Yehova: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
AltıncıTas (mesaj | katkılar)
İçerik ekleme
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Gerekçe:bunların yeri burası değil, Vikikaynak
1. satır:
{{Diğer anlamı|Yehova (anlam ayrımı)}}
{{Tanrı kavramları}}
'''Yehova''' (antik ibranice "YeHoWaH") veya '''Tetragrammaton''', Mukaddes Kitap'da ([[Tevrat]], [[Zebur]] ve [[İncil]]) takriben 7000 defa geçen [[Tanrı]]'nın özel ismidir. [[Yahudi]]lerin ve [[Yehova'nın Şahitleri]]'nin tanrıya hitap ederken kullandıkları isimdir.
'''Yehova''' antik İbranice'de יהוה (YHVH) olarak dört sessiz harfle yazılan Tanrı'nın özel adıdır. Eski İbranice'de sesli harfler yazılmayıp yalnızca okunuşta sesli harfler okunan sözcüklere sonradan eklendiğinden, YHVH için Tetragrammaton ("Dört harfli") ifadesi de kullanılmıştır. YHVH Kitab-ı Mukaddes'in İbranice metninde 6.828 kez geçer. YHVH harfleri Kitab-ı Mukaddes'in antik Yunanca yazılan kısmında da yine İbranice yazılmıştır ve 237 kez geçer. [[Yehova'nın Şahitleri]]'nin Tanrıya hitap ederken kullandıkları isimdir.
Kelime anlamı olarak "''O, olmasına neden olur''" anlamına gelir. Bu ifadenin iki anlamı vardır:
 
* Her şeyi yaratan O'dur.
{| class="wikitable"
* Ne olması gerekiyorsa o olur.
|-
| '''İşaya 42:8'''
:Ben Yehova'yım. İsmim budur. Hakkım olan onuru bir başkasına, Bana sunulan övgüleri oyma putlara bırakmayacağım.
|}
 
Yehova ismi ilk kez Başlangıç 2:4'te geçer. Yehova sözcüğü İbranice הוה (havah, "olmak") fiilinin ettirgen şeklidir ve bitmemiş bir eylemi ifade eder. Bu şekilde Yehova ismi, "O Olmasını Sağlar", "O Oldurur" anlamına gelir. Bu ifade, Yehova'nın devamlı sürüp giden eylemler yoluyla her zaman vaatlerini yerine getiren ve amaçlarını gerçekleştiren Biri olduğu anlamını taşır.<ref>'''Çıkış 3:1-17'''
:Musa Midyan kahini olan kayınbabası Yetro'nun sürüsüne çobanlık ediyordu. Bir gün sürüyü çölün batısına doğru güderken, Tanrı'nın dağına, Horeb'e geldi. Ve '''Yehova'nın meleği''', bir çalının ortasından yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa bakarken, çalının yandığı halde kül olup bitmediğini fark etti. Bunun üzerine "Ne muazzam bir olay! Çalı neden yanıp bitmiyor, gidip bakayım" diye düşündü. Yehova (Yehova'nın meleği Mikael: Yehova adına sözcü), onun ne olduğunu anlamak için oraya yöneldiğini görünce çalının ortasından "Musa! Musa!" diye seslendi, o da "Efendim" diye karşılık verdi. Tanrı "Buraya yaklaşma" dedi, "Ayağından çarıklarını çıkar, çünkü bastığın yer kutsal topraktır."
 
:Ona, "Ben babanın Tanrısı, İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı, Yakup'un Tanrısıyım" dedi. Bunun üzerine Musa yüzünü gizledi, çünkü Tanrı'ya bakmaya korkuyordu. Ardından Yehova "Şunu bil ki" dedi, "Mısır'daki halkımın ıstırabını gördüm, angaryacılar yüzünden nasıl feryat ettiklerini duydum; çektikleri acıları çok iyi biliyorum. İnip onları Mısırlıların elinden kurtaracağım, o memleketten çıkarıp güzel ve ferah bir diyara, süt ve bal akan bir diyara, Kenanlıların, Hititlerin, Amorilerin, Perizzilerin, Hivilerin ve Yebusilerin topraklarına götüreceğim. İşte İsrailoğullarının feryadı Bana erişti; Mısırlıların onlara çektirdiği eziyeti görüyorum. Şimdi gel seni Firavuna göndereyim; ve halkım İsrailoğullarını Mısır'dan çıkar."
 
:Fakat Musa Tanrı'ya, "Ben kimim ki Firavuna gideyim, İsrailoğullarını Mısır'dan çıkarayım? diye karşılık verdi. Bunun üzerine Tanrı, "Ben seninle olacağım" dedi. "Seni Benim gönderdiğime işaret şu olacak: Sen halkı Mısır'dan çıkardıktan sonra, bu dağda Bana ibadet edeceksiniz."
 
:Fakat Musa Tanrı'ya şöyle sordu: "İsrailoğullarına gidip 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, onlar da bana 'O'nun ismi nedir? diye sorarlarsa, ne diyeceğim?" Bunun üzerine Tanrı, Musa'ya '''"NE OLMAYI İSTERSEM BEN O OLURUM"''' dedi. Sonra şunu ekledi: "İsrailoğullarına şöyle diyeceksin: 'Beni size, '''"BEN O OLURUM"''' gönderdi.'" Ve yine Musa'ya şunları söyledi:
 
:'''"İsrailoğullarına de ki, 'Beni size atalarınızın Tanrısı; İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı, Yakup'un Tanrısı Yehova gönderdi. Devirler boyu ismim budur ve nesiller boyu bu isimle anılacağım.''' Git, İsrail'in ihtiyarlarını topla; onlara 'Atalarınızın Tanrısı Yehova, İbrahim'in, İshak'ın, Yakup'un Tanrısı bana göründü' de. Ve şunu söyle: 'Sizinle ilgileneceğim, Mısır'da size yapılanları görmezden gelmeyeceğim. Ve diyorum ki, sizi Mısırlıların eziyetinden kurtarıp Kenanlıların, Hititlerin, Amorilerin, Perizzilerin, Hivilerin, Yebusilerin memleketine, süt ve bal akan bir diyara götüreceğim.'</ref> Buna göre "Ben Yehova'yım" ifadesi, yalnızca Tanrının ismini belirtmekten çok, Yehova'nın amaçlarını gerçekleştiren biri olarak harekete geçerek, bunu işleriyle kanıtlayacağı demektir. Yehova adı, Tanrının etkin bir şekilde amaçları doğrultusunda ne olması gerekiyorsa o olacağını belirtir. Çıkış 6:3'te "Ben Yehova'yım. İbrahim'e, İshak'a ve Yakup'a Mutlak Güce Sahip Tanrı olarak göründüm, fakat ''Kendimi onlara Yehova ismimle tanıtmadım.'' şeklinde geçen sözler, esas olarak İbrahim, İshak ve Yakup'un Yehova ismini bilmediklerini anlatmaz. Buradaki sözler daha çok, Yehova'nın ''o zamana kadar henüz amacını gerçekleştirmek üzere harekete geçmediğini'' göstermektedir. "''Ve şimdi'', Mısırlıların köle olarak çalıştırdığı İsrailoğullarının iniltilerini işittim, ahdimi andım. Bu nedenle İsrailoğullarına şu sözlerimi ilet: ''Ben Yehova'yım''; Mısırlıların üzerinize koyduğu yükten ve onlara kölelikten ''sizi kurtaracağım''." sözleri, Yehova'nın isminin anlamına uygun olarak harekete geçeceğini belirterek, amacını eyleme dönüştüren bir Tanrı olduğunu anlatmaktadır.<ref>'''Çıkış 5:1-23; 6:1-8'''
:Musa ile Harun Firavunun huzuruna çıkıp şöyle söylediler: "İsrail'in Tanrısı Yehova diyor ki, 'Halkımı salıver de çölde Bana bayram yapsın.'" Fakat Firavun "Yehova kim ki sözünü dinleyip İsrail'i salıvereyim? Yehova'yı tanımam, İsrail'i de salıvermem" dedi. Musa ile Harun, "İbranilerin Tanrısı bizimle konuştu" dediler. "İzin ver de çölde üç günlük yol gidip Tanrımız Yehova'ya kurban sunalım, bizi salgın hastalıkla ya da kılıçla vurmasın." Bunun üzerine Mısır kralı, "Musa, Harun! Niçin halkı işinden alıkoyuyorsunuz? İşinizin başına dönün" dedi. "Bakın, bu diyarda bunca insan var ve siz onları işlerinden alıkoyuyorsunuz."
 
:Firavun hemen o gün, halkın başındaki görevlilere ve angaryacılara şu emri verdi: "Bundan böyle halka kerpiç için samanı siz toplayıp vermeyeceksiniz. Samanlarını gidip kendileri toplasınlar. Ayrıca, şimdiye dek hangi miktarda kerpiç yapmalarını istediyseniz, yine aynısını isteyeceksiniz, miktarı azaltmayacaksınız. Çünkü onlar tembel; 'Gitmek istiyoruz! Tanrımıza kurban sunmak istiyoruz! diye bu yüzden bağrışıyorlar. İşlerini ağırlaştırın ki başlarını kaldıramasınlar ve yalan sözlere kulak asmasınlar."
 
:Angaryacılar ve halkın başındaki görevliler gidip halka şöyle söylediler: "Firavun diyor ki, 'Artık size saman vermeyeceğim. Nereden bulursanız bulun, gidip saman getirin; işiniz de biraz bile hafifletilmeyecek.'" Bunun üzerine halk saman yapmak için anız toplamak üzere tüm Mısır diyarına dağıldı. Fakat angaryacılar "İşlerinizi bitirin; saman verildiğinde olduğu gibi, herkes günlük işini bitirecek" diyerek onlara baskı yapıp duruyordu. Ve Firavunun angaryacılarının, İsrailoğulları arasından seçip onların başına koyduğu görevliler, "Neden dün ve bugün önceden olduğu gibi emredilen miktarda kerpiç yapmadınız?" diyerek dövüldüler.
 
:Bunun üzerine İsrailoğullarının görevlileri Firavunun huzuruna çıkıp feryat ettiler: "Neden kullarına böyle davranıyorsun? Kullarına saman verilmiyor, fakat 'Kerpiç yapın!' deniyor; kabahat senin halkında olduğu halde bu kulların dövülüyor." Ancak Firavun "Siz tembelsiniz, tembel!" dedi, "Bu yüzden 'Gitmek istiyoruz! Yehova'ya kurban sunmak istiyoruz' diyorsunuz. Haydi işinizin başına dönün! Size saman verilmeyecek, yine de aynı sayıda kerpiç yapacaksınız."
 
:İsrailoğullarının görevlileri, "Hiç kimsenin günlük kerpiç sayısında en ufak bir azalma bile olmayacak" sözü üzerine başlarının fena halde dertte olduğunu anladılar. Firavunun yanından çıktıktan sonra, orada kendilerini bekleyen Musa ve Harun'la karşılaştılar. Onlara "Yehova yaptığınızı görsün ve hükmünü versin; sizin yüzünüzden Firavun ve kulları bizden nefret etti, bizi öldürmeleri için ellerine kılıç verdiniz" dediler. Bunun üzerine Musa Yehova'ya seslenip "Yehova, neden bu halka kötülük ettin? Neden beni gönderdin?" dedi. "Firavun, Senin adına konuşmak için huzuruna çıktığımdan beri bu halka kötülük yapıyor; '''Sen ise halkını kurtarmak için hiçbir şey yapmadın.'''"
 
:Yehova, Musa'ya şu karşılığı verdi: "Şimdi Firavuna '''neler yapacağımı''' göreceksin; elimin gücü karşısında onları salıverecek; gücümü görünce onları memleketinden kovacak."
 
:Sonra Tanrı şöyle dedi: "Ben Yehova'yım. İbrahim'e, İshak'a ve Yakup'a Mutlak Güce Sahip Tanrı olarak göründüm, fakat '''Kendimi onlara Yehova ismimle tanıtmadım.''' Kenan topraklarını, yabancı olarak oturdukları gurbet diyarını onlara vermek için kendileriyle ahit yaptım. ''Ve şimdi'', Mısırlıların köle olarak çalıştırdığı İsrailoğullarının iniltilerini işittim, ahdimi andım.
 
:Bu nedenle İsrailoğullarına şu sözlerimi ilet: ''''Ben Yehova'yım; Mısırlıların üzerinize koyduğu yükten ve onlara kölelikten sizi kurtaracağım. Elimi uzatacağım ve ağır hükümlerle sizi geri alacağım. Sizi Kendi halkım yapacağım ve Tanrınız olacağım. Ve sizi Mısır'ın yükünden kurtaranın Tanrınız Yehova olduğunu anlayacaksınız. İbrahim'e, İshak'a ve Yakup'a vermek üzere elimi kaldırıp ant ettiğim topraklara sizi getireceğim. O toprakları size mülk olarak vereceğim. Ben Yehova'yım.''''"</ref>
 
{| class="wikitable"
|-
| '''Çıkış 3:13-15'''
:Fakat Musa Tanrı'ya şöyle sordu: "İsrailoğullarına gidip 'Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi' dersem, onlar da bana 'O'nun ismi nedir? diye sorarlarsa, ne diyeceğim?" Bunun üzerine Tanrı, Musa'ya '''"NE OLMAYI İSTERSEM BEN O OLURUM"''' dedi. Sonra şunu ekledi: "İsrailoğullarına şöyle diyeceksin: 'Beni size, '''"BEN O OLURUM"''' gönderdi.'" Ve yine Musa'ya şunları söyledi:
 
:"İsrailoğullarına de ki, 'Beni size atalarınızın Tanrısı; İbrahim'in Tanrısı, İshak'ın Tanrısı, Yakup'un Tanrısı Yehova gönderdi. Devirler boyu ismim budur ve nesiller boyu bu isimle anılacağım.
|}
 
Yehova adı Kitab-ı Mukaddes'te Tanrının adı olarak geçmesine rağmen Museviler bu adı kullanmaktan kaçınırlar. Yaklaşık Mö. 3. yüzyıldan itibaren Museviler Yehova isminin geçtiği yerleri okurken, bu ismi söylememe geleneğini başlattılar. Bu sözcük yerine, okurken Rab anlamına gelen Adonay ve Tanrı anlamına gelen Elohim sözcüklerini söylemeye başladılar. Hıristiyan mezheplerinin büyük bir çoğunluğu da benzer şekilde, bu ismi yalnızca okunuşta söylememekle kalmayıp kendi Kitab-ı Mukaddes çevirilerinden de çıkarmışlardır. Çevirilerinde Yehova adı yerine, kendi dillerinde Rab ve Tanrı anlamlarına gelen farklı sözcükleri kullanmayı yeğlemişlerdir. Bunun arkasında yatan nedenlerden biri Çıkış 20:7'de geçen bir emrin yorumlanış şeklidir. Tanrı'nın adının kullanımıyla ilgili bu emir şöyledir:
 
:"Tanrın Yehova'nın adını boş yere ağza almayacaksın, çünkü Yehova, adını boş yere ağza alanı cezasız bırakmaz."<ref>Türkçe Yeni Dünya Çevirisi</ref>
 
Bu sözlerin gerçek anlamı ise, Yehova'ya tapınan kişilerin kötü davranışlarıyla adını taşıdıkları Tanrıları Yehova'nın adına leke getirmemeleri gerektiğiyle ilgilidir. Özdeyişler 30:9'daki "[...] ya da yokluğa düşüp ''çalarak'' Tanrımın adına leke sürmeyeyim." sözleri buna bir örnektir.<ref>'''Özdeyişler 30:7-9'''
:Senden iki şey diledim. Ölmeden bunları benden esirgeme. Sahtekarlığı ve yalanı benden uzak tut. Ne yoksulluk ne de zenginlik ver. Payıma düşeni yiyebileyim ki, tokluk içinde "Yehova da kim?" diyerek seni inkar etmeyeyim ya da yokluğa düşüp çalarak Tanrımın adına leke sürmeyeyim.</ref> <ref>'''Levioğulları 18:21'''
:Çocuğunu Molek'e sunmayacaksın. ''Bunu yaparak'' Tanrı'nın ismine leke getirmeyeceksin. Ben Yehova'yım.</ref> <ref>'''Levioğulları 19:12'''
:''Benim adımla yalan yere yemin etmeyeceksiniz'', çünkü bu, Tanrınızın ismine saygısızlıktır. Ben Yehova'yım.</ref> <ref>'''Hezekiel 36:16-23'''
:Yehova sözlerine şöyle devam etti: "İnsanoğlu, İsrail evi yaşadığı toprakları, tutum ve davranışlarıyla kirletiyordu. Onların tuttuğu yol Benim gözümde adet gören kadının kirli hali gibiydi. Memlekette kan döktükleri ve orayı iğrenç putlarıyla kirlettikleri için üzerlerine gazap yağdırdım. Onları milletler arasına dağıttım ve başka memleketlere savurdum. Onları kendi tutum ve davranışlarına göre yargıladım. Böylece şimdi yaşadıkları memleketlere gittiler. Ve insanlar onlar için 'Bunlar Yehova'nın halkı, O'nun memleketinden çıktılar' diyerek Benim kutsal ismime saygısızlık ettiler. Ben ise İsrail evinin gittiği memleketlerde lekelediği kutsal ismimi koruyacağım."
 
:"Şimdi, İsrail evine de ki, Ulu Rab Yehova şöyle diyor: 'Ey İsrail evi, bunu sizin hatırınız için değil, gittiğiniz memleketlerde lekelediğiniz kutsal ismim için yapıyorum. Milletler arasında lekelenen, onların arasında sizin lekelediğiniz yüce ismimin kutsallığını göstereceğim.' Ulu Rab Yehova'nın sözü. 'Onların gözü önünde, sizin aracılığınızla kutsallığımı gösterdiğimde, milletler anlayacak ki Ben Yehova'yım.</ref> Tersine Kitab-ı Mukaddes'te, Tanrı'ya tapınanların Yehova adını kullanarak yüceltmeleri ve Tanrı'nın adını unutmamaları gerektiğini belirten birçok söz bulunur.<ref>'''Mezmurlar 44:20-21'''
:Tanrımızın adını unutursak,
::Yabancı bir ilaha ellerimizi açarsak,
:Tanrı bunu ortaya çıkarmaz mı?
::Çünkü O yürekte gizlenenleri de bilir.</ref> <ref>'''Mezmurlar 69:30'''
:Tanrı'nın adını ilahilerle öveceğim,
::Ve O'nu şükranlarla yücelteceğim.</ref> <ref>'''Mezmurlar 83:18'''
:Ve insanlar bilsin ki, adı Yehova olan Sen,
::Bütün yeryüzü üzerinde yalnız sen Yücesin.</ref>
 
=== Yehova, Yah, Yahveh ===
Kitab-ı Mukaddes'te geçen kişi adlarının bazılarında Yehova isminden alıntılar bulunur. İsa'nın isminin İbranice aslı Yehoşua şeklindedir ve "Yehova Kurtuluştur" anlamına gelir. Yehoşafat, Yehoahaz, Yehoyada gibi Yehova adıyla başlayan birçok kişi adları vardır. Benzer şekilde Yahya ve Zekeriya (Zekeriyah) isimleri de Yehova isminin kısaltılmış şekli olan "Yah" sözcüğünü içerirler.
 
YHVH sözcüklerinin söylenişinin Yehova yerine Yahveh şeklinde yazılıp söylendiği de görülür. Ancak Yehova şeklinin kullanımının yaygınlığı ve kişi adlarındaki Yehova isminden alıntılar, doğru şeklin Yahveh yerine Yehova olması gerektiği yönündedir.
 
=== Elohim ===
Kitab-ı Mukaddes'te Tanrı anlamına gelen yerlerde Elohim sözcüğü kullanılır. Elohim sözcüğü tanrılar anlamına gelmekle birlikte, yalnızca Yehova için kullanıldığında başında İbranice ''Ha'' (eril, tekil) belgili tanımı bulunur. Elohim çoğul bir sözcük olarak genel anlamda tanrılar için de kullanılırken, ''Ha Elohim'' tek bir Tanrı anlamında yalnızca Yehova için kullanılır. Elohim sözcüğü çoğul olmakla birlikte, bu çoğul ifadenin Yehova için kullanımı Tanrı'ya saygı gereğidir ve çoğul anlamda tanrılar anlamına gelmez. Bunun nedeni, Elohim sözcüğünün geçtiği yerlerde Yehova kastedildiğinde, sözcüğün başında her zaman ''tekilliği'' ifade eden ''Ha'' belgili tanımının birlikte kullanılmış olmasıdır. Kitab-ı Mukaddes Tanrı için Elohim sözcüğünü de içermekle birlikte, birçok çağdaş çeviriler Elohim sözcüğünün geçmeyip Yehova isminin geçtiği yerlerde de Yehova yerine Elohim sözcüğünü kullanmışlardır. Yine de bazı yeni çeviriler, Kitab-ı Mukaddes'in aslına uygun olarak, Yehova ismini Kitab-ı Mukaddes'te geçtiği yerlere yeniden koymuşlardır.
 
== Kaynakça ==
* Kutsal Kitap - Yeni Dünya Çevirisi. 2008, Watchtower Bible And Tract Society Of New York, Inc.
* Mukaddes Kitap Aslında Ne Öğretiyor. 2005, S. 195. Wachtturm Bibel- und Traktat Gesellschaft der Zeugen Jehovas, e.V. Selters/Taunus.
 
== Dipnot ==
{{kaynakça}}
 
{{portal|Yahudilik}}
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Yehova" sayfasından alınmıştır