Şii Fatımi halifeliğine son vererek Sünniliğe dönüldüğünü ve Bağdat'taki Abbasi halifeliğine bağlılığını ilan etti. Kahire, Fustat ve Misir sehirleri camiilerinde verilen hutbeler Bagdada'daki Anbbasi halifesi [[Mustadhi (Abbasi)|Mustadhi]] adina verildi.
 
==Ayrıca bakınız==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Âdıd" sayfasından alınmıştır