John Locke: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yazım hatası düzeltildi
Etiketler: Mobil değişiklik mobil uygulama değişikliği
28. satır:
 
== Hayatı ==
John Locke, [[Bristol]] yakınlarında, [[Wrington]]'da doğdu. Kumaş ticareti ile uğraşan bir aileden gelmektedir. Babası ticaretle uğraşmak yerine noterliği tercih etmiştir, ibadetle sadelik isteyen [[Püriten]] mezhebinin koyu bir taraftarıydı. Locke'un daha sonra öne sürdüğü öğrenim kuramlarında babasının büyük etkisi sezilir. Locke yüksek öğrenimini [[Oxford Üniversitesi]]'nde yaptı, en çok tabiat bilimleriyle tıp okudu. Hayata atıldıktan sonra hem yazar, hem de siyaset adamı olarak çalıştı. Önce [[Brendenburg Dükalığı]]'nda [[İngiliz]] elçiliği katibi olarak bulundu. [[İngiltere]]'ye döndükten sonra da 8 yıl Shaftsbury adında bir 2

İngiliz [[aristokrat]]ının yanında özel hekimlik yaptı. [[1683]]'te Shaftsburytey'nin [[Hollanda]]'ya kaçmak zorunda kalması üzerine Locke da [[İngiltere]]'den ayrıldı. Ancak [[1689]]'da İkinci İngiliz Devrimi Başarı kazanınca İngiltere'ye dönebildi. Ancak daha sonra tekrar Fransa'ya iltica etmek zorunda kaldı.
 
== Kabullenmeye dayalı hükümet ==
 
Locke, bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer. Bu düşünceleriyle [[Liberalizm]]'in, tabii bir din anlayışının, [[Rasyonel Pedagoji]]'nin öncüsü olmuştur. Mutlakiyet yönetimlerini ilk sarsan kişi olarak tarihe geçmiştiryönetiiştir, mutlakiyet yönetimine açtığı sarsıntılar sonucunda zamanla derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur. İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin temelini oluşturan filozof olarak akıllara yer etmiştir. Doğal hukuk doktrinini savunanlardan biridir (Diğerleri: [[Jean-Jacques Rousseau|Jean Jacques Rousseau]] ve [[Thomas Hobbes]]).
 
Locke için dünya ile ilişiği kesmek ve deneyim sayesinde kişi bir şeyler öğrenebilir. İnsan sezgisel herhangi bir bilgiye sahip değildir. Dünyevi, deneye dayanan ve sistemli bir düşünce biçimini benimsemiştir. Dini dogmaların bu düşünce sisteminde yeri yoktur. İnsanın bu noktada görevi onun içinde yaşadığı dünya ile sınırlıdır. Sadece insanda bulunan kendini sevme duygusu ve aklın işleyişi ahlakın doğuşunu beraberinde getirmiştir. kabul etme bu felsefi temellerle vardır. Bir yönetici, otoritesini yönettiği insanların rızasına borçludur. Hükümetler niçin vardır? Bu sorunun cevabı Locke'a göre ''doğa durumu'' ile açıklanabilir. Doğa durumu, yeryüzünde hiçbir siyasi topluluğun olmadığı bir duruma karşılık gelmektedir. Üstünlüklerin ve ve karışıklıkların artması yaşamı olumsuz etkiler ve insanlar bir araya gelerek siyasi toplulukları oluştururlar. Hükümdarlara ve güçlü siyasi yöneticilere bu durumda itibar edilir. ''İtimat'' bu noktada önemlidir. Yöneticinin otoritesi mutlak değildir ve karşılıklı itimat ile toplumsal sözleşme oluşturulmuştur. İktidar, kaynağını buna ve bu sürece borçludur. İnsanın hürriyeti ulusun kabullenişi ile kurulmuştur. Yasalarla, bu güven kayıt altına alınır. Bu benimseme aynı zamanda bu güvene ihanet eden yöneticiyi görevden uzaklaştırma hakkını da içerir<ref name="ref492">Thomson, David, "Siyasi Düşünce Tarihi", Şule Yayınları, İstanbul 1997, s. 79-95.</ref>.
 
İnsan hakları Locke'a göre yaşam, hürriyet ve mülkiyet olarak özetlenebilir. Bu hakların uygulanması, korunması hem yasalarla hem de kurumlarla sağlanır. Bağımsız bir yargı sistemi de bunların tümünü kapsar<ref name="ref492" />.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/John_Locke" sayfasından alınmıştır