Salmanlı, Kozan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Salmanoglu01 (mesaj | katkılar)
Salmanoglu01 (mesaj | katkılar)
56. satır:
 
== ŞİİRLERDE SALMANLI KÖYÜ==
50 hane civarındadır
 
SALMANLI DEVRANI
 
<nowiki> </nowiki>Kalk gidelim emmim kızı atamızın yurduna
<nowiki> </nowiki>
 
Erdi artık yaşımız bak ömrümüzün kırkına
 
<nowiki> </nowiki>El verelim asmasının, paklasının urguna
<nowiki> </nowiki>
 
Ayırmayak Hatır sorak bakmayalım ırgına
 
<nowiki> </nowiki>Bizde düşek emmoğlu şu kızların ardına
 
<nowiki> </nowiki>Dolanalım viran olan emmi dayı yurduna
 
<nowiki> </nowiki>Çekte bir bak şu köküyün kömeciyin ardına
 
<nowiki> </nowiki>Döne dursun, gene binek şu feleğin çarkına
 
<nowiki> </nowiki>Kaldım ula salmanoğlu öreninden iz senin
<nowiki> </nowiki>
 
Ne damını, ne adını bilmiyoruz biz senin
<nowiki> </nowiki>
 
Bırakmadı şu zaman da mezarından iz senin
<nowiki> </nowiki>
 
Adını da salman diye vuralım mı biz senin
 
<nowiki> </nowiki>Selim, Halil, hacının, Deli Abdullah babası
 
<nowiki> </nowiki>Düşmüş Selime Akkoca da yanık zeytin tarlası
 
<nowiki> </nowiki>Halil ile hacı’ya katır ile balta olmuş mirası
 
<nowiki> </nowiki>Bilen var mı üç gardaşın yok muyumuş bacısı
 
<nowiki> </nowiki>Düğünümüz var diye Okuntular salmalı
<nowiki> </nowiki>
 
Akdam, Kızlarsekisi, Gökgöz hepsi olmalı
<nowiki> </nowiki>
 
Kemaneci gaydayı öyle kıvrak vurmalı
<nowiki> </nowiki>
 
Çardakta oynayanlar tahtaları kırmalı
 
<nowiki> </nowiki>Susmuş kemaneler nerde bire bunun sesi
 
<nowiki> </nowiki>Al giyerdi gelinlerin, ağ fisdanlar neyin nesi
<nowiki> </nowiki>
 
Dam delerdi depiğinen inletirdi gümbürtüsü
<nowiki> </nowiki>
 
Hoca çalar düğünleri bitmedi mi köyün yası
 
<nowiki> </nowiki>Bugün düğün günüdür göğe değer başımız
<nowiki> </nowiki>
 
Bağ deştinde kaynasın yüssük aşımız
<nowiki> </nowiki>
 
Diş kırsa da, baş yarsa da, Pilavdaki taşımız
<nowiki> </nowiki>
 
Değer dünya malına, taşlı düğün aşımız
 
<nowiki> </nowiki>İkiyokuş derler duydunuz mu adını
<nowiki> </nowiki>
 
Her solukta alırsın gayrı çamın tadını
<nowiki> </nowiki>
 
Burda ölmüş, ardı sıra bırakmıştı atını,
<nowiki> </nowiki>
 
Hasan çavuş derler duydunuz mu adını?
 
<nowiki> </nowiki>Çam içinde çamalağan görünüyor bakın galan
 
Kimi koca, kimi fidan mezarında sessiz yatan
<nowiki> </nowiki>
 
Ecel de şerbetini zehir olur sunar bazan
 
Emine de gülken soldu nefesin aldığı zaman
 
<nowiki> </nowiki>Katip, Gasim, dosduk emmi adınızda oldu yalan
<nowiki> </nowiki>
 
Kazım ile Ekrem emmi Olmaz oldu sizi soran
<nowiki> </nowiki>
 
Şadiye bibi, Emine bacı, unutturdu sizi taman
 
Acınızı, adınızı gönüllerden silen zaman
 
<nowiki> </nowiki>Say bana Çatalçeşmem suyundan içenleri
<nowiki> </nowiki>
 
Ekin biçip, deste çekip sana dar düşenleri
<nowiki> </nowiki>
 
Say bana çatalçeşmem salmanlı dan göçenleri
 
Çınarıyın gölgesinden eğleşmeden geçenleri
 
<nowiki> </nowiki>Deresire vardım adı kalan, kendi yalan köprüye
<nowiki> </nowiki>
 
Dayanmamış zaman denen, ömür yiyen törpüye
 
Kütür emmi de yazılmalı, bu köprünün türküye
<nowiki> </nowiki>
 
Selam verinde geçin, kütür emmi ile kemer köprüye
 
<nowiki> </nowiki>Depecik, yanıkdeğirmen ikinizin denk mi yaşı?
<nowiki> </nowiki>
 
Akar suyun iki yandan gözünden mi gelir yaşı?
 
Bir gelincik kendin astı onamıdır bilmem yası
<nowiki> </nowiki>
 
Emanetti bu kız size, hani nerde mezar taşı
 
<nowiki> </nowiki>Tahta köprü varımış çatak deresinde,
<nowiki> </nowiki>
 
İmi timi kalmamış, bilmemki neresinde
<nowiki> </nowiki>
 
Sel almış Mikail’i yetmiş bir senesinde
 
Bulmuşlar emmimizi çalıların sinesinde
 
<nowiki> </nowiki>Kahveden yukarı bükek bire yolumuzu
<nowiki> </nowiki>
 
Kalmasa da dükkanı selamlayak dünümüzü
<nowiki> </nowiki>
 
Salmanoğlu Yaman diye söylettirdi ünümüzü
 
hacıal emmi de hısımdır unutman soyumuzu
 
<nowiki> </nowiki>Göğce haçça ebemiz de gazzakların anası
<nowiki> </nowiki>
 
Bir damı varıdı ayvaların, narın arası
<nowiki> </nowiki>
 
Harap etme gazzak Memmed emmi mirası
 
<nowiki> </nowiki>Viran olmaz inşallah senden sonra burası
 
<nowiki> </nowiki>Alibeğli de dedem, güccük hocanın yurdu
 
Yolcu-yoksul ayırmadı hanesinde doyurdu
 
Salmanlıya bir yol onun arzusu buydu
<nowiki> </nowiki>
 
Arzını Adana da menderes’e duyurdu
 
<nowiki> </nowiki>Ali emmi unutulmaz bir efsaneydi inadın
 
<nowiki> </nowiki>Atan gazzak hoca’dan gelir meşhur inadın
 
<nowiki> </nowiki>Bu dünyadan öte yana götürsende muradın
 
<nowiki> </nowiki>Alkışlanır baş eğmeyen dile destan inadın
 
<nowiki> </nowiki>Bedenler yaşar ise, canı kanıyla
<nowiki> </nowiki>
 
Merhumlar anılır ardı sıra namıyla
 
<nowiki> </nowiki>Dilindeki sövmesi, tenindeki alıyla
<nowiki> </nowiki>
 
Gızıl zeki derler, emmimize şanıyla
 
<nowiki> </nowiki>Çolak Ali dedemizin hacılardır bilin nesli
<nowiki> </nowiki>
 
Ebemizidir Evdeşi de Akdam köyü onun aslı
<nowiki> </nowiki>
 
Ardı sıra bıraktığı duvarlarda kalsın paslı
 
Ölmekle unutulmaz, unutulmak ölümün aslı
 
<nowiki> </nowiki>Otuz olmuş kör garı ardın sıra geçen yıllar
 
<nowiki> </nowiki>Seni hikaye sanır, bu otuzda doğan kullar
 
<nowiki> </nowiki>Helaleşmek için geldi, yurduna sana bunlar
 
<nowiki> </nowiki>Görmese de ebem diyor, baksana ebe şunlar
 
<nowiki> </nowiki>Unuttum sanma seni bire Ali emmi
<nowiki> </nowiki>
 
Niye saat Ali derler sana bilem mi?
<nowiki> </nowiki>
 
Sait emmi derler atana söyle bildim mi?
<nowiki> </nowiki>
 
Sait, saat olmuş doğru dedim mi?
 
<nowiki> </nowiki>Hüseyincik de kaşın dibi, emmimizin yeridir
<nowiki> </nowiki>
 
Rukiye’nin, ümmü ananın, osman adlı eridir
 
Ölüm anca ayrılık, Sanmayın insan içindir
<nowiki> </nowiki>
 
Ten ölür, can ölmez, bu da yunus sözüdür
 
<nowiki> </nowiki>Kamışlı’nın altında bir pınarcık varımış
 
<nowiki> </nowiki>Fadiş ebe kazan kurar çalı çırpı ararmış
<nowiki> </nowiki>
 
Meşe küllü sular ile Yurmuş saçın tararmış
 
Silinmiş çoktan izi, sanki ömrü yalanmış
 
<nowiki> </nowiki>Goca Osman emmi diye bildim emmi seni
 
Evdeşinde Fatma bibi, torun gibi bildi beni
<nowiki> </nowiki>
 
Pek gelmedi, sizin gibi muhabbetli âdem biri
<nowiki> </nowiki>
 
Nasip oldu Ardınızdan hemi anıp, yazmak sizi
 
<nowiki> </nowiki>Osman emmim almıştı bu garibin duasını
 
Oğlu memmed çavuş ile kendi damı arasını
<nowiki> </nowiki>
 
Ala garı mazlumuna yurt vermişti burasını
<nowiki> </nowiki>
 
Kimden sonra uğurlandı bilen var mı sonrasını?
 
<nowiki> </nowiki>Burası da çam garının yitik viran öreni
<nowiki> </nowiki>
 
Unuttuk be ebecik var mı adın bileni?
<nowiki> </nowiki>
 
Ses verin helalleşek Yoldaşları, yareni
<nowiki> </nowiki>
 
Hangi mezara koydunuz bu ebeyi göreni?
 
<nowiki> </nowiki>Bir maya dikilmiş, çam ebe senin örene
<nowiki> </nowiki>
 
Ermesek te ne seni, ne de seni görene
<nowiki> </nowiki>
 
Toprak diyorlarsa bu dünyadan gidene
<nowiki> </nowiki>
 
Reyha derler meyve olup geri gelene
 
haydin uşak çıkalım, göz daşının başına
 
gelir burda üseyincik ağzımızın duşuna
<nowiki> </nowiki>
 
Yerde iken Bile eder uçan kuşuna
 
gitmedi mi uşaklar gönlünüzün hoşuna?
 
<nowiki> </nowiki>Saldaşı denkmidir gözdaşı senin yaşına
 
<nowiki> </nowiki>Bizden önce kimler çıktı söyle başına
 
<nowiki> </nowiki>Bayramlarda üşüşürdü emmi-dayı başına
 
<nowiki> </nowiki>şimdi kaldın gözdaşım gara yalnız başına
 
<nowiki> </nowiki>Muhabbet de her ademe kar mıdır?
 
namsız bir yiğit söylen var mıdır?
<nowiki> </nowiki>
 
Seni anacak langır diye sana ar mıdır?
 
Yeğenine Halil emmi iznin var mıdır?
 
Erikli de langır Halil, yaşar idi duydun mu?
<nowiki> </nowiki>
 
Sofrasına oturmayan, emmi dayı gördün mü?
 
<nowiki> </nowiki>Kızar iken, sever iken nasıl söver duydun mu?
 
<nowiki> </nowiki>Dostlarıyla çardakta lang döverken gördün mü?
 
<nowiki> </nowiki>Zeytin kepeniyle saldaşı mahir ağa yurduydu
<nowiki> </nowiki>
 
Yirmi gardaş sanki bir kocaman orduydu
<nowiki> </nowiki>
 
Yolcu yoksul doyurmak, sanki onun borcuydu
 
<nowiki> </nowiki>Akil adam, koca çınar, babam; gönül dostuydu
 
<nowiki> </nowiki>Erikliden sapalım serin ali emmi yurduna
<nowiki> </nowiki>
 
doksan beşte ağlamıştık ırahma abla ardına
<nowiki> </nowiki>
 
dostlarında varmaz oldu yokluğuyun farkına
<nowiki> </nowiki>
 
Ali emmiyi de uğurladık yıllar sonra ardına
 
<nowiki> </nowiki>Çekmez oldu artık Koca Ali dostlar yasını
<nowiki> </nowiki>
 
Hangi dağa attılar bilmem o kalaylı tasını
<nowiki> </nowiki>
 
Ölme emmi ölme unuturlar adamın da hasını
<nowiki> </nowiki>
 
bu dünyadan aldı gitti dostların da başını
 
<nowiki> </nowiki>Topak haçca ile selimlerin Mustafa çavuşu
<nowiki> </nowiki>
 
Yaşardı delihacı depede duyulmazdı davışı
 
<nowiki> </nowiki>Sever idi dedemiz dünyada kardeşliği barışı
 
<nowiki> </nowiki>Camii ile okul yeri bu atanın salmanlıya bağışı
 
<nowiki> </nowiki>meşeli, ardıçlıdır şu salmanlı yücesi
<nowiki> </nowiki>
 
Göğ c’oğlak üğü saklar bin yıldızlı gecesi
<nowiki> </nowiki>
 
Yalan oldu, ersoy gibi cinci gibi nicesi
 
<nowiki> </nowiki>Gada alıp, sayrı soran göğ boncuklu cicesi
 
<nowiki> </nowiki>Salmanoğlu sizden önce kimler vardı bu dağlarda?
<nowiki> </nowiki>
 
Ne derlermiş Salmanlıya, saldaşına o çağlarda?
<nowiki> </nowiki>
 
Haç çobandan, gurbadan gelen kimdir şu sağlarda?
<nowiki> </nowiki>
 
Atasına gavur diyip, söven var mı bu dağlarda?
 
<nowiki> </nowiki>Sılai rahimdir bu, sanman olduk salmanlının hacısı
<nowiki> </nowiki>
 
Tavaf ettiğimiz örenler etmez mazimizin yarısı
<nowiki> </nowiki>
 
Haçcası, hanife ebesi, ırahma, leyla gelin bacısı
<nowiki> </nowiki>
 
Hani nerde, şu dağlara isim veren deli hacısı?
 
<nowiki> </nowiki>Canlar ölünce olur derler kara toprak
<nowiki> </nowiki>
 
Çıkmaz mı topraktan bitkideki her yaprak
<nowiki> </nowiki>
 
Dirilmektir, her yapraktan bir daha doğmak
 
<nowiki> </nowiki>Can vardır bağrında, denmez ona kara toprak
 
<nowiki> </nowiki>baykuş olur ötermiyim olmasa gönlüm viran
 
<nowiki> </nowiki>destan postlu bir devrandır bu acı hicran
<nowiki> </nowiki>
 
adımı söyleyim, söyleyemem derdimi soran
 
<nowiki> </nowiki>mahir oğlu talihim mahlasımdır ozan evran
 
<nowiki> </nowiki>Ozan Evran, seyreyledi, ardı sıra söz söyledi
 
<nowiki> </nowiki>O söyledi, bu söyledi, fark eder mi kim söyledi
 
<nowiki> </nowiki>Ver kulağın iyi dinle, bu devranda ne söyledi
<nowiki> </nowiki>
 
Eksik fazla ölçülmedi, o gönülden söz söyledi
 
<nowiki> </nowiki>Bu dağların türküsünü yazamadın sen ozan
<nowiki> </nowiki>
 
Anamadın her bir canı, deme yerim dar ozan
<nowiki> </nowiki>
 
Senden sonra gelenlere, bu kalemi ver ozan
<nowiki> </nowiki>
 
Şu devrana, bu satırla, son noktayı koy ozan
 
<nowiki> </nowiki>---------------------------------------------------------------------------
 
<nowiki> </nowiki>Doğum var ölüm olacak, devran sürecek
<nowiki> </nowiki>Gün bitecek, gün gelecek her can ölecek
<nowiki> </nowiki>ozanlar dörtlük olacak, dörtlük koyacak
<nowiki> </nowiki>ozan evran da bu devrana nasip olacak
 
<nowiki> </nowiki>TALİH KÖSE
<nowiki> </nowiki>MAYIS 2011
<nowiki> </nowiki>ADANA
== Ekonomi ==
Köyün ekonomisi [ tarım ] [ hayvancılık ] ve [ orman ] kaynaklarına dayalıdır.