Salmanlı, Kozan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Salmanoglu01 (mesaj | katkılar)
Dr. Coal (mesaj | katkılar)
k Salmanoglu01 tarafından yapılan değişiklikler geri alınarak, Addbot tarafından değiştirilmiş önceki sürüm geri getirildi.
37. satır:
== Tarihçe ==
 
1700 lü yılların başlarında kayseri pınarbaşında üç kardeş arasında çıkan bir anlaşmazlık veya üç kardeşi bölge beyi ya da zamanın otoritsei tarafından sürgüne tabii tutarak dağıttıgı bu kardeşlerden biri bugünkü salmanlı köyüne yerleşir rivayete göre diğer iki kardeşten birinin maraş tarafına diğer kardeşin yozgat tarafına gittiği söylensede bu bölgeler kesin olarak bilenmemektedir ancak her biri bir yöne tabiri bir sürgün için daha manidar olsa gerek diye düşünüyorum çünkü büyüklerimizin anlattığına ayrılan bu kardeşlerin çocuklarının ya da torunlarının kavuşmaları ya da karşılaşmaları durumunda biribirlerine sahip çıkmaları öğütlenir burdan da anlıyoruz ki bu üç kardeşin dagıtmı kendi aralarındaki bir husumetten öte bir otoritenin mecburi sürgünü gibi görünmektedir.Köye Kayseri pınarbaşından gelip ilk yerleşen kişinin adı salman olup onunda adını bilmediğimiz yalnız köyde bulunan eski bir değirmene adını vermiş olan salmanoğlu adlı oğlundan Abdullah(deli abdullah) isminde bir oğlu vardır. Deli Abdullah bugünkü salmanlı köyünün eski sakini olan garagöcekler ailesinin kızıyla evlenir.Deli abdullahın Selim,Halil ve Hacı isminde 3 oğlu olur. Selim adlı oglundan selimler halil isimli oglundan haliller hacı isimli oğlundan ise hacılar ismli sülaleler oluşur bu üç sülale bugün salmanlı köyünün yüzde doksanlık nüfusunu ifade eder.Salmanlı köyünde birbirine dededen akraba olan bu 3 sülale dışında sonradan köye gelen tooşlar fekenin toğşur köyünden geldikleri bilinmekte ve bir diğer aile olan çobanların ise nerden geldikleri tam olarak bilinmemektedir.
---salmanlı köyü tarihçesine düştügüm bu notlar aslında o büyük dedelerimizn birbirinden zorla koparılan diğer parçalarına bir nevi çağrıdır.
 
== Kültür ==
<nowiki> </nowiki>KÖYÜN YAŞLILARINDAN, OKUR YAZAR, KAMU İŞÇİLİĞİNDEN EMEKLİ 2008 YILINDA 75 YAŞINDA VEFAT EDEN MAHİR KÖSE NİN ANLATIMINA GÖRE, KENDİSİNE
köyün tarihi hakkında verdiğimiz malumattan da anlaşılacagı gibi Kayseri-Pınarbaşı ile tarihsel bir bağı vardır. Ancak Salmanlı köyü ve diğer cevre köy sakinleri ile olan evlilikleri neticesinde bugünkü salmanlı köyüne kayserili demek güçtür (neden?). bu yüzden kültür olarak bölgede hakim olan varsak veya farsak boyu kültürü ile yogrulmuş bir köydür.
SALMANLI KÖYÜNÜN TARİHİNİ;
 
Allık bulluk; anadolunun .eşitli yörelerinde özellikle kozan ve havarisinde farsaklarca uygulanan bir çeşit boy abdestine benzer arınma yöntemidir.
 
kökeni hakkında çok fazla bilgi edinilememekteysede çok eski tarihlere eski türk inanışlarına kadar dayandığı düşünülmektedir.
<nowiki> </nowiki> OKUR YAZARLIĞI OLAN, SİYASET VE TİCARETLE UĞRAŞAN VE DİN EĞİTİMİ VEREN, 1891 DOĞUMLU BABASI MEHMET KÖSE ANLATMIŞTIR.
Irmakta,çayda,derede bugünkü şartları düşünecek olursak havuzda ya da denizde yüzdükten sonra artık çıkma vakti geldiğinde direk olarak çıkılıp kıyafetler giyilmez en son işlem olarak yüzülen suya 3 kere hiçbir yerin görünmeyecek şekilde batılır ve bu işleme başlarken şu kelimeler tekrarlanır.'''ALLUK BULLUK ÇOMÇA BALIK SEN BENİ ARIT'''.bu işlem yapılmadan çıkıldığında iyi olmayacağı hatta vücudunda iyiye yorulmayan gavur kılı çıkacağına inanılırdı.alluk bulluk yapmayı unutupda elbiseler giyilip gitmeye hazırlanırken son anda akla geldiğinde tekrar kıyafetler çıkarılır ve alluk bulluk yapıp giyinip gidilirdi.
 
İlginç olan bu inanışın neden ve hangi maksatla yapıldığı hala sırrını korumaktadır.
<nowiki> </nowiki>MAHİR KÖSE NİN ANLATIMINA GÖRE,
<nowiki> </nowiki>SALMANOĞULLARININ KÖK YURDU İRAN HORASAN DIR.
 
BU TOPRAKLARA İSE , 1700 YILLARINDA ESKİ ADI AZİZİYE OLARAK BİLİNEN KAYSERİNİN PINARBAŞI İLÇESİNDEN SALMANOĞLU İSMİNDE BİR AİLE GELİR.
 
<nowiki> </nowiki>AİLE KÖYÜN GÜNEYİNDEN GEÇEN VE YAZ KIŞ AKAN SARIPINAR DERESİ OLARAK BİLİNEN DERENİN KENARINDAKİ SULUDÜZ MEVKİNE YERLEŞİR.
 
<nowiki> </nowiki>BUGÜN DAHİ ADI, SALMANOĞLU DEĞİRMENİ OLARAK ANILA GELEN
<nowiki> </nowiki>ÖREN YERİDE SULUDÜZ MEVKİİNDE OLDUĞUNDAN KÖYE İLK GELEN SALMANOĞLUNUN BÜYÜK İHTİMAL DEĞİRMENCİLİK YAPTIĞI DÜŞÜNÜLÜR.
 
<nowiki> </nowiki> SALMANOĞLUNUN BİR KAÇ ÇOCUĞU OLDUĞU RİVAYET EDİLSE DE, DELİ ABDULLAH HARİCİ DİĞER ÇOCUKLARIN ADI VE NESİLLERİ KONUSUNDA
<nowiki> </nowiki>MALUMAT YOKTUR.
 
<nowiki> </nowiki>SALMANOĞLU AİLESİNİN DELİ ABDULLAH İSİMLİ OĞLU İLE KÖYÜN KARA GÖCEK MEVKİİNDE YERLEŞİK BULUNAN,
 
<nowiki> </nowiki>KARA GÖCEKLER AİLESİNİN BUGÜN ADINI BİLEMEDİĞİMİZ KIZI EVLENİR. DELİ
ABDULLAHIN KARAGÖCEKLER KIZINDAN BAŞKA DİŞLEN KARININ KIZI DİYE BİLİNEN
<nowiki> </nowiki>BİR BAŞKA EŞİ DAHA VARDIR.
 
<nowiki> </nowiki>ANCAK EŞLERDEN BİRİ ÖLDÜKTEN SONRA
<nowiki> </nowiki>MI İKİNCİSİYLE EVLENDİ YOKSA İKİSİYLE AYNI ZAMAN DİLİMİNDE Mİ EVLİ
KALDIGI, HANGİSİYLE ÖNCE EVLENDİĞİ BİLİNMİYOR.
 
<nowiki> BUNA RAĞMEN
MAHİR KÖSE, VE KÖYÜN DİĞER BAŞKA YAŞLILARINCA 1890 DOĞUMLU HACI HALİL
EFE KAYNAK GÖSTERİLEREK, DELİ ABDULLAHIN SELİM HALİL VE HACI İSMİNDE Kİ
</nowiki>ÜÇ OĞLUNUN EN BÜYÜĞÜNÜN ADI
 
<nowiki> </nowiki> SELİM OLDUĞU VE SELİM İN DİŞLEN KARININ KIZINDAN OLDUĞUNU İFADE EDİLİYOR.
 
<nowiki> </nowiki>BU BİLGİLERE GÖRE, SELİM, DELİ ABDULLAHIN İLK EŞİ DİŞLEN KARININ KIZINDAN,
 
<nowiki> </nowiki> HALİL VE HACI
<nowiki> </nowiki>İSE DELİ ABDULLAHIN İKİNCİ YANİ KÜÇÜK EŞİ KARAGÖCEKLER AİLESİNİN KIZINDAN OLMA, BABA BİR, ANNE AYRI KARDEŞLERDİR.
 
<nowiki> </nowiki>BABA DELİ ABDULLAHIN ÖLÜMÜ ÜZERİNE YAPILAN MİRAS PAYLAŞIMINDA,
<nowiki> </nowiki>AİLENİN BÜYÜĞÜ SELİME TARLA, ORTANCA KARDEŞ HALİLE KATIR, KÜÇÜK KARDEŞ HACIYA İSE MİRAS PAYLAŞIMINDA, BALTA DÜŞTÜĞÜ ANLATILIR.
 
<nowiki> </nowiki>SALMANOĞLU DEĞİRMENİ OLARAK ANILA GELEN DEĞİRMEN MİRAS PAYLAŞIMINDA ZİKREDİLMEZ. İHTİMALKİ BU DEĞİRMENMİRASTAN ÖNCE YA
<nowiki> </nowiki>SATILMIŞ, YA SEL ALMIŞ VEYA BU MİRAS PAYLAŞIMINDAN DAHA SONRA
<nowiki> </nowiki>YAPILMIŞTIR.
 
<nowiki> </nowiki>MİRASA KONU OLAN TARLA AT VE KATIRDAN YOLA ÇIKARAK BU AİLENİN
<nowiki> </nowiki>YÖRÜK KÖKENLİ OLMADIĞINI, ÇİFTÇİLİK, DEĞİRMENCİLİK VE ORMAN İŞİ YAPAN YERLEŞİK KÖYLÜ BİR AİLE OLDUĞUNU SÖYLEYEBİLİRİZ.
 
<nowiki> </nowiki>SALMANLI KÖYÜNÜN BUGÜNKÜ AİLE VE SÜLALE DAĞILIMINA BAKTIĞIMIZDA SELİM HALİL HACI KARDEŞLERİN
<nowiki> </nowiki>SELİMLER HAİLİLER VE HACILAR SÜLALELERİ OLARAK
<nowiki> </nowiki>HALEN VARLIĞINI SÜRDÜRDÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ.
 
<nowiki> </nowiki>GEÇMİŞİN GÜNÜMÜZE İZ DÜŞÜMÜ OLAN BU ÜÇ SÜLALE YE BAKARAK,
<nowiki> </nowiki>ELİMİZDE YAZILI BELGE OLMASA DA YAŞLILARIN ANLATTIĞI, BU AİLE TARİHİNİNİN KABUL EDİLEBİLİR NİTELİKTE OLDUGUNU SÖYLEYEBİLİRZ.
 
<nowiki> </nowiki>DELİ ABDULLAHIN EN BÜYÜK OĞLU SELİM BUGÜN SELİMLER OLARAK BİLİNEN SÜLALENİN DE İSİM ATASIDIR.
 
<nowiki> </nowiki>BU SÜLALE DAHA SONRA,
<nowiki> </nowiki>DOKUZLAR, KOCAALİLER, FAKICIKLAR OLARAK ADLANDIRILAN ALT SÜLALELERE
AYRILIR VE BU SÜLALENİN ORTAK GENETİK ÖZELLİĞİNİN AVCILIK OLDUĞU HİKAYE
EDİLİR. SELİM ADI İSE GEÇMİŞİN HATIRASI OLARAK, SELİMLER SÜLALESİNDE
ERKEK ÇOCUKLARINDA İSİM
<nowiki> </nowiki>OLARAK YAŞATILMAKTADIR.
 
<nowiki> </nowiki>HALİL İSE SELİMİN KÜÇÜK KARDEŞİDİR VE KÖYDE
<nowiki> </nowiki>HALİLLER YAŞLILARIN SÖYLEYİŞİYLE HALILLAR OLARAK BİLİNEN SÜLALENİN İSİM ATASIDIR. SÜLALENİN ORTAK GENETİK ÖZELLİĞİNİN
<nowiki> </nowiki>DİNE YATKINLIK OLDUĞU HİKAYE EDİLİR.
 
<nowiki> </nowiki> HALİLLER SÜLALESİ DAHA SONRA KÖSELER, HACI MEHMEDLER, HACI ALİLER,
DOSTUK ABDULLAHLAR OLARAK BİLİNEN ALT SÜLALELERE AYRILIRLAR. BU SÜLALEDE
<nowiki> </nowiki>DE HALİL ADI
<nowiki> </nowiki>YİNE HATIRA OLARAK ERKEK ÇOCUKLARINDA İSİM OLARAK YAŞATILMAKTADIR.
 
<nowiki> </nowiki>DELİ ABDULLAH OĞLU HACI, HACI İSE AİLENİN EN KÜÇÜĞÜDÜR.
<nowiki> </nowiki>VE HACILAR SÜLALESİNİN İSİM ATASIDIR. HACILAR SÜLALESİDE KARA MEHMETLER, HACI HIDIRLAR VE ALİ ÇAVUŞLAR OLARAK BİLİNEN
<nowiki> </nowiki>ALT SÜLALERE AYRILIR. AYNI ŞEKİLDE HACILAR SÜLALESİNDE DE
<nowiki> </nowiki>HACI ADI HATIRA OLARAK YAŞATILMAKTADIR.
 
<nowiki> </nowiki>SALMANLI KÖYÜNDE SALMANOĞULLARI DIŞINDA TOĞOŞLAR, KASIMLAR VE ÇOBANLAR OLARAK BİLİNEN 4 SÜLALE DAHA YAŞAR
 
TALİH KÖSE
 
ADANA
 
== Coğrafya ==
Adana iline 105&nbsp;km, Kozan ilçesine 35&nbsp;km uzaklıktadır. kozan ile kayseri yi birbirine baglayan tarihi kervan yolu üzerindedir arazi daglık ve ormanlıktır arazinin meyilli topragın kıraç olması nedeniyle tarla tarımı zor şartlar altında yapılmaktadır
 
<nowiki> </nowiki>Salmanlı Köyü idari yönden adana ili kozan ilçesine bağlı olup,
<nowiki> </nowiki>Adana il merkezinin kuzeyinde, kozan ilçe merkezinin ise kuzey batısında konumlanmıştır.
<nowiki> </nowiki>adana il merkezine 95 km, kozan ilçe merkezine 35 km mesafededir.
 
<nowiki> </nowiki>iç anadoluyla Çukurovayı birbirine bağlayan birkaç bağlantı yolundan biri olan,
<nowiki> </nowiki>kozan Yahyalı yolu salmanlı köyü sınırları içerisinden geçer.
 
<nowiki> </nowiki>Salmanlı Yahyalı arası 105 km olup. Yolun salmanlı köyü kozan arası asfalt olup, yahyalı salmanlı arası topraktır.
 
<nowiki> </nowiki>Köy 500 ila 1200 metre rakımlı irili ufaklı tepelerden oluşan, orta
Toroslarda engebeli bir arazi üzerinde kurulu, toros dağlarına özgü
tipik bir dağ köyüdür ve
<nowiki> </nowiki>Yöresel adıyla buralar farsak yurtlarıdır.
 
<nowiki> </nowiki>Seyhan nehrini oluşturan iki büyük su kaynağından biri, gök renkli
gökdere, Göksu adını feke bölgesinde bırakarak, salmanlı köyünün uzak
kuzeyinden, batısına doğru bir hilal gibi dolanır.
 
<nowiki> </nowiki>Çınar, sigar, yer yer fındık ve defne ağaçlarıyla süslü sarıpınar deresi, salmanlının güneyinden, batıya doğru akarken.
 
<nowiki> </nowiki>kuzey güney yönünde akarak köyü ikiye bölen, yazları cılızlaşan, kış ve
<nowiki> </nowiki>baharda kuduran küçük yaramaz kardeşi çatak deresini de kollarına
alarak, köyün batısında büyük ağabeyleri gökdereyle buluşurlar.
 
<nowiki> </nowiki>güneye, bereketli Çukurova topraklarına doğru yola çıkmadan en büyük destek fart bölgesinin
<nowiki> </nowiki>haylaz çocuğu zamantı ırmağından gelir ve türküler
<nowiki> </nowiki>eşliğinde kadim yurt andırap selamlanarak Seyhan olup akdenize doğru dolu dizgin koşarlar.
 
<nowiki> </nowiki>Bugün kara çam ormanı olan ancak Bir zamanların meşe ormanlarının,
ceylanların ve benekli toros kaplanlarının yurdu 980 metrelik kuz’un
tepe, Köyün Doğu sınırlarını bir güvenlik duvarı gibi çizerken,
 
<nowiki> </nowiki>Güneyinde bulunan 1080 metre yüksekliğindeki katran tepe
<nowiki> </nowiki>insana dağ karşısındaki çaresizliğini hissettirerek, salmanlı köyü menzilinin sonu burası der gibi durur.
 
<nowiki> </nowiki>Köyün kuzey kapısına ise son birkaç cılız ardıç ağacına annelik eden ve
<nowiki> </nowiki>bir devrin kutsal makamı, 1137 metrelik ziyaret tepe bekçilik eder.
 
Talih Köse
 
Adana
 
== İklim ==
Köyün iklimi, [[Türkiye'de Akdeniz İklimi|Akdeniz iklimi]] etki alanı içerisindedir. köyün yaklaşık 1000 rakımlı yükseltilerine kar yagmakla birlikte son yıllarda küresel ısınma nedeniyle iklim daha çok çukurova ikilimine benzemeye başlamıştır.
 
== Nüfus ==
== ŞİİRLERDE SALMANLI KÖYÜ ==
50 hane civarındadır
SALMANLI DEVRANI
 
<nowiki> </nowiki>Kalk gidelim emmim kızı atamızın yurduna
<nowiki> </nowiki>Erdi artık yaşımız bak ömrümüzün kırkına
<nowiki> </nowiki>El verelim asmasının, paklasının urguna
<nowiki> </nowiki>Ayırmayak Hatır sorak bakmayalım ırgına
 
<nowiki> </nowiki>Bizde düşek emmoğlu şu kızların ardına
<nowiki> </nowiki>Dolanalım viran olan emmi dayı yurduna
<nowiki> </nowiki>Çekte bir bak şu köküyün kömeciyin ardına
<nowiki> </nowiki>Döne dursun, gene binek şu feleğin çarkına
 
<nowiki> </nowiki>Kaldım ula salmanoğlu öreninden iz senin
<nowiki> </nowiki>Ne damını, ne adını bilmiyoruz biz senin
<nowiki> </nowiki>Bırakmadı şu zaman da mezarından iz senin
<nowiki> </nowiki>Adını da salman diye vuralım mı biz senin
 
<nowiki> </nowiki>Selim, Halil, hacının, Deli Abdullah babası
<nowiki> </nowiki>Düşmüş Selime Akkoca da yanık zeytin tarlası
<nowiki> </nowiki>Halil ile hacı’ya katır ile balta olmuş mirası
<nowiki> </nowiki>Bilen var mı üç gardaşın yok muyumuş bacısı
 
<nowiki> </nowiki>Düğünümüz var diye Okuntular salmalı
<nowiki> </nowiki>Akdam, Kızlarsekisi, Gökgöz hepsi olmalı
<nowiki> </nowiki>Kemaneci gaydayı öyle kıvrak vurmalı
<nowiki> </nowiki>Çardakta oynayanlar tahtaları kırmalı
 
<nowiki> </nowiki>Susmuş kemaneler nerde bire bunun sesi
<nowiki> </nowiki>Al giyerdi gelinlerin, ağ fisdanlar neyin nesi
<nowiki> </nowiki>Dam delerdi depiğinen inletirdi gümbürtüsü
<nowiki> </nowiki>Hoca çalar düğünleri bitmedi mi köyün yası
 
<nowiki> </nowiki>Bugün düğün günüdür göğe değer başımız
<nowiki> </nowiki>Bağ deştinde kaynasın yüssük aşımız
<nowiki> </nowiki>Diş kırsa da, baş yarsa da, Pilavdaki taşımız
<nowiki> </nowiki>Değer dünya malına, taşlı düğün aşımız
 
<nowiki> </nowiki>İkiyokuş derler duydunuz mu adını
<nowiki> </nowiki>Her solukta alırsın gayrı çamın tadını
<nowiki> </nowiki>Burda ölmüş, ardı sıra bırakmıştı atını,
<nowiki> </nowiki>Hasan çavuş derler duydunuz mu adını?
 
<nowiki> </nowiki>Çam içinde çamalağan görünüyor bakın galan
<nowiki> </nowiki>Kimi koca, kimi fidan mezarında sessiz yatan
<nowiki> </nowiki>Ecel de şerbetini zehir olur sunar bazan
<nowiki> </nowiki>Emine de gülken soldu nefesin aldığı zaman
 
<nowiki> </nowiki>Katip, Gasim, dosduk emmi adınızda oldu yalan
<nowiki> </nowiki>Kazım ile Ekrem emmi Olmaz oldu sizi soran
<nowiki> </nowiki>Şadiye bibi, Emine bacı, unutturdu sizi taman
<nowiki> </nowiki>Acınızı, adınızı gönüllerden silen zaman
 
<nowiki> </nowiki>Say bana Çatalçeşmem suyundan içenleri
<nowiki> </nowiki>Ekin biçip, deste çekip sana dar düşenleri
<nowiki> </nowiki>Say bana çatalçeşmem salmanlı dan göçenleri
<nowiki> </nowiki>Çınarıyın gölgesinden eğleşmeden geçenleri
 
<nowiki> </nowiki>Deresire vardım adı kalan, kendi yalan köprüye
<nowiki> </nowiki>Dayanmamış zaman denen, ömür yiyen törpüye
<nowiki> </nowiki>Kütür emmi de yazılmalı, bu köprünün türküye
<nowiki> </nowiki>Selam verinde geçin, kütür emmi ile kemer köprüye
 
<nowiki> </nowiki>Depecik, yanıkdeğirmen ikinizin denk mi yaşı?
<nowiki> </nowiki>Akar suyun iki yandan gözünden mi gelir yaşı?
<nowiki> </nowiki>Bir gelincik kendin astı onamıdır bilmem yası
<nowiki> </nowiki>Emanetti bu kız size, hani nerde mezar taşı
 
<nowiki> </nowiki>Tahta köprü varımış çatak deresinde,
<nowiki> </nowiki>İmi timi kalmamış, bilmem ki neresinde
<nowiki> </nowiki>Sel almış Mikail’i yetmiş bir senesinde
<nowiki> </nowiki>Bulmuşlar emmimizi çalıların sinesinde
 
<nowiki> </nowiki>Kahveden yukarı bükek bire yolumuzu
<nowiki> </nowiki>Kalmasa da dükkanı selamlayak dünümüzü
<nowiki> </nowiki>Salmanoğlu Yaman diye söylettirdi ünümüzü
<nowiki> </nowiki>hacıal emmi de hısımdır unutman soyumuzu
 
<nowiki> </nowiki>Göğce haçça ebemiz de gazzakların anası
<nowiki> </nowiki>Bir damı varıdı ayvaların, narın arası
<nowiki> </nowiki>Harap etme gazzak Memmed emmi mirası
<nowiki> </nowiki>Viran olmaz inşallah senden sonra burası
 
<nowiki> </nowiki>Alibeğli de dedem, güccük hocanın yurdu
<nowiki> </nowiki>Yolcu-yoksul ayırmadı hanesinde doyurdu
<nowiki> </nowiki>Salmanlıya bir yol onun arzusu buydu
<nowiki> </nowiki>Arzını Adana da menderes’e duyurdu
 
<nowiki> </nowiki>Ali emmi unutulmaz bir efsaneydi inadın
<nowiki> </nowiki>Atan gazzak hoca’dan gelir meşhur inadın
<nowiki> </nowiki>Bu dünyadan öte yana götürsende muradın
<nowiki> </nowiki>Alkışlanır baş eğmeyen dile destan inadın
 
<nowiki> </nowiki>Bedenler yaşar ise, canı kanıyla
<nowiki> </nowiki>Merhumlar anılır ardı sıra namıyla
<nowiki> </nowiki>Dilindeki sövmesi, tenindeki alıyla
<nowiki> </nowiki>Gızıl zeki derler, emmimize şanıyla
 
<nowiki> </nowiki>Çolak Ali dedemizin hacılardır bilin nesli
<nowiki> </nowiki>Ebemizidir Evdeşi de Akdam köyü onun aslı
<nowiki> </nowiki>Ardı sıra bıraktığı duvarlarda kalsın paslı
<nowiki> </nowiki>Ölmekle unutulmaz, unutulmak ölümün aslı
 
<nowiki> </nowiki>Otuz olmuş kör garı ardın sıra geçen yıllar
<nowiki> </nowiki>Seni hikaye sanır, bu otuzda doğan kullar
<nowiki> </nowiki>Helaleşmek için geldi, yurduna sana bunlar
<nowiki> </nowiki>Görmese de ebem diyor, baksana ebe şunlar
 
<nowiki> </nowiki>Unuttum sanma seni bire Ali emmi
<nowiki> </nowiki>Niye saat Ali derler sana bilem mi?
<nowiki> </nowiki>Sait emmi derler atana söyle bildim mi?
<nowiki> </nowiki>Sait, saat olmuş doğru dedim mi?
 
<nowiki> </nowiki>Hüseyincik de kaşın dibi, emmimizin yeridir
<nowiki> </nowiki>Rukiye’nin, ümmü ananın, osman adlı eridir
<nowiki> </nowiki>Ölüm anca ayrılık, Sanmayın insan içindir
<nowiki> </nowiki>Ten ölür, can ölmez, bu da yunus sözüdür
 
<nowiki> </nowiki>Kamışlı’nın altında bir pınarcık varımış
<nowiki> </nowiki>Fadiş ebe kazan kurar çalı çırpı ararmış
<nowiki> </nowiki>Meşe küllü sular ile Yurmuş saçın tararmış
<nowiki> </nowiki>Silinmiş çoktan izi, sanki ömrü yalanmış
 
<nowiki> </nowiki>Goca Osman emmi diye bildim emmi seni
<nowiki> </nowiki>Evdeşinde Fatma bibi, torun gibi bildi beni
<nowiki> </nowiki>Pek gelmedi, sizin gibi muhabbetli âdem biri
<nowiki> </nowiki>Nasip oldu Ardınızdan hemi anıp, yazmak sizi
 
<nowiki> </nowiki>Osman emmim almıştı bu garibin duasını
<nowiki> </nowiki>Oğlu memmed çavuş ile kendi damı arasını
<nowiki> </nowiki>Ala garı mazlumuna yurt vermişti burasını
<nowiki> </nowiki>Kimden sonra uğurlandı bilen var mı sonrasını?
 
<nowiki> </nowiki>Burası da çam garının yitik viran öreni
<nowiki> </nowiki>Unuttuk be ebecik var mı adın bileni?
<nowiki> </nowiki>Ses verin helalleşek Yoldaşları, yareni
<nowiki> </nowiki>Hangi mezara koydunuz bu ebeyi göreni?
 
<nowiki> </nowiki>Bir maya dikilmiş, çam ebe senin örene
<nowiki> </nowiki>Ermesek te ne seni, ne de seni görene
<nowiki> </nowiki>Toprak diyorlarsa bu dünyadan gidene
<nowiki> </nowiki>Reyha derler meyve olup geri gelene
 
<nowiki> </nowiki>Vara vara vardık göz daşının başına
<nowiki> </nowiki>gelir üseyincik burda ağzımızın duşuna
<nowiki> </nowiki>Gözdaşına göz daşı dememişler boşuna
<nowiki> </nowiki>Yerde iken Bile olduk uçan kuşuna
 
<nowiki> </nowiki>Saldaşı denkmidir gözdaşı senin yaşına
<nowiki> </nowiki>Bizden önce kimler çıktı söyle başına
<nowiki> </nowiki>Bayramlarda emmi-dayı üşüşürdü başına
<nowiki> </nowiki>şimdi kaldın gözdaşım gara yalnız başına
 
<nowiki> </nowiki>Muhabbet de her ademe kar mıdır?
<nowiki> </nowiki>namsız bir yiğit söylen var mıdır?
<nowiki> </nowiki>Yeğenine Halil emmi iznin var mıdır?
<nowiki> </nowiki>Seni andı langır diye sana ar mıdır?
 
<nowiki> </nowiki>Erikli de langır Halil, yaşar idi duydun mu?
<nowiki> </nowiki>Sofrasına oturmayan, emmi dayı gördün mü?
<nowiki> </nowiki>Kızar iken, sever iken nasıl söver duydun mu?
<nowiki> </nowiki>Dostlarıyla çardakta lang döverken gördün mü?
 
<nowiki> </nowiki>Zeytin kepeniyle saldaşı mahir ağa yurduydu
<nowiki> </nowiki>Yirmi gardaş sanki bir kocaman orduydu
<nowiki> </nowiki>Yolcu yoksul doyurmak, sanki onun borcuydu
<nowiki> </nowiki>Akil adam, koca çınar, babam; gönül dostuydu
 
<nowiki> </nowiki>Erikliden sapalım serin ali emmi yurduna
<nowiki> </nowiki>doksan beşte ağlamıştık ırahma abla ardına
<nowiki> </nowiki>dostlarında varmaz oldu yokluğuyun farkına
<nowiki> </nowiki>Ali emmiyi de uğurladık yıllar sonra ardına
 
<nowiki> </nowiki>Çekmez oldu artık Koca Ali dostlar yasını
<nowiki> </nowiki>Hangi dağa attılar bilmem o kalaylı tasını
<nowiki> </nowiki>Ölme emmi ölme unuturlar adamın da hasını
<nowiki> </nowiki>bu dünyadan aldı gitti dostların da başını
 
<nowiki> </nowiki>Topak haçca ile selimlerin Mustafa çavuşu
<nowiki> </nowiki>Yaşardı delihacı depede duyulmazdı davışı
<nowiki> </nowiki>Sever idi dedemiz dünyada kardeşliği barışı
<nowiki> </nowiki>Camii ile okul yeri bu atanın salmanlıya bağışı
 
<nowiki> </nowiki>meşeli, ardıçlıdır şu salmanlı yücesi
<nowiki> </nowiki>Göğ c’oğlak üğü saklar bin yıldızlı gecesi
<nowiki> </nowiki>Yalan oldu, ersoy gibi cinci gibi nicesi
<nowiki> </nowiki>Gada alıp, sayrı soran göğ boncuklu cicesi
 
<nowiki> </nowiki>Hicazdan geldi abimizin kötü haberi
<nowiki> </nowiki>Öldü dediler fakıcık ali nin sürmeli eri
<nowiki> </nowiki>Sen söyle salmanlı dolarmı yeri
<nowiki> </nowiki>Kaç yılda bir verir mevla böyle bir eri
 
<nowiki> </nowiki>Çöllerde mi koydu abi, ablamız seni
<nowiki> </nowiki>Kumlara mı vediler o narin teni
<nowiki> </nowiki>Silerse mezarın arabın yeli
<nowiki> </nowiki>Buluruz ahrette sürmenden seni
 
<nowiki> </nowiki>Salmanoğlu sizden önce kimler vardı bu dağlarda?
<nowiki> </nowiki>Ne derlermiş Salmanlıya, saldaşına o çağlarda?
<nowiki> </nowiki>Haç çobandan, gurbadan gelen kimdir şu sağlarda?
<nowiki> </nowiki>Atasına gavur diyip, söven var mı bu dağlarda?
 
<nowiki> </nowiki>Sılai rahimdir bu, sanman olduk salmanlının hacısı
<nowiki> </nowiki>Tavaf ettiğimiz örenler etmez mazimizin yarısı
<nowiki> </nowiki>Haçcası, hanife ebesi, ırahma, leyla gelin bacısı
<nowiki> </nowiki>Hani nerde, şu dağlara isim veren deli hacısı?
 
<nowiki> </nowiki>Neçe canlar saklı şu toprakta derinde
<nowiki> </nowiki>Sen-ben varız şimdi onlar yerinde
<nowiki> </nowiki>Bak aynaya görürsün gözlerinin ferinde
<nowiki> </nowiki>Oğul-torun diyecek bize yarın derinde
 
<nowiki> </nowiki>Canlar ölünce olur derler kara toprak
<nowiki> </nowiki>Çıkmaz mı topraktan bitkideki her yaprak
<nowiki> </nowiki>Dirilmektir, her yapraktan bir daha doğmak
<nowiki> </nowiki>Can vardır bağrında, denmez ona kara toprak
 
<nowiki> </nowiki>baykuş olur ötermiyim olmasa gönlüm viran
<nowiki> </nowiki>destan postlu bir devrandır bu acı hicran
<nowiki> </nowiki>adımı söyleyim, söyleyemem derdimi soran
<nowiki> </nowiki>mahir oğlu talihim mahlasımdır ozan evran
 
<nowiki> </nowiki>Ozan Evran, seyreyledi, ardı sıra söz söyledi
<nowiki> </nowiki>O söyledi, bu söyledi, fark eder mi kim söyledi
<nowiki> </nowiki>Ver kulağın iyi dinle, bu devranda ne söyledi
<nowiki> </nowiki>Eksik fazla ölçülmedi, o gönülden söz söyledi
 
<nowiki> </nowiki>Bu dağların türküsünü yazamadın sen ozan
<nowiki> </nowiki>Anamadın her bir canı, deme yerim dar ozan
<nowiki> </nowiki>Senden sonra gelenlere, bu kalemi ver ozan
<nowiki> </nowiki>Şu devrana, bu satırla, son noktayı koy ozan
 
<nowiki> </nowiki>---------------------------------------------------------------------------
 
<nowiki> </nowiki>Doğum var ölüm olacak, devran sürecek
<nowiki> </nowiki>Gün bitecek, gün gelecek her can ölecek
<nowiki> </nowiki>ozanlar dörtlük olacak, dörtlük koyacak
<nowiki> </nowiki>ozan evran da bu devrana nasip olacak
 
<nowiki> </nowiki>TALİH KÖSE
<nowiki> </nowiki>MAYIS 2011
<nowiki> </nowiki>ADANA
== KÜLTÜR ==
ÖLÜM, DEFİN VE ÖLÜM SONRASI GELENEKLERİ
 
<nowiki> </nowiki>SALMANLI KÖYÜNDE DİĞER GELENEK VE GÖRENEKLERDEKİ DEĞİŞİM GİBİ ÖLÜM VE
ÖLÜM SONRASI GELENEKLERDE 1980 Lİ YILLARLA BİRLİKTE HIZLI BİR DEĞİŞİME
UĞRAMIŞ.
 
<nowiki> </nowiki>KÖYÜN YAŞLILARIN ANLATIMINA GÖRE,
 
<nowiki> </nowiki>KİŞİDE ÖLÜM BELİRTİSİ BELİRMEYE BAŞLADIĞINDA, KURAN OKUMASINI BİLEN BİR
<nowiki> </nowiki>KİŞİ VEYA İMAM HASTANIN YANI BAŞINDA, HASTA SON NEFESİNİ VERİNCEYE
KADAR KURANDAN AYETLER OKUR.
 
<nowiki> </nowiki>HASTA VEFAT ETSE DAHİ KURAN OKUMALAR ÖLÜMÜN İLK SAATLERİNDE DE DEVAM EDER.
 
<nowiki> </nowiki>EGER VEFAT GECE VEYA AKŞAMÜZERİ GERÇEKLEŞMİŞSE DEFİN İŞLEMİ
<nowiki> </nowiki>ERTESİ GÜNE BIRAKILIR.
 
<nowiki> </nowiki>ÖLEN KİŞİ ÇOCUKSA “ÖLDÜ” YERİNE CENNETE GİTTİ ANLAMINDA
<nowiki> </nowiki>“UÇTU”,
 
<nowiki> </nowiki>ÖLEN KİŞİ YETİŞKİNSE ” ÖLDÜ” SÖZCÜĞÜ YERİNE “GEÇİNDİ” SÖZCÜĞÜ İLE KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ İFADE EDİLİRMİŞ,
 
<nowiki> </nowiki>ANCAK BU SÖZCÜKLER 1980 Lİ YILLARDAN SONRA GÜNLÜK KULLANIMDAN DÜŞMÜŞ.
 
<nowiki> </nowiki>ÖLÜM HABERİ CENAZE DEFNEDİLMEDEN ÖNCE UZAK YAKINLARI VE SEVENLERİ
GÜNÜMÜZDE TELEFON VE DİĞER İLETİŞİM ARAÇLARIYLA HABERDAR EDİLİRKEN,
 
<nowiki> </nowiki>1980 YILLARI ÖNCESİNDE İSE ÖLÜM HABERİ CİVAR KÖY VE MEZRALARA YÜKSEK BİR TEPEDEN,
 
<nowiki> </nowiki>‘……… KİŞİ ÖLDÜ CENAZEYE GELİN” ŞEKLİNDE, ÇIPLAK SESLE, SELA VERİLEMEDEN DUYURULURMUŞ.
 
<nowiki> </nowiki>DEFİN İŞLEMİNİ BEKLEYEN CENAZE, KEDİ, KÖPEK GİBİ HAYVANLARIN
DOKUNAMAYACAĞI, İNSANLARIN VE HAYVANLARIN ÜZERİNDEN ATLAYAMAYACAĞI BİR
YERDE BEKLETİLİR.
 
<nowiki> </nowiki>AYRICA, EĞER HAVALAR VEYA CENAZENİN BULUNDUGU ORTAM SICAKSA,
<nowiki> </nowiki>CENAZENİN KARIN BOŞLUĞU ÜZERİNE DEMİR VEYA DEMİR TÜREVLİ BİR AĞIRLIK KONULUR.
 
<nowiki> </nowiki>YAŞLI KÖYLÜLER CENAZE ÜZERİNE DEMİRİ “CENAZE ŞİŞMESİN DİYE KOYUYORUZ” ŞEKLİNDE AÇIKLASALARDA,
 
<nowiki> </nowiki>KÖYDE KIRKI ÇIKMAMIŞ BEBEKLER AL BASMASINA (KÖTÜ CİNLER) KARŞI,
BEBEKLERİN YASTIĞI ALTINA KONULAN DEMİR TÜREVLİ ARAÇ –GEREÇLERLE
KORUNUR.
 
<nowiki> </nowiki>CENAZE ÜZERİNE SADECE DEMİR VE TÜREVLERİNİN KONULMASI,
 
<nowiki> </nowiki>BU UYGULAMANIN, CENAZEYİ KORUMAYA YÖNELİK BİR İNANCIN TEZAHÜRÜ OLABİLECEĞİNİ AKLA GETİRİYOR.
 
<nowiki> </nowiki>CENAZENİN DEFİNDEN ÖNCE YIKANMAK İÇİN ELBİSELERİ ÇIKARTILIR.
 
<nowiki> </nowiki>ÇIKAN ELBİSELER İHTİYAÇ SAHİBİ BİRİLERİNE VERİLİR VE BU ELBİSELER SOYKA OLARAK ADLANDIRILIR.
 
<nowiki> </nowiki>ÖLEN KİŞİNİN EGER KENDİSİNİ KİMİN YIKAYACAĞINA DAİR BİR VASİYETİ VARSA, CENAZE VASİYET EİDLEN KİŞİ TARAFINDAN YIKANIR.
 
<nowiki> </nowiki>BU VASİYET GÜNÜMÜZDE YAYGIN OLMAMAKLA BİRLİKTE, SALMANLI KÖYÜNÜN YAKIN TARİHİNDE SIKÇA KARŞILAŞILAN BİR DURUMMUŞ.
 
<nowiki> </nowiki>GÜNÜMÜZDE UYGULANMAMAKLA BİRLİKTE, 1980 Lİ YILLARA KADAR
<nowiki> </nowiki>CENAZE İÇİN ISITILAN SUYA GÜZEL KOKU VEREN MERSİN VE DEFNE YAPRAKLARI ATILIRMIŞ.
 
<nowiki> </nowiki>CENAZE İÇİN SESLİ AĞLAMAK İYİ KARŞILANMADIĞI GİBİ CENAZE BAŞINDA AĞIT YAKMA GELENE
 
<nowiki> </nowiki>CENAZE İÇİN KAZILAN MEZARLAR İSLAMİ USUL VE KAİDELERE GÖREDİR.
 
<nowiki> </nowiki>KADINLARIN İŞTİRAK ETMEDİĞİ SADECE ERKEKLERİN KILDIĞI CENAZE NAMAZI ARDINDAN
 
<nowiki> </nowiki>CENAZE, KEFENLİ, SAĞA YANI ÜZERİNE, YÜZÜ KIBLEYE DÖNÜK, BAŞ BATIYA, AYAKLAR DOĞUYA GELECEK ŞEKİLDE MEZARA YATIRILIR.
 
<nowiki> </nowiki>CENAZENİN DİREK TOPRAKLA TEMEASINI ÖNLEMEK İÇİN CENAZENİN ALTINA VE ÜSTÜNE MERSİN VE DEFNE YAPRAKLARI SERİLİR.
 
<nowiki> </nowiki>DAHA SONRA EN YAKINLARI BAŞTA OLMAK ÜZERE CENAZE TOPRAKLA KAPATILIR.
 
<nowiki> </nowiki>KÖYDE BU DEFNE VE MERSİN YAPRAĞI İLE DEFİN İŞLEMİ YERİNİ HERHANGİ BİR AĞAÇ YAPRAGI KULLANILIARAK DEVAM ETMEKTEDİR.
 
<nowiki> </nowiki>MEZARIN BAŞ VE AYAKUCUNA TAŞ VEYA BİR AĞAÇ PARÇASI DİKİLİREK MEZAR YERİ BELLİ EDİLİR.
 
<nowiki> </nowiki>CENAZENİN BİRİNCİ DERECEDEN YAKINI OLAN KADINLAR AĞIRLIKLI OLARAK KOYU RENK ÖRTÜ VE KIYAFET GİYMEYE ÖZEN GÖSTERİRİKEN,
<nowiki> </nowiki>EVLERDE BELLİ BİR SÜRE MÜZİK VE EĞLENCELERE ARA VERİLİR.
 
<nowiki> </nowiki>KÖYLÜ CENAZE İÇİN KONTROLSÜZCE AĞLAMAYI DİNEN UYGUN GÖRMEDİĞİNDEN, DEFİN SÜREÇLERİ GENELLİKLE SESSİZLİK İÇİNDE GEÇER.
 
<nowiki> </nowiki>AYRICA ÇUKUROVADA YAYGIN OLAN CENAZE BAŞINDA AĞITMA YAKMA GELENEĞİ,
<nowiki> </nowiki>SALMANLI KÖYÜNDE DEFİN İŞLEMİNDEN SONRA YAPILIR VE ÇOK YAYGIN BİR ADET DEĞİLDİR.
 
<nowiki> </nowiki>KÖYÜN ESKİ GELENEKLERİNDE CENAZE ARDINDAN 7’Sİ, 40’I, 52’Sİ GİBİ GÜNLERDE ÖZEL DİNİ MERASİMLER TERTİP EDİLMEZKEN,
 
<nowiki> </nowiki>GÜNÜMÜZDE 7-40 GİBİ ÖZEL GÜNLERDE MEVLÜD OKUTULMASI GELENEKSELLEŞMİŞTİR.
 
<nowiki> </nowiki>GÜNÜMÜZDE UYGULANMAMAKLA BİRLİKTE,
 
<nowiki> </nowiki>ÖLEN KİŞİNİN ÖZEL MİRAS VASİYETLERİ YOKSA MİRAS İSLAMİ USULLERE GÖRE TAKSİM EDİLİRKEN,
 
<nowiki> </nowiki>ÖLEN KİŞİ EGER ERKEKSE VE GERİDE GENÇ YAŞTA BİR EŞ BIRAKMIŞSA,
 
<nowiki> </nowiki>EŞİ ÖLEN KADIN, ESKİ EŞİNİN ERKEK KARDEŞLERİNDEN BİRİYLE EVLENDİRİLİRMİŞ.
 
<nowiki> </nowiki>BU DURUM KÖYÜN GEÇMİŞ SOSYAL YAŞAMINDA SIKI UYUGULANAN BİR GELENEK OLMAMAKLA BİRLİKTE, BUGÜN TERKEDİLMİŞTİR.
 
<nowiki> </nowiki>KÖYÜN ESKİ MEZARLARI İNCELENDİĞİNDE İSE,
 
<nowiki> </nowiki>1950 YILLARINA KADAR OLAN MEZARLARIN 1950 VE 1980 YILLARI ARASINDAKİ
MEZARLARA GÖRE DAHA İTİNALI YAPILDIĞI, BU ÖZENİN 1980 LERDEN SONRAKİ
MEZARLARA DA GÖSTERİLDİĞİ GÖRÜLDÜ.
 
<nowiki> </nowiki>MEZARLIKLARDAN AĞAÇ VEYA AĞAÇ DALI KESMEK HAYVAN OTLATMAK
<nowiki> </nowiki>HOŞ KARŞILANMADIĞINDAN KÖYÜN MEZARLIĞI BAKMSIZ ANCAK YEŞİLLİĞİ BOLDUR.
 
<nowiki> </nowiki>KÖYDE MEZAR ZİYARETLERİ İÇİN GEÇMİŞTE HERHANGİ BİR ÖZEL GÜN ARANMAZKEN,
 
<nowiki> </nowiki>GÜNÜMÜZDE ZİYARTLER BAYRAM VE ARİFE GÜNÜNE YOĞUNLAŞMIŞ,
 
<nowiki> </nowiki>ÇOCUKLARA DAĞITILMAK ÜZERE, MEZAR ZİYARETİ GÜNÜNE ÖZEL YAPILAN EKMEKLER İSE, YERİNİ ŞEKER VE ÇUKULATALARA BIRAKMIŞ.
 
<nowiki> </nowiki>ZİYARET EDİLEN MEZARLAR GENELLİKLE BİRİNCİ DERECE YAKINLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE DİĞER AKRABA VE DOST MEZARLARI ZİYARET EDİLİRKEN,
 
<nowiki> </nowiki>ANNE-BABA VE NİNE- DEDE MEZARLARI BİLİNMEKLE BİRLİKTE, DAHA ESKİ KUŞAK AKRABA MEZARLARI UNUTULMUŞTUR.
 
<nowiki> </nowiki>ÖLÜMLE İLGİLİ SALMANLI KÖYÜNDEN BİR DÖRTLÜK;
 
CANLAR ÖLÜNCE OLUR DERLER KARA TOPRAK
<nowiki> </nowiki>
 
ÇIKMAZ MI TOPRAKTAN BİTKİDEKİ HER YAPRAK
 
<nowiki> </nowiki>DİRİLMEKTİR HER YAPRAKTA BRİ DAHA DOĞMAK
 
<nowiki> </nowiki>CAN VARDIR BAĞRINDA DENMEZ ONA KARA TOPRAK
<nowiki> </nowiki>
 
== Ekonomi ==
OZAN EVRAN (TALİH KÖSE-ADANA)
Köyün ekonomisi [ tarım ] [ hayvancılık ] ve [ orman ] kaynaklarına dayalıdır.
 
== Altyapı bilgileri ==