Zâfir: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
|||
7. satır:
| hüküm süresi = 8 Ekim 1149 - Mart 1154
| tam adı = El-Ẓāfir bi-dīn Allāh,
| önce gelen = [[
| sonra gelen = [[Faiz (Fatımi)]]
| hanedan = [[Fatımiler|Fatımi]]
37. satır:
Haçlı Kudüs Krallığı'nın Mısır'a gözünü dikmiş olduğu bilinmekte idi ve Haçlılar Fatimilerin elinde bulunan Filistin topraklarına akınlara başlamışlardı. Yeni Vezir El-Adil bin El-Salar bu Haçlılar sorunu çözmek için El Cezire'de Selçuklu [[Musul]] Atabeyi olan [[Nureddin Zengi]] ile müteffiklik anlaşması yapmaya karar verdi. Ekim veya Kasım 1150'de Haçlılar veya Avrupa'dan gelen bazı gemiler Fatımiler elinde bulunan "Farama"'ya hücum edip bu şehir limanını ele geçirip yaktılar. Vezir El-Salar buna karşılık vermek için 1151 yazında Doğu Akdeniz sahillerine bir Fatımi filosu göndererek Haçlılar elinde bulunan [[Yafa]], [[Akka]], [[Sayda], [[Beyrut]] ve [[Trablusşam]] limanlarına hücumlarda bulundu ve Filistin'e hac için batı Avrupa'dan gelen birçok Hristiyan hacı öldürüldü. Bu hücumlarla Doğu Akdeniz kıyıları ticaretini, özellikle kumaş ticaretini hatta Fatimiler sarayına gönderilen kumaşlar ticaretini bile, dondurdu. Halep'de olan Nureddin Zengi bu denizden Fatımilerin Haçlılara üzerine hücumlarını karadan Haçlılara üzerine yaptığı hücumlarla destekledi; ama sonunda kendine bağlı olan Şam Emiri'ne karşı tedbir uygulanmasını önlemek için bu kara destek akınlarını durdurdu.
1153'de Haçlılar Kudüs Krallığı Filistin'de en son ve en büyük Fatimi kalesi ve liman şehri olan [[Aşkelon]] şehrini kuşatmata aldılar. Nisan 1153'de Vezir El-Adil bin Salar üvey oğlu olan
9 Nisan 1153'de El
Abbas El-Nasır oğlu Nasıraddin Nasr'ı, eşcinsel sevgilisi olduğu Halife Zafir'e babasının iyi bir Vezir olacağına inandırmak için gönderdi. Nasıraddin Nasr sevglisi olduğu Halife Zafir ile Vezir'in sarayı olan Maymuniyye'de o akşam buluştular. Bu sarayın korumaları sayısı çok azdı. Halife ile Nasıraddin Nasr arasında ne geçtiği bilinmemektedir. Fakat Nasıraddin Nasr'ın 21 yasında olana Halife Zafir'i bıçaklayıp öldürdüğü ve cesedini saray zeminde bir mermer taş altında sakladığı bilinmektedir. Nasıraddin Nasr ertesi sabah bu durumu babası Vezir Abbas'a da bildirdiği iddia edilmektedir.
47. satır:
Buna rağmen Vezir Abbas Nasr sabahleyin Saray'a giderek Halife ile görüşmek istedi ve Halife'nin bulunamadığı için kendi ile görüşemeyeceği kendine bildirildi. Saray'da bulunan halifenin bir kölesi halifenin öldürülmesi ve cesedinin saklanması görmüştü; önce saray bahçesinei saklandı ve sonra eski halifenin iki küçük kardeşine olan biteni anlattı. Abbas Nasr ıse konağına geri döndü ve oğlu Nasıraddin Nasr geri dönmemişti. Oradan saraya geri döndü ve sarayın kapılarını zorla açtırdı ve sözde soruşturmalara başladı. Önce halifenin küçük iki kardeşini da soruşturmaya tuttu. Bunlardan olanı şahit köleden öğrenmiş olan Cibril Yusuf Abbas Nasr'a Halifeye ne olduğunu oğlu Nasırullah Nasr'a sormasını açıkça söyledi. Abbas El-Nasr bu Zafir'in kardeşlerı olan iki prensi öldürttü. Sonra da halife Zafir'in idam edilen kardeşları tarafından öldürtüldüğünü ilan etti.
Sonra'da öldürttüğü prenslarden olan Ebu-Cafer'in 5
Temmuz 1154'de yeni çocuk halifenin naibi ve Vezir olarak Talai bin Rüzzik El-Salih atandı.
|