Cumhuriyet Halk Partisi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Mirada (mesaj | katkılar)
Oğuzhan (mesaj | katkılar)
Düzenleme
70. satır:
1936 Haziranında yayınlanan bir genelgeyle bütün illerde parti il başkanlığı valilikle birleştirildi ve içişleri bakanı resmen, parti genel sekreterliği sıfatını üstlendi. 1937 Şubatında yapılan anayasa değişikliğiyle, CHP'nin "altı oku" [[Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1924)|Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına]] resmen dahil edildi.<ref name="ktay">[http://www.belgenet.com/parti/chpkurultay.html CHP ve Kurultaylar tarihi... (1919-1950)] ''Belgenet.net''</ref> Böylece “Tek Parti”nin devletle özdeşleşmesi süreci tamamlanmış oldu.
 
Atatürk döneminde Şeyh Said İsyani, Ağrı İsyanı ve Dersim İsyanı olmak üzere üç büyük Kürt isyanı çıkmış, ayaklanmalar askeri harekatla bastırılmıştır.
1937'de merkezi hükümetle Dersim aşiretleri arasındaki anlaşmazlıklar sonucu en büyük Doğu isyanlarından biri olan [[Dersim İsyanı]] çıktı. Bu ayaklanma askeri harekat ile kanlı bir şekilde bastırıldı. Seyit Rıza başta olmak üzere isyanın sorumluları idam edildi.
 
Atatürk döneminde kurulan CHP hükümetleri:
106. satır:
İsmet İnönü, [[cumhurbaşkanı]] ve Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı olduktan sonra 1939 yılında seçimler yenilendi. TBMM yeni dönem çalışmalarına Mart ayında başladı. 1 Eylül 1939'da [[Nazi Almanyası|Almanya]], [[Polonya]]'ya ya saldırdı ve [[II. Dünya Savaşı]] başladı. [[Avrupa]]’da [[Hitler Almanya’sı]], [[İtalya Krallığı|Mussolini İtalya’sı]] ile birlikte istilaya başlamıştı. [[Uzak Doğu]]'da da [[Japonya]] bu gruba katılmıştı. Savaşın diğer tarafında ise Fransa ve İngiltere bulunuyordu. [[Hitler]]'in güçlü ordusu kısa zamanda Avrupa'yı istila etti. [[Mussolini]] kendisine [[Afrika]]'yı hedef almıştı. [[Amerika Birleşik Devletleri|ABD]] olayları uzaktan izliyordu. Ancak Japonlar 7 Aralık 1941'de ABD'nin [[Pearl Harbor Saldırısı|Pearl Harbor üssüne saldırınca]] [[Birleşik Devletler]] [[Almanya]], [[İtalya]] ve [[Japonya]]'ya savaş açtı. Bu arada [[Almanya]] [[Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği|SSCB]]'ye saldırdı. Dünya adeta bir cehenneme dönmüştü. Ancak bu cehennemin ortasında, İnönü'nün deyimiyle "yangınlar içinde inleyen Asya ve Avrupa kıtalarının bitişik noktasında sessizlik yurdu" aziz vatanımızdı. Türkiye Milli Şef İnönü yönetiminde savaşın dışında durmayı başardı. Son derece başarılı bir dış politika ile Türkiye bu büyük yangının dışında kaldı. Ancak savaş Türkiye'yi iktisadi yönden sıkıntıya soktu. Birçok temel madde bile karneye bağlandı.
 
[[Türk Ordusu]] her türlü tehlikeye karşı ayakta tutuldu. Dönemin en olumlu görülen olayı ise [[Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı|Milli Eğitim Bakanı]] [[Hasan Âli Yücel]] öncülüğünde açılan [[Köy Enstitüleri]] idi. [[Kemalizm]]'in dayanak noktası olan köylü aydınlanması açısından bu kurum çok önemli görevler yaptı. 1942 yılında Varlık Vergisi adıyla olağanüstü bir servet vergisi kanunu çıkarıldı. Verginin tamamına yakını gayrimüslimlerden alındı. Vergiyi ödeyemeyen gayrimüslimler [[Aşkale]]'deki çalışma kamplarına sürüldü.
 
II. Dünya Savaşı yıllarında kurulan CHP hükümetleri:
179. satır:
=== 27 Mayıs ve sonraki yıllar (1960-1965) ===
{{ana|27 Mayıs Darbesi}}
27 Mayıs 1960 günü [[Türk Silahlı Kuvvetleri]] içindeki 37 kişilik vatansever grubu Demokrat Parti'nin ülkeyi gitgide bir baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğünü görerek ülke yönetimine el koydu. [[Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1924)|Anayasa]] feshedildi. Başta Cumhurbaşkanı [[Celâl Bayar]] ve Başbakan [[Adnan Menderes]] olmak üzere DP'liler, pek çok bürokratlar ve DP'ye yakın olduğu düşünülen generaller tutuklandı. Tutuklamalar sürerken o dönem [[Milli Birlik Komitesi]] üyesi olan Cemal Gürsel, CHP liderini arayarak hareketi önceden haber vermediklerini, haber verilseydi kendilerini caydırmaya çalışacağını bildiklerini söyler. İnönü ise, Cemal Gürsel'e "''"Memleket ve millet için hayırlı bir iş yaptınız. Büyük bir iş yaptınız. Mutlu ve uğurlu olmasını dilerim. Asıl başarınız için ben sizin emrinizdeyim Paşa Hazretleri. Sizleri anlıyorum. Ne zaman bir arzunuz olursa emrinize amadeyim''" diyerek teşekkür eder.<ref>[http://www.netkitap.com/kitap-demirkirat-bir-demokrasinin-dogusu-mehmet-ali-birand-bulent-capli-can-dundar-dogan-kitapcilik.htm Mehmet Ali Birand, Can-Dundar, Bülent Çaplı; "Demirkırat"]</ref>
 
Devlet Başkanlığı, [[Millî Savunma Bakanlığı]] ve Başbakanlık görevlerini Org. [[Cemal Gürsel]] üzerine aldı. Gürsel [[Millî Birlik Komitesi]] ile ülkenin tek hakimi olmuştu. Yeni anayasa hazırlanması ve siyasi yapıların kurulması için çalışmalar başladı. [[Demokrat Parti (1946)|Demokrat Parti]] kapatıldı. Yeni anayasa hazırlanması için kurulan kurucu meclise CHP lideri [[İsmet İnönü]] de seçildi. 27 Mayıs sonrası CHP'nin 1959 tarihli "İlk Hedefler Beyannamesi"ndeki pek çok husus da hayata geçirilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi darbeden sonra bütün gücüyle yeni anayasanın hazırlanmasına çalıştı ve bir an önce demokratik düzene geçilmesini savundu. 27 Mayıs 1960, bu dönemde Milli Birlik Komitesi ve CHP çevrelerinde genellikle "27 Mayıs Devrimi" olarak anıldı.
315. satır:
 
Haziran 1995'te İstanbul Emniyet Müdürü [[Necdet Menzir]]'in İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı CHP'li [[Algan Hacaloğlu]] ilgili söyledikleri sözler, hükümet ortakları arasında gerilime ve nihayetinde hükümetin dağılmasına neden oldu.<ref>[http://www.byegm.gov.tr/ayintarihidetay.aspx?Id=175&Yil=1995&Ay=6 Ayın Tarihi] ''Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü''</ref> 9 Eylül 1995'deki kurultayda ise [[Deniz Baykal]] genel başkanlığa tekrar seçildi. DYP genel başkanı Tansu Çiller'in kurduğu azınlık hükümeti TBMM'de güvenoyu alamayınca, 30 Ekim'de DYP ve CHP ülkeyi seçime götürecek yeni bir koalisyon hükümeti kurdu. Bu hükümette CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olarak yer aldı. [[TBMM]] seçimlerin 24 Aralık 1995'te yenilenmesi kararını aldı. [[1995 Türkiye genel seçimleri|24 Aralık 1995 milletvekilliği seçimlerinde]] CHP yüzde 10 barajını kılpayı aşarak [[TBMM]]'ye girdi. Seçimlerin galibi ise [[Necmettin Erbakan]]'ın başında bulunduğu [[Refah Partisi]] olmuştu. [[RP]], %21.3 oyla 158 milletvekili kazanmıştı. (Milletvekili sayıları: [[DYP]]:135, [[ANAP]]:132, [[Demokratik Sol Parti|DSP]]:76, [[CHP]]:49).<ref>[http://www.belgenet.net/ayrinti.php?yil_id=12 1995 Yılı Genel Seçim Sonuçları] ''Belgenet.net''</ref> CHP, %10.71 oyla ancak 49 milletvekili elde edebilmişti. Öte yandan [[Demokratik Sol Parti|DSP]] %14.64 oy almıştı. Seçimlerden sonra öncelikle [[Mesut Yılmaz]] başbakanlığında [[ANAP]]-[[DYP]] koalisyonu kuruldu ancak hükümetin güvenoylaması [[Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi|Anayasa Mahkemesi]] tarafından reddedilip iptal edilince başbakanlık görevini alan [[Necmettin Erbakan]] Haziran 1996'da DYP ile [[54. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti|Refahyol]] koalisyonunu kurdu.
 
[[Türk Silahlı Kuvvetleri]] [[RP]] hükümetine 28 Şubat 1997'deki [[Milli Güvenlik Kurulu]] toplantısında muhtıra verdi. Haziran 1997'de de Erbakan istifa etti. ''[[Postmodern darbe]]'' olarak bilinen bu süreci destekleyen Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanı Deniz Baykal, bir açıklamasında 28 Şubatçı generallerin "demokratik bir kitle örgütü gibi" çalıştığını söylemiştir.<ref>[http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=01.07.2009&y=AliBayramoglu Asker-sivil arası yeni denge...] Ali Bayramoğlu, ''Yenişafak'', 1 Temmuz 2009</ref>
 
30 Haziran 1997'de kurulan [[55. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti|ANAP-DSP-DTP azınlık koalisyonu hükümetini]] CHP dışarıdan destekledi. Ancak 1998 yılının Kasım ayında [[Türkbank]] ihalesi yolsuzluğuna Başbakan [[Mesut Yılmaz]]'ın adı karışınca CHP hükümete gensoru verdi ve koalisyonu düşürdü. Uzun süren hükümet çalışmaları sonucunda DYP, [[Demokratik Sol Parti|DSP]] Genel Başkanı [[Bülent Ecevit]] başbakanlığında kurulacak bir azınlık hükümetine destek vereceğini açıkladı ve [[Ecevit]] 11 Ocak 1999'da 21 yıl sonra tekrar başbakan oldu. Başbakanlığı sırasında yıllardır Türkiye'de kan döken [[PKK]]'nin başkanı [[Abdullah Öcalan]], [[Kenya]]'nın başkenti [[Nairobi]]'de yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Bu olay DSP'ye [[1999 Türkiye genel seçimleri|1999 genel seçimlerine]] yaklaşılırken büyük bir itibar sağladı.
Satır 345 ⟶ 343:
Yine kurultay sonrası partiden istifalar oldu ancak meclis grubunun büyük kısmı partide kaldı. İstifa eden milletvekillerinin bir kısmı bağımsız kalırken bir kısmı da [[Sosyaldemokrat Halk Partisi|SHP]]'ye geçti. 19-20 Kasım 2005'te toplanan 31. Olağan Kurultay'da Deniz Baykal 1158 oyun tamamını alarak genel başkanlığına devam etti.
 
CHP iç çalkantılar yaşarken bir yandan da AKP iktidarına karşı da sert muhalefet yapıyordu. Deniz Baykal ve Başbakan [[Recep Tayyip Erdoğan]] arasında gerek TBMM'de gerekse diğer platformlarda büyük çekişme vardı. 2006 yılı sonunda seçimlerin yenilenmesi konusunda CHP çaba gösterse de AKP buna yanaşmadı. CHP 2007 Nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde [[Erdoğan]]'ın adaylığına şiddetle karşı çıktı ve bu yolda bütün anayasal haklarını kullanacağını belirtti. 24 Nisan 2007 günü AKP cumhurbaşkanı adayı olarak [[Abdullah Gül]]'ü belirleyince CHP bu konuda uzlaşılmadığı için TBMM'de yapılacak seçimi [[Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi|Anayasa Mahkemesi]]'ne götüreceğini açıkladı. 27 Nisan 2007 günkü oylamada 367 milletvekili yeter sayısı bulunamayınca CHP, mahkemeye başvurdu. Aynı gece Genelkurmay Başkanlığı 23:15'te laiklik ile ilgili sert bir açıklama yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi, ''[[e-muhtıra]]'' olarak adlandırılan Genelkurmay açıklamasını desteklemiştir.<ref>[http://yenisafak.com.tr/Politika/?t=29.04.2007&c=2&i=42795 CHP, Genelkurmay açıklamasını alkışladı] ''Yenişafak'', 29 Nisan 2007</ref>
 
[[Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi|Anayasa Mahkemesi]], 1 Mayıs 2007 günü CHP'nin talebini kabul ederek [[2007 Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Seçimi|cumhurbaşkanlığı seçiminin]] ilk tur oylamasını iptal etti. Bu gelişmeler üzerine cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda taktik değiştiren AKP, [[Anavatan Partisi]] ile uzlaşarak erken seçime gidilmesi ve cumhurbaşkanını 5+5=10 yıllığına halkın seçmesi gibi değişiklikleri önerdi. Deniz Baykal ise erken seçim kararını desteklemesine rağmen, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini onaylamadığını belirterek yeni cumhurbaşkanını, yeni meclisin seçmesi yönünde taleplerde bulundu. Genel seçimlerin 22 Temmuz 2007'de yapılması kesinleştikten sonra solda güçbirliği arayışları hızlandı ve 17 Mayıs 2007 günü CHP ve [[Demokratik Sol Parti|DSP]] Genel Başkanları Deniz Baykal ve [[Zeki Sezer]] seçimde güçbirliği yapacaklarını açıkladılar. 8 Haziran 2007'de [[Yaşar Okuyan]]'ın genel başkanı olduğu [[Hürriyet ve Değişim Partisi]] CHP'ye katılacağını açıkladı, ancak katılım gerçekleşemedi.
Satır 361 ⟶ 359:
 
Mart 2008’de yapılan CHP 32. Olağan Kurultayı öncesinde bir önceki dönemin grup başkanvekili, Samsun milletvekili [[Ahmet Haluk Koç|Haluk Koç]] genel başkan aday adaylığını açıkladı. 26-27 Nisan 2008'de, [[Ankara]]'da yapılan 32. Olağan Kurultay'da aday adaylarından hiçbiri aday olabilmek için gerekli 253 imzayı toplayamayınca 1016 delegenin imzası ile seçimlere tek aday olarak giren Deniz Baykal genel başkanlık seçiminde 1105 oyun 1021'ini alarak onuncu defa CHP Genel Başkanı seçilmeyi başardı.<ref>[http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=CHP_kurultayinda_kritik_oylama_suruyor_175186_1&tarih=27.04.2008&Newsid=175186&Categoryid=1 ‘10’da 10’ yaptı] ''Vatan'', 27 Nisan 2008</ref>
 
[[Anayasa Mahkemesi]] 2008 yılında tamamladığı inceleme sonucu parti harcamalarında yaklaşık 1 Milyon [[TL]] usulsüzlük tespit etti. CHP'nin 1998, 2004, 2005 ve 2006 yıllarındaki usulsüz harcamalarının tümü [[Resmi Gazete]]’de yayımlandı. Bu [[usulsuzlük]] medya tarafından "CHP'nin kayıp trilyon olayı" olarak da adlandırıldı.<ref>[http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/451578.asp CHP’de de ‘Kayıp Trilyon’ çıktı] ''NTV'', 27 Haziran 2008</ref><ref>[http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/452438.asp CHP’nin usulsüz harcamalarının dökümü] ''NTV'', 8 Temmuz 2008</ref>
 
21 Aralık 2008 tarihinde Ankara'da toplanan CHP 14. Olağanüstü Kurultayı'nda program ve tüzük değişiklikleri ele alındı. [[1994]]'ten bu yana kullanılan parti programı değiştirildi.<ref>[http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=214462 CHP'nin yeni programı kabul edildi ] ''Vatan'', 21 Aralık 2008</ref>
Satır 383 ⟶ 379:
 
Kemal Kılıçdaroğlu, 17-18 Temmuz 2012 tarihinde yapılan 34. Olağan Genel Kurultayda 1164 oyun tamamını alarak yeniden genel başkanlığa seçildi.<ref>{{Web kaynağı|url=http://www.chp.org.tr/?manset=chp-delegesi-%E2%80%9Ckilicdaroglu%E2%80%9D-dedi-1164-oyla-yeniden-genel-baskanliga-secilen-kemal-kilicdaroglu-kursuye-cikarak-tesekkur-etti |başlık=Kılıçdaroğlu yeniden genel başkanlığa seçildi. |erişimtarihi=18 Temmuz 2012}}</ref>
 
Cumhuriyet Halk Partisi 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak aday çıkarma kararı almış ve İslam İşbirliği Teşkilatı eski genel sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday göstermiştir.
 
== Mevcut Merkez Yönetim Kurulu üyeleri ==