Aydınlanma Çağı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Therou (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + vandalizm amaçlı değişiklik
Peykbot (mesaj | katkılar)
k düzen
1. satır:
'''Aydınlanma Çağı ''' olarak adlandırılan tarihsel dönem, ''Aydınlanma felsefesi''nin [[18. yüzyıl]]da doğup benimsenmeye başladığı dönemdir. Batı toplumunda [[17. yüzyıl|17.]] ve [[18. yüzyıl]]larda gelişen, akılcı düşünceyi eski, geleneksel, değişmez kabul edilen varsayımlardan, önyargılardan ve [[ideoloji]]lerden özgürleştirmeyi ve yeni [[bilgi]]ye yönelik kabulü geliştirmeyi amaçlayan düşünsel gelişimi kapsayan dönemi tanımlar...
[[FileDosya:Salon de Madame Geoffrin.jpg|450px|thumb|Aydınlanma Çağı örneklerinden [[Voltaire]]'in "la lettura della tragedia" adlı eserinin ''Dipinto di Charles Gabriel Lemonnier'' tarafından sunumu.]]
Aydınlanmaya yol açan başlıca düşünsel gelişmeler [[Rönesans]] ve [[Reform (tarih)|Reform]] hareketleridir. Aydınlanmanın ilk temsilcileri olarak genellikle [[Rene Descartes]] ve [[Gottfried Wilhelm Leibniz]] kabul edilir. [[Almanya]]'da [[Johann Gottfried Herder]], [[Immanuel Kant]], [[Christian Wolff]]; [[Fransa]]'da [[Denis Diderot]], [[Claude Adrien Helvétius]], [[Montesquieu]], [[Jean-Jacques Rousseau]], [[Voltaire]]; [[Büyük Britanya]]'da [[David Hume]], [[John Locke]] ve [[Thomas Paine]] Aydınlanma çağının en önemli temsilcileridir.
 
7. satır:
[[Din]] ya da [[Tanrı]] merkezli toplumsal yapının ve düzenlemelerin yerini bu süreçte [[akıl]] merkezli toplumsal düzenlemeler arayışı alır. Geniş ve genel anlamıyla ''aydınlanma'', ortaçağ'da hüküm süren dünya görüşüne karşı yeni bir dünya görüşünün ortaya çıkması ve temellendirilmesi olarak belirtilir. Bu yüzyıl yeni bir ''ideal'' ile tarih sahnesinde yer alır; bu ideale göre, aklın aydınlattığı kesin doğrulara ve bilginin ilerlemesine dayanan ''entelektüel bir kültür'' egemen olmalıdır ve bu kültür sonsuz bir şekilde ''ilerlemelidir''. Böylece [[ilerleme]] ideali, insanın [[Gelenek|geleneğin]] köleliğinden kurtularak sürekli mutluluk ve özgürlük yolunda gelişeceği düşüncesine dayandırılır.
Aydınlanma felsefesinin kaynağı [[Rönesans felsefesi]] ve özellikle de [[17. yüzyıl felsefesi]]nin ortaya koyduğu ilkelerdir. Rönesanstan itibaren düşüncenin tarihsel otoritelerden kurtulması, bilgi ve yaşam hakkında akla ve deneyime dayanmaya başlaması sözkonusudur. 17. yüzyıl da bu gelişmeler sistemleştirilip temel ilkelere dönüştürülmeye başlanmış, rasyonalizmin belirginleştiği bu yüzyılda aydınlanma felsefesinin ''düşünsel temelleri'' bir anlamda hazırlanmıştır. [[Sekülarizm|Sekülerleşme]] aydınlanma felsefesinin ve genel anlamda aydınlanmacılığın her tür girişiminde temel olmuş olan bir yönelimdir.
 
18. yüzyıl felsefesinde bir yanda [[rasyonalizm]]in öte yandan [[empirizm]]in güçlenmesi ve bunlardan meydana gelen teorik sorunların yeni bir takım sentezlerle aşılmaya çalışılması sözkonu olacaktır. Aydınlanma çağı, aklın ışığında felsefenin de yepyeni bir etkileyicilikle ortaya çıkışına, yaygınlaşmasına, yeni sentezlerle sistematikleştirilmesine etki etmiştir. Bu bakımdan bu yüzyıla "felsefe yüzyılı" denmesi de söz konusudur.<ref>''Felsefe Tarihi'', [[Macit Gökberk]], [[Remzi Kitabevi]], 2.Basım, sayfa;328</ref>
17. satır:
{{quote box||align=left|width=60%|quote=Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aramalıdır [[Sapere Aude]]! Aklını kendin kullanmak cesaretini göster! Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır.|source=[[Immanuel Kant]]}}
[[Dosya:KantWasIstAufklärung.png|thumb|Kant: Orijinal "Aydınlanma nedir?" yazısı]]
Aydınlanma çağının ana fikri, akıl aracılığıyla doğru bilgilere ulaşılabileceği ve bu doğru bilgi ile de toplumsal yaşamın düzenlenebileceğidir. Öte yandan bilim alanındaki önemli gelişmeler de aydınlanma çağına öncülük eder ve bu çağda ayrıca çok yoğun yeni bilimsel gelişmeler kaydedilir. Daha [[15.yüzyıl]]dan itibaren meydana gelmeye başlayan yeni keşifler ve icatlar bu süreci hazırlamış, bunun sonunda da "karanlık çağ" olarak değerlendirilen [[Orta Çağ]]'ın sonuna gelinmiştir. [[Deney]] ve [[gözlem]], aklın uygulama araçları olarak bu dönemde bilimsel yöntemim ilkeleri biçiminde ortaya çıkmış ve doğa bilimlerinde önemli gelişmelere kaynaklık etmiştir.
 
Dinde meydana gelen yenileşme hareketleri de, dinsel düşüncenin giderek geriletilmesi ve Aydınlanmacılıkla birlikte kuruculuk ve egemenlik gücünü kaybetmesiyle sonuçlanmıştır. [[Rönesans]] ve [[reformlar]]la başlayan bu gelişmeler, aydınlanmacılıkla doruğuna varmış ve buradan itibaren [[Modernite]] denilen sürecin oluşumunu hazırlamıştır. Bu sürec aydınlamacılıkta ifadesini bulan köklü bir zihin değişikliği anlamına gelmektedir.
 
[[Isaac Newton|Newton]] ve [[Mikolaj Kopernik|Kopernik]] ile tüm bir evren-dünya kavrayışı değişime uğramış, [[René Descartes|Descartes]] ve [[Immanuel Kant|Kant]] gibi isimlerle bu değişen zihniyetin felsefi düşüncesi geliştirilmiştir. [[Avrupa]]'daki [[endüstri devrimleri]] de bu sürecin maddi temelini oluşturmaktadır. Yeni ve bambaşka toplumsal ve ekonomik ilişkiler icerisinde yaşamaya başlayan insanlar, ortaya çıkan yeni düşünce biçimleriyle dünyaya bambaşka gözlerle bakmaya başlamışlardır. Bunun sonucunda modern yaşamın temellleri atılmıştır. [[1789]] [[Fransız ihtilali]]nin temelinde, [[Fransız aydınlanmacılığı]]nın belirleyici bir etkisi vardır.