Ulusal komünizm: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Gerekçe: yorum içeren katkı + ansiklopedik olmayan bilgi eklentisi + telif hakkı ihlali
Evrim4555 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
{{MilliyetçilikMilli Komünizm kenar}}
{{kaynaksız}}
{{düzenle|Mayıs 2014}}
{{taraflı}}
{{komünizm}}
'''Ulusal komünizm'''in en önemli teorisyeni Mirseyid Sultangaliyev'dir. Sosyalist literatüre proleter halklar, sömürgeler enternasyonalizmi, enerjetik materyalizm gibi kavramları kazandırmıştır. Tataristanlı Mollanur Vahidov, Azerbaycanlı komünist Neriman Nerimanov, Türkistanlı Turar Rıskulov, Yunus Validov, Türkiye Komünist Partisi'nin kurucusu Mustafa Suphi ve Ethem Nejat Ulusal Komünizm'in diğer önemli teorisyen ve eylem adamlarıdır. Ekim devriminin bu önemli isimlerinden başka Fransız sömürgesi Martinik asıllı olan devrimci Frantz Fanon da Ulusal Komünizm'e yakın görüşler dile getirmiştir.
'''Ulusal komünizm''' veya diğer adıyla '''Galiyevizm''', [[1917 Bolşevik Devrimi]]'nde etnik bir rol oynayan [[Sultan Galiyev]]'in ideolojisidir.
 
Temel felsefesi [[yurtseverlik]], [[üçüncü dünyacı sosyalizm]] ve [[ezen-ezilen halklar çelişkisi]]dir. Sultangaliyev henüz kapitalist aşamaya ulaşamamış doğulu toplumlarda halkın milli ve dini kimlik, kültür ve geleneklerinin dikkate alınarak devrimci mücadelenin sürdürülmesi gerektiğine inanmıştır. Aksi durum halk nezdinde devrimcileri; sömürülen halkın dil, kültür, din ve milli kimliklerine karşı propaganda ve baskı yoluyla saldırıda bulunan emperyalistler ile aynı çizgiye getirebilirdi. Sürekli devrim çizgisini savunmuştur. Sultangaliyev'e göre devrim ulusal arenada başlar, uluslararası arenada son bulur. <ref>Kakınç, Halit. Destansı Kuramcı Sultangaliyev. 1. baskı. İstanbul: Bulut Yayınları, 2004. s. 171.</ref>
Temel felsefesi [[milliyetçilik]], [[vatanseverlik]], [[Türkçülük]]-[[Turancılık]] ve [[sosyalizm]]dir. [[Müslüman]]lara yönelik sosyalist propoganda yaparken farklı yollara gidilmesini ve din karşıtı propaganda yapılmasına karşı çıkan Galiyev, sanılanın aksine asla günümüzdeki dinci veya köktendinci muhafazakar akımların tanımladığı şekilde [[Müslüman]] olmasına rağmen İslamcı biri olmamıştır. Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nde hep Müslümanlara özgü görevler alması böyle zannedilmesine sebep olmuştur. Oysa Sultan Galiyev çoğu zaman ateizme kadar yaklaşan yorumlarıyla kendini "enerjetik materyalist" olarak tanımlamıştır. ''Müslüman kesim'' diye belirttiği ve haklarını savunduğu sınıfınsa; aslında İslam dinini kabul edenleri değil, SSCB'de Müslüman tek halk olan Türkleri kastettiği çok açıktır. Hep Müslümanlara özgü görevleri almasının sebebi ise, çok muhafazakar ve inancına sıkı sıkıya bağlı halkının haklarını savunmanın tek yolu olarak İslam'ı görmesinden ötürüdür. Ulusal komünizm dinlere karşı çıkmamaktadır ve [[Türk milliyetçiliği]]ni savunmaktadır.
 
== Ulusal Komünizm ve Doğu ==
Sultan Galiyev, sosyalizmin en çok ezilmiş ve sömürülmüş uygarlık olan Doğu'nun ([[Asya]] kıtası) işine yarayacağına, böylece Doğu'nun tüm [[emperyalizm|emperyalist]] ve [[sömürgecilik|sömürgeci]] etkenlerden kurtulup zenginleşeceğine inanıyordu. Fakat Galiyev'e göre bu kurtuluş, milliyetçiliğin ve sosyalizmin birleşmesi ile olacaktı. Yani her halk, kendi sosyalizmi, kendi kurtuluşu için mücadele verecek, milliyetçilik sosyalizmi, sosyalizm ise milliyetçiliği tamamlayacaktı. Bu mücadeleler sonunda tüm halklar emperyalizmin etkilerinden kurtulacaktı. Ve böylece [[komünizm]] aşamasına geçilecekti. Ulusal komünizme göre [[İslam]], [[Orta Asya]] halkının gördüğü belki de ilk sosyalist hareketti. Bu halk çoğu konuda hoşgörüyü bu dinde tanımış ve buna yüzyıllarca bağlılık göstermişlerdi. Bu yüzden Türkistan'da sosyalist propoganda yaparken din düşmanlığı yapılmaması hatta İslam'la sosyalizmin aynı emelleri paylaştığının savunulmasını öneriyordu.
[[Dosya:Sultan-Galiyev.jpg|küçükresim]]
Yerkürenin halkları arasında sosyal ve hukuksal ilişkilerin analizi, bir hususu ortaya koymaktadır: Çağdaş insanlığı oluşturan milletler, sayı, sosyal ve hukuksal açılardan eşit olmayan iki düşman kampa bölünmüş durumdadır. Bu kamplardan birisinde, insanlığın yalnızca yüzde 20 ile yüzde 30'unu oluşturan ve tüm yerküreyi, altında ve üzerindeki var olan her türlü ölü ve canlı zenginlikleri ile birlikte ele geçirmiş olan halklar bulunmaktadır. Diğerinde ise insanlığın beşte dördünü oluşturan ve birinci kampa mensup bulunan halkların, diğer bir deyişle 'efendi' halkların ekonomik, siyasal ve kültürel tahakkümü ve köleliği altında inleyen halklar yer almaktadır.
 
Avrupa ve Amerika'nın 'medeni' halkları, ki yerkürenin diğer kısımlarına da yayılmakta ve genel olarak 'Batı Halkları' diye adlandırılmaktalar, birinci kategoriye aittirler. Asya, Afrika halkları ile Avrupalılarca sömürgeleştirilmiş olan Avustralya ve Amerika'nın yerli halkları da ikinci kategoriye girmektedirler. <ref>Erdem, Özgür. Sultan Galiyev Bütün Eserleri. 1. baskı. İstanbul: İleri Yayınları, 2006. s. 489-494.</ref>
== Temel ilkeleri ==
[[Dosya:Sultan-Galiyev.jpg|thumb|220px|Ulusal komünizmin fikir babası ve kurucusu [[Sultan Galiyev]]]]
Sultan Galiyev, [[Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği|Sovyetler Birliği]]'nin kuruluşunda Rus olmayan, bu noktada Türk ve Müslüman unsurun ve tabi "gönüllü katılım" temsiliyetinin, katılımın şartlarını Rus olmayanın Rus ile eşit hukuku yönünde belirleme ve uygulamaya geçirme mücadelesi vermiş siyasî lideri ve kuramcısıdır.
 
Sömürge ülkelerdeki gerici ekonomik ve sosyal düzenlerin muhafaza edilmesi, sömürgeci Batı Emperyalizmi'nin işine gelmektedir. Zira, metropollerin eşkiya kültürü yalnızca bu gerilik zemini üzerinde soluk alabilir ve geliştirilebilir. Sömürge halklarının karanlık ve baskı içerisinde tutulması, kendi tarihsel gelişme süreçleri içerisinde insanlığın başına hapishane gardiyanı kesilmiş olan batılı halklar için gerçek ve yaşamsal bir ihtiyaçtır.
Sultan Galiyev’in tek başına sömürge meselesi ve günümüzde adlandırıla geldiği gibi "Üçüncü Dünya" olgusunun kalıpları içinde yaptığı değerlendirmelerde daima önceliği ve hassasiyeti [[Türklük]] üzerinedir.
 
Bu sömürü düzenine isteyerek veya istemeyerek de olsa batı proletaryası da ortak olmuştur. Bütün dünyanın 4/3'nü yağmalayan batılı emperyalistler doğudan çaldıkları zenginlerin bir kısmını batı işçi sınıfı ile paylaşmaya razı olmak zorunda kalmıştır. Batı işçi sınıfı ortak olduğu bir sömürü düzeni sonucu devrimci niteliğini kaybetmiştir. Zamanında Lenin'in yazdığı "Geri Avrupa ve İleri Asya" makalesinde olduğu gibi batı işçi sınıfı devrimci özünü kaybetmeye başlamış, onun bıraktığı boşluğu doğunun sömürülen halkları almıştır. Lenin bu konuda yaptığı tespitleri derinleştirmemiş ve batı proletaryasına olan güvenini yitirmemiştir ancak batı proletaryasının çıkarcı tutumu onu bile eleştiriye mecbur etmiştir.<ref>Erdem, Özgür. Sultan Galiyev Bütün Eserleri. 1. baskı. İstanbul: İleri Yayınları, 2006. s. 253-254.</ref>
* Avrupa'dan farklı toplumsal-ekonomik formasyona sahip ülkelerde, yani sömürgelerde kurtuluş mücadelesinin özgül koşulları üzerine düşünenlerin öncülerindendir. Fikirlerinin temeli olan düşüncesi şudur: Avrupa [[proletarya]]sı kendi sömürgeci burjuvasıyla iş birliği yapmıştır. Sömürge kaynaklarını burjuvasıyla ortaklaşa paylaşmıştır. Dolayısı ile Avrupa solu, dünya sosyalizmine öncülük edemez, itici güç olamaz.
* Henüz düşman sınıflara ayrılmamış olan prekapitalist Tatar toplumunda sosyalist sistemin inşası Rusya'dan ve diğer gelişmiş kapitalist ülkelerden farklı olacaktır; doğu halklarının bağımsızlık değeri ve gücü proletarya değil, doğu halklarının bağımsızlık arzusu, dini ve milli değerlerin emperyalizme karşı savaşılıp korunmasıdır. Böylece doğu uygarlığındaki her ırk, milli değerlerini koruyacak, milliyetçilik yerleşecekti.
* Sosyalist devrimin başarısı ve doğuya yayılması İslam'ın kollanması ile mümkündür. İslam sosyalizminin özelliklerini vurgulayan ilk Asyalı sosyalizmdir. Marksizmi kendi ülkesinin toplumsal yapısına göre yorumlayarak özgün bir katkı getirmiştir. "Müslümanlara Yönelik Din Karşıtı Propaganda Metodları" adlı eserinde, İslamiyetin gerici olduğu şeklindeki düşünceleri reddetmekte ve İslamiyeti insan ile toplum arasında dengeyi kuran bir örnek ve öğreti olarak değerlendirmekteydi. Yüz yıldır İslam dünyası batılı emperyalistler tarafından sömürülmekteydi ve İslam dini onlar tarafından bastırılıp ezilmişti. Bu sebepten İslam dini emperyalizme karşı bir din ve güç olabilirdi.
* Komintern sosyalist devrimin sonraki basamağını batı proletaryasından değil, doğunun sömürülen milletlerinden beklemeli ve bu yönde çaba sarfetmelidir. Avrupa'da yaygın olan sınıf mücadelesi ile ilgili klasik marksist teoriyi değiştirmeye kalkan ve Üçüncü Dünya'ya önem veren toplumcu bir ideoloji gütmüştür. Dünya sömürü sisteminde az gelişmiş ülkelerin üretimlerini ve kimliklerini yok etmek için kültür istilası ve ulusal değerleri çürütme işlemlerinin sistemli olarak kullanıldığını ifade etmiş ve Üçüncü Dünya Ülkeleri'nde ulusal kimlikleri emekten bölüşümden yana bir düzene sokarak bu toplumlarda henüz gelişmemiş emekçi sınıfının iktidarını hazırlayacak bir mazlum milletler ittifakını savunmuştur.
 
Sultangaliyev ise bu tezi kuramsallaştıran ve pratiğe döken ilk isimdir. Batı proletaryasının kendi burjuvası ile işbirliği içine girdiği ve doğunun sömürülmesine ortak olduğunu artık devrimin batıdan değil; doğudan beklenmesi gerektiğine işaret etmiştir. <ref>Erdem, Özgür. Sultan Galiyev Bütün Eserleri. 1. baskı. İstanbul: İleri Yayınları, 2006. s. 251-252.</ref> Batı proletaryası devrim yapsa bile bu devrimin ezilen halkların sosyal hayatında hiç bir değişikliğe sebep olmayacağını belirtmiş ve bu, sadece daha az gücü olan ve daha aşağı düzeyde organize bir diktatoryanın yerine, aynı kapitalist Avrupa'nın (ki, Amerika'yı da buraya dahil etmek gerekmektedir) Avrupa çapında bütünleştirilmiş olan tüm güçlerinin dünyanın geriye kalan kısmı üzerinde ortak diktatoryasının getirilmesi demek olacağını belirtmiştir. Ulusal Komünistler ise bu diktatörlüğün karşısında farklı bir tez ortaya koymaktadırlar. Şöyle ki; insanlığın yeniden yapılandırılmasının maddi zemini, yalnızca sömürge ve yarı-sömürgelerin metropoller üzerinde diktatoryası aracılığı ile oluşturulabilir. Zira yalnızca bu yol, yerkürenin Batı Emperyalizmi tarafından zincirlere vurulmuş olan üretici güçlerinin kurtuluşu ve atılım yapması için gerçek bir teminat sağlayabilir.
{{Milliyetçilik}}
 
== Ulusal Komünizm ve Üçüncü Dünya Sosyalizmi ==
[[Kategori:Siyasi hareketler]]
 
[[Kategori:Milliyetçilik]]
Üçüncü Dünya Sosyalizminin en önemli üç isimlerinden M.Sultangaliyev, M.N Roy ve Frantz Fanon'da sömürge ve yarı sömürge halkların devrimci unsurlarının uluslararası sosyal devrime giden yolda "yedek güç" olarak görülmesine karşı çıkmıştır. Batı emperyalizmi karşısında ezilen sömürge halklarının mücadelesinin emperyalist-kapitalist dünya düzenin yıkılmasında tayin edici rolü olduğuna inandılar. Maoist üçüncü dünyacılığın "ulusal burjuva ile ittifak" tezlerine ve Lenin'in bu yöndeki tezlerine karşı çıktılar. Ulusal Burjuva sınıfının işbirlikçi ve gerici yönü üzerine ilk tespitleri Sultangaliyev ve Roy yapmıştır. Bu tespitlerin Frantz Fanon derinleştirmiştir. <ref>Fanon, Frantz. Yeryüzünün Lanetlileri. 1. baskı. İstanbul: Versus, 2007. s. 137-138.</ref>
[[Kategori:Türkçülük]]
 
[[Kategori:Turancılık]]
Ulusal Komünizm sömürge ve yarı sömürge unsurları uluslararası sosyal devrimin "yedek gücü" olarak gören tüm sol fraksiyonların karşısındadır. Stalin'in "tek ülkede sosyalizm" teorisini ise dünya devrimi için ihanet kabul etmektedir.
[[Kategori:Sosyalizm]]
 
== Sultangaliyev ve Din ==
 
Sultangaliyev her komünist gibi din ve dini dogmalar ile mücadele edilmesi gerekliğinden bahsediyor. Ancak yukarıda da değindiğimiz gibi bu propaganda sırasında dikkatli ve tedbirli bir yöntem sergilenmesi gerektiğini belirtiyor. Bunun sebeplerini ise "Müslümanlar Arasında Din Karşıtı Propagandanın Yöntemleri" isimli makalesinde belirtiyor. Bu propaganda sırasında hassas davranmak gerektiğine çünkü yıllardır Rus emperyalizmi altında bulunan Müslüman halkların dini konularda çok hassaslaştığını ve en ufak hatanın onların Müslüman halk tarafından Çarın Müslümanları asimile için gönderdiği misyonerler benzeştirilmeleri ile sonuçlanabilmektedir. Makale içeriğinde propaganda yöntemleri üzerine ve Türkistan'daki Türk halklarının sosyolojik durumlarına göre din karşıtı propaganda yöntemleri sıralanmaktadır. <ref>Kakınç, Halit. Destansı Kuramcı Sultangaliyev. 1. baskı. İstanbul: Bulut Yayınları, 2004. s. 35-167.</ref>
 
== Sultangaliyev ve Millet Olgusu ==
 
Sultangaliyev ve diğer Ulusal Komünistler ortodoks marksistler ile pek noktada ayrıştıkları gibi "Milletlerin bir burjuva icadı" olduğu iddiasında da ayrışmaktadırlar. Sultangaliyev'e insanlık âlemi çağdaş gelişme aşamasında sadece sınıflardan değil; aynı zamanda sosyo-ekonomik ve kültürel-maişet açılarından çok farklı olan milletlerden oluşmaktadır. Sultangaliyev bu noktada da tıpkı Lenin gibi "Ulusların Kendi Kaderini" tayin hakkını savunmakta ve milli meselenin aşılması değil; çözülmesi gerektiğine inanmaktadır. Ve çözüm konusunda milli mesele çerçevesinde özerk birimlerin kurulması gerektiğini savunmaktadır.
 
== Sultangaliyev ve "Turan Sosyalist Cumhuriyeti" Hedefi ==
 
Sultangaliyev'in deyimiyle bu cumhuriyet "sömürgeleştirilmiş doğuya hayat şevki aşılamanın yöntemlerinden biriydi". Bir sonraki aşamada Sömürgeler Enternasyonaline ve daha sonra uluslararası sosyal devrime evrilecek olan bu sosyalist devlet aslında sürekli devrim aşamaları sırasında bir süreçtir. İleride değineceğimiz Sultangaliyev'in savunduğu sürekli devrim çizgisi ile Troçki'nin kuramsallaştırdığı "Sürekli Devrim" arasındaki en önemli farklılık budur. <ref>Erdem, Özgür. Sultan Galiyev Bütün Eserleri. 1. baskı. İstanbul: İleri Yayınları, 2006. s. 739-742.</ref>
 
Sultangaliyev Turan'ı devrimci bir hedef olarak görmekte ve bunun kaçınılmaz olarak gerçekleşeceğini ifade etmektedir. Aynı dili konuşan ve aynı kültürün ve tarihin bir parçası olan bu halkların Rus emperyalizmi tarafından parçalandığını ve sömürgeleştirildiğini belirtmekte ve şöyle devam etmektedir sözlerine: "Elbette, bana itiraz ederek söyleyebilirler ki, bu ‘Pantürkizm’e ve öteki komşu Türk bölgelerinin de katılımı yoluyla Turan kurulmasına getirip çıkarabilir. Ama, burada uluslararası sosyal devrim açısından tehlikeli olabilecek ne vardı?.. Bu, Rus milliyetçiliği için tehlikelidir, Batı Avrupa kapitalizmi için tehlikelidir." Bu konuda Turar Rıskulov'nda 7 maddelik önerileri olmuştur. <ref>Kakınç, Halit. 'Kızıl Cebe' Turar Rıskulov. 1. baskı. İstanbul: Destek Yayınları, 2013. s. 221-222.</ref>
 
== Dış bağlantılar ==
* [http://www.halksahnesi.org/yazilar/galiyev_goruslerim/galiyev_goruslerim.htm Sultan Galiyev - "Görüşlerim"]
* [http://www.millikomunizm.com/index.php/ktphnn/23-sultan-galiyev-muslumanlar-arasinda-dine-karsi-propagandanin-yontemleri Sultan Galiyev - "Müslümanlar Arasında Din Karşıtı Propagandanın Yöntemleri"]
* [http://www.millikomunizm.com/index.php/milli-komunizm-nedir Milli Komünizm Nedir?]
* [http://www.gunzileli.com/2012/03/01/galiyev-roy-fanon Gün Zileli- "Galiyev, Roy, Fanon..."]
* [http://www.millikomunizm.com/index.php/ktphnn/53-sultangaliyev-ve-fanon-tezleri-arasindaki-benzerlikler-ve-tezlerin-bugunku-gecerlilikleri Sultangaliyev ve Frantz Fanon]
 
== Kaynakça ==
{{kaynakça}}