Sufi metafiziği: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Zohak (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Zohak (mesaj | katkılar)
12. satır:
[[Sufi|Sûfilere]] göre kendiliğinden var olan (kaimun bizatihi) varlık (vücûd) birdir; o da ''Hakk Teâlâ'''nın varlığıdır. Bu varlık ezelidir; çoğalma, bölünme, değişme, yenilenme kabul etmez. Ancak Hak, zatı itibariyle değil; [[sıfat]] ve [[fiil]]leri itibariyle bütün suret ve şahıslarda mutlak olmaktan çıkmaksızın ve asla değişikliğe uğramaksızın tezâhür ve tecellî etmektedir. İçinde farklılıklar ve değişme barındıran tüm evren ve içindeki canlı ve cansız her unsur, ancak O'nun varlığı ile ayakta durmaktadır.
 
Yaratılışın amacı; Künt'ü, Kenz yani ''Gizli bir Hazine idim bilinmeyi istedim'', ifadesi bütün varlıkların ve tüm evrenin Tanrı'nın yansımaları olduğu anlamını taşır.
 
Nefsini terbiye eden insan oğlu [[Şeriat]], [[Tarikat Kapısı|Tarikât]], [[Marifet Kapısı|Marifet]] ve [[Hakikat Kapısı|Hakikât]] kapılarından geçer ve en sonunda ''Hak'' ile Hak olur. (Hulul) [[Hallac-ı Mansur]] ve [[Seyyid Nesimi]]'nin kendilerini ölüme götüren ''"[[En-el Hak]]"'' sözü, bu inancın yansımasıdır.
 
"Vahdet-i vücud" tabiri bu öğretinin en büyük sözcüsü olan [[Muhyiddin İbn Arabi]]'nin eserlerinde bu kelimeler ile adlandırılmazifade edilmez. İfadeyi ilk kullanan, İbn Arabi'nin öğrencisi [[Sadreddin Konevi]]'dir.
Dönemlerinde, bu Evliyalar, dinden çıkmakla sapkınlıkla ve şirkle suçlanmıştır. [[Hallac-ı Mansur]], ölüm anında şu sözleri söylemiş ve Allah'tan katillerini bağışlamasını dilemiştir: ''Ya Rabbi canımı alan bu kullarını bağışla; çünkü onlar senin bana gösterdiğin sırlarından haberdar değiller, senin bana gösterdikerini onlar göremezler bilemezler.'' Bu inancın en büyük temsilcileri [[Hacı Bektaş Veli]], [[Yunus Emre]], [[Niyâzî-i Mısrî]] gibi büyük İslam düşünürleridir.
 
Dönemlerinde,[[evliya|Allah budostları]] Evliyalar,dönemlerinde [[irtidat|dinden çıkmaklaçıkmak]]la sapkınlıkla ve şirkle suçlanmıştır. [[Hallac-ı Mansur]], ölüm anında şu sözleri söylemiş ve Allah'tan katillerini bağışlamasını dilemiştir: ''Ya Rabbi canımı alan bu kullarını bağışla; çünkü onlar senin bana gösterdiğin sırlarından haberdar değiller, senin bana gösterdikerinigösterdiklerini onlar göremezler bilemezler.'' Bu inancın en büyük temsilcileri [[Hacı Bektaş Veli]], [[Yunus Emre]], [[Niyâzî-i Mısrî]] gibi büyük İslam düşünürleridir.
"Vahdet-i vücud" tabiri bu öğretinin en büyük sözcüsü olan [[Muhyiddin İbn Arabi]]'nin eserlerinde bu kelimeler ile adlandırılmaz. İfadeyi ilk kullanan, İbn Arabi'nin öğrencisi [[Sadreddin Konevi]]'dir.
 
Bu inancın en büyük temsilcileri [[Hacı Bektaş Veli]], [[Yunus Emre]], [[Niyâzî-i Mısrî]] gibi düşünürlerdir.
 
== Varlık felsefesi==