Aşk: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Peymacun (mesaj | katkılar)
Icerik eklendi
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
1. satır:
{{birleştir|Aşk}}
[[Dosya:William-Adolphe Bouguereau (1825-1905) - A Little Coaxing (1890).jpg|240px|thumb|'''Öpmek'''<br />Resim: [[William Bouguereau]]'nun ''Tatlı Sözle İkna'' isimli tablosu (1890).]]
{{kaynaksız}}
{{Diğer anlamı2|Aşk}}
[[Dosya:DickseeRomeoandJuliet.jpg|thumb|right|200px|İngiliz edebiyatının ünlü aşıkları [[Romeo ve Juliet]]. [[Frank Bernard Dicksee]]'nin eseri, 1884.]]
 
'''AşkSevgi''', bir başkanedene varlığadayandırılamayan karşıduygudaşlık.<ref>TDK, duyulanFelsefe derinTerimleri [[sevgi]].Sözlüğü, 1975</ref> [[Sevgi kuramı|Sevgi kuramının]]nın kurucusu [[Psikanaliz|Psikanalist]] [[Erich Fromm]], [[sevgi|sevgiyi]], insanlığın sorunlarına bir yanıt olarak, kişideki aktif ve [[Yaratıcılıkyaratıcılık|yaratıcı]] gücün kaynağı bir [[enerji]] olarak ve bu söz konusu yaratıcılıkla sevmeyi de bir [[sanat]] olarak tanımlar.<ref name="SevmeSanati">Erich Fromm, Sevme Sanatı, ISBN 9753880671</ref> Bir [[sanat]] olması bakımından da uygulamada olgunluk gerektirir.
 
Bugüne kadar aşkın tanımını yapamıyordum fakat seni gördüm ve tanıyınca anladım, essek koala sıpası.
 
== Türleri ==
Sevginin türlerine ilişkin ilk [[psikiyatri]] dalında çalışma [[Sigmund Freud]] tarafından yapılmıştır. Freud'a göre, sevginin her türlüsünün kaynağının [[cinsellik]] olduğunuolduğunun öne sürersürdüğü sanılır. Bu görüşüyle çok büyük eleştirilere maruz kalsa da, biyolojik olarak sevginin, hormonlar ya da kimyasallar bakımından cinsellikten başka bir kaynağıkanyağı yoktur. Ayrıca Freud'un sevgi algısı haz ilkesi üzerine şekillenir. Freud'a göre sevginin bütün diğer türleri (aile sevgisi, tanrı sevgisi) uygarlıkla gelişen ''yüceltmelerin'' sonucudur ve cinselliktenhaz ilkesinden türer ve libido bu güçlerden yalnızca türemiştirbiridir. Bu konuda özellikle yerli kültlerindeki [[totem]]-[[tabu]] anlayışı üzerinde durarak inceleme yapar.
 
Erich Fromm ise sevgiyi biyolojik kaynağı ne olursa olsun beş türde sınıflandırır.<ref name="SevmeSanati"></ref>
Satır 25 ⟶ 21:
 
=== Öz sevgi ===
Öz sevgi, diğer bütün sevgi türlerin ''ön koşuludur''. KendiniSevgi kuramına göre, kendini sevmeyen başkasını sevemez. Öz sevginin [[egoizm|egoizme]], [[bencillik|bencilliğe]] eşdeğer görülmesi bir halk inancıdır; çünkü herhangiHerhangi bir sevgi türünde öz sevgi olmaması biyolojik olarak imkansızdır. Mantıksal açıdan da, başka insanları sevmek [[etik]] olansa, kişinin de kendi bir insan olduğu için kendini sevmesi etiktir ve bu yalnızca bir dönüşlülük olarak gereklidir. Bencillik ise diğer kişileri görmezden gelerek, onların varlıklarını önemsemeyerek, her şeyi kendi için isteyip gerekirse bunun uğruna diğer kişilere zarar vermektir. Kendini sevmeden başkasını sevme deneyimi, gelişmemiş ve olgunlaşmamış bir kişiliğin yansımasıdır ve dolayısıyla sevgi değil, aciz bir bağlılık duygusudur.
 
=== Tanrı sevgisi ===
Satır 36 ⟶ 32:
[[İslam]] dininde tanrı sevgisi, bir [[ibadet]] ve şart olarak ortaya çıktığı için, İslam tanrısının düzenleyici ve yasa koyucu nitelikte olduğu söylenebilir. Bunun dışında tanrı sevgisi, [[tasavvuf|tasavvufta]] bütün insanların bir olması düşüncesine dayanan tasavvufta da ortaya çıkar. Tanrı simgesi yine birleştirme amacı taşır.
 
== Kaynakça ==
[[Dosya:William-Adolphe Bouguereau (1825-1905) - A Little Coaxing (1890).jpg|240px|thumb|'''Öpmek'''<br />Resim: [[William Bouguereau]] (1890).]]
{{kaynakça}}
 
== Bilimde ==
[[Dosya:Chemical basis of love.png|thumb|right|200px|Aşkın kimyasal kökeni]]
Aşkın ve sevginin hormonlarla da ilgili olduğu kanıtlanmıştır. Örneğin, annenin çocuğuna duyduğu karşılıksız, sonsuz sevginin kaynağı doğum sonrası salgılanan hormonlardır. Bu hormonlar yalnız kadınlarda (ve [[memeli hayvanlar]]ın dişilerinde) bulunur ve yalnız doğum sonrası salgılanmaya başlar. Ancak aşk olarak tanımlanan ve karşı cinse veya hemcinse duyulan tutkulu sevgide farklı hormonlar görev yapar. "Aşk hormonu" olarak tanımlanabilen tek bir hormon henüz bulunamasa da yapılan çalışmalarda bir deneğe aşık olduğu kişi gösterilince kanında mutluluk hormonu, cinsel istek hormonu, stres hormonu ve [[adrenalin]]in arttığı tespit edilmiştir. Aşk olgusunda birden çok hormonun rol oynadığı ve bu hormonların görsel, işitsel veya psikolojik etkilerle salgılandığı öne sürülmüştür.
 
Bazı deneysel çalışmalarda [[PET]] (Position Emission Tomography) ve [[MRI]] (Magnetic Resistant Imaging) yardımıyla beyindeki aktif bölgeler gösterilerek, aşkın beyindeki merkezi gösterilmeye çalışılmıştır. Bulunan bazı verilerin olmasına karşılık hala tam olarak bir fikir bütünlüğüne varılamamıştır.
 
[[Stanford Üniversitesi]] araştırma ekibi yaptığı deneylerle aşkın "[[analjezik]]" ağrı kesici özelliği olduğunu göstermiştir.
 
=== Biyolojide ===
Biyolojiye göre aşk tüm hayvan ve insanlarda olması gereken ve yaşamın devam etmesi için önemli olan duygudur. Aslında hayvanların çoğu aşk yaşamazlar. Aşk genel olarak memelilerde görülür. Şehvet ve cazibe aşkı oluşturan önemli öğelerdir. Şehvet cinsel istek duygusudur. Romantik ve erotik ortamlarda bu duygu açığa çıkar ve vücutta birçok değişime neden olur.
Şehvet cinsel arzuyu oluşturan ve çiftleşmeyi sağlayan aynı zamanda insanlarda bir takım kimyasalların salgılanmasına neden olur. [[Testosteron]] ve [[östrojen]] şehvet sonucu salgılanması artan hormonlardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda [[nörobilim]] aşık insanların beyinlerinde gerçekleşen olayları incelemeye başladı. Aşık olan birinin beyninde [[feromon]] ve [[tiroksin]] salgısının arttığı gözlenmiş [[norepinefrin]] ve [[serotonin]] salgısının da aşık olan kişide tuhaf davranışlara sebep olduğu açıklanmıştır. Bu salgıların beyni uyaran [[dopamin]]'i arttırdığı ve [[dopamin]] beyin uyarıcısı'nın ise genelde uyuşturucu kullananlarla aynı oranda arttığı gözlenmiştir. [[Dopamin]]'in fazla uyarılması her ne kadar keyif verse de yan etkileri kaçınılmazdır. Bunlar: kalp hızının artışı, kan basıncında yükseliş, iştah kaybı, uykusuzluk, heyecanı tetiklediği gözlemlenmiştir. Kalp hızının aşırı artışı kalp krizine neden olabilir. Fakat bu kalp hızının aşırı artışı gençlerde değil de genellikle yaşlılarda ölüme neden olmaktadır. Aşk'ın yok olması var olmasından daha tehlikelidir. Bir aşkın bitişi intiharlara neden olabilir. Bunun nedeni aşkın bitmesi ile oluşan üzüntü sonucu [[norepinefrin]] salgısı artar. [[Norepinefrin]] vücuttaki sinirleri besler. Aynı zamanda kalp hızı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Eğer bu salgı fazla artarsa aşırı sinirlenme, öfke, sebepsiz yere ağlama krizleri, kalp çarpıntısı görülebilir. Enzo Emanuele aşk acılarının aşırı norepinefrin salgısı sonucu sinir büyüme faktörü'ünü (NGF) arttırdığını bunun ise beyindeki sinirlere zarar verebileceğini söyledi. Bu yüzden çoğu roman ve dizilerde aşk için ölen insanlar vurgulanıyor. Aşk için ölen veya intihar eden insanların sayısı az değildir.
 
=== Psikolojide ===
Psikoloji aşkı bilişsel ve sosyal fenomen olarak gösteriyor. Psikolog Robert Sternberg bir formülle aşkı açıkladığını savundu. Psikoloğun aşk üçgen teorisi şöyledir; aşk üç bağdan oluşur bunlar: yakınlık, bağlılık ve tutkudur. Eğer bu üçünden biri yok olursa aşk biter. Aşk ilk önce samimiyetle başlar. Aslında en başlangıç aşaması hoşlanma ve beğenmedir. Sonra samimiyet ön plana çıkar. Daha sonra aşık olunan kişi ile gülüşmeler ve selamlaşmalar başlar. Sonra yakınlık ve sohbet başlar. İşte aşkın üç bağından biri oluşmuş oldu. Yakınlık kuruldu. Daha sonra arkadaşlık duygusu kazanılır. Güven veren bir arkadaş olmak amaçlanmalıdır. Eğer ona yeterince güven verdiğinizi anlamanızı istiyorsanız size sırrınızı açıklamasını bekleyin. Eğer sır veya özel bir paylaşımınız olduysa ikinci bağda kurulmuş demektir. Son aşama artık arkadaşlıkla olacak bir şey değil itiraf etmeniz gerekir. Onu sevdiğinizi ve hoşlandığınızı direkt söylemenize gerek yok. Bunu belirtebilirsiniz. Mesajla, çiçekle, sürprizler ile bunu açıklayabilirsiniz. Eğer gerçekten birbirinizi seviyorsanız son aşamaya geçebilirsiniz. Ve aşkın en son aşaması tutkuya geldik. Aşkın son ve yaygın şeklidir. Diğer adı ile cinselliktir. Günümüzde aşklar bu aşamalara uğramadan en son tutkuya ulaşmaktadır.
Amerikalı psikolog Zick Rubin'e göre aşk kendi arasında üçe ayrılır: Romantik aşk, sahiplenici aşk, kullanılan aşk. Romantik aşk her iki tarafında tutku ile birbirine bağlı olduğu ve mutlu edici aşktır. Sahiplenici aşk bir tarafın diğer kişiye aşırı derece sahip çıkması ve onun her konuştuğu kişiyi kıskanması sonucu ortaya çıkar. Bazıları ölümle bitebilir. Kullanılan aşk ise genelde zengin kadın ve erkeklerin aşkını paraya çevirmektir. Kendisini seven adam veya kadının parası ile yaşamak olarak da tanımlanabilir.
Psikolog Erich Fromm aşkın sadece duygudan ibaret olmadığını aynı zamanda aşkın davranış ve eylemlerle de belli olabileceğini vurgulamıştır. Aynı zamanda Fromm, aşkın bilinçli bir bağlılık olduğunu söylemiş ve sadece şehvetten oluşmayacağını dile getirmiştir.
 
=== Sosyolojide ===
Aşk, sosyolojide toplum yapısını oluşturan en önemli etkenlerden birisidir. Fakat bazı aşklar ölümle ve cinayetle sonuçlanabilir. Günümüzde de işlenen namus cinayeti veya aşk için yapılan cinayetler az değildir. Genellikle aşk cinayetlerinin kurbanı kadınlar olur. Cinayetlerin çoğu aldatılma veya terk edilme sonucu işlenir. Bazen bir aşka mani olanları ortadan kaldırmak için de cinayetler işlenebilir. Aşk sosyolojik açıdan küçümsenecek bir şey değildir. Aşk sadece karşı cinslerle olmaz. Nesnelere, siyasi partilere, kendi cinsiyetlerine veya birliklere de aşık olabilirler. Mesela [[futbol]] aşkı birçok olaylara neden olmuştur. Bir takım için insanlar birbirlerini öldürmekte veya kavga edebilmektedir. Bu da bir aşktır. Örneğin siyasi partilere de aşık olunabilir. Parti mitinglerinde çıkan kavgalar ya da bir parti başkanına laf atan birinin linç edilmeye kalkılması bunlarda aşkın, şiddet ile ortaya çıkışıdır. Aşkın şiddetle ortaya çıkışının en belirgini [[Hitler]]'dir. [[Hitler]] halkını vatanına aşık etmiş ve vatan aşkı ile insanları öldürmesini istemiştir. Böylece milyonlarca insan ölmüştür. Bazen aşk sapıklıklara da neden olmaktadır. Çoğu seri katil ölülerle seks yapma eğilimi veya ölülere aşık olma sapkınlığı taşır. Bu yüzden öldürdükleri kurbanlara tecavüz ederler. Aşkın en büyük ve en yaygın gerçekleşen problemi ise tecavüzdür. Karşılıksız aşklar ya tecavüzle ya da ölümle sonuçlanır. Ama her karşılıksız aşk böyle bitecek diye bir şey yok, bazen [[platonik aşk]] olarak adlandırılan geçici karşılıksız aşklarda vardır. Sosyoloji, aşkın bireylere değil topluma etkisini inceler. Ve toplumda aşk bazı problemlere neden olmaktadır.
 
== Kültürde ==
 
=== Antik Yunan ===
Sevginin [[Yunan mitolojisi|Yunan mitolojisinde]] önemli bir yeri vardır. Birçok tanrı sevgi duygusuyla ilgilenir.
 
[[Agape|Agape (ἀγάπη)]]: Etimolojik anlamı "kardeşçe sevgi" olan bu tanrının görevi, ideal aşkı sağlamak fiziksel çekiciliği arttırmaktır.
[[Eros|Eros (ἔρως)]]: Cinsel sevgi anlamındaki bu sözcük, okçu tanrı Eros'a dayanır.
[[Philia|Philia (φιλία)]]: Bozulan aşkları düzeltir.
[[Storge|Storge (στοργή)]]: Anaç sevgiyle ilgilenir.
[[Xenia|Xenia (ξενία)]]: İnsanlar arasındaki kini ve düşmanlığı aşka dönüştürür.
[[Afrodit|Afrodit (Αφροδίτες)]]: Aşk ve güzellik tanrıçasıdır.
 
=== Çin ===
 
[[Dosya:Love-zh.svg|thumb|right|200px|Çince Aşk]]
 
Çin geleneğinde aşkın önemli bir yeri vardır. Konfüçyüsçülük öğretisi için aşk ana kavramdır. ''Ren'' aşk anlamındaki sözcük konfüçyüsçülük öğretisinin ana kavramıdır. Mohism öğretisi ise evrensel sevgiyi destekler. Çinli filozof Mozi tarafından geliştirdiği bir harf ile tanınır. Çin dili bilindiği üzere her kelime için ayrı bir harfe sahiptir. [[Çince]] aşk kelimesi için geliştirilen bu harfte kelimenin alt kısmında kalp sözcüğü için kullanılan harf üst kısmında hissetmek için kullanılan harfler birleştirilerek aşk sözcüğünü oluşturmuştur. [[Çince]] aşk böyle ifade edilir: 爱 ve aî şeklinde de okunur. Bu harf alt ve üst şeklinde ikiye ayrılırsa 2 sözcük daha çıkar. Mozi bu geliştirdiği harfle tanınmasına rağmen kendisi evrensel sevgiyi yaymak için çok şey yapmış hatta akım bile çıkarmıştır. Mohism akımı aşkı sadece canlılara değil cansız olan şeylere de uygulamayı öğütler. Çin budizmininde'de aşk çok önemlidir. Aydın olmak için sevmek gerekir. Sevgi ne kadar fazla ise budist dininde de aydın olma olasılığı o kadar fazladır. [[Çince]] seni seviyorum wo aî ni olarak okunur ve bu şekilde yazılır. (我爱你)
 
=== Fars ===
Fars kültüründe aşık şairleri: Rumi, Hafız ve Sa'di gibi isimlerdir. Bu şairlerin aşkı kadına, doğaya veya güzelliklere değil ilaha'dır. İlahi aşk fars kültüründe çok yoğundur. Neredeyse her şair şiirlerinde ilah aşkı işler. [[İslamiyet]]'in etkisiyle Tasavvuf [[İslam]] Geleneği yaygınlaşır. Bu aşkı şairler sadece şiirlerine değil yaşamlarına da yansıtmışlardır. Aşklarını şiirlerinde ifade ederken en süslü sözcükleri ve en güzel kafiyeleri kullanmışlardır. Fars edebiyatında aşkın etkileri yoğun olarak görülmektedir. Şiirlerde hep sevgi ve aşk sözcüğü kullanılır. [[Farsça]] aşk sözcüğü eşgh olarak okunur bu şekilde yazılır. (عشق)
 
=== Japon ===
Japon budizminde'de aşk güzel bir şeydir. Aydın biri olmak için muhakkak gereklidir. Bencil olanlar veya fedakar olamayanlar ne yaparlarsa yapsınlar aydın olamazlar. Japonca'da aşk aynı Çince'deki gibi ifade edilir. Aynı şeklide okunur. Japon kültüründe aşk sadece kadınlara, erkeklere, doğaya değil anneler ve çocukları arasındaki aşk'da çok önemlidir. Amae (甘え) yani Japonca düşkünlük olan kelimeden kendilerine öğreti geliştiren Japon anneler çocuklarına hizmet ederler. Hizmetlerinin karşılığı ise sadece kucaklamadır. Japonya'da kanunen bir zorunluluk olmasa da karılarını aldatan erkekler eğer karıları aldatıldığını öğrenirse kendilerini öldürürler. Bazı sosyologlar bu olayları Japon öğreti ve onurlu davranışları olan amae ve seppuku'ya bağlıyorlar.
 
=== Türk ===
Türk kültüründe de dilinde de aşkın etkisi büyüktür. Türk kültüründe aşka olan ilginin artması [[İslam]]'ın kabul edilmesi ile başladı. [[İslam]] dininin kabul edilmesi ile sofizm akımı yaygınlaştı. İnsanlar şiirlere önem vermeye başladı. Şairler arttı. Şairler şiirlerinde aşka yer verdi. Fakat Türk kültüründeki aşk'da tıpkı Fars kültüründeki gibi ilahi aşktır. Tabi sadece ilahi aşka değil kadına, doğal güzelliklere yönelik de şiirler yazılmıştır. Türk edebiyatında aşkın etkisi hissedilmektedir. Türk edebiyatındaki aşk şairler: Fuzuli, Baki, Nedim, Şeyh Galip gibi isimlerdir. Bu isimler arttırılabilir. Türk diline'de aşk ile ilgili birçok deyim girmiştir. Aşık olmak, aşk ateşi, aşkından kül olmak, aşka gelmek, aşk yuvası gibi birçok deyim vardır. Aynı zamanda Türk kültüründe Tasavvuf edebiyatı'da yaygındır.
Türk kültüründeki hem doğunun hem de batının etkileri görülmektedir.
 
== Referanslar ==
* [http://metheus.eu/kutuphane/ego-vs-sevgi Mete Avcıru Metheus, Ego vs Sevgi, 2012]{{ölü bağlantı}}
 
== Kaynakça ==
{{vikisöz|Aşk}}
{{commonscat|Love}}
{{Kaynakça}}
{{Duygular}}
 
== Ayrıca bakınız ==
[[Kategori:Aşk| ]]
* [[Şefkat]]
[[Kategori:Kişisel hayat]]
* [[Diğerkamlık]]
* [[Merhamet (Neo-spiritüalizm'de)]]
* [[Aşk]]
 
[[Kategori:Aşk| *]]
{{Link KM|de}}
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Aşk" sayfasından alınmıştır