Tesla: Revizyonlar arasındaki fark
| [kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmemiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Ozgurisicak (mesaj | katkılar) |
Ozgurisicak (mesaj | katkılar) Değişiklik özeti yok |
||
226. satır:
== Obsesif Kompulsif Bozukluk ==
Tesla hayatının ilerleyen yıllarında obsesif kompulsif bozukluktan (OCD) müzdaripti. Kendisinde değerli eşyalardan ve etrafındaki nesnelerden nefret etmek gibi bir huy geliştirdi. Saça dokunmaya dayanamıyordu, titreyen elleri sevmiyordu ve sonunda 3. dereceden obsesif bir insan haline geldi. Sık sık binaya girmeden önce çevresinde 2-3 tur atmak zorundaymış gibi hissediyordu. Akşam yemeğinde önce kendi gümüş bardak ve tabaklarını kusursuz olasıya kadar parlatmak için 18 tane peçete istiyordu. ( 3 ile tam bölünebildiği için. ) Bir yazarın kitabını okuduğu zaman, kalan tüm kitaplarını da okumak zorundaymış gibi hissediyordu.
== İlişkileri ==
Tesla hiç evlenmedi ve yalnızlığının bilimsel yeteneklerine yardımcı olduğunu iddia etti. Ancak hayatının sonlarına doğru bir gazeticeye “ Hiç evlenmeyerek işim için çok fazla fedakarlık yaptığımı düşünüyorum.” demiştir. Tesla’nın etrafında onu etkilemeye çalışan çok sayıda kadın vardı, hatta bazıları onu delicesine istiyordu. Tesla kibar ve tatlı dilli bir insandı. Bilinen bir ilişkisi ise hiç olmadı.
Tesla yalnızlığı seven, asosyal hatta kendisini çalışmak için eve kapamaya meyilli bir insandı. Ancak Tesla nişanlandığı zaman bir çok insan Tesla hakkında çok olumlu ve hayranlıkla konuştu. Robert Underwood Johnson Tesla’yı “ güzide, tatlı, samimi, alçak gönüllü, zarif, cömert ve güçlü “ bir insan olarak tanımlıyordu. Tesla’nın vefakar sekreteri Dorothy Skerrit de Tesla için “ hayat dolu gülüşü ve asil duruşu her zaman ruhunun derinlerine yerleşmiş centilmen kişiliğini göstermektedir.” şeklinde ifadeler yazmıştır. Yine arkadaşı Julian Hawthorne ise Tesla için “ sadece bir biliminsanı ya da mühendisle değil aynı zaman da şair, filozof, iyi müziğin değerini bilen, dil bilimci ve gurme olan bir insanla tanışmıştım.” ifadelerini kullanır.
Tesla yalnızlığı seven, asosyal hatta kendisini çalışmak için eve kapamaya meyilli bir insandı. Ancak Tesla nişanlandığı zaman bir çok insan Tesla hakkında çok olumlu ve hayranlıkla konuştu. Robert Underwood Johnson Tesla’yı “ güzide, tatlı, samimi, alçak gönüllü, zarif, cömert ve güçlü “ bir insan olarak tanımlıyordu. Tesla’nın vefakar sekreteri Dorothy Skerrit de Tesla için “ hayat dolu gülüşü ve asil duruşu her zaman ruhunun derinlerine yerleşmiş centilmen kişiliğini göstermektedir.” şeklinde ifadeler yazmıştır. Yine arkadaşı Julian Hawthorne ise Tesla için “ sadece bir biliminsanı ya da mühendisle değil aynı zaman da şair, filozof, iyi müziğin değerini bilen, dil bilimci ve gurme olan bir insanla tanışmıştım.” ifadelerini kullanır.
Tesla Robert Underwood Johnson, Francis Marion Crawford, Stanford White, Fritz Lowenstein, George Scherff, Kenneth Swezey ile iyi arkadaştı. Orta yaşlarda Marx Twain ile yakın bir arkadaşlık kurdular. Laboratuvarda ya da başka yerlerde birlikte zaman harcıyolardı. Twain, indüksiyon motorunun icadının apaçık bir şekilde telefon kadar değerli olduğunu söylemiştir. 1920’nin sonlarına doğru şair, yazar, sufi ve sonraları Nazi propagandacısı olacak olan George Sylvester Viereck ile arkadaş oldular. İnzivaya çekildiği dönemlerde Tesla, ara sıra yanına Viereck ve karısını alarak akşam yemeği davetlerine katılmıştır.
Tesla o zamanlar sert olmaya başlamıştı. Açıkça fazla kilolu insanlara iğrentiyle bakıyordu. Fazla kilosundan dolayı bir sekreterini işten kovduğu bile olmuştu. Giyim hakkında çok hızlı eleştiriler getirirdi. Birkaç durumda, sekreterini eve gönderip kıyafetlerini değiştirttiği bile olmuştur.
== Teorik ve Deneysel Fizik Hakkındaki Görüşleri ==
Tesla kendi laboratuvarında teorik ve deneysel fizik üzerine çalışmalarda bulundu. Yazılarında atom altı fizikle ilgili görüşlerini belirtti ve atomun daha küçük alt atom parçacıklardan oluştuğuna karşı çıktı ve elektronların elektrik üreten şeyler olmadığını iddia etti. Tesla elektronların varlığını maddenin dördüncü fazı olduğuna ya da elektronların sadece deneysel vakum kullanımında atom altı parçacıklar olduğuna inanıyordu. Tesla’ya göre elektronların elektrik ile bir ilgisi yoktu. Tesla atomların sabit olduğuna ve onların durumlarını değiştirmek veya ayrışmak gibi bir durumları olmadığına inanıyordu. Tesla 19. Yüzyılda öngördüğü, elektrik enerjisinin tüm atmosfere yayılan bir şekilde taşınılabileceğine inanıyordu.
Tesla genel olarak maddenin enerjiye dönüşümünü antagonistik bir eğilim olarak düşünüyordu. Einstein’ın izafiyet teorisini “En basit olarak uzay denilen kavramın kıvrılabilme gibi bir özelliğinin bulunmadığını düşünüyordu. Tanrının buna yetkisi olduğu söylenebilir belki ancak bu özellikler sadece bizim kendi ürettiğimiz kavramlarda karşımıza çıkar. Sadece uzakta yer kaplayan bir şey için bu özelliklerden bahsedebiliriz. Büyük boyuttaki şeylerin kıvrılmasına dair bir şey söylemek, aynı zamanda bu şeylerin hiçbir şekilde hareket etmediğini de gösterir. Ben şahsen böyle bir düşünceye katılmıyorum.” şeklinde eleştirir.
Tesla kendi fiziksel prensiplerini ortaya atmıştır ve bu konsepti madde ve enerji üzerine oturtmuştur. 1892 ve 1937 yıllarında yaptığı çalışmaların ardından tamamladığı bir mektupla dinamik yerçekimi teorisine ve uzayın kıvrılmasına dair yersiz spekülasyonlara ve yanlış anlaşılan konseptlere bir açıklık getirmiştir. Bu teorinin tüm detaylarıyla beraber tutarlı çalıştığını ve tüm dünya tarafından kabul görmesini umut ediyordu. Ancak bu teorisine dair daha ayrıntılı açıklamalar hiç bir zaman yazılarında bulunamamıştır.
== Toplumsal Görüş ==
Tesla, hayatının bir çok döneminde kendisini dayatılmış seçilimli çiftleşmenin ( imposed selective breeding)‘nin yandaşı olarak tanımlamıştır. Onun bu görüşü insanın merhametinin doğanın insafsız işleyişini ve dolayısıyla “üstün ırk” ya da üstün gen aktarımını engellediği yönündeydi. Bu konuyla ilgili savunmasını 1937 yılındaki bir röportajda şöyle daha ileri taşımıştır:
“İnsanın yeni acıma duygusu doğanın acımasız işleyişine müdahale etmeye başladı. Medeniyet ve ırk kavramlarımıza uygun tek yöntem kısırlaştırma ve çiftleşme içgüdüsünün bilinçli olarak yönlendirilmesi ile olanın üremesinin önlenmesi. Öjenistler arasındaki fikir eğilimi evliliği zorlaştırmamız gerektiğidir. Cazip bir ebeveyn olmayan kimsenin üremesine kesinlikle izin verilmemelidir. Bundan yüzyıl sonra normal bir kişi öjenik olarak elverişsiz birisiyle çiftleşmeyi sabıkalı biriyle evlenmekten daha fazla düşünmeyecektir.”
Tesla 1926 yılında kadının topluma hizmet etmesini bir sorun olarak değerlendirip, cinsiyet eşitçiliğiyle mücadelede etmiştir. Teslaya göre insanlığın geleceği “kraliçe arılar” tarafından çalıştırılmaktan geçiyordu. Gelecekteyse kadının baskın cinsiyet olacağına inanıyordu.
Otobiyografi yazarları Tesla’yı büyük ölçüde humanist bir insan olarak değerlendirirler.
Tesla 1. Dünya Savaşı sonrası oluşacak ortamla ilgili tahminlerini yazılı bir makaleyle şu şekilde belirtir : “ Bilim ve keşifler savaşın gayesini tamamlasını sağlacak büyük güçlerdir ( 20 Aralık 1914 ). ” Tesla Milletler Cemiyeti’nin zamana ve savaşın sonuçlarına bir çare olacağına inanmıyordu.
== Dini Görüş ==
Tesla bir Ortodoks Hristiyan olarak büyüdü. Hayatının ilerleyen zamanlarında kendisini ortodoks düşünceye yakın olmadığını düşünür ve kökten dinciliğe karşı çıkmaya başlar. Budizim ve Hristiyanlığa karşı derinden bir saygı besliyordu. “The Problem of Increasing Human Energy “ isimli 1900 yılında yayınlanan makalesinde şöyle belirtir:
“Bu fikir (her birimizin bir bütünün parçası olduğu), asırlardır engin din öğretilerinde, yalnızca insanlar arasında huzur ve uyum sağlamak için değil, aynı zamanda son derece esaslı bir doğruluk olarak deklare edilmiştir. Budistler bunu bir şekilde açıklar, Hristiyanlar başka şekilde, ama ikisi de aynı şeyi söyler: Hepimiz biriz.”
Yine de Tesla’nın dini görüşü yaptığı diğer açıklamalardan dolayı belirsiz olarak kalmıştır. Örneğin, 1937 yılında yayımlanan “A Machine to End War ” isimli makalesinde:
“Din ve bilimin ülküleri arasında karşıtlık yoktur ancak bilim, gerçekler üzerine dayandırıldığı için dinin dogmalarına karşı çıkar. Bana göre, evren, basitçe hiç bir zaman başı olmamış ve de sonu olmayacak bir makinedir. İnsanoğlu da bu doğal düzende bir istisna değildir. İnsan da, evrenin kendi gibi bir makinedir. Direk ya da dolaylı yoldan organlarımızı nedensizce uyaran hiç bir şey aklımıza gelmez ya da bizi harekete geçirmez. Yapılarımızın benzerliği ve çevremizin aynılığından dolayı, benzer uyarıcılara benzer tutumlarla cevap veririz, ve bu cevapların uyumu anlayışı doğurur. Asırlar boyu sonsuz karmaşıklıkta makineler geliştirildi, ancak "ruh" veya "tin" dediğimiz şey bedenin işleyişlerinin toplamından fazlası değil. Bu işleyiş sona erdiğinde, ruh veya tin de aynı şekilde sona erer.”
== Kişiler ==
| |||