Hristiyan Bilim: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kibele (mesaj | katkılar)
türkçede bulunmayan kullanımlar
Değişiklik özeti yok
5. satır:
|anabaşlık = Hıristiyan Bilim
|anabaşlıkbiçimi = background-color: #75B2DD
|resim = [[File:USA 09562 Boston Luca Galuzzi 2007.jpg|300px]]
|resimbiçimi =
|altyazı = Massachusetts, Boston'da [[İlk Bilimci İsa Kilisesi]]<br/>Boston, Massachusettsresmin solunda
|altyazıbiçimi =
|başlık2 =
30. satır:
Hıristiyan Bilim Yayın Cemiyeti, ''[[Christian Science Monitor]]'' 'ın da dahil olduğu birkaç sürekli yayını yayımlamaya devam ediyor. ''Christian Science Monitor'', 1908'de kurulan, 1950'den itibaren birkaç Pulitzer ödülü almış uluslararası itibara sahip bir haber kuruluşu.
 
== TarihíTemelleri gelişimive akîdeleri ==
=== Tarihí arkaplan ===
==== Hıristiyan Bilim ve Fizikötesi ailesi ====
[[Caroline Fraser]], ABD tarihinin, kişinin enfüsi gücünü kutsallaştıran dinî grupların tarihi olduğunu, bu gruplardan bazılarının Anglikan Kilisesi'nden ayrılan tarikatların bölünmesinden doğan tarikatlar olduğunu savunurken, New England'ı örnek çalışma sahası olarak ele alır. [[Birinci Büyük Uyanış|Birinci]] ve [[İkinci Büyük Uyanış]] (sırasıyla 1734-1740 ve 1820-1860) olarak bilinen, 18. ve 19. asırların Protestan Hıristiyan reform dönemlerinde yeni düşünce ekolleri doğdu ve yeni tarikatlar ve hizipler filizlendi. Hıristiyan Bilim de bunlardan birisidir. Bunun dışında Yeni Düşünüş, [[Millerizm,]] [[Mormonluk]], [[Yedinci Gün Adventistleri]], [[Shakerlar]], [[Yeni Kilise]]ciler, [[Birlemecilik|Birlemeciler]] grupları ortaya çıktı. Bunlarla eşzamanlı olarak [[astroloji]]ye, [[homeopati]]ye, [[manyetizma]]ya ve [[hipnoz|hipnotizmaya]] ilgi arttı. Ayrıca beslenme tercihlerinin ([[diyet]]in) kişinin bedeniyle ve manevi dünyasıyla olan alakası da bu dönemde Batı'da revaç bulmaya başladı. Fraser bu dönemi tasvir ederken "manevi yaşamda özgürleşme ve manevi yaşamda kaos" nitelemesini yapar.
Satır 41 ⟶ 40:
DeChant, ideacılığa yoğunlaşan, kendi kurduğu akımın rengini belli edecek şekilde adına "Hıristiyan" sıfatını ekleyen Eddy'nin Yeni Düşünüş'ün gelişimine belirgin bir katkısının olup olmadığını sorgular. Eddy'nin şifacılara özgü bir eğitim programı hazırlaması ve hareketinin sesini kamuoyuna duyurmak için çağa uygun yayın araçlarını kullanması, Hıristiyan Bilimciler ile Yeni Düşünüş arasındaki önemli birer farktır. İki hareket de hastaların manen iyileştirilmesini esas almasına rağmen Yeni Düşünüş, madde alemini de gerçekten mevcut olarak kabul ederken Hıristiyan Bilim madde alemini gerçekte var olmayan bir yanılsama olarak görerek göz ardı eder. Neticede, Yeni Düşünüş'ün şifacıları hastalıklarla savaşırken ilaç kullanmaya karşı çıkmazlar.
 
===Hıristiyan Bilim'in şifácılığıakîdeleri===
{{Quote box
|title = Varlığa dáir bilimci tespit
|quote = Maddede hayat, hakikat, akıl ve maddí bir gerçeklik yoktur. Bütün varlıklar hakikatte mutlak Şuur ve onun mutlak tecellisidir. Hakikatte var olan sadece Tanrı'dır. Ruh ölümsüz hakikattir, madde ise ölümlü yanlışlık. Ruh gerçek ve sonsuzdur; madde ise sahte ve geçicidir. Ruh, Tanrı'dır ve insan O'nun súretinde ve O'nun benzeridir. Bu hikmetle, insan maddi değil, máneví bir varlıktır.
|source = — Mary Baker Eddy, ''Science and Health'' (1908 baskısı).<ref>Eddy, ''Miscellaneous Writings'', [http://books.google.com/books?id=6OMKfTy7g5EC&pg=PA21 p. 21].</ref>
|align = right
|width = 30%
|fontsize = 100%
||bgcolor = #CCCCFF
}}
 
Stephen J. Stein'a göre Eddy'nin İncil'i tefsir ediş açısı şu eksende dönüyordu; İncil yanlış anlaşılmıştı çünkü gerçekliğin ne olduğu yanlış anlaşılmıştı.<ref>[http://www.jstor.org/stable/3167903 Stein 1995]: "Her working premise is that the Bible has been misunderstood because the nature of reality has been mistaken." (Onun çabalarının temelinde, gerçekliğin ne olduğu yanlış anlaşıldığı için İncil'in de yanlış anlaşıldığı inancı vardı)</ref> O, [[Tekvin]]'de geçen yaratılış hikayesinin aslında iç içe terkip edilmiş biri bátıní diğeri záhirí anlamları olan bir tahkiye olduğunu düşünürdü. Gottschalk'a göre, Eddy, batıní ruhsal tahkiyeyi esas kabul etmişti.<ref>Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PR27 p. xxvii].
*Eddy, ''Science and Health'', [http://books.google.com/books?id=q0RaE6cbkRQC&pg=PA501 pp. 501–557].</ref> O, ruhsal gerçekliği tek gerçeklik olarak görüyordu, varlıklara atfedilen iyi ve kötü nitelemelerinin, hastalığın ve hatta ölümün bile bir yanılsamadan ibaret olduğuna inanıyordu.<ref name=Schoepflin2001p119>Schoepflin 2001, [http://books.google.com/books?id=SgtyKzBes6QC&pg=PA119 p. 119].</ref> O, kendi [[varlık felsefesi]]nin ne olduğuna dair kesin bir fikir veren "varlığa dáir bilimci tespit"ini Hıristiyan Bilim'in temel taşı olarak görüyordu.<ref>Eddy, ''Miscellaneous Writing'', [http://books.google.com/books?id=6OMKfTy7g5EC&pg=PA21 p. 21], cited in Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA58 p. 58].</ref> Hıristiyan Bilimcilerin hizmet faaliyetlerinde bu doktrin defaatle dile getirildi.<ref>Bir díní hizmet sırasında bu doktrinin temel alınışına örnek olarak bkz. [http://www.christianscienceinriverside.org/Sunday_School.php "Sunday School"], İlk Bilimci İsa Kilisesi, Riverside.</ref> [[Nicholas Rescher]] bu aşırı [[idealizm|ideacılığı]], filozof [[George Berkeley]]'nin (1685–1753) [[immateryalizm]]ine ya da eski uzakdoğunun [[panpsişizm]]ine benzetir.<ref name=Rescher2009p318>Rescher 2009, [http://books.google.com/books?id=i7PG-Vk824UC&pg=PA318 p. 318].
*Berkeley, maddi dünyanın var olduğunu reddetme çabasında değildi. [[William James]] bu konuda şunları yazdı: "Berkeley'nin maddi gerçekliği sorgulayışı öylesine tesirli oldu ki bütün sonrakilerin felsefe çalışmalarında onun yankısı devam etti... Bildiğimiz áfákí álemi inkâr etmek bir tarafa, Berkeley onun mevcudiyetini tasdik etmişti. Şu áfákí álemin ötesinde, bizim hiçbir duyumuzun algılayamadığı, bu nesnel álemden daha derin ve daha gerçek bir varlığın mevcut olduğu hakikatini, diyalektik çıkarım yoluyla desteklemek istedi. Berkeley bu diyalektik çabanın, algıladığımız dışsal dünyanın mutlak hakikat olmayışını anlamamızı sağlayacak en etkili yol olduğuna kanaat getirmişti. O bir bakıma şunu söylüyordu bize; maddeyi aşın ve anlayıp yaklaşabileceğiniz, algıladığınız dünyayı doğrudan duyularınıza yollayan Tanrı'ya inanın ve O'nun varlığını tasdik edin ve bu imanınızı O'nun iláhí hakimiyetine dayanarak sağlamlaştırmaya yönelin." bkz. James 2008 [1906–1907], [http://books.google.com/books?id=YOIN17iJxqQC&pg=PA44 p. 44].</ref>
 
Eddy, "Tanrı'nın maddi olmaktan münezzeh, iláhí, en yüce, mutlak Şuur, Ruh, Can, Öz, Hayat, Hakikat ve Sevgi" olduğunu yazdı.<ref>Eddy, ''Science and Health'', s. 465; Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA54 s. 55].</ref> Ona göre, Tanrı can veren değil, maddi varlığımızın ötesindeki canımızın ta kendisidir ve can, farkındalıktır, onun deyişiyle "hiç bitmeyen benlik".<ref>Eddy, ''Science and Health'', s. 289–290; Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA54 s. 55].</ref> O, Tanrı'dan bahsederken "Anne-Baba Tanrı" tabirini kullanır. Bununla Tanrı'nın cinsiyet üstü kuşatıcılığını ve erkekteki ve dişideki vasıfların özünün Tanrı'nın yüceliğinde mündemiç olduğunu anlatır. Hıristiyan Bilimciler, Kıyamet Günü yargılamasına, Cehennem'e ya da Cennet'e -çeşitli farkındalık hâlleri olmaları inancı dışında- inanmazlar ve ölümün var olduğuna da inanmazlar. Öldüğü söylenen kişinin aslında başka bir farkındalık boyutuna geçiş yaptığına, hayatta olduğu söylenen kişilerin bu farkındalığa geçiş yapmamış kişiler olduğuna inanırlar. Eddy, birisinin bedenini gömdüğümüzde aslında kafamızda o kişi hakkında oluşmuş bir algılamayı gömdüğümüzü savunur.<ref>Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA95 s. 95].</ref> O, Hıristiyanların geleneksel yaygın ahiret inancı ve bunun toplumsal yaşamdaki tezáhürlerine şu şekilde karşı çıkıyordu:
 
<blockquote>Eğer kendisinden tövbe eden değişkenlik, bazılarının kurtulup bazılarının kaybedenler olacağına dair ayrımcılık, yine bazılarının duasını kabul etmesi ve bazılarınınkini kabul etmemesi, hastaları iyileştiremeyen acizlik, sevmeyecek kalpsizlik, sınırlı yıllara mahsus günahlar için sonsuz azap verme merhametsizliği, işte Tanrı'ya dair anlayışımız bunlar olursa, kendi hayatımızı da bu anlayışı yansıtacak şekilde şekillendiririz ve bu vasıflarımızı diğer insanlara da yayarız.<ref>Eddy, [http://www.gutenberg.org/files/35081/35081-h/35081-h.htm "The People's Idea of God"], s. 8.</ref></blockquote>
 
Gill'e göre Hıristiyan Bilimciler, Eddy'nin İncil'de Hz. İsa'ya atfedilen şifa uygulamalarını ihya ve izah ettiğine inanıyor. Eddy, İsá'yı Tanrı'yla insanlar arasında bir yol gösterici, bağlantı kurucu olarak görüyordu. Hıristiyan Bilimciler, İsa Peygamberin yaptığı şifa ve ölü diriltme amellerini mucize olarak görmezler. Onlara göre bu ameller doğru farkındalıktan kaynaklanan bir şifa kudretiydi. Eddy, İsa Peygamberin doğal ve iláhí bir Bilimci, bir Hıristiyan Bilimci olduğu inancındaydı. Hıristiyan Bilimciler, İsá'nın çarmıhta ölmediğine, yaralı halde kabirdeyken kendisini iyileştirdiğine inanırlar. Bunun neticesi olarak, kefaret öğretisine, yáni İsa Peygamberin çarmıhta ona inananların günahlarına kefaret olarak can verdiği ve sonra da dirildiği şeklindeki Hıristiyan akidesine inanmazlar. Onlar çarmıhta çekilen acıları ve sonrasındaki iyileşmeyi Tanrı ve insan arasındaki kopmaz bağın bir örneği olarak kabul ederler. Eddy, kurduğu mezhebi İsa Peygamberin ikinci gelişinin bir şekli olarak gördüğünü söyledi: "İsá'nın ikinci gelişi, hiç şüphe yok ki, Hıristiyan Bilim örneğindeki gibi bir Tanrı inancındaki artışın manevi olarak tecellisi súretinde gerçekleşiyor."
 
=== Mezhebin doğuşu ===
==== Mary Baker Eddy ====
Mary Morse Baker olarak 16 Temmuz 1821'de New Hampshire'ın Bow kentinde dünyaya geldi. Üç erkekten sonra dünyaya gelen üç kızkardeşin en küçüğüdür. Ailesi [[Protestan]] ve [[Cemaatçilik|cemaatçi]]ydi. Babası Mark Baker (ö. 1865) dinine çok bağlı biriydi. Fraser ondan, dindar ve her sabah ve her akşam ailesine -o da onlara katılarak- uzun dualar, ibadetler yaptıran biri olarak bahseder. Onun zamanındaki kadınlarda çok yaygın görüldüğü üzere Eddy, resmi bir eğitim almadı. Bununla birlikte, evde uzun vakitler kitap okurdu.
Satır 56 ⟶ 77:
Mezhebin kuruluşundan itibaren, en yakın bağlılarının de karıştığı birçok ihtiláfa rağmen, Hıristiyan Bilim, Eddy'nin garip kişiliğinin de kısmí etkisiyle insanların hayâllerinde yer etti ve zihinlerde kök saldı. ''McClure'', onun sıradışılığı hakkında şunları yazmıştı: "Bu renksiz toplumlarda, o bir parça renk gibiydi. Onu misafir eden insanların anlatımıyla, o hiçbir zaman sıkıcı veya sıradan olmadı. Her zaman ortama hakim olan bir havası vardı, odaya girişi ve çıkışında diğer insanlardan farklı bir yanı vardı. İnsanların heyecanını sürekli canlı tutan bir háli vardı, onunla birlikteyken ortamdakiler kendilerini önemli bir işin içinde hissederlerdi." [[Mark Twain]] (1835–1910) onu çok eleştirse de onun hakkında 1907'de şunları yazmıştı: "Birkaç yönden o, şu an hayatta olan en sıradışı ve en ilginç kadındır."
 
==== Eddy'nin Phineas Parkhurst Quimby tarafından tedavisi ====
Eddy hastalıklarını tedavi etmek için elde edebildiği her tedaviyi deniyordu: homeopati, canlısal duyumculuk, hidropati ve "bütün ilaçlar aslen kötülüktür" diyen Sylvester Graham'ın (1794–1851) vejeteryan Graham diyeti. Ronnie Numbers ve Rennie Schoepflin'in deyişiyle, fizik tedavi doktorları hastalarını kusturdukça, kanlarını akıttıkça ve ishal ettikçe alternatif tıpçılara olan ilgi de gitgide artmaya başlamıştı.
Satır 65 ⟶ 86:
<blockquote>Dr. P. P. Quimby ____ ve çevresindeki vatandaşlara saygıyla bildirir. Kendisi ____'de olacak ve sağlık durumlarıyla ilgili olarak yardımına başvurmak isteyen hastaları kabul edecektir. Onun tedávi etme şekli diğer bilinen yollardan olmadığı için hatırlatmak gerekir; kendisi ilaç tatbik etmez ve dışarıdan gözlemlenebilecek bir uygulama yapmaz, sadece hastalarının yanına oturur ve onlara onların aslında ne hissettiklerini anlatır vb. Onun anlatımları tedávinin kendisidir. Eğer yanlış kanaatleri düzeltmekte başarılı olabilirse, hastanın vücudunun sıvılarını değiştirmiş ve hakikati, diğer adıyla sağlığı, tésis etmiş olur.</blockquote>
Eddy, 1862’nin Ağustosunda Quimby’ye yazdığı mektupta zorlukla ayağa kalkabildiğini söyleyerek yardımını istedi. Tedavi için ona gittiğinde, muayenehanesi üst katta olduğu için, Eddy’yi oraya taşımak zorunda kaldılar. Tedaviyle birlikte iyi hissetmeye başladı, 1863’te ve 1864’te tekrar ona tedavi olmaya gitti. Ancak, ileride sadece Quimby’nin gözetimindeyken iyileşmeye başladığını, daha sonra tekrar eski háline döndüğünü, Quimby’nin aslında hastalığı ortadan kaldıramadığını ímá ederek, yazacaktı. Onun yöntemlerini kendi hastaları üzerinde tatbik etmeye başlayan Eddy, daha sonra kısmí başarı sağladı, ancak bazen de Quimby’nin vaktiyle uyardığı şekilde, iyileştirdiği bázı hastalarındaki araz onda tezáhür ediyordu.
 
=== Mezhebin doğuşu ===
==== Lynn’de yaşanan kazá ====
1865’in Ekiminde, o 44 yaşındayken babası öldü, birkaç ay sonra 1866’nın Ocağında da Quimby öldü. Bundan iki hafta sonra Şubat’ın ilk günü Eddy bir kazá geçirdi, Hıristiyan Bilimciler bu olayı mezheplerinin doğum günü olarak kabûl eder ve “Lynn’deki düşüş” olarak anarlar. Eddy’ye göre bu vaká bir tür vahiydi, ancak bilinen vahiyden farklı olarak, Tanrı’dan kula indirilen bir kelâm olarak değil, onun kendi tábiriyle “insan ile iláhí olanın bir rastlaşması”ydı. O, Massachusetts’in Lynn kasabasında yürüyüşe çıkmıştı ve buzda kayıp yere düştü. Omurgası zedelenmişti, yerde bilincini kaybetmiş hâlde kalakaldı. Bu hâldeyken onun bakımıyla ilgilenen iki kadın, onun bu olayda felç olduğunu anlattılar. Anlatılanlara göre, kazánın üçüncü gününde Eddy, İncil’den İsá Peygamberin bir şifá múcizesini okurken yatağından kalkmaya muvaffak oldu. Etrafındakilerin tanıklığına göre öyle hızlı bir gelişmeydi ki bir múcize olarak gördüler. Hıristiyan Bilimciler ise onun bu iyileşmesini Hıristiyan Bilimci şifácılığın bir örneği olarak kabûl ederler.
Satır 77 ⟶ 98:
Eddy birbirinden farklılık gösteren birkaç hazımsızlık anısı hikayeledi. ''Science and Health'' 'in birinci basımında o hazımsızlığını tedavi etmek için gençlik yıllarının birkaç senesini Graham diyetinin bir çeşidini uygulamakla geçirdiğini anlatır: günlük bir dilim ekmek çeşitli sebzeler ve su. Bunu şu cümlelerle anlatır:"Bu yüzdendir ki biz gençlik senelerimizin çoğunu birçoklarının tahmin edeceği üzere açlık, ızdırap, zayıflık ve yoksunluk ile geçirdik." Şöyle devam eder:"Senelerce süren ızdıraptan sonra... birden gözlerimiz açıldı ve gördük ki acı insanın kendisine aşıladığı bir inançtan ibarettir yani hakikatte mevcut değildir... Ve vardığımız nokta şu oldu ömrümüzün geri kalanını hastalar ve acı içinde kıvrananlar için tüketeceğimize ve maddenin insana hükmettiği şeklindeki yanlış inanışlarını ortaya sereceğimize dair Tanrı'ya söz verdik" ''Science and Health'' 'in sonraki baskılarında (meselá 1889'daki 40. baskısında) Lynn'deki kazáyı şifácılığının başlangıcı olarak kabul ettiğinden itibaren yazar hazımsızlık ve Graham diyetini tanıdığı bir kadının tecrübesi olarak ve Hıristiyan Bilimci şifacılığın bir örneği olarak anlattı. Başka baskılarda ise bu hazımsızlığı tanıdığı bir adamın yaşadığı tecrübe olarak anlatır oldu.
 
==Dinî uygulamaları ve teşkilat yapısı==
==Akideleri ve ibadetleri==
===Tanrısal inançları===
====Varlık felsefeleri====
 
{{Quote box
|title = Varlığa dáir bilimci tespit
|quote = Maddede hayat, hakikat, akıl ve maddí bir gerçeklik yoktur. Bütün varlıklar hakikatte mutlak Şuur ve onun mutlak tecellisidir. Hakikatte var olan sadece Tanrı'dır. Ruh ölümsüz hakikattir, madde ise ölümlü yanlışlık. Ruh gerçek ve sonsuzdur; madde ise sahte ve geçicidir. Ruh, Tanrı'dır ve insan O'nun súretinde ve O'nun benzeridir. Bu hikmetle, insan maddi değil, máneví bir varlıktır.
|source = — Mary Baker Eddy, ''Science and Health'' (1908 baskısı).<ref>Eddy, ''Miscellaneous Writings'', [http://books.google.com/books?id=6OMKfTy7g5EC&pg=PA21 p. 21].</ref>
|align = right
|width = 30%
|fontsize = 100%
||bgcolor = #CCCCFF
}}
 
Stephen J. Stein'a göre Eddy'nin İncil'i tefsir ediş açısı şu eksende dönüyordu; İncil yanlış anlaşılmıştı çünkü gerçekliğin ne olduğu yanlış anlaşılmıştı.<ref>[http://www.jstor.org/stable/3167903 Stein 1995]: "Her working premise is that the Bible has been misunderstood because the nature of reality has been mistaken." (Onun çabalarının temelinde, gerçekliğin ne olduğu yanlış anlaşıldığı için İncil'in de yanlış anlaşıldığı inancı vardı)</ref> O, [[Tekvin]]'de geçen yaratılış hikayesinin aslında iç içe terkip edilmiş biri bátıní diğeri záhirí anlamları olan bir tahkiye olduğunu düşünürdü. Gottschalk'a göre, Eddy, batıní ruhsal tahkiyeyi esas kabul etmişti.<ref>Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PR27 p. xxvii].
*Eddy, ''Science and Health'', [http://books.google.com/books?id=q0RaE6cbkRQC&pg=PA501 pp. 501–557].</ref> O, ruhsal gerçekliği tek gerçeklik olarak görüyordu, varlıklara atfedilen iyi ve kötü nitelemelerinin, hastalığın ve hatta ölümün bile bir yanılsamadan ibaret olduğuna inanıyordu.<ref name=Schoepflin2001p119>Schoepflin 2001, [http://books.google.com/books?id=SgtyKzBes6QC&pg=PA119 p. 119].</ref> O, kendi [[varlık felsefesi]]nin ne olduğuna dair kesin bir fikir veren "varlığa dáir bilimci tespit"ini Hıristiyan Bilim'in temel taşı olarak görüyordu.<ref>Eddy, ''Miscellaneous Writing'', [http://books.google.com/books?id=6OMKfTy7g5EC&pg=PA21 p. 21], cited in Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA58 p. 58].</ref> Hıristiyan Bilimcilerin hizmet faaliyetlerinde bu doktrin defaatle dile getirildi.<ref>Bir díní hizmet sırasında bu doktrinin temel alınışına örnek olarak bkz. [http://www.christianscienceinriverside.org/Sunday_School.php "Sunday School"], İlk Bilimci İsa Kilisesi, Riverside.</ref> [[Nicholas Rescher]] bu aşırı [[idealizm|ideacılığı]], filozof [[George Berkeley]]'nin (1685–1753) [[immateryalizm]]ine ya da eski uzakdoğunun [[panpsişizm]]ine benzetir.<ref name=Rescher2009p318>Rescher 2009, [http://books.google.com/books?id=i7PG-Vk824UC&pg=PA318 p. 318].
*Berkeley, maddi dünyanın var olduğunu reddetme çabasında değildi. [[William James]] bu konuda şunları yazdı: "Berkeley'nin maddi gerçekliği sorgulayışı öylesine tesirli oldu ki bütün sonrakilerin felsefe çalışmalarında onun yankısı devam etti... Bildiğimiz áfákí álemi inkâr etmek bir tarafa, Berkeley onun mevcudiyetini tasdik etmişti. Şu áfákí álemin ötesinde, bizim hiçbir duyumuzun algılayamadığı, bu nesnel álemden daha derin ve daha gerçek bir varlığın mevcut olduğu hakikatini, diyalektik çıkarım yoluyla desteklemek istedi. Berkeley bu diyalektik çabanın, algıladığımız dışsal dünyanın mutlak hakikat olmayışını anlamamızı sağlayacak en etkili yol olduğuna kanaat getirmişti. O bir bakıma şunu söylüyordu bize; maddeyi aşın ve anlayıp yaklaşabileceğiniz, algıladığınız dünyayı doğrudan duyularınıza yollayan Tanrı'ya inanın ve O'nun varlığını tasdik edin ve bu imanınızı O'nun iláhí hakimiyetine dayanarak sağlamlaştırmaya yönelin." bkz. James 2008 [1906–1907], [http://books.google.com/books?id=YOIN17iJxqQC&pg=PA44 p. 44].</ref>
 
==== Tanrı'ya, İsá'ya, ölüme dáir inançları ====
Eddy, "Tanrı'nın maddi olmaktan münezzeh, iláhí, en yüce, mutlak Şuur, Ruh, Can, Öz, Hayat, Hakikat ve Sevgi" olduğunu yazdı.<ref>Eddy, ''Science and Health'', s. 465; Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA54 s. 55].</ref> Ona göre, Tanrı can veren değil, maddi varlığımızın ötesindeki canımızın ta kendisidir ve can, farkındalıktır, onun deyişiyle "hiç bitmeyen benlik".<ref>Eddy, ''Science and Health'', s. 289–290; Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA54 s. 55].</ref> O, Tanrı'dan bahsederken "Anne-Baba Tanrı" tabirini kullanır. Bununla Tanrı'nın cinsiyet üstü kuşatıcılığını ve erkekteki ve dişideki vasıfların özünün Tanrı'nın yüceliğinde mündemiç olduğunu anlatır. Hıristiyan Bilimciler, Kıyamet Günü yargılamasına, Cehennem'e ya da Cennet'e -çeşitli farkındalık hâlleri olmaları inancı dışında- inanmazlar ve ölümün var olduğuna da inanmazlar. Öldüğü söylenen kişinin aslında başka bir farkındalık boyutuna geçiş yaptığına, hayatta olduğu söylenen kişilerin bu farkındalığa geçiş yapmamış kişiler olduğuna inanırlar. Eddy, birisinin bedenini gömdüğümüzde aslında kafamızda o kişi hakkında oluşmuş bir algılamayı gömdüğümüzü savunur.<ref>Gottschalk 1973, [http://books.google.com/books?id=LPDduA4B7-MC&pg=PA95 s. 95].</ref> O, Hıristiyanların geleneksel yaygın ahiret inancı ve bunun toplumsal yaşamdaki tezáhürlerine şu şekilde karşı çıkıyordu:
 
<blockquote>Eğer kendisinden tövbe eden değişkenlik, bazılarının kurtulup bazılarının kaybedenler olacağına dair ayrımcılık, yine bazılarının duasını kabul etmesi ve bazılarınınkini kabul etmemesi, hastaları iyileştiremeyen acizlik, sevmeyecek kalpsizlik, sınırlı yıllara mahsus günahlar için sonsuz azap verme merhametsizliği, işte Tanrı'ya dair anlayışımız bunlar olursa, kendi hayatımızı da bu anlayışı yansıtacak şekilde şekillendiririz ve bu vasıflarımızı diğer insanlara da yayarız.<ref>Eddy, [http://www.gutenberg.org/files/35081/35081-h/35081-h.htm "The People's Idea of God"], s. 8.</ref></blockquote>
 
Gill'e göre Hıristiyan Bilimciler, Eddy'nin İncil'de Hz. İsa'ya atfedilen şifa uygulamalarını ihya ve izah ettiğine inanıyor. Eddy, İsá'yı Tanrı'yla insanlar arasında bir yol gösterici, bağlantı kurucu olarak görüyordu. Hıristiyan Bilimciler, İsa Peygamberin yaptığı şifa ve ölü diriltme amellerini mucize olarak görmezler. Onlara göre bu ameller doğru farkındalıktan kaynaklanan bir şifa kudretiydi. Eddy, İsa Peygamberin doğal ve iláhí bir Bilimci, bir Hıristiyan Bilimci olduğu inancındaydı. Hıristiyan Bilimciler, İsá'nın çarmıhta ölmediğine, yaralı halde kabirdeyken kendisini iyileştirdiğine inanırlar. Bunun neticesi olarak, kefaret öğretisine, yáni İsa Peygamberin çarmıhta ona inananların günahlarına kefaret olarak can verdiği ve sonra da dirildiği şeklindeki Hıristiyan akidesine inanmazlar. Onlar çarmıhta çekilen acıları ve sonrasındaki iyileşmeyi Tanrı ve insan arasındaki kopmaz bağın bir örneği olarak kabul ederler. Eddy, kurduğu mezhebi İsa Peygamberin ikinci gelişinin bir şekli olarak gördüğünü söyledi: "İsá'nın ikinci gelişi, hiç şüphe yok ki, Hıristiyan Bilim örneğindeki gibi bir Tanrı inancındaki artışın manevi olarak tecellisi súretinde gerçekleşiyor."
 
===Hıristiyan Bilim şifácılığı===
====Bir hatá olarak hastalık====
Eddy, bizzat veremi, difteriyi, kanseri, görmeyenlerin gözünü, duymayanların kulağını iyileştirdiğini, dilsizleri konuşturduğunu, kötürümleri yürüttüğünü söylüyordu. Fraser'a göre Kilise 1969'dan 1988'e kadar 10 bin civarında iyileştirme vakası rapor etti. Bunlardan 2337'si daha önceden doktorlar tarafından teşhis konulmuş hastalıklardı. 2001'de New York Review of Books'a konuşan bir kilise sözcüsü Hıristiyan Bilim şifacılığının insanların kanserden, şeker hastalığından, astımdan ve hatta AIDS'den iyileştiğine şahit olduğunu dile getirdi. Eddy, hastalığın bir hatá olduğuyla ilgili şunları söylemişti:
Satır 108 ⟶ 104:
<blockquote>Diğerleri ağladığı için ağlarız, diğerleri esnediği için esneriz, diğerleri çiçek hastalığına yakalandığı için biz de hasta oluruz; hastalığı madde değil, ölümlü şuur, içinde barındırır ve başkalarına da bulaştırır. ... Felç, ölümlülere korku üzerinden saldıran ve bedeni hareketsiz hále getiren bir inançtan ibarettir. ... Korkuyu mahvedin, ölümlü şuura -Şuur en üstün olduğu için- hiçbir kas gücünün aslında yok olmadığını gösterin, böylece felçi tedavi edeceksiniz.</blockquote>
 
====Mary Baker Eddy'nin eserleri====
{{div col|2}}
*''Science and Health'' (1875)
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Hristiyan_Bilim" sayfasından alınmıştır