Ahiret: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Gerekçe: + vandalizm amaçlı değişiklik |
→İslâm: Yanlış ahiret bilinci oluşmaması için temel kaynaklara göre bilgi verilmiştir. |
||
57. satır:
==== İslâm ====
Ahiret sınırlı hayatın son bulup, süresiz ve sınırsız kendisinden sonra gece olmayan hayatın başlamasıdır.[1] Ahiret hayatı, ölümle başlayan ebedi devam edecek olan süreçtir. İki aşaması vardır. Birinci aşama:
Ölümle başlayan ve kıyamete kadar devam edecek süreçtir. Bu süreçte ruh bedeni terk etmiştir. Ruh kabir sorgulamasından geçmiş, kıyamete kadar bekletilmeye alınmıştır. Ruhların bekletildiği yer, ya cenneti ya da cehennemi andıran yerdir. Bu iki yerden hangisinde kalacağımız
dünyada işlediğimiz günah ya da sevapla bağlantılıdır.[2] İnsanın ölüp kabre konması ile kıyametin kopup insanların tekrar diriltilmesi arasında geçen zaman kabir hayatı, bu ara zamana da “berzah alemi” denmektedir.[3] İkinci aşama:
Evrenin kozmolojik düzeninin yıkılması anlamına gelen kıyamet koptuktan sonra, tüm
canlıların ölümü üzerinden bilinmeyen bir süre geçecek ve ikinci diriliş başlayacaktır. Tüm insanlar yeniden diriltilecekler, mahşer yerinde ilahi huzurda sorgulamadan geçecekler, onların dünyadaki iyilik ve kötülüklerine göre mutlu ya da mutsuz süreç başlayacaktır. Mutlu süreç cennette, mutsuz süreç cehennemde devam edecektir.[4]
Kıyametin ardından, evrenin bozulan kozmolojik düzeni ilahi tasarım doğrultusunda yeniden
kurulacak, ikinci ve sonsuz bir hayat başlayacaktır. Yüce Allah'ın yaratma
sıfatının sonucu olarak gerçekleşecek olan bu ikinci hayata da "Ahiret hayatı" diyoruz. Bütün semavi dinlerin temel ilkeleri arasında, öldükten sonra dirilme ve ebedi olan ikinci bir hayatın varlığı inancı yer almaktadır.[5]
[1] Ebul-Bekâ, ''el-Kulliyyât'' , Beyrut 1993/1413. 983.
[2] Mü’min,
40/39; Enbiya, 21/35; Secde, 32/11; Cumua, 62/8; . Müminün, 23/99-100; Müminun, 23/112-114; Naziat, 79/13;
Kehf, 18/87; Mümin, 40/46; Fecr, 89/27-30
[3] Mâturîdî, Ebû Mansûr Muhammed
İbn Muhammed, ''Te'vîlâtü Ehli's-Sünne'' (thk. Fatma Yusuf el-Haymi),
Menşuratü Mervan Rıdvan Daûbûl, 1.baskı, Beyrut 2004, c.III, s.418.
[4] Ankebut, 29/19; Zümer, 39/68; Hac, 22/7; Tekvir, 81/7;
Naziat, 79/13; Enam, 6/94; Yasin, 36/78-79; Fatır, 35/9; Neml, 27/87; Enam, 6/62; Kehf, 18/47; Zilal, 99/7-8; Hud, 11/105-108; Lokman 31/28; er-Rûm 30/19, 24, 27, 50; el-Hadîd 57/17; el-Bakara 2/259; Rahman, 55/26-27;
Kasas, 28/ 88; Ahkaf, 46/33; Kaf, 50/44; Hicr,
15/92-93; Enbiya, 21/47; Şerafeddin
Gölcük, Süleyman Toprak, ''Kelâm'', s.372.
[5] Geniş bilgi için bkz. Yrd. Doç. Dr. Emrullah Fatiş, Kur'an'a Göre Ahirete İmanın Önemi, s.12-16 vd., Ravza Yayınları, Genişletilmiş 2. baskı, İstanbul 2014.
== Kaynaklar ==
|